Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Türkiye'de Tarım ve Hayvancılık Ders Notları

    İnsanların toprağı işleyerek, çeşitli kültür bitkileri yetiştirmesi ve onlardan ürün elde etmesine tarım denir.

    Türkiye’de Tarımı ETKİLEYEN FAKTÖRLER

    İklim, Yerşekilleri, Toprak Bakımı, Sulama, Tohum Islahı, Gübreleme, Makineleşme, İlaçlama, Pazarlama, Tarımı Destekleyen Kuruluşlar

    İklim: Tarımsal üretim büyük ölçüde yağışlara bağlıdır. Türkiye’de yağışın yıl içindeki dağılışı düzensizdir.Karadeniz ikliminin görüldüğü yerler hariç bütün bölgelerimizde yazlar kurak geçer. Kışların ılık geçtiği kıyı kesimlerinde don olayları çok enderdir. Sıcaklığın çok düşük değerlere indiği iç ve doğu bölgelerde don olayları uzun sürer. Buna bağlı olarak tarımsal ürün çeşitliliği ve tarım yapabilme süresi kıyıdan iç kesimlere, batıdan doğuya doğru azalır. Kışların ılıman geçtiği bölgelerde sebze,meyve ve sanayi ürünleri üretimi yaygınken, iç bölgelerde soğuk iklim şartlarına dayanıklı tahıl,üzüm,elma vb. ürünlerin üretimi yaygındır.

    Yer şekilleri: Türkiye’nin ortalama yüksekliğinin fazla olması, ekonomik faaliyetleri genellikle olumsuz etkilenmiştir. Yükselti tarımsal faaliyetlerin sınırlanıp, hayvancılık faaliyetlerinin ön plana çıkmasına yol açmıştır. Dağlık ve engebeli arazi yapısı tarım topraklarının dağınık ve küçük olmasına yol açmıştır. Bu durum makine kullanımı da zorlaştırmıştır.

    Toprak Bakımı: Tarım topraklarında devamlı üretim yapılabilmesi, toprağın mineralce zengin olmasına bağlıdır. Sürekli olarak üzerinde tarım faaliyeti yapılan toprağın, çeşitli şekillerde bakımının yapılması gereklidir. Toprak analizi ile topraktaki mineral maddeler belirlenir. Böylece toprağın hangi tür bitkilere elverişli, hangi tür gübreye ihtiyacı olduğu saptanarak daha bilinçli tarım yapılır.
    Taşlı topraklarda taşların ayıklanması,drenajı iyi olmaya topraklarda suyun,tuzlu topraklarda tuzun topraktan uzaklaştırılması ve toprağın havalandırılması toprak bakımı ile ilgili faaliyetlerdir.

    Sulama: Türkiye’de tarımsal verimi etkileyen en önemli faktör sulamadır. Ülkemizin büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak iklimin etkisindedir. Çoğu yerde tarımsal faaliyetin yoğunlaştığı yaz döneminde, kuraklık hüküm sürmektedir. Bu da tarımdaki su ihtiyacını artırmaktadır. Ayrıca, yağışların düzensiz düşmesi, özellikle tahıl tarımının yaygın olduğu sahalarda, nadas uygulaması yapılmakta ve her yıl üretimde dalgalanmalara neden olmaktadır.Nadas sulama imkanının olmadığı sahalarda toprağın 1 yıl boyunca su tutması için boş bırakılmasıdır.Nadas verim düşüklüğüne neden olan olaylardan biridir.

    Türkiye’de sulama yaygınlaştırılırsa;
    Kuru tarım (nadas) metodu uygulaması sona erer.
    Bir yılda, birden fazla ürün alınan sahalar genişler.
    Tarım iklime bağımlılıktan kurtulur ve bilhassa tahılların üretiminde yıllara göre dalgalanmalar azalır.
    Üretimde süreklilik sağlanır.
    Ürün artışı sağlanır.
    Tahıl tarımı yerine, sebze ve meyve tarımı ile endüstri bitkileri ekimi yaygınlaşır.
    Çiftçilerin tarım ürünlerindeki verimi ve geliri artar. Buna bağlı olarak, göç olayında azalma görülür.
    Tarımın milli gelir içindeki ve ihracatındaki payı artar.

    Gübreleme: Sulamadan sonra, verimi artıran en önemli faktör gübrelemedir. Toprağın devamlı kullanılması minerallerin azalmasına neden olmakta ve verimi azaltmaktadır. Gübreleme ile mineral takviyesi yapılarak toprağın verimi artırılmaya çalışılır. Gübre, doğal ve hayvansal gübre olarak ikiye ayrılır.Hayvansal gübreler Doğu Anadolu bölgesinde yakacak olarak kullanılmaktadır.
    Kimyasal gübreler pahalı oldukları için devlet sübvansiyon uygulayarak çiftçiye destek olmaktadır.

    Tohum Islahı: Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesi, sulama ve gübrelemenin yanında kaliteli tohumun kullanılmasıyla da yakından ilişkilidir.Tohum ıslahı, melezleştirme ve iyi tohumların seçilmesi şeklinde yapılır.Tohum Islahı İstasyonları,devlet Tarım İşletmeleri ve Ziraat Fakülteleri tohum ıslahı ile uğraşan kuruluşlardır.

    Zirai Mücadele: Hastalık ve haşerelerin üretimde zaman zaman % 20 - 30 civarında verim düşüklüğüne neden olduğu görülmüştür. Türkiye’de zirai mücadele ile tarlalardaki yabancı otların gelişmesi önlenmekte ve haşerelerin çoğalmasına imkân verilmemektedir. Böylece verim düşüklüğünün önüne geçilmektedir.Ancak ilaçlamanın bilinçli şekilde yapılması gerekir.

    Makineleşme: Toprakların kısa sürede ve zamanında sürülmesi, hasadın zamanında yapılabilmesi günümüzde makineleşme ile mümkündür.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/51914-turkiyede-tarim-ve-hayvancilik-ders-notlari.html#post107039


    Ülkemizde makineleşme ile birlikte;
    Çayır ve mera alanları sürülerek tarım alanları genişlemiş,
    Tarım ürünlerinin üretim miktarında ve veriminde artışlar olmuş,
    Tarım da insan ve hayvan gücüne duyulan ihtiyaç azalmış ve ortaya çıkan işsizlik köyden kente göçe neden olmuştur.

    Türkiye’de bazı alanlarda makineli tarıma tam geçilememiştir. Bu durumun sebepleri şunlardır:
    Makine kullanımına elverişli olmayan engebeli arazilerin varlığı (Doğu Karadeniz kıyı şeridi gibi)
    Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması
    Bazı bölgelerde işgücünün daha ucuz olması
    Makine kullanımının ekonomik olmayacağı küçük işletmelerin bulunması

    Çiftçinin Eğitimi: Günümüzde tarım, modern aletler, kaliteli tohum ve hassas ilaçlar kullanımıyla yapılmaktadır. Bütün bunlar çiftçinin eğitimini gerektirmektedir. Ülkemiz genelinde çiftçilerin eğitim düzeyi düşüktür.

    Pazarlama: Ürünlerin üretimi kadar, ürünlerin iyi fiyatlardan satılması da önemlidir.Pazarlama amacıyla çeşitli ürünler için kooperatifler kurulmuştur.Devlat bazı ürünlerde çiftçiyi korumak için destekleme alımları yapmaktadır.

    Tarımı Destekleyen Kuruluşlar: Tarım ürünlerinin toplanması, pazarlanması ve işlenmesi yönüyle çiftçilerin desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’de tarıma destek sağlayan çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır.Tarım Bakanlığı,Ziraat Bankası,tarım Kredi ve Satış Koperatifleri,Türkiye Zirai Donatım Kurumu,Devlet Üretme Çiftlikleri,Çaykur,Te kel,Toprak Mahsulleri Ofisi,Tariş,Çukobirli k, Antbirlik,Fiskobirlik ,Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri tarımı destekleyen ve tarımla ilgilenen kuruluşlardır.

    Tarımın Türkiye Ekonomisindeki Yeri
    1. Nüfusun büyük bir bölümü tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlar. Ulusal gelirin ¼ ini tarım sektörü karşılar. İhracatımızda önemli bir paya sahiptir.
    2. Türkiye’deki endüstri tesislerinin büyük bölümü tarımsal maddeleri hammadde olarak kullanır. Sanayinin gelişmesinde büyük önem taşır.
    3. İhracatımızda fındık, turunçgiller, tahıllar, meyve ve sebzeler, pamuk, tütün, yağ bitkileri, zeytin ve çay gibi tarım ürünleri önemli yer tutar.
    4. Artan nüfusumuzun gıda ihtiyacını karşılaması için önemlidir.

    Ülkemiz daha önceleri tarımsal üretim bakımında kendi kendine yetebilen dünyanın sayılı ülkelerinde biri idi.Son yıllarda bu özelliğini kaybetmiştir.Bu durumun nedenleri:
    Hızlı nüfus artışı
    Plansız tarım faaliyetleri
    Bilinçsiz sulama,gübreleme ve ilaçlama,
    Verimli tarım alanlarının yanlış arazi kullanımı nedeniyle kullanılamaz hale gelmesidir.


    Tahıllar: Buğday,Arpa,Mısır,Pir inç,Çavdar ve Yulaf başlıca tahıllardır.
    Üretimleri son derece fazladır.Bu durumun nedenleri:
    Temel besin maddesi olması
    Tarımların kolay olması
    Makineli tarıma elverişli olması
    İlaçlanarak uzun yıllar depolanabilmeleridir.

    Buğday: Yetişme Koşulları : 300 – 400 mm yağış ve bol güneş ister. Büyüme dönemi olan ilkbaharda serin ve nemli hava, olgunlaşma ve hasat dönemi olan yaz aylarında ise sıcak ve kurak hava ister. Ekiminden sonra kar yağışı ve dondan zarar görmez. Yaz kuraklığının erken başlamasıyla üretim miktarı azalır. Kışların aşırı soğuk geçmediği yerlerde sonbaharda, Doğu Anadolu’nun soğuk yerlerinde ilkbaharda ekilir.
    • Akdeniz ve Ege kıyılarında Haziran ayında, İç Anadolu’da Temmuz’da, Doğu Anadolu’da Ağustos’ta hasat edilir.
    • Türkiye’de en fazla üretim İç Anadolu Bölgesi’nde yapılır. Konya, Ankara ve Adana ise il olarak ilk üç sırayı paylaşır.
    • Karadeniz kıyılarında yazların yağışlı geçmesinden, Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde ise yazların serin geçmesinden dolayı üretilemez.Kıyılarda ise daha çok gelir getiren ürünler yetiştirildiği için üretimi yaygın değildir.

    Dünyada ve Türkiye’de en geniş doğal ekim alanına sahiptir.Türkiye’de Karadeniz hariç her yerde yetişmesine rağmen en fazla İç Anadolu’da yetişir.İklime bağlı olarak üretimde dalgalanmalar olur.O zaman duruma göre buğday ithal edilir.Buğday yükselti arttıkça sınırlanır.Buğday tüketimi nüfus artışı ile doğru orantılı olduğu için ihraç edilmez.

    Türkiye üretiminde ilk sırada İç Anadolu bulunur. Bu bölgeyi Marmara, Akdeniz, Karadeniz, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri izler.

    Arpa: Türkiye’de buğdaydan sonra en çok üretilen tahıl ürünüdür.Yetişme ve olgunlaşma süresi buğdaya göre daha kısadır. Sıcağa ve soğuğa daha çok dayanıklıdır. Bu nedenle dağlık yerlerde de yetişebilir. Yetişme koşulları buğdaya benzer.
    % 39’unu İç Anadolu sağlar. Tüm bölgelerde tarımı yapılır. Buğday
    Dan sonra en fazla üretilen tahıldır.

    Mısır: Bol su, yüksek sıcaklık, nemli bir iklim ve çapalanma isteyen bir üründür.Mısır üretiminde yaz yağışları çok önemlidir.Bu yüzden Karadeniz iklimine uyum sağlar.Ülkemizde sulama yapılan her yerde yetiştirilebilir.En fazla Akdeniz’de yetişir.Sonra Karadeniz ve Marmara gelir. Karadeniz halkının temel besin maddesi olduğundan ticarette değeri yoktur.

    Çeltik: Çeltik ilk çimlenme döneminde bol su ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir. Yurdumuzun sıcaklık şartları çeltik tarımına elverişlidir. Fakat su sorunu vardır. Bu sebeple tarımı akarsu kenarlarında gelişmiştir. Çeltik tarım alanlarında sivrisinek çok geliştiğinden ekim alanları devletin kontrolündedir (yerleşim birimleri çevresinde tarımına müsaade edilmemektedir). Üretimde en büyük paya sahip bölgemiz Marmara Bölgesidir. Başta Edirne ilimiz gelmektedir. Üretimde ikinci bölge Karadeniz Bölgesidir. Başta Samsun olmak üzere, Çorum, Sinop, Kastamonu çevresinde tarımı gelişmiştir. Ayrıca Balıkesir , Çanakkale ve Bursa çevrelerinde de tarımı yapılır.Akdeniz bölgesinde Silifke ve Amik ovaları önemli çeltik ekim alanıdır.Üretimimiz yeterli olmadığından ithal etmekteyiz.

    Çavdar: Tahıllar içerisinde soğuğa en dayanıklı olanıdır. Bu nedenle, buğday ve arpanın yetiştirilemediği serin ve yüksek yerlerde yetiştirilebilir. Ülkemizde en çok, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde üretilir.

    Yulaf: Yulaf, sıcak ve kurak şartlarda üretildiği gibi, serin bölgelerde de yetişebilir. Ülkemizde daha çok İç Anadolu, Marmara ve Çukurova’da yetiştirilmektedir.

    Baklagiller

    Mercimek: Yaz kuraklığına en dayanıklı baklagildir. Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister. Her türlü toprak koşullarına dayanıklıdır. Ülkemizde kırmızı mercimek en fazla Güneydoğu Anadolu’da (%95), yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesi’nde (%75) üretilir.

    Fasulye: Ekim alanı en geniş ve dağınık olan, hemen hemen tüm bölgelerimizde tarımı yapılan bir üründür. Yüksekliği 2000 m yi aşmayan ve yaz döneminde sulanabilen tüm sahalarda yetiştirilir. En önemli yetişme alanları, kıyı bölgelerimizdeki ovalardır. Özellikle Çukurova ve Antalya ovaları ile Güney Marmara Bölümü’ndeki ovalarda fasulye tarımı yaygın olarak yapılır. İç bölgelerimizde ise, akarsu boylarındaki bahçelerde yetiştirilir.

    Nohut: Yarı kurak iklim şartlarında yetişebilen nohut, en fazla İç Anadolu, Akdeniz, İç Ege ve Güneydoğu Anadolu’da üretilir. Baklagiller içerisinde en fazla üretim miktarına sahiptir.

    Yumrulu Sebzeler

    Patates: Ülkemizde buğdaydan sonra en fazla tüketilen üründür.Her türlü iklime ayak uydurur.Ülkemizde en fazla İç Anadolu’da (Niğde, Konya, Kayseri), Karadeniz’de (Samsun, Ordu, Gümüşhane, Kastamonu) ve Marmara’da yetiştirilir.

    Soğan ve Sarımsak: Patatesten sonra en fazla üretilen sebzedir.En fazla İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz’de yetiştirilir. Devlet tarafından destekleme alımları yapılmadığından, üretim miktarları yıllara göre farklılık gösterir.

  2. #2
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: Türkiye'de Tarım ve Hayvancılık Ders Notları

    Baklagiller

    Mercimek: Yaz kuraklığına en dayanıklı baklagildir. Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister. Her türlü toprak koşullarına dayanıklıdır. Ülkemizde kırmızı mercimek en fazla Güneydoğu Anadolu’da (%95), yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesi’nde (%75) üretilir.

    Fasulye: Ekim alanı en geniş ve dağınık olan, hemen hemen tüm bölgelerimizde tarımı yapılan bir üründür. Yüksekliği 2000 m yi aşmayan ve yaz döneminde sulanabilen tüm sahalarda yetiştirilir. En önemli yetişme alanları, kıyı bölgelerimizdeki ovalardır. Özellikle Çukurova ve Antalya ovaları ile Güney Marmara Bölümü’ndeki ovalarda fasulye tarımı yaygın olarak yapılır. İç bölgelerimizde ise, akarsu boylarındaki bahçelerde yetiştirilir.

    Nohut: Yarı kurak iklim şartlarında yetişebilen nohut, en fazla İç Anadolu, Akdeniz, İç Ege ve Güneydoğu Anadolu’da üretilir. Baklagiller içerisinde en fazla üretim miktarına sahiptir.

    Yumrulu Sebzeler

    Patates: Ülkemizde buğdaydan sonra en fazla tüketilen üründür.Her türlü iklime ayak uydurur.Ülkemizde en fazla İç Anadolu’da (Niğde, Konya, Kayseri), Karadeniz’de (Samsun, Ordu, Gümüşhane, Kastamonu) ve Marmara’da yetiştirilir.

    Soğan ve Sarımsak: Patatesten sonra en fazla üretilen sebzedir.En fazla İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz’de yetiştirilir. Devlet tarafından destekleme alımları yapılmadığından, üretim miktarları yıllara göre farklılık gösterir.

    Endüstri Bitkileri
    Sanayide hammade olarak kullanılan bitkilere sanayi bitkileri denir.Sulanabilen tarım alanları genişledikçe endüstri bitkilerinin ekim alanları da genişlemektedir.Öneml i ihraç ürünlerimizdendir.

    Şekerpancarı: Şekerpancarının fazla sıcaklık isteği yoktur. Ancak, yetişme ve ürün verme döneminde tabandan sulanması gerekir.Ülkemizin pek çok bölgesinde yetiştirilebilir.


    UYARI: Şekerpancarı, fazla bekletilmeden işlenmesi gereken bir tarım ürünü olduğundan şeker fabrikaları ile pancar üretim alanları iç içedir.


    ***Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kuraklığın belirgin ve sulamanın yetersiz olması nedeniyle şekerpancarı tarımı yapılamaz. Kıyı ovalarında ise ekonomik değeri daha yüksek ürünler yetiştirildiği için şekerpancarı tarımı yapılmaz. Belli bir tarım bölgesi olmayan şekerpancarı üretiminde İç Anadolu Bölgesi ilk sırayı alır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/51914-turkiyede-tarim-ve-hayvancilik-ders-notlari.html#post107040

    Pamuk: Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma dönemi olan yaz aylarında sıcak ve kurak iklim ister. Ürün verdiği dönemlerde tabandan sulanması gerekir. Bu dönemdeki yaz yağışları ürünün kalitesini düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında yetiştirilemez.
    Ayrıca yüksek yaz sıcaklığı istediği için, iç bölgelerimizdeki üretimi gelişmemiştir.


    Pamuk, ülkemizde en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde,Kıyı Ege ovalarında, Çukurova, Hatay, K.Maraş ovalarında üretilir.

    Tütün: Türkiye’nin iklim koşullarına en iyi uyum sağlamış bir endüstri bitkisidir. İç Anadolu Bölgesi’nde tarımı yapılmaz. Tütün üretimi en çok Ege, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yapılır. Kıraç toprakları seven, yetişme döneminde nem ve olgunlaşma dönemi olan yaz aylarında yüksek sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir. Türkiye’nin genelinde iklim ve toprak yapısı tütün üretimine elverişlidir. Fakat, kalitesinin azalmaması için devlet ekim alanlarını belirlemekte ve kaliteye göre fiyatlandırma yapmaktadır. Bu yüzden üretimde yıllara göre dalgalanmalar azalmaktadır.

    Soya Fasulyesi: Soyanın yetiştiği iklim, mısırınki gibidir. Kısa gün bitkisi olup, uzun günlere karşı hassastır. Kurak ve dona karşı fasulye ve bezelyeye göre daha dayanıklıdır. Her çeşit toprakta yetişir, fakat en iyi verim kumlu-killi toprakta elde edilir. Yetiştirildiği toprağa azot ilave etmektedir. Böylece toprağın kuvvetini artırmaktadır. Tohumlarından sıvı yağ ve margarin hâlinde kullanılan yemeklik bir yağ çıkarılır. Ülkemizde hızla artan soya tüketimi ise yıllık 250,000 tona varıp, en çok Adana'da yetiştirilir.

    Çay: Ilıman iklim, bol yağış, kireçsiz toprak ve kış ılıklığı isteyen bir bitkidir. Güneş ışığını sevmez.Çay, fazla bekletilmeden işlenmesi gereken bir üründür.
    Yurdumuzda en iyi yetişme şartlarını Doğu Karadeniz Bölümünde bulmuştur.Bugün Rize başta olmak üzere Ordu,Trabzon,Giresun, Artvin’de çay tarımı yapılmaktadır. Ülkemizde ekim alanı en dar olan endüstri bitkisidir.

    Haşhaş: Türkiye’nin hemen hemen tüm bölgelerinde yetişebilen bir bitkidir. Belli bir tarım bölgesi yoktur. Ekim döneminde 7 - 8°C, olgunlaşma döneminde 12 - 13°C sıcaklık isteği vardır. Uyuşturucu elde edilmesinde kullanıldığı için haşhaş üretimi devlet denetimindedir. En önemli ekim alanları Ege Bölgesinin İç Batı Anadolu Bölümü ile Göller Yöresi’dir. Bugün başta Afyon olmak üzere Kütahya, Uşak,Denizli, Burdur, Isparta, Konya çevresinde tarımı yapılır. Son yıllarda tütün bitkisine alternatif bitki olsun diye Manisa'nın kırsal kesimlerinde (Gördes, Demirci, Kula ,Selendi gibi) haşhaş tarımına müsaade edilmiştir.

    Anason: Göller Yöresi’nde ve Menteşe Yöresi’nde tarımı yaygındır. Daha çok içki endüstrisinde katkı maddesi olarak kullanılır.

    Keten-Kenevir: Tropikal bölgelerin bitkisi olan keten - kenevirin liflerinden keten kumaşı ve kot bezi yapılır. Ayrıca kenevir tohumundan, yağ çıkarımında faydalanılır. Keten - kenevirden uyuşturucu da yapıldığından devletin kontrolü vardır. Keten - kenevir üretimi daha çok, Batı Karadeniz’deki Kastamonu, Sinop ve Zonguldak çevresinde ve Marmara’da Kocaeli çevresinde yapılır.
    Şerbetçi Otu : Türkiye için yeni bir tarım ürünüdür. Bilecik ve çevresinde tarımı yaygındır. Bira üretiminde ve alkollü içkilerde hoş koku ve acımsı tad vermekte kullanılır.


    Gül: Parfümeri endüstrisinin hammaddesi olan gül tarımı Göller Yöresi’nde özellikle Isparta’da yaygındır. Yurtdışına satımı yapılan önemli bir üründür. Ayrıca gül yağı üretiminin % 70 - % 80’i dışarı satılmaktadır.

  3. #3
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: Türkiye'de Tarım ve Hayvancılık Ders Notları

    Yağlı Tohumlular ve Yağ Bitkileri

    Ayçiçeği: Alüvyonlu topraklarda sıcak ortamlarda yetişir ve güneş ışığını sever. Büyüme döneminde yağış ve sulama isteyen ayçiçeği, olgunlaşma döneminde sıcaklık ister ve kuraklıktan etkilenmez. Üretimde ilk sırada yer alan Marmara Bölgesi’ni(Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Orta Karadeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgeleri izler.

    Zeytin: Yağ bitkisi ve sofralık olarak tüketilen zeytin maki bitkisidir. Don olayının görülmediği yerlerde yetişir.Yaz sıcaklığına ve kuraklığa karşı dayanıklıdır. Zeytin üretiminde ilk sırada Ege, 2. sırada Marmara Bölgesi yer alır. Ege zeytinleri yağ üretiminde kullanılırken Marmara zeytinleri sofralık olarak kullanılır. Zeytin ağacının bir yıl ürün verip diğer yıl daha az ürün vermesinden dolayı üretimde dalgalanmalar meydana gelir.

    Yer Fıstığı: Sıcak iklim koşulları isyeyen yer fıstığı yaygın olarak Akdeniz Bölgesi’nde yetiştirilir. Menteşe Yöresi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de yer yer tarımı yapılmaktadır.

    Susam: Olgunlaşma için sıcaklık, hasat için kuraklık isteyen bu bitki, Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak yetiştirilir.

    Meyvecilik

    Üzüm: Kışın -40°C sıcaklığa kadar dayanır. Yazın sıcaklığa ve kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğundan ülkemizde hemen her bölgede yetiştirilir. Yazların yağışlı geçmesinden dolayı Karadeniz kıyılarında ve Doğu Anadolu’nun sıcaklığı yetersiz yüksek yerlerinde yetiştirilemez.
    Üretim en fazla Ege Bölgesi’nde yapılmaktadır. G. Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretilir. Özellikle Ege Bölgesi’nde Manisa, İzmir, Denizli yörelerinde üretilen çekirdeksiz üzüm kurutularak önemli bir kısmı ihraç edilir. Üzüm, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olduğundan, ülkemizde elma ile birlikte en yaygın olan meyvedir.


    UYARI: Türkiye, üzüm üretiminde ve dış satımında dünya birincisidir.

    İncir: Türkiye’nin tüm kıyı şeridinde ve iç bölgelerin alçak vadilerinde incir tarımı yapılabilir. Kışların ılık, yazların sıcak geçtiği, yıllık yağışın 600 - 700 mm olduğu denizel iklimlerde rahatça yetişebilir. Soğuğa karşı hassas olduğundan iç bölgelerimizde fazla yetiştirilemez.
    İncir, en fazla Ege Bölgesi’ndeki Aydın ve İzmir çevresinde üretilir. (%90) Bundan başka, az miktarda Akdeniz ve Karadeniz kıyıları ile, Güney Marmara ve G. Doğu Anadolu’da üretilir.

    Fındık: Ilıman iklim bölgelerinin bitkisidir. Her mevsim yağışlı,nem oranı yüksek ve orta derece sıcaklık ister. Don olayı ve yaz kuraklığı verimi düşürür.Ülkemizde fındık tarımı, Karadeniz kıyılarında yaygındır. Özellikle Ordu, Giresun ve Trabzon illeri üretimin yarısından çoğunu sağlamaktadır. Daha sonra, Bolu ve Zonguldak illeri gelir. Karadeniz Bölgesi toplam üretimin % 80 den fazlasını karşılar. Marmara Bölgesi’nde de Sakarya ve İzmit çevresinde fındık üretimi yapılır. Önemli bir ihraç ürünü olan fındık üretiminde Türkiye, Dünya’da ilk sırada yer alır.

    Turunçgiller (Narenciye) : Narenciye adı da verilen bu ürünler portakal, mandalina, limon, greyfurt ve turunçtan oluşur. Soğuğa karşı çok hassastırlar. Akdeniz ikliminin özelliklerine uyum göstermesi nedeniyle Akdeniz kıyı kesiminde tarımı yaygındır. Düşük kış sıcaklığına ve dona karşı dayanıksızdır. Turunçgil üretiminde ilk sırada yer alan Akdeniz Bölgesi’ni Ege Bölgesi izler.Bu özelliğinden dolayı turunçgil tarımı deniz kenarlarında yaygınlaşmıştır. Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesimi üretimin % 85'ini verir.Geri kalanı ise Ege kıyılarındaki Muğla, İzmir, Aydın illeri sağlar.


    UYARI: Rize ve çevresinde kışların ılık geçmesi turunçgil tarımına olanak sağlamıştır.

    Diğer Meyveler


    Muz: Türkiye’de don olayının görülmediği ve kış sıcaklık ortalamalarının 10° - 12° olduğu dar bir alanda tarımı yapılmaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde Alanya,Gazipaşa,Anamu r, Erdemli arasındaki kıyı şeridi tek tarım bölgesidir. Üretim, ülke gereksiniminin % 20’sini karşılar.

    Kayısı: Anadolu’nun karsal iklim bölgelerinde, alçak yörelerde tarımı yapılır. Kayısı üretiminde Malatya ili önde gelir.

    Şeftali: Sıcak ve ılıman iklim bölgelerinde tarımı yapılır. Güney Marmara ve Ege bölümleri önemli yetişme alanlarıdır.

    Elma: Türkiye’de üzümle birlikte en çok yetiştirilen bir meyvedir. Çiçek açma döneminde düşük sıcaklıklardan etkilenir. Diğer dönemlerde -35°C ye kadar dayanabilir. Az kireçli ve derin topraklarda yüksek verim sağlar.
    İç Anadolu Bölgesi ile Orta Karadeniz ve Antalya bölümleri kaliteli elma yetiştiriciliğinde ilk sıralarda yer alır.

    Antep Fıstığı: Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarımı yapılmaktadır. Türkiye, antep fıstığı üretiminin yaklaşık % 75’ini dışarıya satar.


    * Üzüm, incir, fındık, antep fıstığı gibi meyveler dış ticaretimiz açısından da önem taşımaktadır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/51914-turkiyede-tarim-ve-hayvancilik-ders-notlari.html#post107041


    SEBZECİLİK


    Karadeniz Bölgesi’nde güneşlenme süresinin azlığı, Doğu Anadolu’da yaz mevsiminin kısa ve serin geçmesi, İç Anadolu’da yaz kuraklığının belirgin ve sulamanın yetersiz olması sebze tarımını olumsuz yönde etkiler.

    Türkiye’de iklimin çeşitlilik göstermesi sebze çeşitliliğine neden olmuştur. Ekim alanı dar olmasına karşın verim ve elde edilen gelir yüksektir.Sebze tarımı, tahıllardan farklı olarak sulama isteyen ve yoğun emek harcanarak üretilen ürünlerdir. Ayrıca kışın seracılık sayesinde üretimi devam ettirilerek kesintiye uğramaz.
    Sebze üretiminde ilk sırayı Akdeniz Bölgesi alır. Bu bölgemizde kışlar ılık geçtiğinden seralarda kışın bile sebze üretilebilir. Ayrıca tarla sebzeleri de ilk önce bu bölgemizde üretilir.

    Turfanda sebzecilik ise, bir mevsim başı üretim faaliyetidir. Bazı sebze ve meyvelerin, açık hava koşullarında erkenden yetiştirilip pazarlanması esasına dayanır. İlkbaharın erken başladığı yörelerimizde, sebze ve meyveler erken olgunlaşırlar ve 30 - 40 gün önceden pazarlara sunulurlar. Bu üretim faaliyetine turfanda sebzecilik, bu sebzelere de turfanda sebze denir.

    Sera Sebzeciliği: Mevsim dışı sebze yetiştirme etkinliğidir. Ülkemizde sera sebzeciliğinin % 90’ı Akdeniz ile güneybatı kıyılarımızda yapılmaktadır. Özellikle ilkbahar ve yaz sebzeleri seralarda yetiştirilir. Akdeniz ve Ege kıyılarında kışların ılık geçmesi ve kısa sürmesi seracılığı yaygınlaştırmıştır.


    Türkiye’de Hayvancılık

    Türkiye hayvan sayısı bakımından Dünya’da önemli bir yere sahip olmasına karşın hayvansal ürünlerin üretimi oldukça düşüktür. Verim yükseltmek için yapılacak şeyler şunlardır :
    Hayvan soyları iyileştirilmelidir.
    Mera hayvancılığı yerine, besi ve ahır hayvancılığı yaygınlaştırılmalıdır .
    Suni ve tabii yem üretimi arttırılmalıdır.
    Modern usullerle hayvancılık yapılmalı ve hayvancılıkla ilgili eğitime önem verilmelidir.
    Otlaklar ıslah edilmelidir.
    Hayvancılık yapanlara gerekli krediler verilmelidir.
    Süt kuzu ve dana kesimi önlenmelidir.
    Hayvan Hastalıklarıyla mücadele edilmelidir.

    Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılığı Etkileyen Etmenler

    İklim ve Bitki Örtüsü: Nemli - ılıman iklim şartları ve gür çayırların bulunduğu alanlarda büyükbaş hayvancılık gelişirken;Yarı kurak iklim şartlarının etkili olduğu ve bozkırların bulunduğu alanlarda küçükbaş hayvancılık gelişmiştir.

    Yerşekilleri: Yer şekillerinin aşırı engebeli olduğu alanlarda küçükbaş hayvancılık (özellikle tiftik keçisi üretimi) yaygındır.

    Hayvan Soylarının Islahı: Türkiye’de yerli ırkın et ve süt verimleri düşük olduğundan başka ülkelerden getirilen damızlık hayvanlarla melez ırklar üretilmektedir.Islah edilen hayvan soylarından elde edilen verim yüksektir.

    Otlakların Durumu: Büyük ve küçükbaş hayvancılığın yapıldığı yerlerde hayvanların otlatıldığı alanlara otlak denir. Otlaklar bozkır ve dağ otlakları diye ikiye ayrılır. Bozkır otlakları, yazları sıcak ve kurak geçen yerlerde bulunur. Bu tür otlaklarda en çok küçükbaş hayvan beslenir. Dağ otlakları, yazları serin geçen bölgelerde bulunur. Otlar uzun boylu ve gürdür. Bu alanlarda çoğunlukla büyükbaş hayvan beslenmektedir. Türkiye’deki otlakların yetersiz olması,otlakların doğru kullanılmaması ve aşırı otlatma hayvancılıktaki verimi düşürmektedir.

    Yem Üretiminin Arttırılması: Yem üretiminin arttırılması ahır hayvancılığının gelişmesi ve verimin artışını sağlayacaktır.

    Üreticiye Teşvik Kredileri Verilmesi: Hayvancılığın ve Ahır hayvancılığının gelişmesini ve üretimin artmasını sağlayacaktır.

    Pazarlama: Pazarlama imkanlarının gelişmesi çiftçinin gelirini arttıracak ve bu durum üretimde artışı sağlayacaktır.

    Ahır Hayvancılığının Geliştirilmesi: Verim artışını sağlyacaktır.

    Hayvancılık Türleri

    Mera Hayvancılığı: Türkiye’de hayvancılık daha çok mera hayvancılığı şeklinde yapılır. Kış aylarında ağıl ve ahırlarda arpa, saman ya da kuru otlarla beslenen hayvanlar yazın meralarda (otlaklarda) otlatılır. Bu nedenle mera hayvancılığında doğal koşullara bağlı olan et ve süt verimi düşüktür.


    Besi ve Ahır Hayvancılığı: Hayvansal ürün verimini artırmak için ahır hayvancılığı (mandıracılık) yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle büyükbaş hayvanlar temiz ve bakımlı ahırlarda modern yöntemlerle beslenir. Şekerpancarının küspesi hayvan yemi olarak değerlendirilir. Bu nedenle şeker fabrikaları çevresinde ahır hayvancılığı gelişmiştir. Nüfusun yoğun olduğu Marmara,Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde besicilik ve mandıracılık daha yaygındır.

    Büyükbaş Hayvancılık

    Sığır: Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirilir. Özellikle yazların serin ve yağışlı geçtiği ,otların gür ve uzun boylu olduğu yerlerde yoğun olarak beslenmektedir. Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu’nun kuzey yarısı en önemli sığır yetiştirme alanlarıdır. Nüfusun yoğun olduğu Marmara,Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde sığır yetiştiriciliği ahır hayvancılığı şeklinde yapılır.

    Manda: Sağılma dönemi ineğe göre daha uzun ve et verimi daha yüksektir. Türkiye’nin bol su ve bataklık yerlerinde özellikle Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde ve Marmara bölgesinde yoğun olarak beslenir.

    Küçükbaş Hayvancılık: Koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisi bu ad altında toplanır. Küçükbaş hayvancılık mera hayvancılığı şeklinde yapılır.Türkiye’de bozkırların geniş yer tuttuğu Doğu Anadolu,İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılır. En fazla koyun yetiştirilir.

    Koyun: Türkiye koyun yetiştiriciliğinde Dünya’da 6.sırada yer alır. Marmara ve Ege Bölgesi’nde daha çok kıvırcık, İç ve Doğu Anadolu’da mor karaman, İç Batı Anadolu’da dağlıç soyları yetiştirilir. Güney Marmara’da devlet üretme çiftliklerinde merinos koyunu yetiştirilmektedir. Yünleri ince uzun ve parlak olduğundan yünlü kumaş dokumasına elverişlidir.

    Kıl Keçisi: Ülkemizin hemen her yerinde kıl keçisi beslenir. Dağlık ve engebeli alanlarda yaşayabilmesi nedeniyle dağlık alanlarda yaygın olan hayvan türüdür.En fazla Akdeniz bölgesi olmak üzere Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin dağlık alanlarında yaygın olarak yetiştirilir. Ancak ormanlık alanlara zarar verdiği için sayısında azalma görülmektedir.

    Tiftik Keçisi: Ankara keçisi adıyla da tanınan tiftik keçisi daha çok yünü için yetiştirilir. Tiftik önemli bir dış satım ürünüdür. Büyük ölçüde Ankara,Eskişehir ve Kütahya’da yetiştirilir.
    İpek Böcekçiliği : İpek böcekçiliği dut yapraklarına bağlı olarak yapılır. Dut ağacı yetişen bölgemizde geleneksel olarak ipek böceği yetiştirilebilir. Ancak başta Bursa olmak üzere Bilecik,İstanbul, Sakarya,Antalya,Balık esir,Ankara,Eskişehir , İzmir,Muğla da ipek böcekçiliği yapılır.Türkiye yıllık yaş koza üretiminin yaklaşık % 90’ı Marmara Bölgesi’nden sağlanır.


    UYARI: I. Dünya Savaşı’ndan sonra ipek üretim merkezlerinin tahrip edilmesi, ipeğin karşısına sentetik liflerin çıkması ve bu ekonomik etkinliğin yeterince desteklenmemesi ipek böcekçiliğinin gelişmesini engellemektedir.

    Arıcılık: Türkiye farklı iklim tiplerinin görüldüğü bir ülke olması nedeniyle zengin ve çeşitlilik gösteren bitki örtüsüne sahiptir. Buna bağlı olarak arıcılığa uygun bir ülkedir.Çiçekli bitkilerin ve Çam ağaçlarının varlığı arıcılığı olumlu etkiler.Arılar tozlaşmayı sağlayarak meyve üretimini ve bitkisel üretimi sağlar. Hemen her bölgemizde arıcılık yapılmaktadır. Kars, Bitlis, Şemdinli, Rize, Ankara, Muğla, Erzurum ve Konya balları yurt çapında ün kazanmıştır.

    Kümes Hayvancılığı: Eti ve yumurtası için beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlar kümes hayvanları adı altında toplanır. Son yıllarda büyük kentlerin çevresinde yoğunlaşan Modern tavukçuluğun en yaygın olduğu bölgemiz Marmara’dır.Ege bölgesi ve Büyük şehirleri etrafında modern tavukçuluk tesisleri yaygındır.Tavukçuluğu n yaygınlaşması et ve yumurtanın ucuza elde edilmesini sağlamıştır.

    Balıkçılık: Türkiye’nin su ürünleri potansiyeli yüksek olmasına karşın, su ürünleri avcılığı ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip değildir.
    Türkiye’de balıkçılığın gelişmesini engelleyen faktörler:
    Avlanmanın zararlı yöntemlerle yapılması,
    Denizlerin hızla kirlenmesi,
    Taşıma ve depolama olanaklarının yetersizliği,
    Balıkçılıkla uğraşan nüfusun az olması,
    Açık deniz balıkçılığın gelişmemesi,
    Pazarlama olanaklarının gelişmemesi,
    Büyük ve modern balıkçı teknelerinin olmaması

    Deniz Balıkçılığı: Türkiye’de daha çok kıyı balıkçılığı gelişmiştir. Açık denizlerde avlanacak gemi ve filolarımız olmadığından açık deniz balıkçılığı yapılmaz. Karadeniz ve Marmara Denizi Türkiye’de balıkçılığın önem kazandığı alanlarıdır. Özellikle balıkların göç döneminde Boğazlar önemli balık avlama alanlarıdır.

    Tatlı su balıkçılığı: Bu balıkçılık akarsularda tatlı su göllerinde ve barajlarda yapılır. Eğirdir, Beyşehir, Ulubat, İznik, Sapanca, Çıldır göllerinde tatlı su balıkçılığı yapılırken, Tuz Gölü, Burdur, Acıgöl ve Van Gölü’nün akarsu ağızları dışında balık üretimi yapılamaz. Son yıllarda Keban, Karakaya, Seyhan, Hirfanlı, Atatürk gibi baraj göllerinde balık üretim çalışmaları başlamıştır.

    Kültür Balıkçılığı: Son yıllarda ülkemizde temiz akarsu boylarında, özel yapılmış havuzlarda kültür balıkçılığı yapılmakta ve çoğunlukla alabalık yetiştirilmektedir.

Benzer Konular

  1. Türkiye de Yetiştirilen Tarım Ürünleri Sunusu
    By Mustafa Uyar in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Aralık.2010, 23:36
  2. Türkiye'de Tarım sunusu
    By Mustafa Uyar in forum Sosyal Bilgiler Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Aralık.2010, 23:27
  3. Türkiye'de tarım-tarımı etkileyen faktörler
    By Beyza in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Ağustos.2008, 12:58
  4. Türkiye'de Tarım
    By Beyza in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Ağustos.2008, 12:43
  5. Türkiye'de Yetiştirilen Tarım Ürünleri Ders Sunumu
    By Beyza in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.Temmuz.2008, 17:46

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.