Sevginin hedefi, sevdiğiniz bir şeyi elde etmek değil, sevdiğiniz insanın mutluluğu için bir şeyler yapmaktır. Eğer sevginizi sevdiklerinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, ona sevgi gösterdiğinizi fark etmeyecektir. Sorun sevdiklerinizle iki ayrı sevgi dilinde konuşmanızdan kaynaklanır. Belki sevdiğiniz insan sizden cesaret verici sözler duymak istiyor, ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. Sevdiğiniz insan kendini kötü hissetmeye devam ederken siz hayrete düşüyorsunuz.

Belki de sevdiğiniz insan, televizyondan uzak sizinle oturup konuşmayı, sizinle birlikte olmayı çok istiyor. Siz ise sevdiğiniz insana ona değer verdiğinizi bir buket çiçekle göstermek istiyorsunuz. Fakat sizin özenle hazırlatmış olduğunuz bir buket çiçek sevdiğiniz insana değer verdiğinizi hissettirmiyor. Peki sevginizi hissettirmek için ne yapmalısınız? İşte sevdiklerinizin dili:

*Nitelikli beraberlik
*Hediye alma
*Hizmet davranışları
*Onay sözleri
*Dokunsal temas

İnsanların hepsi birbirine benzer. Fakat farklı sevgi dilleri ve algılama yolları vardır. Şimdi hep birlikte sevdiklerimizin sevgi dillerini keşfetmeye başlıyoruz. İşte birinci sevgi dilimiz:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/6474-sevdiklerinizin-sevgi-dilini-kesfedin.html#post9627

Nitelikli beraberlik

Eğer eşinizin sevgi dili nitelikli beraberlik ise, size karşı kullanacağı en sık ifade şu olacaktır: "Beni anlamıyorsun!"

Çünkü eşinize en pahalı kıyafeti almak, en lüks lokantalarda yemek yedirmek, sevginizi ispat etmeyecektir. Onun sevgi diliyle konuşmuş olsanız, ne pahalı kıyafetlere, ne de lüks lokantalara ihtiyacınız olmayacak. Yapmanız gereken eşinizle birlikte günlük meşguliyetlerinizden, işinizin yoğun programından sıyrılıp, beden dilinizle, ses tonunuzla, eşinizle birlikte olduğunuzu ve onu anladığıınızı kendisine hissettirmektir. Çocuklarınızın sevgi dili nitelikli baraberlikse, oturup onunla çamurdan evler yapmayı, topaç çevirmeyi, onunla evcilik oynamayı ve gerekirse evcilikte onun çocuğu olmalı ve çocuğunuz da ailenin reisi olmalıdır. O zaman neler değişecek göreceksiniz. Çocuğunuza en pahalı oyuncakları almaktan daha güzel neticeler alacağınızdan emin olabilirsiniz.

Değerli okurlarımız, eğer zoru başarmak ve çantada keklik dediğimiz insanları yeniden tanımak onlarla sevgi tohumumuzu yeşertmek ve aramızdaki duvarları kaldırmak istiyorsak, önümüzdeki bir kaç ay, sevdiklerimizin sevgi dillerini paylaşmaya devam edelim. Eğer siz de, sevdiğim bir insan gibi "Sevmek zoru başarmaktır." diyorsanız diğer sayımızda buluşmak üzere. Yazımı, kendisini zorları başarmaya adayan Asrın Bedîsi Bediüzzaman Hazretlerinin sözüyle sona erdiriyorum.

"İnsanın hususan Müslümanın tahassüngâhı ve bir nevî cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır."