Sempozyum notları…
Savaşlar, işgaller, doğal afetler gibi felaketler ardında çaresiz ve savunmasız yetimleri bırakıyor…
İHH İnsani Yardım Vakfı, dünyanın dört bir yanında felakete uğramış insanlara acil yardım ulaştırırken organ mafyasından, insan tacirlerinden önce yetimlerin yanında olmaya çalışıyor. Ve onların sağlık, gıda, eğitim, barınma ihtiyaçlarını karşılayıp güvenilir ellere teslim etmeden de oradan ayrılmıyor.
19 ülkede faaliyetlerini sürdüren İHH, 10 Haziran 2006’da İstanbul’da yapılan Yetimler Sempozyumu ile de çalışmalarını kamuoyuna sunmuş oldu.
Sempozyumda sunulan tebliğlerden bölümler aktaralım:

Aftab Ahmed Abbasi, Khubaib Foundation Temsilcisi ve Aşiyana Yetim Kompleksi Genel Koordinatörü, Pakistan:
Halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığı Pakistan’da 8 Ekim 2005 tarihinde gerçekleşen deprem zor şartları da beraberinde getirdi. Temiz su sağlanması, sağlık hizmetleri büyük şehirlerde bile zor sunulurken, ücra bölgelerde koşullar daha zordur. Babalarını kaybeden Pakistanlı yetimler geçimlerini sağlamak için okullarını bırakmaktadır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/6443-bir-el-degince-yetim-sacina-merhamet-yazilir-gok-sayfasina.html#post9595
Pakistan halkının deprem öncesi asgari yaşam standartlarına kavuşmaları için toplumun her ferdi harekete geçmeli, deprem sonrası yeniden yapılanmayı desteklemelidir.
Koşullardan en ağır şekilde etkilenen yetimler konusunda Müslümanların tavrı, ümmetin geleceğini de etkileyecektir.

Awni Bursh, İslamic Society of Jabalia, Filistin:
Savaş, işgal ve mecburi göç vakalarıyla yoğrulan Filistin toprakları yetimlik gerçeğini ağır bir veçheden yaşamaktadır. Filistinli yetimler, İsrail işgalinden dolayı farklı bir acıya muhataptır. Filistinli yetimlerin % 25’i şehit çocuklarıdır. Kendileriyle ilgilenebilecek resmi kuruluşların varlığından yoksun olan Filistinli yetimler, bir yandan da savaşın çocuk dünyasına bıraktığı izlerle yüzleşmektedir.
İslam hukukunda toplumun yetimlere karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar sadece yeme, içme ve maddi ihtiyaçları teminle sınırlı değildir. Uluslararası hukukta da yetimlerin her türlü hakkı teminat altına alınmıştır.
Müslümanları birbirine bağlayan din ve akide birliği, Türkiye’deki ve diğer İslam ülkelerindeki Müslümanların üzerine vazifeler yüklemektedir. Bu meyanda, tarihten beslenen Türkiye- Filistin ilişkisi organize edilecek yardım faaliyetleriyle beslenecektir. Tebliğimde Filistin içinde dışında yetimlerle ilgilenen vakıf ve dernekler, yetimlerin öncelikli ihtiyaçları ile genel olarak tüm Müslümanlara dair tavsiyeler sunulacaktır.

Hassan Mohamed, Zamzam Foundation, Yetim Birimi Sorumlusu, Somali:
1991’de Somali devlet başkanının muhalefet güçleri tarafından devrilmesinin ardından başlayan iç savaş ve doğal afetler, arkasında binlerce Somalili yetim bırakmıştır. Halkın çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığı Somali’de, açlıktan ölme ile karşı karşıya olan yetimlerin oranı % 95’tir. 1991’den bu yana gerçekleşen toplumsal vakalar, 17 bini başkentte yaşayan toplam 50 bin yetim bırakmıştır. Bunların ancak % 20’si himaye edilebiliyor…
ABD hükümetinin Al- Haramain Yardım Kuruluşunu terör listesine almasından sonra, ülkede yetimlere yönelik çalışma yapan en büyük STK kapanmıştır. Bu olaydan sonra Somalili iş adamları iki binden fazla yetimin bakımını üstlenmiştir. Zamzam Foundation faaliyet alanı içersindeki 1650 yetimin bakımını yapabilmektedir.
Maksimum sayıda yetime sponsor olmak, yetimler için yatılı okullar inşa etmek, liseyi bitiren yetimlerin yüksek öğrenimlerini özellikle yurt dışı eğitimlerini desteklemek, dul kadınları kendi gelirlerini sağlayabilecek işler kurmaları için kredi imkanı ile desteklemek Türk kardeşlerinin yardımlarını bekleyen Somalili yetimlerin geleceği açısından elzemdir.

Ali Yandır, Kafkas Çeçen Dayanışma Derneği Başkanı:
Tarihin son yüzyılda gördüğü en kanlı savaşlardan birisi Çeçenistan topraklarında devam etmekte, dünya kamuoyu ise bir milletin yok edilişini TV ekranlarından seyretmektedir.
Savaştan önce nüfusu yaklaşık bir milyon olan Çeçen halkı, 12 sene içinde 40 binden fazlası çocuk olmak üzere 300 bin şehit vermiştir. Savaş sonucu öksüz, yetim kalan çocuk sayısı 50 bine ulaşmıştır. 10 binden fazla Çeçen çocuksa savaş sonucu sakatlanmıştır.
Çeçen yetimlere sahip çıkılarak bir halkın geleceği desteklenmelidir.

Nevzat Tahran, İDER İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı:

Batı dillerinde, Fransızca dahil, iki kelimenin kavramsal karşılığını tam veren kelimeler yoktur. Bu iki kelime “şefkat ve yetim” kelimeleridir. Bu iki kelimenin Batı dillerinde evrensel karşılığının olmaması, onların bu asil duyguları tanımamaları ile ilgilidir. Ancak biyolojik bilimlerdeki gelişmeler, Doğu değerlerinin Batı’ya psikoloji kılığında girmeye başladığını gösteriyor.
Yetimlere sevgi dolu bir bakış, tebessüm, birkaç güzel söz ve başını okşamak sevginin dışa vurumu olarak yaşamsal önemi olan davranışlardır. Aynı zamanda şefkat davranışı vereni de iyi hissettirir. Mutlulukla ilgili hormon ve enzimler salgılanır. Çift yönlü yararı olan yetime şefkat göstermenin meditatif bir eylem olduğunu bile söyleyebiliriz.

Emel Fazlıoğlu, İHH İnsani Yardım Vakfı, Yetim Birimi:

1992 yılında Bosna Hersek Savaşı İHH’nın kuruluşuna temel oluşturmuştur. O savaşta bir kez daha görülmüştür ki, savaşın en mağduru çocuklardır. Çünkü zor şartlara direnebilecek fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal gelişimden mahrumdurlar. Bu yüzden savaşlarda en ölümcül darbeleri alanlar; cephede askerler, cephe gerisinde de çocuklardır. Savaş yetimleri, madden manen hırpalanmaktadır.
Deprem, sel gibi felaketlerden de yine en fazla çocuklar etkilenir. Organ, fuhuş mafyaları ve inanç taciri misyoner gruplar da yetim çocuklar için birer tehdit unsurudur.