Önce öğretilenleri öğrenirsin, çabalarsın, sonra herşeyin aslını anladığını düşünür hayatının planını yaparsın, hep mutluydum sanarsın. Sonra tokatlar yer, düşer kalkarsın ve sonra dertler edinirsin, tedirginlikler başlar.
İşte gerçeklerle yüzleştim dersin ama yine de sorunlarla baş edecek güç ararsın bir yerlerde, sana öğretilenleri uygulamaya çalışarak. Başa dönersin. Geçmişini sorgularsın ve işte o an pişmanlıklar başlar. Mutsuzluk diz boyuna çıkar, hareket edemezsin. Ardında bıraktıklarına baktığında mutluluğun aslında sadece bölük pörçük silinip gitmiş anlar olduğunu farkedersin. Mutsuzluk ise uzun dönemlerdir, yıldızları örten karanlık gibi uçsuz bucaksızdır. Tutunduğun şeylerin çok önceleri kırıldığını farkettiğinde aslında en başından beri her zaman düştüğünü ve dibe asla vuramayacağını anlarsın. Artık aydınlanmışsındır. Kabulleniş gerçekte budur. Hayat anlardan ve pişmanlıklardan oluşur. Anları kaçırırsan pişmanlıklara yakalanırsın. Bu dünyada mutsuzluk ağlarını çok önceleri örmüştür. Büyük sistemin bir parçasıdır bu. Devam etmek için önündeki şekeri takip etmelisindir, mutluluğu kovalamalısındı r, hiç olmayan bir mutluluğu hem de ardına bakmamacasına. Ama işte bir gün gelir evinde yalnız başına kalırsın, fotoğraflarına bakarsın. Her fotoğrafta aynı gülümseyen yüzü görürsün. Artık bilirsin yalandır hepsi, bıraktığın iz ışıklı olsun diyedir, geçmişim hep mutluydu demek içindir sadece. Yalnızlık yoktur o göz yaşı göstermeyen fotoğraf kartlarında. Ve parmaklarına tükürürsün, tükürüğünü gezdirirsin yalandan seven karton insanların üstünde. Sonra tırnaklarını geçirirsin ardı ardına tüm fotoğraflara . Gülümseyen her yüzü, mutluluk saçan tüm beyaz dişleri kazırsın. Hiç varolmayan sevgiyi çıkarırsın o anlardan. Riyakar sırıtışları sonsuzluğa yollarsın. Sevgi dolu yüzler bembeyaz kalır zaten hiç varolmamışlardı r. Zaten sevgiyi saklamak da mümkün değildir, bir insanı sevmek de. Fotoğrafları tüketirsin geriye pişmanlık kalmamıştır. Artık üzülecek birşey yoktur, çünkü zaten hayat böyledir, hiç mutlu olmamışsındır bu artık yeni birşey değildir. Yapacak birşey yoktur, sadece yalnızlık vardır. Gerçek olan tek şey sensindir...