Solaklık nedir biliyoruz hepimiz. Bazılarımız solağız hatta. Solak olanlarımızdan bazılarımız, sanki solaklık kötü ya da anormal bir şeymiş gibi küçüklüklerinde sağ elleriyle yazı yazmaya, dişlerini fırçalamaya zorlanmış olabilir, bunun örneklerini biliyoruz. Onlar şimdi sağ elleriyle de yazabiliyor, çatal kaşık kullanabiliyorlar. Şunu sormak gerek, çok mu lazımdı?
Dilimizde “solak” kelimesinin zıttı olarak, onun kadar net olmasa ve kimi zaman tartışmalara yol açsa da “sağlak” sözcüğü kullanılıyor. Yine de şunu kabul edelim; temelde sağ elini kullananların sayısı çok daha fazla olduğu için onlara özel bir isim vermenin gereği üzerinde durulmuyor da sol elini kullananlara “solak” demek daha kabul görüyor.Şimdi nedir bu solaklık meselesi, ona bakalım. Biliyorsunuzdur; bedenimizin sol yarısını beynimizin sağ lobu, sağ yarısını da beynimizin sol lobu yönetir. Bu loblardan hangisinin kontrolü daha baskınsa, sağlak ya da solak olma vaziyeti ona göre meydana gelir. Neden sağlak insanların oranının çok yüksek olduğuna gelince... Yazı yazmak, domates doğramak, makyaj yapmak, Need for Speed oynamak gibi dikkat isteyen işlerin kontrolünün beynin tümüne yayılmasını değil bir lobunun uzmanlık alanı olarak belirlenmesini uygun görmüş doğa. Bunun için de sol lobu seçmiş. E sol lob da sağ tarafımızı yönetiyordu ya... İşte bunun için sağlaklar ezici çoğunlukta. Peki neden solaklık var? Acele etmeyin, geliyoruz ona da...
Şimdi, insanın solaklığa meyli olduğunu anlamak için illa yazı yazdğı eline bakmamak lazım. Zira başta da dediğimiz gibi, genellikle zorunluluktan kaynaklanan bir şekilde solaklar özellikle sağ elleriyle yazı yazmayı çalışarak öğrenebiliyorlar. Hatta bu insanlar için “ambidextrous” ifadesi kullanılıyor. Solak ya da sağlak kabul edilmiyorlar. Latincede “ambi” kelimesi “ikili”, “dexter” ise “sağ” anlamına geliyor. Bunun bir de tersi var: “ambisinistrous” olmak. Bunun açılımı da şöyle: “ambi” malum, “sinister” ise “sol” anlamına geliyor. Ama iki eli de sol el gibi kullanmak çok istenen bir şey olmadığı için (elbette sağlaklar açısından) biz “ambidextrous” olmayı tercih ederiz, sizi bilmiyoruz.
Ne diyorduk, evet yazı yazmak için kullanılan elin becerisi geliştirilebilir ama solak insanlar saçlarını taramak, çorba karıştırmak, çorap çekiştirmek gibi günlük işlerini yaparken, hapşırdıklarında ağızlarını kaparken yine sol ellerini kullanmayı tercih ederler. Tercih de demeyelim, düşünmeden yaparlar bunu.Toplumun ’ine yakını solaktır. Erkeklerde solaklık oranı daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde solaklığa oldukça sık rastlanır. Epilepsi, Down sendromu, disleksi gibi beyin kaynaklı rahatsızlıkları olanların da çoğunluğu solaktır.Solaklığın nedenlerine geleceğiz dedik, gelelim. Genel olarak kabul gören teoriye göre, solak insanlardaki testosteron, yani erkeklik hormonu, doğumdan önce bir miktar daha fazladır. Doğum sırasındaki basıncın yoğun olması durumu da solaklığa yol açabilir. Ultrasona sık giren annelerin bebeklerinin solak olma ihtimalinin fazla olduğu da düşünülüyor. Gelin görün ki bu teorilerin hiçbiri tam bir kesinlikle kabul görmüş değil. Solaklık, kaynak olarak gizemini hâlâ koruyor.
Şimdi, solaklığın normal bir durum olduğunu kabul ediyoruz etmesine ama bu durum solakların kimi zorluklar yaşıyor olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Hemen hemen tüm alet edevatlar öncelikli olarak sağ elini kullananlar için tasarlanmış. Aklımıza hemen elimizin altında durduğu için ilk gelen örnek, bilgisayarın faresi. Makasların çoğu sağlaklara uyumlu. Düşünsenize, bir günlüğün veya ajandanın kilidi, çıtçıtı ne tarafta? Bizim aklımıza anında gelemiyor haliyle ama solak arkadaşlarımız şimdiye kadar bir sürü örnek bulmuşlardır bile. Belki yorum olarak yazarlar da sağlaklar onları daha iyi anlar. Solaklar için bazı özel ürünler de piyasaya sürülüyor artık. Burada ve burada örneklerini görebilirsiniz.Şimdi değil ama geçmişte, sadece alet kullanmak değil, daha büyük problemler varmış solakların uğraştığı. Örneğin çoğu kültürde sol elle yazan çocuklar cezalandırılırmış ki dedik ya, şimdi bile var bunun örnekleri. Daha beteri var; Hıristiyanlıkta solaklık satanizmin bir işareti olarak bile görülmüş bir dönem. Solakların büyücü olduğuna da inanılırmış. Asya kültüründe solaklık lanetlenmiş. Hatta eskiden Japonya’da solaklık boşanma nedeni olarak kabul bile edilirmiş. Endonezya’da, sol elle yemek yemek ve hediye kabul etmek kabalık sayılıyormuş.
Solaklığın üstün zekâ, yaratıcılık ve yetenek göstergesi olduğunu söyleyenler de var ama bu konuda da tam bir kanıt yok. Tarihteki ünlü solaklara baktığımızda belki böyle bir çıkarım yapılabilir ama madem toplumun % 10 – 15’lik bir kesimi solak, elbette içlerinden ünlü ve başarılı insanlar da çıkacak. Farkına varmış olduğunuz gibi burada dünyaca ünlü solaklardan örnekler vereceğiz:
Ronald Reagan, George H.W. Bush, Bill Clinton, Joan of Arc, Büyük İskender, Julius Caesar, Napoléon Bonaparte, Fidel Castro, Henry Ford, David Letterman, Jay Leno, Bart Simpson (evet o gerçek değil, biz de biliyoruz. Bu arada The Simpsons’ın bir bölümünde solaklara özel malların satıldığı bir mağaza da açılmıştı), Kurt Cobain, Noel Gallagher, Jimi Hendrix, Robert Plant, Seal, Paul Klee, Michelangelo, Raphael, Leonardo da Vinci, Charlie Chaplin, Tom Cruise, Robert DeNiro, Kermit the Frog (evet, o da kukla, evet), Angelina Jolie, Nicole Kidman, Lisa Kudrow, Marilyn Monroe, Sarah Jessica Parker, Robert Redford, Keanu Reeves, Julia Roberts, Jerry Seinfeld, Bruce Willis, Monica Seles ve dahası...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/22272-solak-misin.html#post41899
Dünya Solaklar Günü de 13 Ağustos’ta kutlanıyormuş, onu da öğrendik. Takvimimize işaretleyip yukarıdaki isimlerin hayatta olanlarına kutlama maili atacağız. İngilizce bilenler bir test yapabilirler.
Şimdi solaklarla ilgili birtakım ilginç istatistiksel sonuçlar veriyoruz: Solakların çoğu, figür çizerken sağ tarafı öne çıkarırmış. Su altında daha rahat görebilirlermiş. Tenis, yüzme ve eskrimde özellikle başarılılarmış. Ergenlik çağına sağlaklardan 4 – 5 ay daha önce girerlermiş. Apollo astronotlarının 4’te 1’i solakmış.Kutup ayıları da solak olurmuş. Sol eliyle dişlerini fırçalayan kutup ayısı görmedik, söyleyenlerin yalancısıyız.