BESMELE VE FATiHA DAKi FIKHi HÜKÜMLER
A- Besmele Kur'an'dan Bir Ayet midir?
Alimler besmelenin Neml suresinin bir ayeti olduğunda ittifak etmişlerdir.
«O, Süleyman'dandır. O;bismillahirrahmanirrahimdir.» (Neml: 30)
Fakat Fatiha ve diğer surelerin başında geçen besmelelerin ayet olup olmadığında
ihtilaf etmişlerdir.
İmam Şafii'ye göre hem Fatiha'nın hem de diğer surelerin başında geçen besmeleler
birer ayettir.
İmam Şafii'nin bu konuda bir çok delili vardır. Bunlardan bazıları:
Enes (r.a)'ya Rasulullah (s.a.s)'in namazda nasıl Kur'an okuduğu soruldu. Enes (r.a)
dedi ki: «Onun okuması yavaş yavaş ve uzatmalıydı. Fatiha'yı şöyle okurdu:
«Bismi'llahi'r Rahmani'r Rahim. El-hamdu lillahi
Rabbi'l-alemiyn.Er-Rahmani'r-Rahim...(Fatiha:17)»
(Buhari)
Enes (r.a) şöyle dedi: «Rasulullah (s.a.s) birgün aramızda iken uyudu. Sonra
tebessüm ederek uykudan kalktı. Ona dedik ki: «Ya Rasulallah! Seni güldüren nedir?»
Rasulullah (s.a.s):
«Az önce bana bir sure indi» cevabını verdi ve şöyle okudu:
«Bismi'llahi'r-Rahmani'r-Rahim. İnna a'teyna kelkev-ser....(Kevser: 1-3)» (Müslim,
Nesei, Tirmizi)
İmam Malik'e göre; Fatiha'nın ve diğer surelerin başında geçen besmeleler ayet
değildir. Besmele sadece bereket olsun diye okunur. Bir işe başlanırken Allah'ın
adıyla başlanır. Kur'an okurken surelerin başında besmele çekmek de bunun gibidir.
Aişe (r.a) şöyle dedi: «Rasulullah (s.a.s) namaza tekbirle başlardı. Namazda okumaya
ise: «El-hamdu lillah ile başlardı.» (Müslim)
Enes b. Malik (r.a) dedi ki: «Ben Rasululah (s.a.s)'in, Ebu Bekir (r.a)'nun, Ömer
(r.a)'nun ve Osman (r.a)'nun arkasında namaz kıldım. Namazlarına: «El-hamdu lillahi
Rabbi'l-alemiyn» ile başlar, besmeleyi okumazlardı.»
(Buhari-Müslim)
Müslim'in rivayetinde: «Namazda okurken okuyuşun başında da sonunda da:
«Bismi'llahi'r-Rahmani'r-Rahim» okumazlardı» şeklinde geçmektedir.
İmam Ebu Hanife'ye göre; besmele Fatiha'dan bir ayet değildir. Fakat Kur'an'da geçen
bir ayettir. Sureleri birbirinden ayırmak için gönderilmiştir.
Hanefiler şöyle derler:
«Besmelenin Kur'an'da yazılı olması Kur'an'dan bir ayet olduğunu gösterir. Yoksa her
surenin başında bir ayet olduğunu göstermez. Namazda Fatiha'yı okurken besmele ile
başlanmayıp el-hamdu lillah ile başlanması gerektiğini ifade eden deliller,
besmelenin Fatiha'dan bir ayet olmadığını gösterir.»
Besmelenin ayetlerin bitişini gösteren bir ayet olduğunun delilleri şunlardır:
Sahabeler şöyle derlerdi: «Biz bir surenin bittiğini ancak besmele söylendiği zaman
anlardık.» (Ebu Davud)
İbni Abbas (r.a) şöyle dedi: «Rasulullah (s.a.s) bir surenin bittiğini ancak ona:
«Bismillahirrahmanirrahiym» indiği zaman anlardı.»
(Ebu Davud, Hakim sahih senedle )
İmam Ahmed''in; besmelenin Fatiha'dan bir ayet olup olmadığına dair iki görüşü
vardır. Bir görüşüne göre, besmele Fatiha'dan bir ayettir, diğer görüşüne göre ise
Fatiha'dan bir ayet değildir.
B - Fatihanın Namazda Okunmasının Hükmü:
İmam Şafii, İmam Malik ve İmam Ahmed'e göre; namazda Fatiha okumak farzdır ve bu,
namazın sıhhat şartıdır. Dolayısıyla imkanı olduğu halde namazda Fatiha okumayan
kimsenin namazı batıl olur.
Ubade b. Samit'ten Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
«Fatiha'yı okumayanın namazı yoktur.»
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace)
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: «Kim namaz kılar da
Fatiha'yı okumazsa namazı eksiktir, namazı eksiktir, namazı eksiktir, tam değildir.»
Yanıt: BESMELE VE FATiHA DAKi FIKHi HÜKÜMLER
(Tirmizi, Nesei, Malik)
İmam Ebu Hanife'ye göre; Fatiha okumak tek başına namaz kılan için vaciptir. Bu
sebeple namazda Fatiha okumayan kimsenin namazı batıl olmaz. İmamın arkasındaki
kişinin hem sesli hem de sessiz namazlarda Fatiha'yı okuması mekruhtur. Şayet okursa
iyi bir şey yapmamış olur.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
«Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyunuz» (Müzzemmil:20)
Bu ayete göre farz olan, namaz kılarken Kur'an'dan kolay geleni okumaktır.
«Fatiha okumayanın namazı yoktur» hadisinde «namazı yoktur»dan kasıt; «batıl» demek
değil «eksik» demektir.
Bu şu hadise benzemektedir:
«Mescide komşu olan kimse mescidde namaz kılmazsa namazı yoktur.» (Ebu Davud, Tirmizi)
Bu hadisteki «namazı yoktur»dan kasıt «fazilet ve sevap yönünden namazı yoktur»
demektir. Yoksa «namazı batıl» demek değildir.
«Namazda Fatiha okumayan kimsenin namazı eksiktir» hadisi ise Fatiha'nın farz
olmadığını gösteriyor. Çünkü hadiste «eksiktir» deniyor «batıldır» denmiyor. Bir
amelin eksik olması o amelin batıl olduğunu göstermez.
C - Besmelenin Namazda Okunmasının Hükmü:
İmam Şafii'ye göre; namazda Fatiha'yı okumak farz olduğu ve besmele de Fatiha'dan
bir ayet olduğu için, Fatiha'nın gizli okunduğu yerde gizli, açık okunduğu yerde
açık okunması farzdır. Bu sebeble besmelesiz okunan Fatiha eksik olacağından kılınan
namaz da batıl olur.
İmam Malik; besmeleyi Fatiha'dan ve diğer surelerden bir ayet olarak görmediği için
sadece nafile namazlarda okun-masını caiz görmüş, farz namazlarda ise gerek
Fatiha'nın başında gerekse diğer surelerin başında gizli veya açık olarak okunmasını
caiz görmemiştir.
İmam Ebu Hanife'ye göre; besmele, kıraatin gizli veya açık okunduğu namazların her
rekatında, gizli olarak Fatiha suresiyle birlikte okunur. Diğer surelerin başında
okumak ise iyi bir şeydir. Fakat ne Fatiha'nın ne de diğer surelerin başında
okunması şart değildir.
İmam Ahmed'e göre; ister sesli, ister sessiz namazda olsun besmelenin namazlarda
gizli okunması gerekir. Sesli namazlarda besmelenin açık okunması sünnete
muhaliftir.
D - İmama Tabi Olan Kimsenin
Fatihayı Okumasının Hükmü:
İmam Şafii ve Ahmed'e göre; imamın arkasında namaz kılan kimsenin imam gizli veya
açık okusun hiç fark etmez, Fatiha'yı gizlice okuması farzdır. Çünkü namazda
Fatiha'yı okumak farzdır. Bu sebeple Fatiha'yı okumayanın namazı batıl olur.
Ubade b. Samit'ten Rasulullah şöyle buyurdu:
«Fatiha'yı okumayanın namazı yoktur.»
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace)
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: «Kim namaz kılar da
Fatiha'yı okumazsa namazı eksiktir, namazı eksiktir, namazı eksiktir tam değildir.»
(Malik, Tirmizi, Nesei)
İmam Malik'e göre; kıraatın gizli okunduğu namazlarda imama tabi olan kimsenin
gizlice okuması, kıraatın sesli okunduğu namazlarda ise hiç okumaması gerekir. Sesli
namaz-larda imamın arkasında okuyan kimse iyi yapmış sayılmaz. Fakat imamın
arkasında olan kimse Fatiha'yı hiç okumazsa, namazı batıl olmaz.
«Kur'an okunduğunda derhal susun ve onu dinleyin. Ta ki (Allah'ın rahmetiyle)
esirgenmiş olasınız.»
(A'raf: 204)
Bu ayete göre Kur'an okunduğu zaman dinlenilmesi gerekir. O halde İmam'ın açıktan
okuduğu rekatlarda, cemaatin Fatiha'yı okumayıp dinlemesi gerekir.
İmam Ebu Hanife'ye göre; ister sesli namazda ister sessiz namazda imamın arkasında
namaz kılan kimsenin Fatiha okuması caiz değildir.
«Kur'an okunduğunda derhal susun ve onu dinleyin. Ta ki (Allah'ın rahmetiyle)
esirgenmiş olasınız.» (A'raf: 204)
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
«İmamın okuyuşu, ona tabi olanların okuyuşu yerine de geçer.» (İbni Ebi Şeybe)
E - Amin Demenin Hükmü:
Amin : Alimlerin ittifakıyla Kur'an'dan bir ayet değildir. Dua için kullanılan bir
kelimedir ve Fatiha'dan sonra «amin» demek sünnettir.
Şafii ve Hanbeliler'e göre; İmam ve cemaatin sesli namazlarda sesli, sessiz
namazlarda sessiz olarak «amin» demesi sünnettir.
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
«İmam (namazda Fatiha okurken): «Gayril mağdubi aley him vele'd-dallin» dediği zaman
siz de Amin deyiniz. Her kimin amin demesi meleklerin amin demelerine uyarsa, onun
geçmiş günahları mağfiret olunur.» (Buhari, Müslim)
Vail İbn Hucr (r.a) şöyle demiştir:
«Rasulullah (s.a.s)'ın, «vele'd-dallin» dedikten sonra amin dediğini duydum. Sesini
yükseltirken elifi çekerdi.»
(Ebu Davud, Tirmizi, Ahmed)
Ebu Hureyre (ra) şöyle dedi:
«Rasulullah (sas) namazda «veleddallin» dedikten sonra yüksek sesle amin derdi.
Öyleki, birinci saftakiler bunu duyardı.» (Ebu Davud, İbni Mace)
Maliki ve Hanefiler'e göre; İmam ve cemaat hem sesli hem de sessiz namazlarda sessiz
olarak «amin» der.
İbni Mesud (ra)şöyle dedi:
«İmam dört şeyi gizli söyler; euzu, besmele, amin ve rabbena leke'l-hamd.» (İbni Ebi
Şeybe, Fethul Kadir)
F - Kur'an'a Bir Şey Eklemenin Veya
Ondan Bir Şey Çıkarmanın Hükmü:
Kur'an'dan herhangi bir şeyi çıkarmak veya ona bir şey eklemek küfürdür. Öyleyse
alimler besmeleyi (veya buna benzer şeyleri) Kur'an'a eklemekle veya çıkarmakla
kafir olmazlar mı? diye bir soru sorulabilir.
Bu soruyu cevaplamadan önce şu kaideyi hatırlamak gerekir: Kur'an'dan olduğu
ihtilafsız ve kesin olarak bilinen şeyleri Kur'an'dan çıkarmak veya Kur'an'dan
olma-dığı ihtilafsız ve kesin olarak bilinen şeyleri Kur'an'a eklemek küfürdür.
Ancak Kur'an'dan olup olmadığında ihtilaf olan şeyleri Kur'an'a eklemek veya
Kur'an'dan çıkarmak küfür değildir.
Alimler arasında besmelenin, Fatiha ve diğer surelerin başında geçen bir ayet olup
olmadığı hakkında ihtilaf vardır. Bu sebeple Kur'an'dan olduğu kesin değildir.
Dolayısıyla besmeleyi delillere dayanarak, surelerin başında geçen bir ayet olarak
kabul edip Kur'an'a dahil etmek küfür olmadığı gibi, yine delillere dayanarak ayet
kabul etmeyip Kur'an'dan çıkarmak da küfür değildir.