26 — Hanım, yalnız evde kocasına karşı süslenip, başka kimselere
süslenmemelidir. Hanımı ve kızları açık gezen erkekler, onlarla birlikte Cehenneme
gidecek, çok acı azâb çekeceklerdir.
27 — Hanımından iznsiz sefere, hattâ nâfile hacca gitmemelidir.
28 — Hanımı namaz kılıyor ve kendisine itâ’at ediyorsa ve yabancı
erkeklere açık saçık görünmiyorsa, ondan başka evlenmemelidir. Zîrâ, hanımleri
arasında adâlet ve eşitlik yapmayanlar Cehenneme gideceklerdir. Peygamberimiz
“sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “İki hanımı olup da,
ikisine eşit bakmayan kimse, kıyâmet günü, mahşer meydânına yarı iğrilmiş olarak
gelecektir”.
29 — Hanıma, gamını, kederini, düşmanlarını, borclarını söylememelidir.
30 — Ona, yanında ve olmadığı zamanlarda, hep hayr düâ etmeli, fenâ düâ
etmemelidir. Çünkü, gece gündüz onun için çalışmaktadır. Onun aşçısı, terzisi ve
malının bekcisi ve yoldaşı ve mûnisi ve yârı ve nigârıdır.
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Erkeğin vazîfelerinden birisi de hanımını
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islami-bilgiler/35074-erkegin-hanimina-karsi-otuz-vazifesi.html#post73929
boşamamasıdır. Allahü teâlâ, bütün mubâhlar (ya’nî izn verdiği şeyler) içinde
yalnız, talâk vermeği (ya’nî boşamağı) sevmez. Zarûret olmadıkca, birini
incitmek câiz değildir.
Kızını fasığa vermemeli
Dînini bilen ve seven erkekler, her hareketinde islâmiyyete uyarak, hem kendilerine,
hem de âile ve akrabâlarına ve bütün mahlûklara hayrlı ve faydali olur. Bunun için,
kızını seven ve onun dünyâda ve âhırette mesûd olmasını isteyen, onu açık sokağa
çıkarmamalı, dîni ve ahlâkı bozan televizyonları, radyoları dinlemesine ve böyle
olan sinemalara ve topluluklara gitmesine mâni’ olmalıdır.
Müslümân olan kimse, kızını müslüman ve sâlih kimselere vermelidir. Mal ve apartman
ve mevkı’ sâhibi değil, din ve ahlâk sâhibi dâmâd aramalıdır. Kızını kâfire
veren kimsenin kendisi de, kızı da kâfir olur.
Peygamberimiz buyurdu ki:
“Bir kimse, kızını fâsıka (kötü kimseye) verirse, Allahü teâlânın emânetine
hıyânet etmiş olur. Emânete hıyânet edenlerin gideceği yer, Cehennemdir”.
“Kızını fâsıka veren kimse, mel’ûndur”.
“Şefâ’atime kavuşmak istiyen, kızını fâsıka vermesin!”
“Yâ Alî! Üç şeyi gecikdirme! Nemâzı evvel vaktinde kıl! Hâzırlanmış cenâzenin
nemâzını hemen kıl! Dul veyâ kızı küfvü, dengi isteyince, hemen evlendir!”
Yanî nemâzını kılan ve günâh işlemiyen ve nafakasını halâlden kazanan birini
bulunca, hemen ona ver, buyurdu.