sa na mektup yazmak ha ....

بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ

eselatu vesselamu aleyke ya resullah
eselatu vesselamu aleyke ya habıballah
eselatu vesselamu aleyke ya ya seyydel evvelıne vel 'ahırın
veselamul alel murselın


Rahmanın gunahkar aciz gafil gözü yaslı kulundan mektup . sana mektub.sana mektup yazmak ha...! sana seslene bılmek sana hasret cekmeden sana layık ümmed olmadan gunahlarım la seni üzerek yaratılan her zerrenın senın askınla yandıgını idrak edemeden utan madan sıkıl madan sana mektup yazmak ha ...!






Affet ya sultanım ! Affet sultanım .Cüretımı bagısla.Birgun senı özlemis,sana olan hasretıyle yanmısken tutusmus bır güzel kul tanıdım .
yemek ikram etmıs lerdı ona Rabbımın nımetlerıne hamd ederek basladı.
Yüzündekı parlaklık ne guzeldı. Ama gözlerının altındakı kızarıklık,alnındakıkıvrımlar,sakalın dakı bembeyaz tuyler sakallarına yagan karlar seyler haykırı yordu Yaresullah ümmetınden bır kul Rahmanın güzel bır kulu Güluyordu cehresı nur sacıyordu yemek yıyorduk hep beraber , cok lezetlıydı .dudaklarında daima bır kıpır danma vardı ,yemek yeyerken zor lanı yor zor yutkunuyordu ,dertli kul/ Yüzune her bekısımda gözlerının daima artan ısıltısı dıkkatımı cekti. Ve bırden ak düsmüs sakallarına dogru iki damla gözyasını yolculuga cıkardı. Aglıyordu ihtıyar amca, gözyaslarını saklama ıhtıyacı hıssedi yordu.Ama gözlerı cosmustu bırkere yemegı bırakıp yanına otur dum
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/hikayeler-yazilar/5763-sana-mektub-yazmak-ha.html#post8521

- Amca dedım Rahatsiz mısınız? Bır seyınız mı var ?

- Hayır evladım ıyıyım sagol! dedı

- Pekı amca, niye aglı yorsunuz ? dedım

- Peygamber efendımız (sas) aklıma geldı. bırden onu dusundum ve aglıyı verdım kusurabakma yavrum .Gözunun yasını sıldı,Elhamdulıllah dedıkten sonra cekıldı sofradan. Kenara bıryere oturdu,Elının tersıyle gözlerınden ınen yasları sılıyor ve cebinden mendilini çıkarıyordu bence bende kaltım sofradan yeni demlenmiş çaydan getirdim ihtiyar amcama çayı karıştırırken elleri titriyor ve dudakları büzülüyordu. mendiliyle tekrar sildi gözlerini çayını içti ve rabbimin selamı ile müsade istiyerek ayrıldı yanımızdan.


Düşünce indrakini yitirmiş bir hal içinde düşünüyordu.Adamcağız yemek yerken senı anıyor ve ağlıyordu ya RESULULLAH (s.a.s)


Sana yakın olmanın verdiği coşkuydu göz yaşları...Senin ümmetrinden bir kul ,Nasıl oluyorda seni görmeden,kokunu almadan,mübarek ellerini öpmeden sanki yanı başındaymışşın gibi seninle yaşıyor.

Bende anlamalıydım, çözmeliydim bu sırrı...

Seni çözmeliydim YA RESULLAH. Evet seni tanımam bilmem gerekiyordu .eshabukiram efendilerimizin hayatlarıyla başladım işe onların hayatlarını okuyarak sana ulaşmalıydım. YA RESULLAH (S.A.S) ukudum ...hz ebubekır sıddık, hz talip,hz ömer,hz hamza ,hz ali,hz A.reveha,hz ebu hüreyle,hz M.bincebel ... hepsini okudum ya resulullah (s.a.s)şimdi seni okuyorum. halıkı zül celalin sevgilisi, biricik kulu,senin nurunun hürmetine var olan ben seni arıyorum./YA RESULULLAH (S.A.S) Ömrümün sonuna kadar her nerede ve her ne zaman olursa olsun seni hakkıyla tanımayacağım. bili
yorum ben senin deven olan kusvaya aşık oldum ey nebi keşke dayandığın hurma kütüğünün yerinde ben olsaydım. bunun için bin canım dahı olsa yeterki inleyeyim, sen beni okşarsan susayım/yanımdan ayrılsan tekrar inlerim.YA RESULULLAH (S.A.S) Açlıkta evinde durmayıp mescide senin mescidine koşmuşlardı. sende aç idin günlerdir birşey yememiş açlıktan zayıf düşmüştünüz. Hendek günü karnına iki taş bağlayan da sendin YA RESULLULLAH.(S.A.S) bir deri parçasını temizleyip kızartıktan sonra açlığını dindiren SATBİN EBU VAKKAS DEĞİLMİYDİ.

EENDİM. bir hurma tanesini annesine saklayan EBU HÜREYRE değilmiydi bir avuç arpa ekmeğiyle yetinen HABİBULLAH sen değilmiydin YA RESULULLAH.(S.A.S.)?

YA BEN ! YA BEN!Demin tokluğun sarhoşluğuyla seni unutan ben değilmiydim? ABDULLAH BİN REVAHA gibi elindeki kemik parçasını fırlatıp ben hala bu dünyada yaşıyorum diye biliyordum?Kızgın çölde kayaların altında inlerken EHAB !EHAB!diyerek senin nurunu görmüyormuydu? YA RESULULLAH


Sana nasıl konuşacağız, bilemiyorum.günahlarımın derdiyle hasretimin yangınıyla,aşkının ateşiyle, sana ümmet olmanın sevinciyle arzediyorum halimi,sana gelmek var ölmeden önce ,şehrinde narında yanıp kül olmak var.sana geldikten sonra bir daha dönmemekolsa(inşaallah)yanında kalsam, ayak bastığın yerleri gömülsem. kıyamete kadar yanında olsam. Toprağın altında dahi alırım kokunuYA RESULULLAH(S.A.S)VE ÖLÜM... RABBİME ve sanayolculuk... Tahta arabanın içinde keyifli seyehat... Ölmeyi bilene kutlu olsun.


EY DÜNYA!... Anlat şimdi ayrılık acısını,Peygamber sana veda ederken çekyiğin acıyı anlat, bağır,durma!Haykır: VAGLEMÜ ENNE FİKUM RESULULLAH DE...Onun vefat ettiği gün. söyle ey dünya ne haldeydin.Her zerre O'nun vefatıyla yok olmak isterken sen nasıl raksettin. yine sabahları nasıl güneşi davet ettin.Karanlığı nasıl kovdun. Söyle.Hergün raksedip dönmektesin değil mi ey dünya? Kainatta yanlız sen kucak actın ona .Bu mutluluk senın degıl mi ? Günes bile kıskanır seni ALLAHIN Habibi yasadı üzerinde. Ne kadar bahtıyardın o devirde varlıgın şükrünü eda ediyordun. denizlerin bir ayrı güzeldi O varken ,Suların daha bir tatlı idi Agacları, daglar ,ovalar,bitkiler kuslar ve sen ey dunya sen ne kadar mutluydun.Ama o gun RABBIM cc cagırıyordu Habıbını, RABBIMIN emrıyle cebrail o nun yanına gitti. YA RESULLAH (S A S) Azrail kapıda senden izin beklıyordu.Kisranın sarayını aydınlatan nurunla gelecek tın.sessızlık acımasız ve dert yukluydu Anınden peygamberın dudakları kıpırdandı YÜCE DOSTA , REFİKİ ALA YA ANIDEN peygamber peygamber vefat ettı. Usame seferden dundu,zafer mujdesıyle kavusacaktı ama hz Ali bın ebu talıb ın dizine basını dayamıstın.

Ölüm bile sana o kadar yakısmıstıkı, VUSLAT senınle güzel oldu. kusva gözyasıyla inlemekteydi hz ebu bekır (ra) geldii seni öptü,öptü, öptü.yok lugun
acısıyla yanan günüller,kardeslerın, senı çok özlediler.YARESULLAH.Bende özledim ....


RÜYALARDA TESELLİ BULAN ÜMMETİNE ŞEFAT EYLE

EY SEV GİLİ ....

EL BAKİ HU VEL BAKİ