Bir derviş araştırma yapmak için bir köye gitmişti, önce o köyün mezarlığına gitti. Çünkü; kültürlerin, yaşam kalitesinin böyle yerlerde olduğuna inanıyordu. Gözleri mezar taşlarındaki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında 5, 522, 386, 4979,12.532, 7 gibi birbirleriyle hiçde bağlantısı olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü derviş; fakat bu rakamların sırrını çözemedi.

Derviş, köyün en bilge kişisine gitti ve ona bu rakamların anlamını sordu ve devam etti:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/dini-hikayeler/54021-kissadan-hisse.html#post110642

"- Bu rakamlar saat midir, ay mıdır, yıl mıdır, Ne anlatır Allah aşkına?"

Bilge kişi gülümseyerek,

"- Bizler bebeklerimiz doğduğu zaman, bellerine bir ip bağlarız, hayatı boyunca yaptığı her iyilik için o ipe bir düğüm atarız. İnsanlar öldükten sonrada belindeki düğümleri sayar, düğümlerin sayısını mezar taşına yazarız."

Bilge kişi karşısındaki dervişin bir şey anlamadığını görünce açıklamasını sürdürdü.

"- Böylece onun, ne kadar yaşamış olduğunu anlarız. Çünkü, aslında yaşamak İNSANLARA YAPILAN İYİLİKLERLE ÖLÇÜLÜR."

Düşünün ki, bizim belimizde de bir ip var. Ölünce acaba kaç düğüm çıkar bizim ipimizden.