Evlendiniz ama eş olamadınız.
berabersiniz ama bir olamadınız.
birbirinizi buldunuz ama kendinizi bulamadınz
evet… sen öyle beklemeliydin ki onu,eşin cennete koşar gibi evine gelmeliydi…
öyle bir sevgi halesi olmaydı ki gözlerinde,sana bakınca cennete düşmeliydi…
arındırmalıydın kalbini her türlü şüpheden ,tüm dünyevi endişelerden.
kalbinde öyle sonsuz umut rüzgarı esmeliydiki eşinin kalbindeki tüm kara bulutlar seni seni görünce dağılmalıydı
‘’beni incitti sözünü silmeliydin aklından.her ne olursa olsun incitmemeliyim,çünküben sevgi bestesiyim demeliydin
ona hizmet bir zorunluluk değil sevgi ve merhametin sonsuz çağlayanı gibi yaşanmalıydı evinizde
her zaman coşkulu her zaman berrak.
sen onun huzur köşesi olamlıydın.
evine girerken gül bahçesine girmeliydi,
nefsin homurdanışlarını değil,kalbin ölümsüzve doyumsuz sevgi bestelerini dinlemeliydi senden
ve sen sevgili dostum.
evine dünyanın gürültüsünü değil,kalbinin huzurunu getirip gezmeliydin
gözlerindeki solgunbakışları umut çeşmasinde yıkayıp öyle bakmalıydın eşine….



ismail acarkanın uçup gitme penceremden isimli kitabından bir bölüm