BÜYÜK AŞKLAR...
Ask...
Yüzmeyi bilmeden bizi attıkları deniz.
Aşk; şöhretten, servetten, kudretten ve hatta hikmetten daha hayırlı bir

kısmettir.

Aşk ve İman...
Birbirlerine benzerler.
Gerçek aşıkların ve gerçek dindarların sebeplere ve kanıtlara
ihtiyaçları
yoktur.
O aklımızca değil gönlümüzce bilinendir. O yaşanandır, anlaşılan ve
anlatılan değil.
<span style='color:red'>Aşkın sözü ancak boş bir gönüle geçer.
Evet ancak boş bir gönlün efendisidir akıl; efendisidir akıl; efendili
bir
gönlün ise kölesidir.
Aşkta akıl susar; delilik konuşur.
Sanat, Dyonisius ile Apollon`un mücadelesidir derler.
Aşk ise Dyonisius`un zaferidir.


Aşkın Mantığı Yoktur...
Beni acıtabilmek için önce nereye vuracağını çok iyi bilmelisin.
Nereye vuracağını bilmek için beni çok iyi tanımalısın.
Beni çok iyi tanıyabilmek için sevgilim olmalısın.
Sevgilim olman için seni çok sevmeliyim.
Yani?
Yani seni çok seversem; beni acıtabilirsin.
Eee?
Ne ee`si?.... Ayrılıyoruz.


Aşk ne kadar şiddetliyse, ayrılıklar ve kavgalar da o denli şiddetli
olur.
Hiç kavga etmeyen aşıklar mı? Birbirlerini değil ebeveynlerini
bulmuşlardır.
Aşkta huzur mu? Sadece bir ateşkestir.
Aşk bir meydan muharebesidir. Her yanı ateştir, bıçaktır, nal
sesleridir.
Tehlikelidir.
Ölüm doludur. Ama olağanüstü güzeldir. Ortaçağlar kadar güzeldir.
Sıradağlar
kadar güzeldir. Dörtnala Koşan atlar kadar güzeldir. Dağlar... Gökler ve

atlar... Haykırarak birbirine kavuşan ordular. Ve bütün ihtişamı ile
ortaçağlar. Aşk işte bunların buluştuğu yerdedir.


Büyük bir aşk her zaman bir rastlantıdır. İlişki ise sipariş edilir.
Satın
alınır. Hak edilir.
Hatta çalınır. Ama aşk sadece bulunuverir. Birdenbire... Aşk her zaman
haber
vermeden gelir ve hazırlıksız yakalar. Çünkü aşk bir süvari baskınıdır.
Ne
olduğunu anlamadan kargaşanın ortasında buluverirsin kendini. Savaş
naraları, nal sesleri arasında. Silahsız, korumasız, ayakların çıplak...
Ve
parlar aniden bir kılıç üzerinde. Bir tek darbeyle alır canını. Bir at
başı
seçebilirsin sadece hayal meyal. Sağrısı ter kan içinde, ağzı köpük,
kulakları dik, burun delikleri kocaman açılmış.
Süvarisi kim?..
Niye şimdi?..
Ve niye sen?..


Aşka ilişki diyorlar...
Kimler?
Sevgi budalaları, terapistler, Shirley McLainciler.


Aşıklar ne diyor?..
Bir çarpışma diyorlar.
Yırtıcı diyorlar.
Kanlı diyorlar.
Ölümlü diyorlar.


Büyük ve gerçek bir aşktan beklenen son, her zaman bir faciadır. Böyle
bir
aşk ya bir cinayetle bitmeli ya da bir intahar. En iyisi bunların
birlikte
gerçekleşmeleridir. Hoş, aşıklar için cinayet ve intahar zaten aynı
şeylerdir. Geriye her zaman bir tek ceset kalır. Sonsuza kadar sürecek
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/5682-buyuk-asklar.html#post8432
yegane aşklar yarım kalmış aşklardır. Sonsuza kadar süremeyeceğini
bilerek
yaşadığımız bir aşk daha uzun sürer.


Ne kadar sürer?..
Kim bilir, belki de sonsuza kadar sürer.


Bir Ömür Boyu Aşk...
Ya bir ömür boyu değildir; ya aşk değildir.


Bir Gecelik Aşk...
Ya bir gecelik değildir, ya da aşk değildir.


İnsanlar ne gariptir Yarabbi! Yine de herkes ısrarla ya bir gecelik ya
da
bir ömür boyu aşklar peşindedirler. En hızlı yatıştırıcı sekstir. En
etkin
sakinleştirici ise kısa ve küçük bir aşk.



AHMET ALTAN