Bir gün ölürsem sokak ortasında, kalsın cesedim tam orada evet tam orada...
Dokunmayın bana,
Ağlamasın kimse ve ağıt yakmasın anam.
Köşe başında dizilsin gençler, her tesbih adedince estagfirullahta ansınlar beni. Yıldızlar gibi ışıl ışıl olsun sokak lambaları, gölgemi aydınlatsın sadece.
Bırakın gelsin duvarlar üstüme, ezilecek bir şey kalmadı ki bende neden korkayım. Yalnız bırakmayın beni sadece onu isterim sizden ve onu dilerim sevdiklerimden.
Müsaadenizle gidiyorum ben...
Gardiyanım çağırıyor, uykuya dalmam gerekmiş. Cesaretim yok gerçi gitmeye, ne gelir elden prangalar vurulmuş zindanlara yol almışız. Yangınlar hasretlik çeker olmuş kirli amellere, Dervişler 40 yılı barındırırlar nefislerinde ama 1 dakikaya iç ederler girerler derinlere. Ben neyim ki seçme şansım olsun Dervişler varken.
Çürümüş bir akıl izindeyiz, peşinden aval aval sürükleniyoruz...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=106641
Hıncımızı alamadık ki kaldırım taşlarından, sökemedik lazım olduğu zaman, fırlatamadık mahlûka. Körün evinde ebecilik oynadık, güvendik kendimize sırtımızı yasladık rahatlığa. Akıl aldık çürümüş zihniyetlerden, yanlışa sürüklendik kana büründük. Sona yaklaştığımızda geç kaldık, ama farkına geç kalınca vardık.
Yolunu kaybetmiş hayat, dallarımızı kırmış...
Bir hayal peşinde gençlik gider, durduramazsın zamanı. Yolunu kaybedersin hayatta, nefesin yetmez o vakit kurutursun yapraklarını. Savrulursun sağa sola, rüzgârdan değil vedalardan. Tersine döner hikâyeler, kana bürünür dalgalar. Şarkılar susar, asilik biter, yıldızlar kayar ve yangın başlar. Hayatı bulduk velâkin yetişemedik.
Dedim ya bir gün ölürsem sokak ortasında, kalsın cesedim tam orada evet evet tam orada...
Dokunmayın bana,
Ağlamasın kimse ve ağıt yakmasın anam.
Cesedimi yıkayın hızlıca ve götürün beni toprağa. Gözyaşlarımı saklayın, üzerime dökersiniz. Ve beni unutun, varlığımı kimse bilmesin.