Deniz...

Dalgalarına düşüncelerini döktüğün... Sevdiğin insan denize baktığında, sevgini, anlatamadıklarını anlatmasını istediğin...
Sayısız insanın gözyaşı keseciklerinin içine doldurdukları, sevdalarını, hasretlerini barındıran deniz...
En sevdiğiniz şarkıyı mırıldar hep. Gözlerinizi hapseder kendine ve en güzel aksesuarı olan yakamozu serer üzerine. Günbatımında ve geceleri hep bana baksınlar diye...
Sevenlerin selamını toplar ve onları mutlaka bir gün sahibine iletir. Herkesin mutlaka bir gün, dostlarıyla, dost yelkene binip, hiç karaya çıkmayasıya okyanusa açılmalarını ister...

İnsanların bitmek tükenmek bilmeyen empatisiz hareketleri, sebepsiz hakaretleri, yargısız infazlarından dolayı;
Sığındığım tüm limanların beni bir bir geri çevirmesinden dolayı;
Şimdiye dek istediğim şekilde sevildiğimi hissettiğim anların bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar sayılı olmasından dolayı,
kendime susmayı öğrettim!

Şimdi içimdeki yarayı, karmaşayı anlatmak bile gelmiyor içimden. Bana sadece susmak yakışıyor. Ne vakit konuşsam, birileri kendim olmanın, bana yasak olduğunu insafsızca hatırlatıyor. Ben, önceleri var olabilme ümidi taşırken, şimdi umuda u(mutlu) bir u(mutsuz) bile olamıyorum...

Hayallerimizi, düşlerimizi ve beklenen geleceğimizi, özlenen insanlarımızı anlatmamız artık gereksiz. İnandığımız şey(ler)i savunma hakkı bize verilmemiş. Bu saatten sonra, tüm çıkış yolları tıkanmışsa “Bir hayatım olacak!” diyerek avunmamız gereksiz...

Bizi yaşatan ne varsa, tek tek uzaklaştırılacak bizden. Bize, düşünmek dahi yasakken yaşamak uzak bir ihtimal.... ve aynı sözleri, aynı hasretleri yinelemişliğim, sözlerimin çıkmaz sokaklarda düğümlenişiyle bir araya gelince yazmak bile uzak. Yazmadığım gün ben, ben olamazdım, yaşayamazdım. Düşün artık ey kalbim, ölmüş olman gerek!

Yaralı ve deli kalbim, doğrularım ve yanlışlarımla ey kendim! Kendini bir hayalin akışında sevdasına bağışlamaya hazır Ebrulim! Sen artık tükendin ve tüketildin!

Yaralı ve deli kalbim! Karanlığın boşluğunda sürüklenmek isteğim git gide artsa da bir boşluğa kapılmak bile artık yasaktır bana. Yaşamakla ölmek arasında bir ince çizgi varsa, ve o çizgi senin için yazmakla yazmamak arasındaki farktan daha önemsizse sana susmak düşer. Mavi düşlerin deli kızı şimdi geçmişlerden, yitmişlerden, gitmişlerden geçer...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/48512-yarali-dalgalar.html#post98604

Bir zamanlar umuda u(mutlu) u(mutsuz)dum. Oysa şimdi bu bile yasak bana. Belki bir parça umuttum sevdamın deli fırtınasında. (Unutuldum!!!) Umudundum! Her yenilgide zehirlerdim kendimi yudum yudum....