Biliyorum konusacak birseyimiz kalmadı, paylasacak hic bir seyimiz yok. Yine de yüregimden gücümün yettigi yere kadar sana sesleniyorum, seninle konusuyorum. Bugün sana olan kırgınlıgımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuclarımın arasına, ona sıgınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüslerim istenmeyen dudaklarımda.

Bir ihtimal gelisine sıgındıgımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hod tutmak istiyorum, imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor. Bir cocuk gibi isteklerimi bastıramıyorum. Calmayan telefonuma elim gidiyor, sana halen bende oldugunu ısrarla yazmaya calısıyorum. Bende olan seni, hic kırmadım, degistirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl oldugunu, gülüp gülmedigini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/46461-kirildim-aska-ama-onun-haberi-yok.html#post94574

İcimdeki güzelligine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum! Üsüyorum, bu üsüme yalnızlıgımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı. Tutunabilecegim hicbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacagım anılarım dısında... Isınabilmek icin onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye calısıyorum. Düsler uzak gibi görünüyordu ama yakındı... Belki de görmeyi istemek gerekiyordu. Gözlerini ac desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma... Gözlerimi gelislere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemis itiraf etti sonunda. Düsüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam degil. Gelseydin, kendimi unutup sana kosacaktım, susturacaktım icimdeki isyanı, kavgaların ortasında bir günes gibi dogup ısıtacaktım yüregini, sevincten aglayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhos olmuşsum gibi, dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de hic niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdıgımı anladıgımda aglıyordum.

Eskiden kimi sarkıların ne kadar anlamlı oldugunu düsünürken, simdi ayrılıgın ardından calınan her sarkı umutsuzlugumu ve sevgimi anlatıyormus gibi geliyor. Sevdigim ne cok sarkı varmıs, bunu senin gidisin gösterdi bana. Her sarkıda sen varsın, her yerde, her gördügüm insanda, denizde, gecede, uykumda. Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi... Bu bir marifetse eger, neden benim yanımda degilsin ki? Gözyaslarım asilliğini yitiriyor ve yenik düsüyorum sevdana... Gittin! Belki de hic gelmemistin, ben geldigini sandım. Ayak uyduramadım yorgunluguna. Dudaklarına düslerindeki öpüsü konduramadım.

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüslerinde sımaran, kimi zaman bir kadın; dokunuslarında kendini bulan... Ama! En cok da imkânsızın oldum. Her gelisimde bir kez daha gönderdigin oldum. İnanamadıgın, Yenemedigin, üzerinden atlayamadıgın korkuların oldum. Agladıgın, bagırdıgın ya da sustugun isyanın oldum, sessizce bosalan gözyasların, birikmisliğin oldum. Yüregindeki kadın ben olmak isterken yüregine sıgınan ve tozlanacak olan bir anı oldum. Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herseyin olmak isterken belki de hicbir seyin oldum. Söylesene ben gercekten senin neyin oldum? Sesin hep uzakları cagırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim. Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenisi sahiplenir miydim?

Simdi bir mevsimlik ask kaldı avuclarımda sadece bir mevsim yasanan ama bir ömür gibi gelen ask. Kalbime henüz söyleyemedim gittigini ögrenirse onun da acı cekmesinden korkuyorum. Seni halen benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum.

Gittin! Sevdamın yokluguna alıdabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor icimi. Suskunlugun en büyük silahındı, suskunlugunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak.

Söylesene unutulmak kime yakısıyor? Unutan sen olsan da sana bile yakısmıyor.

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor. Görüyorsun iste, ask'a ve sana ihanet etmiyorum benim kırgınlıgım ask'a... Sen üstüne alındın.