Sevmek birikmiş içinde



“Beni bulduğunda kalbim çarpıyordu hâlâ.

Kanatlarım kırık, tüylerim kan içindeydi.

Yol kenarında, bir kaldırım taşının dibinde gözlerim yarı açık gelip gideni seyrediyordum.

Ölemiyordum bir türlü.

İncecik boynumdaki tek yaşam belirtisi soluk almak için verdiğim çabanın kımıltısıydı.

Vazgeçmek üzereydim beni bulduğunda.

Tam gittim gidiyordum.”

***
Gözlerine inanamadı önce.

Gündüz, güzel güneşli bir günde yol kenarında can çekişen minicik bir kuş dehşete düşürdü onu.

“Üzerinden geçmişler!” diye üzüntüyle eğildi. “Allahım nasıl da güzel, nasıl da küçük” diye söylendi.

O sırada kuşun gövdesinde ufacık bir hareket fark etti.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/29466-sevmek-birikmis-icinde.html#post58295

Avcuna aldı incitmekten korkarak.

Tıp tıp tıp...

Kalbi atıyordu, ölmemişti daha, ölmeyecekti belki de...
Eve gelir gelmez kuşu bir pamuğa yatırdı.

Tüylerindeki kanı temizledi.

Su damlattı gagasından.

Seyretmeye başladı.

Bir kuşun uçmasına alışıktır insanlar, bir pamukta yatmasına değil...

Uzun uzun seyretti kuşu. Çok şey anlattı ikisinin arasındaki sessizlik.

Kuşu yaşatmaya and içti.

Günler süren iyileştirme çabaları içindeyken anladı ki “sevmek birikmiş içinde.”

Dışarı çıktığı zamanlarda aklı evdeki küçük varlıkta kaldığından, bir parça iyileştiğinde cebinde taşıdı kuşu.

Yanından ayırmadı.

Kuş bir sabah cıvıltıyla ötmeye başladı...

***
“Bir insan elinden olmaktaydı ölümüm.

Kurtuluşum da yine bir insan elinden oldu.

Birinin hızı, dikkatsizliği, bencil vurdumduymazlığı, kontrolsüz gücü bedenimi ezdi geçti. Fark etmedi bile...

Bir diğerinin dikkati, asude hali, avcunun sıcaklığı şifa verdi.

Yol kenarında dünyaya uzaktan bakan gözlerimi ve yaralı bedenimi fark etmese insanlık için ne değişirdi?

Ama belki de fark etmesi

değiştirdi...”

***
Dün sabah pencereyi açtım.

Avcumun içindeki kuş beni şaşırtan bir biçimde uçmadı önce.

Veda etti belki de bana.

Sonra penceremin kenarındaki ağacın dalına kondu. Son kez baktık birbirimize. Ağacın dallarının arasında kayboldu.

Size komik gelecek ama gözüm doldu.

Küçük saçma bir kuş hikâyesi değil mi?

Değil...

Ölmek üzereyken de, uçmadan önceki son bakışında da, sevinç içinde gözden kaybolurken de o kadar bana, bize, size benziyordu ki...