Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1
    vergun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15 Eylül 2006
    Yer
    izmir
    Yaş
    44
    Mesajlar
    816
    Tecrübe Puanı
    31

    Standart Anne-Baba Eğitimi II.Bölüm

    14 Çocuklara Önemli Olanın Vücutları Olmadığını Öğretmek
    Çocuklar büyürken, yüzlerindeki sivilcelerden veya çillerden rahatsız olmaktadırlar. Ebeveynler, onlara vücudun sadece bir paket olduğunu, gerçek hediyenin içeride olduğunu yani kişiliğin varlığını anlatmalıdırlar. Onların başlarına gelen bu tür problemlerin anlaşıldığı ve o yaşlarda başımıza geldiği, fakat bu tür şeylerin geçici ve kontrolümüz altında olduğu belirtilmelidir. Eğer çocukta kilo veya deri problemi varsa bile, onu nasıl görünürse görünsün sevdiğinizden emin olmasını sağlamalısınız. Eğer çocuk görünüşü ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorsa ona yaşantısını değiştirmesini destekleyecek bir şekilde yardım önerilebilir. "Kilondan şikayet ediyor gibi bir halin var. Eğer ilgilenirsen, bu konuda yapabileceğin yeni bir şeyler duydum". Ama "Hayır, teşekkür ederim" cevabına da hazır olunmalıdır. Eğer kabul ederse, onu bir diyet ya da eksersiz programı takip etmesini sağlayarak destekleyebilirsiniz.

    15 Çocuk İçine Kapanıksa Yardım Etmek
    Çocukların bazı bozuk ya da sözel olarak rahatsız edici davranışları onların kendilerine saygıları hakkında ciddi mesajlar verebilir. Böyle zamanlarda ebeveynler, sevgiyi ve gerçekleri sunarak yardımcı olabilirler. Onları ciddi bir şekilde dinlemeli, ne demek istediklerini anlamalı ve sonra ne söylemek istediğinizi anlatmalısınız. Örneğin; çocuğunuz, "Ben çok aptalım, hiçbir şeyi doğru yapamıyorum" dediğinde, "Aptal olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama seninle aynı görüşte değilim. Belki, bazı şeyleri öğrenmek için daha çok zamana ihtiyacın var, ama biliyorum ki, sen de yeteneklisin. Hatırlasana, oyuncak kamyonunu nasıl da tamir etmiştin? Bu, yaratıcılığı gerektirir." diyerek cevap verebilirsiniz. Bazı ebeveynler, çocuğun güvenini tekrar kazanmasını sağlamak için kişilik özelliklerini kullanmada oldukça duyarlıyken bazıları da çok iyi bir dinleyicidirler. Tepki her ne olursa olsun, çocuk sevildiği ve yetenekli olduğu üzerinde durularak ikna edilmelidir.

    16 Sevgiyi Fiziksel Olarak İfade Etmek
    Ebeveynleri tarafından kucaklanma ve okşanma çocuklarda, kendine saygının gelişmesine yardım etmektedir. Çocuklar sözel olmayan davranışlara karşı çok duyarlıdırlar. Çocuklara "seni seviyorum" demekten çok sevgi, davranışlarla onları okşayarak belli edilmelidir.

    17 Çocukla Göz Seviyesinde Konuşmak
    Çocuklarla konuşurken, daima onlardan yüksekte olmamaya dikkat edilmelidir. Bu onun sadece kendini küçük hissetmesini sağlamakla kalmayacak aynı zamanda ebeveyn ve çocuk arasında büyük bir mesafe olduğuna inanmasına da yol açacaktır. Her zaman onunla konuşurken, yanına çömelerek ya da oturarak ya da onu sizin seviyenize çıkararak göz kontağı kurularak konuşulmalıdır. Bu daha yakın bir iletişimi sağlayacaktır.

    18 Çelişkili Mesajlar Vermekten Sakınmak
    Çelişkili mesajlar, ebeveynlerin sözleriyle başka, davranışlarıyla başka bir şeyi ifade ettiğinde ortaya çıkar. Örneğin; çocuğa, çok sinirli olarak yüzüne bakmadan "seni seviyorum" demeniz ya da korktuğunda, gece yanınıza gelebileceğini söyleyip geldiğinde kızmanız onu çelişkiye düşürebilir. Öncelikle çocuğa karşı dürüst olunmalıdır. Kızarken, kızgın olmadığınızı söylememelisiniz. Çocuğa model olunmalı, ona söylediğinizi siz de yapmalısınız. Fikir birlikteliklerinizi ifade etmeli ve verdiğiniz sözleri tutmalısınız. İstekleriniz ve kurallarınız açık olmalı, ne hissettiğinizi ya da ne düşündüğünüzü söylemelisiniz. Sözlerinizle vücut dilinizin birbirine uymasına dikkat etmelisiniz.

    19 Duygularınızı Çocukla Paylaşmak
    Ebeveynler, çocuklarıyla incinebilecekleri duygularını bile paylaştıklarında, onları kendi deneyimlerini ve duygularını kabul etmeye cesaretlendirmiş olacaklardır. Çocuklar, anne ve babalarının anılarını, eğlendikleri ve korktukları anları, nasıl karşılaştıklarını, çocukları olmasının nasıl bir şey olduğunu hikaye şekline getirdiklerinde anne ve babalarını daha yakından tanıyacaklardır. Aile hikayelerini çocuklarla paylaşma, kendi kökleriyle gurur duymalarını sağlayacaktır.

    20 Her Çocuğun Tek Olduğu Üzerine Odaklanmak
    Çocuklar hakkında özel şeyleri ebeveynler keşfetmeli ve onlara söylemelidir. Böyle yaparak duyarlı, şiirsel olan çocuğa yaratıcı olma ve kendini dile getirme fırsatı; oldukça uzun boylu bir kız çocuğuna yeni spor dallarının kapısını açma, kariyer ve moda fırsatı verilebilir.
    Çocuklarda kendine saygıyı geliştirme, üstesinden gelinemeyecek bir iş değildir. İki önemli parçası olduğu- sevgiyi ve yeteneğini hissettirme - akıldan çıkarılmamalıdır. Ve tabii ki, her iki duyguyu besleyecek şekilde davranılmalı ve konuşulmaya çalışılmalıdır. Ebeveynlerin mükemmel olamadıkları ve en iyisini yapamadıkları zamanlar vardır. Fakat en önemlisinin, bir çocuğun sevgiyi düzenli aralıklarla alması olduğu unutulmamalıdır.

    Nasıl Bir İlkokul Seçeceğiz?
    Çocuk için okula başlamak, yeni bilgiler edineceği yeni bir dünyaya girmek anlamını taşır. İlkokula atılan bu ilk adım öğrenme ve sosyal yönünün yanı sıra duygusal açıdan da bir çağın başlangıcı demektir.

    İlkokul eğitimi "temel eğitim" olarak tanımlandığına göre, bu dönem birçok alanda temellerin atıldığı çok önemli bir dönem olmaktadır. Bu önemli dönemin başlangıcında alınacak bilinçli kararlar, çocuğun öğrenim yaşantısına ait yazgısını belirleyeceği için, ayrı bir önemi gerektirir. Bu döneme özgü en önemli karar, çocuğun gideceği ilkokulun seçilmesi aşamasında verilecek kararlardır.

    Ailelerin ilkokul seçimine yönelik kararlarında etkin olan iki boyut vardır. Bunlardan ilki çocuk, diğeri ise aile boyutudur.

    Bu çok genel anlamda ilkokulun özelliklerinin, çocuğun ve ailenin beklentilerine ve özelliklerine uygunluğu prensibini içerir.

    İlkokul seçiminde, çocuk boyutuyla ifade edilmek istenen, çocuğun gideceği okulu kendisinin seçmesi demek değildir. Bu yaştaki çocuk böyle önemli bir kararı alabilecek sosyal ve zihinsel olgunlukta değildir. Çocukların fikirleri alınabilir ancak son karar ailenin olmalıdır. Burada çocuk boyutuyla vurgulanmak istenen, okul seçimi sırasında ilkokulun yapısının, çocuğun özelliklerine ve ihtiyaçlarına cevap verip vermeyeceğinin tespit edilmesidir.

    İster çocuk açısından ister aile açısından düşünülerek bu seçim yapılma yoluna gidilsin izlenecek ilk ve en temel yol, ailenin mevcut ilkokullar hakkında bilgilenmesidir. İlkokula başlamak ve ilkokul seçimi, tesadüfe bırakılamayacak kadar, özenli bir araştırmayı gerektirir.

    Aileler, çocukları hakkında en net bilgilere sahip olan bireyler olarak, çocukları için en doğru seçimi yapacaklardır. Örneğin; çocukluğundan beri bireysel olarak desteklenmeye ve yoğun bir ilgi görmeye alışmış bir çocuk için, seçilecek ilkokul sınırlarındaki çocuk sayısının düşük olması, ailenin tercih nedeni olabilir.

    OKULÖNCESİ ÇOCUĞUNUZLA BERABER
    NASIL YOLCULUK YAPABİLİRSİNİZ?


    Yaz dönemi hepimize tatili anımsatır. Tatil ise uzun ve yorucu bir yolculuk sonucunda ulaşılan bir hediye gibidir. Hele birde işin içinde küçük çocuklarımız varsa bu yolculuk zaman zaman kabusa dönüşebilir. Hatta o yolculuk sonucunda gerilen sinirlerimizi ve yorgunluğumuzu atmak bazen günler alabilir. Bir de bu işin sonrası yani dönüşü olacağını düşünürsek tatilin bitmesinin yanı sıra bu yorgunluk, işimize dinlenmiş değil yorgun başlamamıza bile neden olabilir.

    Tatilimize keyifle başlamanın ve bitirmenin yolu tabii ki yolculuğumuzun keyifli olmasına bağlıdır. Uzun süreli yolculuklar bizleri yorduğu gibi çocuklarımıza da çok sıkıcı gelebilir. Oysa yapacağımız ufak hazırlıklar yolculuğun çok çabuk geçmesini ve mutlu birliktelikleri de sağlayabilir. Unutmayın ki o ufacık mekanda 7-8 saat çocuğunuzla eşinizle olmak bulunmaz ve belki de tüm bir yıl yakalayamadığınız fırsatları da size sunacaktır.

    Öyleyse güzel bir yolculuk için yapabileceklerimizi hep beraber düşünelim.
    Öncelikle çocuğun işinin oyun olduğunu unutmayarak oyuncakları yanınıza almanız gerekir. Bu oyuncakları seçerken de evde çok sık kullanılan, çocuğunuzun her an elinin altındaki oyuncaklar olmamasına dikkat etmelisiniz. Uzun zamandır kullanılmayan, unutulmuş olanlar tercih edilmelidir. Böylece bu oyuncaklara tekrar hayat kazandırmak, onların tekrar farklı yönlerinin keşfedilmesini sağlamak mümkün olacaktır. Tabii bu arada vazgeçilmeyen oyuncaklar (beyaz tüylü minik tavşancık, e****iş sarı saçlı Zeynep Bebek vb.) unutulmamalıdır. Parmak ya da el kuklaları da yolculuk sırasında kullanılabilecek oyuncaklardandır. Çocuk iki kuklayı idare edebileceği gibi birini anne ya da babasıyla da paylaşabilir. Çocuğun kuklaları canlandırması sırasında kullandığı kelimelere, kurduğu cümlelere dikkat ederek çocuğunuzun konuşma gelişimi hakkında bilgileneceğiniz gibi onun arkadaşları ile olan gizli yaşantısı hakkında da bilgi alabilirsiniz.
    Bir kaç yeni hikaye kitabı, ilk kez yolculuk sırasında dinleyecekleri için, çocukların dikkatlerini daha iyi odaklamalarını sağlayabilir. Bu kitapların yanı sıra yeni kelimeler öğrenmelerini ve belki de kelime oyunu oynamanızı sağlayacak ansiklopedi tarzı kitapları da yanınızda bulundurmanız yararlı olabilir. Bu yolculuklar, çocuklarımızın günlük hayat koşuşturmaları içinde yeterince zaman ayırarak yanıtlayamadığımız sorular ve açıklamalar için de birer fırsat olabilirler. Bu nedenle çocuklarımızın düşünmelerini, belki de kafalarını biraz karıştırarak problemlere yönelmelerini sağlayacak bilim-deney-fen tarzı kitapları da ellerinin altında bulundurmak gerekir. Böylece çocuğumuzla değişik konular üzerinde düşünme, konuşma ve kafasını kurcalayan konular hakkında bilgi verme fırsatlarını da yakalamış olacağız. Yazısız resimli kitaplar, yolculuk sırasında çocuğunuzun resimlere bakarak yaratacağı hikayelerle renklenecektir. Dergilerden kesilen manzara resimleri de bu amacı gerçekleştirmek için yeterli olabilir. Burada kimlerle olmak isterdin?, Burada zamanını nasıl geçirmek isterdin?, Burada yaşayanlarla ilgili bir öykü anlatır mısın? gibi sorularla çocuğun düşünmesi ve hayal gücünü geliştirmesi sağlanabilir.
    Masal ve şarkı kasetleri, çocuklarla beraber yolculuklarda vazgeçilemez araçlardandır. Masal kasetlerini dinleyerek uykuya dalmak, gözler kapalı iken masalın büyüsüne kapılmak ve kendini masalın içinde hissetmek bu süreç içinde çok daha kolay olacaktır. Yolculuk sırasında çocuğunuza aileniz ile ilgili hoş olayları ve bebekliği ile ilgili ilginç öyküleri anlatmak da hoşlanacağı etkinliklerdendir. Çocuk şarkılarını beraber söylemek, yolculuk sırasında yapılabilecek bir diğer etkinliktir. Şarkı söylemek, çocuğumuzun sevdiği, söylemekten zevk aldığı parçaları bize tanıtmanın yanı sıra onun müzik zevki hakkında da bize bulunmaz bilgiler sunması açısından oldukça bilgi verici bir etkinlik olabilir.
    Uzun süreli yapılan yolculuklarda iki saatte bir kısa molalar vermek ve bu aralarda çocuğun hoplayıp zıplayabileceği yani hareket edip enerjisini boşaltabileceği ve temiz hava alacağı ortamı sağlamak, hem anne-babanın hem de çocuğun dinlenmesini ve rahatlamasını sağlayacaktır. Yolculuk sürenizin uzayacağını ama yolculuğunuzun kalitesinin de bu arada artacağını unutmamalısınız.

    Eski bir ajanda ve pastel boyalar, yolculuk sırasında zaman zaman çocuğun kullanabileceği materyaller arasında olabilir. Kağıtlar boyut olarak büyük olması ve altına bir şeyler koymayı gerektirmesi nedeniyle çok uygun olmayabilir. Kesinlikle yapılmaması gereken ise sivri uçlu ya da sivri olmasa da uçlu boya kalemleri ve makas gibi kesici araçların yolculuk sırasında çocuğun yanında olmasıdır. Ani bir fren ya da sert bir hareket kazalara neden olabilir.

    Zıt ve eş anlamlı kelime oyunları, (örneğin; uzun-kısa, dar-geniş; şişman-zayıf, gülünç-komik vb.) ve bilmeceler uydurmak da (örneğin; dört tekerleklidir, bizi istediğimiz yere ***ürür - araba vb.) yapılabilecek etkinliklerdendir.
    Çocuğunuzla müzik zevkinizin her zaman uyuşmasını da beklemeyin. Bazı zamanlar onun sevimli çocuk şarkıları ve masalları sizi sıkabilir ve belki de sizin uykunuzu getirebilir ya da dinlediğiniz klasik müzik ya da haberler çocuğa cazip gelmeyebilir. Böyle zamanlar için arabada bir kulaklık ya da walkman bulundurmak çıkabilecek çatışmaları da önleyecektir.
    Materyal temininin yanı sıra araba içini düzenlemek ve çocuğun kıyafetleri ile ilgili değişiklikler yapmak yolculuk sırasında rahatlatıcı olabilir. Uzun süreli yolculuklarda arabada bir minik yastık, ince bir örtü, yedek iç ve dış giysi de bulundurulmalıdır. Eğer bebeğiniz varsa ortaya çıkabilecek kazalar nedeniyle sizin de yedek giysi bulundurmanız yararlı olabilir. Çocuğun kıyafetlerinin şık olması gerekmez, bunun yerine pamuklu olması, bol olması ve rahat olması öncelik taşımalıdır.
    Arabada klima var ise direkt çocuğa gelmemesine ve araba içindeki sıcaklığın sabit tutulmasına özen gösterilmelidir.
    Yolculuk sırasında siz ve çocuğunuz yalnız iseniz, sıklıkla arkayı (çocukların önde oturmamaları gerektiğini herhalde söylemeye gerek yok) kontrol etmenizin ve dikiz aynasının yanına arkada çocuğunuzu gösterecek bir ek ayna koymanızın yararı çok fazladır.
    Çocuğu oyalamak için yolculuk sırasında şeker, sakız gibi yararsız gıda maddelerinin kullanılması da bazı tehlikelere yol açabilir. Örneğin, ağzında sakızla uyuya kalmak, yuvarlak şekerlerin boğazında kalması gibi durumlar istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
    HEPİNİZE KEYİFLİ YOLCULUKLAR, İYİ TATİLLER....

    0-6 YAŞ DÖNEMİNDE DİL GELİŞİMİ
    İlk Sözcükler
    İlk gülüş, ilk inci gibi bir diş ve ilk adım gibi, bebeğinizin ilk sözcükleri de unutamayacağınız bir andır. Bebeğinizin ilk anlaşılır sözcüklerini söylediği günü daima hatırlarsınız. Artık sizin anlayabileceğiniz bir dilde iletişim kurmaya, düşündüklerini ve isteklerini size anlatmaya başlamıştır. Bu durum için, yaş değişkenlik gösterse bile genellikle ilk sözcükler 10 ve 15 ay arası otaya çıkar. Bebeğiniz mırıldanırken sık sık "anne" ve "baba" sözcüklerini kullanır. Bunu doğal ortamda, bir kişiyi ya da bir nesneyi isimlendirdiğinde daha da emin olursunuz. Örneğin, banyosu için su sesi duyduğunda "ba" demesi gibi.

    İlk sözcükleri, genellikle kendisi için önemli olan "anne", "baba" gibi insanlar ya da günlük çevrede sık kullanılan "top" vb. nesnelerdir. Daha sonra, isteklerini ifade eden ya da eylem içeren, "bay bay" ya da "attı" gibi, sözcüklere geçerler. İsteklerini yalnızca ağlayarak anlatabilen yeni doğmuş bir çocuğun; öyküler anlatan, istekleri olan, şakalar yapan ve birçok soru soran bir çocuğa dönüşmesi gerçekten de şaşırtıcıdır.

    Bebek Konuşması
    Yetişkinlerin ve çocukların, bebeklerle konuşurken ses tonlarını ve şiddetlerini değiştirdiklerini daha melodik bir konuşma tarzını benimsediklerini de gözleyebilirsiniz. Buna bebek konuşması denir. Bunu yetişkinler bilinçli olarak değil, kendiliğinden yaparlar. Araştırmalar, bu tarz konuşmaların bebekler için çok yararlı olduğunu göstermektedir. Böylece bebekler, konuşmalar sırasında farklı sesler duyabilir ve farklı sözcüklerin anlamlarını öğrenebilirler. Bu, farkında olmadan yaptığımız bebek gibi konuşmak, nasıl bir konuşma tarzıdır? Bebek gibi konuşurken gerçekte neler olur. Bu konuşma tarzında kendinizi;

    daha yavaş ritimle ve uzatarak konuşurken
    daha yüksek sesle konuşurken
    sözcükleri tekrarlarken
    konuşmalarınızı basitleştirirken
    sesleri vurgularken
    sözcükleri vurgularken bulabilirsiniz.
    İlk başta, bebekle bu tarzda konuşurken komik duruma düştüğünüzü sanabilirsiniz, ancak bu değişik konuşma şeklinizin, bebeğin dikkatini daha çok çektiğini göreceksiniz.

    Ailenin öğretebildikleri
    Bebekler, doğuştan dil ve konuşma yeteneğiyle doğarlar; ancak sizin yardımınız çok önemlidir. Araştırmalar, çocuğun nasıl ve ne zaman konuşmayı öğrendiği konusunda, ailesinin desteğinin olumlu etkisi olduğunu göstermektedir.

    Dili kullanmayı öğrenmek dereceli bir süreçtir. Bebeğiniz, çevresinde konuşulan dili dinlemekten mutlu olacaktır ve duyduklarını, pratik yaparak konuşmayı öğrenecektir. Önce kendisine söylenen şeyleri anlamaya, daha sonra da sözcükleri tek tek kullanmaya başlayacaktır. Başlangıçta bu sözcükleri tutarsız olarak kullanabilir. Daha sonra bu sözcüklerle basit cümleler kuracak ve en sonunda da daha uzun ve anlaşılır cümleler kurarak, hangi sesleri kullanacağını doğru olarak öğrenecektir.

    Birçok aile, çocukların nasıl ve ne zaman konuşması gerektiğini bilmekte güçlük çekerler. Ancak, her çocuğun kapasitesinin farklı olduğunu unutmamak gerekir. Aynı ailedeki çocukların konuşmayı öğrenme süreleri farklı olabilir. Kız çocukları, erkek çocuklarına göre konuşmayı daha erken kazanabilmektedirler. Burada önemli olan, çocuğun dil gelişiminde tutarlı olmasıdır.

    0-1 Yaş
    Bebeğin dili öğrenmesi doğumla başlar. Dolayısıyla, ona yardım etmek için hiçbir zaman çok erken değildir. Bebekler, çevrelerinde duydukları sesleri dinlerler. Ayrıca, ne zaman mutlu ve ne zaman mutsuz olduklarını bilmeniz için sesler çıkarırlar. Bu ilk aylarda konuşmanın temelleri hazırlanmıştır. Sizin konuşmanız sırasında, bebek size mırıldanarak ya da yüz mimikleriyle gülümseyerek tepki verir ya da motor hareketlerle el sallama ve tekme hareketleriyle yanıt verir. Bebekle konuşurken, diğer yetişkinlerle konuştuğunuz gibi davranın. Bir şey söyleyin ve sizi yanıtlamasını bekleyin, ardından tekrar bir şey söyleyin.

    Bebeğinizin İlk Yılındaki Dil Gelişimi
    Yaş Yapması Beklenenler Öneri Alınması Gereken Durumlar
    0-3ay Seslere başını çevirir. Mırıldanma ve gülümsemeyle karşılık verir.
    Ünlü-ünsüz birleşimi heceler çıkarır (ah-ah, oh-oh).
    Üç aylık bebek seslere ve size tepki vermiyorsa

    3-6ay Anlaşılmaz sesler çıkarır (bababa, gagaga)
    İsmine yanıt verir.
    "ce" oyunu oynamaktan hoşlanır.
    Hiç ses çıkarmıyorsa
    Değişken sesler çıkarmıyorsa

    6-12ay Sözcükleri taklit eder.
    "Hayır"a tepki verir.
    "Anne" ,"baba"gibi sözcükleri söyleyebilir.
    Kolay heceleri söyleyebilir (da, go, ga).
    Bebek onunla konuşanlara yanıt vermiyorsa.
    On iki aylıkken isteklerini elde etmek için ses çıkarmıyorsa


    Çocuğunuza Yardım Etmek İçin Neler Yapılabilir?
    Çocuğunuzla iletişim kurabilmek için yapabilecekleriniz şöyle sıralanabilir:

    Doğumla 6 ay arası
    Şarkı ya da ninni söylerken, onun yüz mimiklerini taklit edin.
    Beslenme, altını değiştirme ve banyo saatlerini konuşma saatlerine dönüştürün.
    "ce" oyunları gibi oyunları oynayarak karşılıklı iletişimi geliştirin.
    İsmini söylediğinizde size bakmasını teşvik edin.
    İletişim çabasıyla çıkardığı bütün sesler için olumlu ifadeler kullanın. Örneğin: "Ne güzel gülüyorsun?" gibi.
    6-12 ay arası
    Seslerin farkına vardıkça, (örneğin telefon çaldığında) ne olduğunu anlatın.
    Ne söylediğinizi anlaması için ona zaman tanıyın.
    Günlük aktivitelerinizi tanımlamak için aynı ifadeleri kullanın."Ayşe'nin banyosu", "yatma vakti" gibi.
    Nesneleri gösterip, doğal bir konuşma ortamında isimlendirin.
    Parmak oyunları oynayın.
    Kitaplarla tanıştırın; kitapta bulunan, basit ve günlük yaşantısında çok karşılaştığı nesneleri isimlendirin.

    1-2 YAŞ
    12 aylık dönemde hemen hemen tüm çocuklar ilk sözcüklerini söylerler. Ancak, bu çok değişken olabilir; kimileri bunu sekizinci ayda gerçekleştirirken, kimileri de 18 aylık döneme kadar bunu gerçekleştirememiş olabilir. Bu dönemde önemli olan, çocuğun seslerle değişik ton ve şiddette denemeler yapmasıdır. Bu dönem içinde çocuğunuz daha fazla oyun oynamaya başlayacak ve aynı şarkıyı ya da ninniyi defalarca dinlemekten zevk alacaktır. Bu sizin için çok sıkıcı olabilir, ama onun için önemlidir. Çocuğunuz, daha fazla sözcük öğrenmeye başlayacak ve bu sözcükler daha anlaşılır hale gelecektir.

    Yaş Yapması Beklenenler Öneri Alınması Gereken Durumlar
    12-18 ay Sözcük dağarcığı 5-20 arasındadır
    Basit direktifleri takip eder.
    İsmine karşılık verir.
    Bay bay yapmak
    İki basit sözcükle basit cümle kurar. Örneğin"Baba gitti".
    18 aylıkken birkaç sözcükten fazlasını kullanmayıp sadece işaret kullanıyorsa
    Sözcükleri kullanmaya başlayıp, daha sonra kullanmamaya başladıysa.

    18-24 ay İki ya da dört sözcükle cümle kurar
    Bilinen insanların, nesnelerin ismini bilir.
    Yaklaşık 50 sözcük bilir.
    Basit direktifleri takip edemiyorsa
    Taklit oyunlarına katılmıyorsa
    Çocuğunuzun konuşmasını anlamıyorsanız
    2 yaşında olmasına rağmen iki sözcüğü birlikte kullanamıyorsa


    Ona Nasıl Yardım Edebilisiniz?
    Aşağıda çocuğun dil gelişimine yardımcı olabilecek öneriler verilmiştir:

    12-18 AY ARASI
    Çocuğunuzla iletişiminizde basit ve kısa cümleler kullanın.
    Doğal bir formda, ancak yavaş, anlaşılır ve açık konuşun.
    Çocuğunuzun sözcük kazanımı için, tercihli sözcüklerle soru yönelterek model olun. Örneğin; elma ya da muz ister misin? gibi.
    Oynayabileceği bazı oyuncakları sağlayın. Örneğin; oyuncak bir telefon, konuşma taklitleri yapabileceği en iyi oyuncaktır.
    18-24 AY ARASI
    Yaptığınız aktiviteleri ve ne olduğunu anlatıp, tanımlayın.
    Birlikte bazı günlük aktiviteler yapın, böylece konuşacak çok şey olacaktır.
    Çocuğunuzun oyun içinde gerçek nesnelerle oynamasını teşvik edin, örneğin; gerçek yiyecekler kullanılan bir çay partisi gibi.
    Resimli olay ya da nesne kartlarıyla grup oyunları oynayın, bulmacalar çözün.
    Geçmişten, günümüzden ve gelecekten söz edin; bugün ne yaptınız, yarın büyükanne gelecek gibi.
    Eğer çocuğunuzun çıkarabildiği bir ses varsa (örneğin; baa), bu sesle başlayan ve çevresinde bulunan nesneleri öncelikle sözcük dağarcığına kazandırmayı hedefleyin. Örneğin; bardak gibi. Bu sözcüğü basit cümlelerde ve duruma uygun ifadelerin içinde kullanın.
    Hedeflediğiniz ve çıkarabildiği sese ilişkin sözcük kartları oluşturun. Bu kartlarla evin içinde çeşitli oyun ortamları hazırlayın. Karttaki sözcüğü göstererek ismini söyleyin. Sözcüğün nasıl söylendiğini duymasına yardımcı olun. Bazen ona da sorarak isimlendirmesini isteyin. Her ne şekilde isimlendirme yaparsa yapsın, doğru kabul edip, tekrar geri iletim sağlayın. Örneğin; Evet bu bir "bardak". Daha sonra /b/ sesiyle başlayan diğer karta geçin. Unutmayın, bu sadece bir oyundur, çocukları zorlamak ve terapist rolü oynamak çocuğunuz için gereksiz ve sakıncalı olacaktır. Kendi gelişim süreci içinde yalnızca onu desteklemeyi hedef alın.
    2-3 YAŞ
    2-3 yaş döneminde, aileler çocuklarının kullandığı sözcüklerde bir "patlama" olduğunu görürler. Her durum için bir sözcükleri vardır ve sürekli "neden?" tipinde soru yöneltirler.

    Yaş Yapması Beklenenler Öneri Alınması Gereken Durumlar
    24-36 ay İki aşamalı direktifleri takip eder örneğin; "oyuncağını getir" ve "koltuğa koy."
    Çok farklı cümle tiplerini anlar.
    Dört-beş sözcüklük cümleler kullanır
    "Neden" soru tipini kullanır.
    Masalları dinler ve basit sorular sorar.
    Eğer soru yöneltmiyorsa
    Basit sorulara "evet" ya da "hayır" olarak yanıt vermiyorsa
    Çocuğunuz sizi dinlemede zorlanıyorsa
    Sizin söylediklerinizi anlamakta güçlük çekiyorsa.


    Ona Nasıl Yardım Edebilirsiniz?
    Çocuğunuza "edat" ları öğretebileceğiniz oyunları oynayın. Örneğin, "topu kutunun 'içine' koymak" ya da "masanın 'üstünden' atmak" gibi.
    Çocuğunuza 10'a kadar saymasını öğretin ve sayma oyunları oynayın.
    Yazmayı taklit edebilmesi için boya kalemleri ve kâğıt sağlayın.
    Diğer çocuklarla oyun oynayarak iletişim sağlayabilmesi için fırsatlar yaratın.
    Kitap içinde bulunan eylemleri tanımlayarak, onları kısa cümlelerle anlatın. Anlattığınız cümlelerle ilgili her olaya ilişkin hemen soru yöneltin. Her ne cevap verirse versin, tekrar sorunuzun yanıtını bir de sizden duyması ona uygun konuşma modeli olmanız açısından etkili olacaktır. Örneğin; "Evet çocuk ayakkabısını giyiyormuş" gibi.
    3-5 yaş
    3 ve 4 yaş arası sıklıkla "kim?", "nerede?" ve "ne?" gibi soru tiplerini yöneltirler. Cümleleri daha uzundur ve konuşması daha akıcıdır. 4-5 yaş arası kendisine söylenen her şeyi anlar ve kolay anlaşılır bir şekilde konur.


    Yaş Yapması Beklenenler Öneri Alınması Gereken Durumlar
    3-4 yaş Çok sayıda sorular yöneltir.
    Kendine ait öyküler uydurur ve yaptıklarını anlatır.
    Yaklaşık beş- altı sözcüklü cümleler kurar.
    Zamanı algılar (yarın, daha sonra, gelecek hafta gibi)
    İfade etmek istediklerini anlaşılır bir şekilde söyleyemiyorsa
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/anne-baba-ve-cocuk/8375-anne-baba-egitimi-ii-bolum.html#post12870
    Konuşması sırasında iletişimini aksatacak ölçüde takılma, duraksama ve ses, hece ya da sözcük tekrarları varsa.

    4-5 yaş Daha uzun öyküler anlatır ve içinde ailesinin de olduğu öyküler yaratabilir.
    Beş sözcükten daha fazla sözcük içeren cümleler kurar.
    Gelecek zamanı kullanır (Örneğin; "Yarın anaokuluna gideceğim."gibi).
    Eğer hala sözcükleri biraraya getirip cümle kurmakta güçlük çekiyorsa
    Konuşmasına ilişkin kullandığı sesleri doğru olarak üretemiyorsa ya da artikülasyon hataları yapıyorsa
    Söylenen direktifi anlamakta güçlük çekiyorsa
    İletişim kurma konusunda
    çekingense.
    Öğrendiği ifadeleri uygun
    bağlamda kullanamıyorsa.


    Ona Nasıl yardım Edebilirsiniz?
    Büyük- küçük, sert- yumuşak gibi zıtlıklar içeren oyunlar oynayın.
    Konuşmalarınıza zamana ilişkin kavramlar katın (bugün, yarın, daha sonra, gelecek hafta gibi).
    Çocuğunuza olaylara ilişkin hisleri ve duyguları hakkında konuşma fırsatı tanıyın ve paylaşımda bulunun.
    Kendinize ait sözcük oyunları, tekerlemeler, hikayeler yaratın.
    Sözcük bulma oyunları oynayın.
    Dil ötesi becerilere ilişkin oyunlar üretebilirsiniz ( örneğin;bir sözcüğün hangi sesle başladığının ya da bir sesle başlayan sözcüğün bulunması gibi fonolojik farkında olmaya ilişkin aktiviteler).

    İfade Edici Dilin Ortaya Çıkması
    http://www.egitim.com/images/foto/02...lgelisimi1.jpg

    Çoğu anne-baba, bebeklerinin ilk sözcüklerini duymanın heyecanını hatırlayabilir. Fakat bu önemli başarı bir gecede ortaya çıkmaz. Aslında, bebekler bir sabah tüm cümleleri kazanmış olarak uyanmazlar. Gerçekte, hastanede duyulan ilk çığlıktan "da-da" ya da "ma-ma" gibi kontrollü ifadelere gelişme yavaş, sistematik ve bir çok çocuk açısından önceden tahmin edilebilir.

    Stark (1979), beş aşamalı dönemden oluşan dil-öncesi dönemi tanımlayan bir çerçeve oluşturmuştur. Dil gelişiminin bu ilk dönemleriyle ilgili olarak, yol gösterici olması açısından Stark'ın modeli kullanılacaktır. Ancak önce bir uyarıda bulunmak gereklidir: Dil gelişimi bireyseldir. Gelişimle ilgili genellemeler yapılması mümkün olsa da, bu genellemeler her çocuk için doğru değildir. Çocuklar arasında dil gelişimi açısından büyük farklılıklar vardır. Bu nedenle, bir çocuğu dil bozukluğu hakkında konuşulurken çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü, çocuk aşağıda tanımlanan dönemlere harfiyen uymaz. Bu dönemlerin ötesinde gelişim gösteren bir çocukla ilgili olarak aşırı heyecanlanmak da bir hata olabilir. Bununla birlikte, çocuğun normal gelişim dizisinden bir sapma gösterdiği durumlar dikkate alınmalıdır.

    I. Dönem (0-8 Hafta)
    Bu dönemde; yeni doğanlar, refleksif ağlama ve hayati solunum yaparlar. Yani, ağızlarını açarlar ve ne geliyorsa çıkarırlar. Bu gelen tepkiler, genellikle anne-babanın ilgisini isteyen çığlık biçiminde yüksek sesli ağlamalardır. Bu ağlamayı göz ardı etmek güçtür, hatta acı vericidir. Bireysel farklılıklar olsa da, bu ağlamalar tipik olarak kısa, hızlı ve patlama şeklindedir. Kimi bebekler göreceli olarak daha sessizdir; diğerleriyse sürekli ağlıyor gibi görünürler. Kimileri çığlık şeklinde, yüksek sesli ağlamalara sahiptir, diğerleriyse sessiz ağlarlar. Bebekler ayrıca, anne-babalarına sanki bebek iletişim başlatmak istiyormuş gibi tepki verebilecekleri geğirme, öksürme ve hapşırık gibi sesleri çıkarırlar.

    II. Dönem (8-20 Hafta)
    Bu dönem, bebeklerin kendi ses çıkarma organları üzerinde, gittikçe artan oranda kontrol kazandıkları bir dönemdir. Ağlama ayırt edici hale gelir ve böylece anne-babalar, açlık, rahatsızlık, istek gibi farklı tür ağlamaları , birbirinden ayırt etmeye başlar. Ağlama patlamaları, giderek daha katlanılır ve genellikle daha az sıklıkla oluşmaya başlar. Bu dönemin sonundan itibaren, bebeklerin çoğu gığıldama sesleri çıkarmaya başlar. Bunlar anne-babalar tarafından sıklıkla keyif sesleri olarak yorumlanan, ünlü-benzeri (aaa, ooo) ifadelerdir. Bu aşamada birçok bebek kahkaha atmaya da başlar.

    III. Dönem (16-30 Hafta)
    Bu dönem sesli oyunlarla karakterize edilir ve ses mekanizması üzerinde sürekli kontrol bulunan bir dönemdir. Ünlü sesler bebeğin ses dağarcığına girmeye başlar. Bunlar daha önce gözlenen gığıldama seslerine eklenebilir. Bu dönemin sonundan itibaren, bebek babıldama olarak adlandırdığımız ünlü ve ünsüz seslerin birleşiminden oluşan heceleri çıkarmaya başlar.

    IV. Dönem (25-50 Hafta)
    Bu dönem, gerçek hece tekrarı aşamasıdır. Bebek ba ya da ma gibi ünlü ve ünsüz bileşimlerini çıkarır. Bu dönemin sonundan itibaren bu ünlü-ünsüz bileşimleri, perde ve tonlaması sık sık değişen uzun diziler (ba ba ba) halinde tekrarlanır.

    V. Dönem (9-18 Ay)
    Çocuğun hece tekrarı gittikçe karmaşık hale gelir. Ünsüz seslerin sınırları genişler. Birçok çocukta jargon ortaya çıkar. Bu, dile çok benzeyen bir ses çıkarma tipidir. Çünkü, buradaki ses ve tonlama, dile oldukça benzer. Başka bir odadan dinlenirken bebeğin gerçekten konuştuğu düşünülebilir. Çünkü, bu ses dizileri cümlenin ses özelliklerini taşır.

    V. Dönem gerçek diş üretimine geçişi işaret eder. Bu yaş, anne-babaların, ilk sözcüklerin çıkarıldığını saptadıkları yaştır. Bunlar bazen jargon konuşması içerisinde duyulur. Sözcükler bazen net olarak çıkarılır; fakat daha sonra günlerce ya da haftalarca duyulmaz. Bazı çocuklar, tutarlı bir anlama gelen ve ünlü-ünsüz bileşimleri olan kalıp sözcükler kullanabilir. Örneğin, çocuklardan birisi, isteğini anlatmak için, sözcük yerine geçen na bileşimini kullanabilmektedir

    Dönem Form İçerik Kullanım
    I. dönem
    (0-8 hafta) Refleksif ağlama
    Yaşamsal solunum
    Ses ayırt etme Biyolojik ve fiziksel gereksinimler Göz teması
    Vücut hareketi
    II. dönem
    (8-20 hafta) Gığıldama ve kahkaha atma
    Ünlü benzeri sesler
    Ağlama daha kontrollü Ayırt edici ağlama
    Açlık, sıkıntı OyunlarRutinler

  2. #2
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Standart --->: Anne-Baba Eğitimi II.Bölüm

    Ellerine sağlık...

  3. #3
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Anne-Baba Eğitimi II.Bölüm

    güzel bir çalışma ellerine sağlık

Benzer Konular

  1. Anne Baba Smsleri
    By 155memur in forum Komik Şeyler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 06.Aralık.2018, 12:58
  2. Etkili Ana Baba Eğitimi
    By şehzade in forum Lise Edebiyat Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04.Mayıs.2007, 01:30
  3. Anne - Baba Hakki
    By yoLcu in forum Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Mart.2007, 14:31
  4. Anne-Baba Eğitimi III.Bölüm
    By vergun in forum Anne - Baba ve Çocuk
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 13.Kasım.2006, 10:12
  5. Anne-Baba Eğitimi I.Bölüm
    By vergun in forum Anne - Baba ve Çocuk
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.Kasım.2006, 19:39

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.