Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Çanakkele Geçilmez Tiyatro Metni

    ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

    1. BÖLÜM:

    Sahnede yaşlı kadın, Elif ve Halil vardır. Elif kucağındaki bebeğini sallar. Yaşlı kadın çıkına giysiler koymaktadır.

    ( Allı Turnam türküsü)

    Nine- Eh yiğidim, vakit tamamdır. ( Hazırladığı çıkını eline alıp ayağa kalkar.) Yaşlı anandan sana dünyalık, şu çıkının içindekilerdir. Ama benim oğlumdan, dokuz ay karnımda taşıyıp, ak sütümden emzirdiğim yiğidimden şimdi dileyeceğim hem dünyalık hem de ahretliktir.
    ( Dik dik oğluna bakar, sesini yükseltir)
    Düşman gelmiş dayanmış Çanakkale’ ye ha! O düşman bilmez mi ki, senin buban şehittir! O düşman bilmez mi ki şehitlerin, gazilerin oğluyla doludur bu topraklar! ( Elif’in kucağındaki bebeği işaret ederek)
    Şuncağız çocuk büyümeyecek mi zanneder! Hadi oğlum, yolun açık ola… Babanı şehit edenlerin gözü şimdi senin koruduğun topraklarda… Vatan sana emanet! Sırasıdır, koru toprağını. Koru ki oğlun seninle gurur duysun!

    Halil- Garip Anam! Oğlun sana kurban olsun. Sencileyin anaların büyüttüğü bu evlatlar, ölür: ama bir karış toprağını bile vermez düşmana! Gönlün rahat olsun anam, evladın sana layık olacak! Ver elini öpeyim.Bu gidişin dönüşü olmayabilir, hakkını helal et! Kadınım, çocuğum sana emanet. Dönemezsem oğlumu da beni eğittiğince yetiştir.

    Nine- Halilim, ak sütüm helal sana! Allah gazanızı mübarek etsin! Emanetlerin için gözün arkada kalmasın, ben yemem yediririm onlara. Ben üşürüm; onları ateşsiz bırakmam. Gönül huzuruyla git yiğidim!

    ( Halil, anasının elini öper, sarılır. Elif’e de sarılır. Elif bu sırada sessiz ağlamaktadır. Halil sahneden çıkar. Onun arkasından da nine ve Elif çıkarlar.)

    ( Çökertme türküsü söylenir)


    2. BÖLÜM:

    ( Elif sahneye gelir. Sırtında çocuğu bağlıdır. Elinde bir çalı vardır. Öküzü yerdedir. Ölmek üzeredir. Ona doğru eğilir. Ve şiirini okur.)

    Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
    Süs beni, öldür beni, koma yollarda beni,
    Geçer götürür ana, çocuk mermisini askerciğin,
    Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
    Bak hele, üzerimden ses seda uzaklaşır,
    Düşerim gerilere, iyceden iyceden.

    1. erkek- Kocabaş yığıldı çamura,
    Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
    Örtüldü gözleri, örtüldü hep.
    Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı bacım!
    Kocabaş’ın yerine koştu kendini Elifçik
    Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
    ( Hoş Gelişler Ola türküsü)
    1

    1. BÖLÜM:

    1. ER- ( Sahneye fırlar) Salih Onbaşı, Salih Onbaşım!
    Salih- ( Sahneye gelir) Ne var asker?
    1.ER- ( Selam verir) Onbaşım, hücum emri geldi! Telsizle Yüzbaşı Mahmut Bey bizim bölüğün 5.
    orduya katılmasını emretti komutanım!
    Salih- Nihayet! ( Bu arada diğer askerler hazır olda durmaktadır. Salih onlara döner ve haykırır)
    Bugün düğün günüdür yiğitlerim! İşte günlerdir beklediğimiz gün geldi! Günlerdir buğday çorbasından
    içtik kurşun atmadan, şimdi bu çorbanın hakkını verme zamanıdır. Biz buraya savaşmaya geldik. Düşman Seddülbahir’den karaya çıktı. Onları ilk karşılayanlar bizler olacağız. Ne mutlu bize ki ilk şehitlerden olacağız! Vatan şimdi sizden zafer bekler! Kanınızı vermeye hazır mısınız?
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=134129

    ( askerler yüksek sesle haykırır)- KANIMIZ, CANIMIZ VATANA HELAL OLSUN!


    1. SES- Ben bilirim yüreğimi
    Yüreğim kan
    Dut kırmızısı al gelincik
    Bu sevgiyi dokur durur
    Yüreğim VATAN!


    KORO- Ateş çevresinde uçuşan / pervaneler gibiydiler
    Uğradılar ceylanlar gibi / yağlı kurşunlara
    Sivaslı, Malatyalı anaların / çocuklarıydılar
    Onlar ki / bütün ANADOLUYDULAR



    2. SES- Mehmet’im koynunda yatmaya geldim
    Zaferin tadını tatmaya geldim!


    3.SES- BU VATAN KİMİN?


    KORO- İleri atılıp / sellercesine
    Alnından vurulup / tam ercesine
    Bir gül bahcesine / girercesine
    Şu kara toprağa / girenlerindir



    1. SES- Mehmet’im koynunda yatmaya geldim
    Kanına terimi katmaya geldim!


    Kız öğrenci- O kadar dolu ki toprağın şanla
    Bir değil sanki bin vatan gibisin
    Yüce dağlarına çöken dumanla
    Göklerde yazılı destan gibisin


    KORO- Vurulmuşum / toprağına taşına
    Yerde gezen / gökte uçan kuşuna
    Baharına yazına / kara kışına
    Vurulmuşum


    3.SES- BU VATAN KİMİN?


    KORO- Tarihin dilinden / düşmez bu destan
    Nehirler gazidir / dağlar kahraman
    Her taşı / bir yakut olan / bu vatan
    Can verme sırrına / erenlerindir



    ATATÜRK- Türk’ün gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir!
    Öyleyse YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!



    KIZ ÖĞRENCİ- Ovalarda bir türkü koyunlu kuzulu
    Bir sevda çıkmazında yitmiş çağlar…
    Kimbilir hangi türkünün ardında gizli
    Gülünce yeşillenen bağlar…


    Bir gün aydınlıklara doğar toprak yüzler
    Sınırlara meydan okunur
    Şafaklarla gelen ferman üzre
    Uyanmaya görsün insanlarım
    Çağ devrilir harman üzre



    KORO- Varsın aksın hasretin / boz bulanık selleri
    Ben şimdi / hudutlarla yarışmaktayım
    Söylenen benim / bayrak bayrak dillerde
    Üçlere / yedilere / kırklara karışmaktayım


    ( Çanakkale türküsü)





    NOT : Oratoryo bölümünde fon müziği veya canlı saz eşliğinde sunum gösteriyi çok daha anlamlı kılmaktadır. İstenirse efektler de eklenebilir.

    BİRAY AKÇAY

    alıntıdır

  2. #2
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart

    ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
    (1.SAHNE (SEVKİY AT)

    (Perde açılır. Sahnenin bir tarafında davuleu vardır. Davulun tokmağı havada beklerken bir marş çalınır. )
    DAVULCU : Ey ahali! Ecdad yadigarı vatanımıza saldıranlara haddini bildirmek için... Devlet için, vatan için, millet için; teninde canı, kalbinde imanı, dizinde dermanı bulunan herkes, bugün öğlen vakti Çarşı Caminin avlusunda toplansın. (Davul) Sevkiyat vaaaaar!... (Davul) Duyduk duymadık demeyin. (Davul) Küffar üstüne mukaddes cihad ilan edilmiştir. (Davulcu bağıra çağıra sahneden çıkar.)
    İHTİY AR : Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşlarda idik. Mukaddes cihad dediler,Galiçya 'ya çağırdılar. Süveyş'te, Sina'da vuruştuk. Allahüekber dağlarında karlara gömüldük.(Duraklar) Şimdi de Çanakkale diyorlar. (Kükrer) Yaşlıyım ama ihtiyar değilim. inanan insan ihtiyarlamaz. Kolum Sina çölünde kaldı. Canım Çanakkale sırtlarında kalsa çok mu? (Mahsun) Kabul etmediler. (Dirilir) Yerime oğlum gidecek, benden kalan boşluğu Salih'im dolduracak. (Asker elbiseli dört genç sahneye girer. Biri Salih'tir..)
    İHTİYAR .: (Gençlere bakarak) - Hepiniz mi? .
    BiR AGIZDAN: - Hepimiz!
    İHTİY AR : - Çanakkale'ye mi?
    BİR AGIZDAN: - Çanakkale'ye!
    İHTİY AR : (Salih'in karşısına doğru yürür)-Gelemediğim için üzgünüm oğlum,Salihim.
    SALİ H : -Gavura biz yeteriz baba...
    BiR AGIZDAN : - Biz yeteriz! .
    iHTİY AR :(Heybetli)- Yerimi dolduracaksın Salih! ....
    SALİH :-Benden sonra da oğlum,baba...
    BİR AGIZDAN :-Oğullarımız...
    İHTİY AR :-Sonra da torunlarımız!
    BİR AGIZDAN:-Sonra da torunlarımız...
    İHTİYAR :-Düşmana mezar olacak toprağımız.' .
    SALIH :-Hiç meraklanma baba,mevzileri boş bırakmayacağız.Sen müsterih ol.
    İHTİYAR :-(Salih'e sarılır)-A1lah yardımcın olsun.(Ayrılır)Benim için de kurşun sık gavura.(İç çekerek) Anan da sağ olup görseydi yiğidini...Git artık gecikme.(kucaklaşırlar)
    SALİH :(Elini öper)-Hakkını helal et baba.
    İHTİY AR :(Ağlamaklı)-Helal olsun. Hepinize uğurlar olsun.Gavuru def etmeden dönmeyin.Bundan sonra köyünüz yok,eviniz yok,aileniz yok.Herşeyinizle cephenin malısınız.(Ağlar)Uğurlar ola!
    2.SAHNE (EŞLERİN VEDALAŞMASI)
    ASKER-GELİN DiY ALOGU (Rüstem veya Memiş)

    EMiNE: Ne var ne yok Bey?
    MEMiŞ:(Yalandan söylediği belli olacak şekilde durgundur.) İyilik,iyilik hanım.
    EMİNE:Ne oldu Bey? Sende bir hal var. söyle hele, ne oldu?
    MEMİŞ:Ağlamayacağına,üzülmeyeceğine söz verirsen anlatayım.
    EMİNE:(telaşlıdır.)Ne oldu Bey?Yoksa,yoksa kötü bir şey mi oldu?(Memiş sessizdir.Emine,onun kolunu tutar. )Söz,ağlamayacağım,çabuk söyle!
    MEMİş:Düşmanlar... .Düşmanlarımız.. .Boğazımıza sarılmaya Çanakkale 'ye geliyorlar.Vatan,evlatlarından yardım bekliyor.
    EMiNE:Öyle mi? Çok mu görmüşler mut1uluğumuzu?(Emine boynunu büker,hafifçe ağlar,gözyaşını siler.) MEMİş:Hani ağlamayacaktın,söz vermiştin?
    EMiNE:Ağlamıyorum ki.. ..Ne zaman gidecekmişsiniz?
    MEMİŞ: Hemen.
    EMİNE:(Üzgündür )Allah,size güç versin Mehmed'im!
    MEMiŞ:Elveda Eminem! Bu sevda ,başka sevda.Yurt aşkı derler buna (Duraklar) Olur da Çanakkale'den
    sağ dönemezsem,bebeğim beni sorduğunda her şeyi anlat ona:Dün deden,yurt yolunda şehit olmuştu:baban da
    -2-
    aynı şerefli yolda şehit oldu,de.Ona vatan sevgisinin büyüklüğünü anlat.. .Anlat ki ileride o da vatanı,bay-
    rağı için ölmeyi göze alabilsin.Her şeyden yüce tutabilsin vatanı.
    EMİNE:Sağ salim döneceksin inşallah!
    MEMİş:Benim gitme vaktim geldi.Hadi Allah'a emanet ol!
    EMİNE:Dur gitme,az bekle.(Çıkar,hemen elinde küçük bir mendille gelir. Mendili Memiş"e uzatır.) MEMİŞ:Nedir bu?(Mendil çıkınını açar.Mendilin içinde küçük bir de bayrak da vardır.)
    EMİNE:Bu mendil,benim namusumun ve sana bağlılığımın sembolü..(Bayrağı gösterir.) Bu bayrak yüce milletimizin,bağımsızlığımızın sembolü..Bunu düşman ayakları altında çiğnetme... ..Beni ve çocuğumuzu merak etme..Biz sabırla senin zaferle ve sağ salim köye dönmeni bekleyeceğiz.(Duygulanır)Haydi git,git artık..Bir an önce vatanın imdadına yetiş. Yolun açık olsun.
    MEMİŞ:Allah senden razı olsun Hanım! Vatan, böyle analar ve kendine sadık evlatlar ister.Hoşçakal Hanım, Allah'a emanet ol! (Çıkarlar,perde kapanır.)

    3.SAHNE (MUHAREBE-CEPHE)
    (Cephede beş kişi. Durmuş, bir kenarda dalgın düşünmekte. Rüstem ayrı bir köşede mektup okumakta. Salih Çavuş nöbette. Deli Ali ile Memiş, karşılıklı bağdaş kurmuş, konuşmaktadır. Deli Ali'nin sol gözü sarılıdır. Efektten top tüfek sesleri gelir.) .
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=134130

    MEMİŞ : (Deli Ali'ye) - Gözün ağrıyor mu hala?
    DELİ ALi : (Eli kalbinde) - Gözüm ağrısa ne ki,asıl yüreğim ağrıyor.Düşmanın Çanakkale'yi geçmesi ihtimalini düşündükçe, boğulur gibi oluyorum.
    MEMiş : - Hangimiz olmuyoruz ki? Gözünü merak etme, iyileşirsin inşallah.
    DELi ALİ : (Umursamaz) - Çift gözle arkaya bakmaktansa, tek gözle ileriye bakmak iyidir demişler. Küffar donanmasının yok olduğunu bir kere göreyim, diğer gözümü de vermeğe razıyım.
    MEMiş : (Hüzünlü) - Yapma bre deli! Ulvi duygularınla eritme beni.
    DURMUŞ : (Memiş'e) - Bizim deli doğru söyler be Memiş. Vatan uğruna değil bir göz, hepimiz can
    vermeye geldik. Yeter ki vatan sağ olsun. Hem öyle kolay kolay vermeyiz bu toprakları. Bizi çiğnemeden bir adım öteye gidemezler. Alt cephede, Mustafa Kemal'in cephesinde çok zaiyatlar verdirilmiştir gavura.
    (Patlama sesi) e
    SALİH ÇAVUŞ:(Ufka bakarak) - Kefereler yine gülle yağmurunu hızlandırdı.Kim bilir kaç babayiğit şehit
    oluyor her güllenin cehennem ateşinde. .
    DELİ ALi : Bizim çavuş yine kitap gibi laf döşemekte. Fena mı Çavuşum? Ateş çemberinden cennete
    yol açılıyor. Biz tıkandık kaldık şuracıkta.
    SALiH ÇAVUŞ: - Sen sus delilerin delisi! Sana kalsa gülleye karşı çakıyla yürürsün.
    DELi ALi : - Çakıyla değil çavuşum, yürekle, (sarılı gözüne elini sürer) gavurun şarapneli gözüme
    değdi. Ama yüreğim sapasağlam hamdolsun. Fakat, şu beklemek yok mu? Yarasız öldürecek beni.
    MEMİŞ : - Öyle deme bre deli, gözcülük vazifesindeyiz.
    DELİ ALİ : - Boşversene. İşe yaramayız diye geri hizmete attılar bizi.Anzak çıkartmasında delilik
    etmişim. Kumandanın emrinden önce süngüye davranmışım. Yahu ne yapacaktım? Zebellah gibi Üç Anzak tepeme dikilince, buyur aslanım, hoş sefa geldiniz mi diyecektim? Sardım kurşunu, bastım süngüyü (ayağa fırlar tüfeğine sarılır) Ben mi çağırdım sizi bre! diye bağırmışım. Dünyanın öbür ucundan vatanıma kast
    etmeye gelmek var mı ha! ...
    MEMİş : (Pantolonundan çeker) - Çöm hele, çöm hadi, heyecanlanma.
    DELİ ALİ : - Heyecanlanmamak ne mümkün yahu! Bak, Anafartalar'da Conkbayırında, Mustafa
    Kemal'in kumandasındaki neferlere bak! Nasıl da vuruşuyorlar, göğüs göğüse? Harp diye buna derim ben. Bir de bize bak. Sıkışıp kaldık burada gözcülük yapacağız diye. Keşke Mustafa Kemal'in cephesinde olsaydım. Burada beklemek öldürüyor beni.
    RÜSTEM : (Mektuptan başını kaldırır.) - Heey! Sessiz olun yahu, bayramda mısınız Memiş?
    Kardaşlık, çek şu delinin ipini, salma üstüme.
    SALİH ÇA VUŞ : (Kalkar, yanlarına gider, çöker.) - Şehitlik istediğini biliyorum. Fakat cesedin kimsenin işine yaramaz. Yaşadıkça savaşabilirsin.(Bakınır)Suyu olan var mı?
    MEMİŞ : Kaç haftadır kavrulmuş süpürge tohumu yiyerek savaşıyoruz.
    DELİ ALi : - Ben aç karnıma savaşmaya hazırım şikayet ettiğin şeye bak
    -3-
    MEMİŞ: Şikayet etmiyorum da fena susatıyor.Suyumuz da kalmadı.Sözüm ona Mehmet Onbaşı su getirecek.Bir saat oldu gideli,hala dönmedi.(Matarasını çavuşa verir.)Buyur Çavuşum,dudaklarını ıslatır hiç değilse.
    SALİH ÇAVUŞ: Ver bakalım
    DURMUŞ:Tüfeğini doldurur.) Bir gelen vaar!(silaha davranırlar.)Durun! Bizim Mehmet Onbaşı geliyor.
    MEHMET ONBAŞI:(Sahneye girer,yanında yaralı bir İngiliz subayı vardır.Kolunu omuzundan geçirmiş,sürüklemektedir.) Herif, fena yaralanmış,inleyip duruyordu.
    SALİH ÇAVUŞ:(Suyu dudaklarına götürmüşken çeker,Mehmet Onbaşı’ya uzatır.)Al,içir şunu,belki biraz kendine gelir.
    MEMİŞ: Al başına bir daha! Bari su buldun mu?
    MEHMET ONBAŞI:Ne gezer.(İngiliz’i yere uzatır.)Herifi o halde bulmamla sırtladım susyu muyu unuttum.
    DELİ ALİ: Hey büyük Allah’ım! Bir de bana deli derler.Şu Onbaşının yaptığına bakın dostlar! Su yerine bir başbelası getirdi.
    MEHMET ONBAŞI:Mızlanma bre deli!Gönlümüz elvermedi işte.(Matarayı İngiliz’in ağzuna dayar)İç lan, iç son suyumuzu!
    DELİ ALİ: Oldu olacak bir de ziyafet çek bari!
    MEHMET ONBAŞI:Öyle ya, doğru söylersin,belki karnı das açtır garibin.
    DELİ ALİ: Hoppalaaaa!Bir de kuştüyü yatak serelim altına; belki uykusuzdur.Yahu biz mi davet ettik; buyur aslanım memleketimizi al diye?...Basın kurşunu gitsin!
    SALİH ÇAVUŞ:(Geri çekilir,Deli Ali’ye İngiliz’i göstererek)Gel yap dediğini,hadi sık bir kurşun beyinciğine gebert!Hadi durma!Gözünün intikamını da almış olursun böylece
    DELİ ALİ:(Tüfeğini İngiliz’in kafasına doğrultur.İngiliz korkuyla büzülür,dehşetle bakar.)Geberteceğim seni!Niye geldin lan?Niye ha?
    İNGİLİZ .(Korkarak) No,no,no !
    DELİ ALİ:(Tüfeğini indirir) Yapamam…Göz göre göre yardıma muhtaç birini vuramam.(Kızgın)Onlar yapıyor ama…Ben niye yapamıyorum?
    SALİH ÇAVUŞ:(sırtını sıvazlar) Sen Türk oğlu Türk’sün be koçum!Yemez,yedirir:içmez,içirirsin.(Duraklar)
    Yapamayacağını biliyordum.(Onbaşıya)Bir kere de ben gideceğim suya…İnşallah,bir yaralı İngiliz de benim yoluma çıkmaz!(Gülümser)Kumanda sende Mehmet Onbaşı.
    DELİ ALİ :Bırak da ben gideyim Çavuşum…Belki şehitliğe bir yol bulurum.Göz açıp kapayana kadar dönerim.
    RÜSTEM:(Mektubu aceleyle cebine sokup gelir.)Sıra bande,bu iş benim çavuşum…Hadi izin ver de ben gideyim!
    SALİH ÇAVUŞ:Oturun oturduğunuz yerde,gözcülüğünüzü doğru dürüst yapın yeter! Ben,gideceğim.Verin mataralarınızı! (Mataraları toplar,çıkarken dönüp hepsine bakarak:)Hakkınızı helâl edin.
    BİR AĞIZDAN:Helâl olsun! (Çavuş çıkar)
    DELİ ALİ: Kafese tıkılmış kuş gibiyim.
    DURMUŞ :(Gülerek) Kartal gibi.
    DELİ ALİ :Şakanın sırası değil, kafam kaynıyor.
    MEHMET ONBAŞI:Deliliğindendir.(Arkadaşlarına dönerek)Bağlayın şu deliyi de rahat edelim.(Silah sesleri
    artar.)
    DURMUŞ:(Elini gözüne siper eder.dürbünle bakar.) Bir şeyler oluyor aşağılarda.Allah bre! Buve zırhlısı batıyor!
    DELİ ALİ:(Yanına fırlar) Dünya gözüyle bir kere göreyim..(Dürbünü alır,bakar..Seyirciye dönerek)Düşman zırhlısının battığını gördüm ya, öbür gözümü kaybetsem de gam yemem.
    MEHMET ONBAŞI: (Gidip bakar)Batan yalnız Buve değil arkadaşlar!Haçlı dünyasının emelleri de batıyor.
    MEMİŞ:Ve Haçlı emellerinin battığı yerde bayrağımız yeniden doğuyor.Hasta Adam,soluk almaya başladı.
    Osmanoğlu yeniden diriliyor.
    DURMUŞ:Şu gemi Queen Elizabeth değil mi? Bu koca demir yığını kaçıyor galiba.
    DELİ ALİ:Hah haaa!Tam yol tornistan etti.Gidinin kâfiri geldiğinden beter dönüyor.
    MEMİŞ:(Onbaşıya) Şimdi kazandık mı biz bu cengi?
    MEHMET ONBAŞI:Eli kulağındadır.(Yaralı İngiliz,sürünerek Memiş’in unuttuğu tüfeği alır,üstüste tetiğe basar,önce onbaşı vurulur.)
    MEHMET ONBAŞI:Yandım Allah’ım!(düşer)
    -4-
    RÜSTEM:Aman Allah’ım!(düşer)
    DELİ ALİ:(İngiliz’i vurur) Kahpeee! İnsanlığı öldürdün.
    MEMİŞ: Alçaaak!
    RÜSTEM:Çanakkale’yi geçemeyecekler,geçirtmeyeceğiz.
    (Düşer,tüfeğine sımsıkı sarılır,kalır) (Müzik verilir)
    (Sahneye Salih Çavuş girer,Elinde su dolu mataralar vardır.Manzarayı görünce çarpılır.Mataralar elinden düşer.)
    SALİH ÇAVUŞ:Alah’ım!...(Mehmet Onbaşı’ya gider,nabzını tutar..) Ölmüş,şehit olmuş….(Sonra ümitle Rüstem’in yanına gider,nabzını tutar..sevinçle)Yaşıyor!
    RÜSTEM:(Gözlerini açar,gülümsemeye çalışır)Sen misin Salih Çavuş’um?
    SALİH ÇAVUŞ:Benim kardeşlik,bak,benim…..Su getirdim sana….Nereden aldım suyu biliyor musun?Mus-
    tafa Kemal’in mevzisinden,onun neferlerinden aldım.
    RÜSTEM:Onbaşının getirdiği İngiliz bitirdi bizi…Bundan sonra suya ihtiyacım yok…Şehadet şerbetiyle hararetim dinmekte.
    SALİH ÇAVUŞ: (Hafifçe sarsar)Ölmek yok ha! Cenkten kaçmak yok ha! Bu cehennem gibi yerden Cennet’e
    uçmak yok ha!Darılırım bak sonra.
    RÜSTEM:Kaçmak değil,göçmektir bu Salih Çavuş’um….Sağ dönersen köye,… oğlumu….o maviş gözlü ufaklığımı…benim yerime öp olur mu?
    SALİH ÇAVUŞ:Olur
    RÜSTEM ONBAŞI:Şehit olduğumu söyle ona..(Birden kolunu kavrar.)Vasiyetimdir Salih Çavuş’um,düşma-
    nı Çanakkale’den kov….İngiliz kahpeliğine tosladık.Onları burdan öteye geçirme..Hadi söz ver!
    SALİH ÇAVUŞ:(Gözlerini silerek)Söz sana,sözlerin en hası sana…Oğlunu göreceğim..Öpeceğim de.Ama
    Çanakkale’yi birlikte savunacağız.Bu işte bizi yalnız bırakamazsın….Anladın mı kardeşlik? Köye beraber döneceğiz……Ölmek kolay,şehitlik hepten kolay…Kolayına kaçma…Bir kahpe kurşuna teslim olma.Boşuna mı sana Zaloğlu Rüstem demişiz?Tüfeğini bırakırsan namertsin be!
    (Rüstem’in başı hafifçe yana düşer,ölür.)
    SALİH ÇAVUŞ:(Hafifçe sarsar)Ölmek yok ha!Cenkten kaçmak yok ha!Sana söylüyorum Zaloğlu Rüstem,gülsene kardeşlik!..Baksana Buve battı,Queen Elizabeth kaçıyor.Zafere yürüyoruz..Baksana ha!(Rüstem’e bakar,öldüğünü anlar,başını göğsüne çeker,kucaklar,ağlar…..)Şehidim,vatanım,her şeyim…..
    (Müzik verilir.Salih Çavuş,Rüstem’i yavaşça yere uzatır.Ğöğüslerden çıkarılan iki bayrak şehitlere örtülür.Salih Çavuş,şehidin yanına oturur.Eliyle bayrağı tutarak aşağıdaki” Bayrak” şiirini bayrağımıza baka-rak okur:)


    Kartal gibi duruşun
    Şanıma şan katıyor.
    Dalga dalga vuruşun
    Canıma can katıyor
    Ey zaferin hür süsü,
    Seninle güzel gökler.
    Şehidimin örtüsü,
    Seninle coşar yürekler..
    Özgürlüğü biz senden
    İçeriz ,yudum yudum.
    Ayrılmayız gölgenden
    Seninle mutlu yurdum.
    Seni gökte buldukça,
    Artar şerefim,şanım.
    Bu diyarlar durdukça
    Yoluna kurban canım..
    Gülmenin en güzeli
    Sana bakarak gülmek;
    Ölmenin en güzeli
    Sana sarılıp ölmek…
    (Salih Çavuş,yavaş yavaş kalkar;sahnenin önüne gelir.Selam durur ve yüzünde kararlı,sert bir ifade ile:)

    Bugün kandan,dumandan seçilmez Çanakkale
    Yer yerinden oynasa, geçilmez Çanakkale!

    -SON-

Benzer Konular

  1. ALBERT EİNSTEİN tiyatro metni
    By Mustafa Uyar in forum Piyesler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.Ocak.2016, 13:50
  2. Deli Dumrul Tiyatro Metni
    By Mustafa Uyar in forum Piyesler
    Cevaplar: 14
    Son Mesaj: 06.Ocak.2011, 21:21
  3. Kahkaha Sınıfı Tiyatro Metni
    By Mustafa Uyar in forum Piyesler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 03.Ekim.2010, 23:15
  4. çanakkale ve şehitler günü için tiyatro metni
    By Mustafa Uyar in forum Piyesler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 06.Aralık.2009, 13:39
  5. çanakkele ve bugün
    By msarikaya in forum Türk Tarihi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 17.Nisan.2007, 18:46

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.