çocuk hakları sözleşmesi tanıtım ve tarihçe
ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ TANITIM VE TARİHÇE
"Çocuklarınız sizin çocuklarınız değildir.
Onlar yaşamın kendi için özlediği kızları ve oğullarıdır.
Sizden değil, sizin aracılığınızla dünyaya gelmişlerdir.
Sizinle birlikte olmalarına karşın size ait değildirler.
Onlara sevgilerinizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla,
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır...
Onlara benzemek için çabalayabilirsiniz,
Ama onları kendinize benzetemezsiniz,
Çünkü yaşam dün ile oyalanmaz ve geriye doğru gitmez"
Çocuk Hakları Sözleşmesi-Tarihçe
Çocukların korunması ile ilgili Uluslararası alanda bir örgüt kurulması
fikri ilk olarak 1894 yılında ortaya çıkmıştır. Bu düşünceye ilgi gösteren
bazı Avrupa devletlerinden temsilciler Paris'te özel bir toplantı
yapmışlardır.
Gençlerin sorunlarını, çocuk ve annelerin korunması hususunda Uluslararası
bir merkez kurulması yolunda ilk resmi girişim 1912 yılında İsviçre'de
gerçekleşiyor. Aynı yıllarda benzer çalışmalar Belçika'da devam etmiş, bu
çalışmalar 1. Dünya Savaşı'nın çıkmasına kadar sürmüş ve savaşın çıkması
üzerine çalışmalar ara verilmiştir.
1.Dünya Savaşı'nın sonunda Çocukların Korunması önem kazanınca, 1920
yılında Cenevre'de "Uluslararası Çocuklara Yardım Birliği" adında özel bir
örgüt kurulmuş ve bu örgüt 1923 yılında "Cenevre Çocuk Haklar Bildirgesi"
ni yayınla-
mıştır. Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen ve yayınlanan,
"dünyadaki tüm çocuklara asgari bir özen gösterilme-
lidir" ilkesini temel alan bu bildirge önsöz ve beş maddeden oluşmuştur.
"Cenevre Bildirgesi" denilen bu çocuk hakları bildirgesinde çocukların
"yaşama, gelişme, beslenme, yardım görme, istismardan korunma" hakları
güvence altına alınmıştır.
Milletler Cemiyeti Genel Kurulu 27 Eylül 1934 tarihinde Çocuk Hakları
Bildirgesini yeniden onaylamıştır.
Bu bildirge Türkiye tarafından benimsenmiş ve Mustafa Kemal ATATÜRK
tarafından 1931 yılında imzalanmıştır.
Çocukların korunması, tıbbi yardım görmesi, çalışma yaşı gibi konularda
çalışma yapmak üzere 1936 yılında 1.Balkan ve 1938 yılında 2.Balkan
Kongreleri toplanmıştır. Bu kongreler bu alanda gerçekleştirilen evrensel
çalışmalara öncü-
lük etmiştir. Ayrıca Balkan Kongreleri Türkiye'nin katıldığı çocukların
korunmasına ilişkin ilk uluslararası çalışma-
lardandır.
Birleşmiş Milletler Örgütü kurulduktan sonra, Milletler Cemiyeti
çocukların korunması sorununu inceleme ve görev-
lerini bu örgüte aktarmıştır. Üye devletlerin bazıları Çocuk Hakları
Bildirgesinin devletleri hukuksal bakımdan bağla-
yıcı bir sözleşme olması önerisinde bulunmuşlar, ancak üye devletlerin
çoğunluğu hukuksal bağlayıcılığı olmayan ve uygulama zorunluluğu
bulunmayan genel ilkeler şeklindeki bildirgeye taraf olduklarını
bildirmişlerdir. Bu öneriler doğrultusunda yeniden gözden geçirilen tasarı
20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda "Birleş-
miş Milletler Çocuk Hakları Bidirgesi" adı altında kabul edilmiştir.
Çocuk Hakları Bildirgesi - 20 Kasım 1959
İnsanlığın çocuğa herşeyin en iyisini vermekle yükümlü olduğunu açıklaya
önsöz ve 10 temel ilkeden oluşmuştur:
1. Bu bildirgede yer alan haklara tüm çocukların hiçbir ayrımcılık
gözetilmeksizin sahip olmaları,
2. Çocuk özel bir korumadan yararlanabilmeli, bu amaçla hazırlanan
kanunlarda çocuğun çıkarları göz önünde bulun-
durulmalıdır.
3. Çocuk doğduğu andan itibaren bir ad ve tabiyet sahibi olmaya hak
kazanmalıdır.
4. Çocuğun sağlık hakkı,
5. Özürlü çocukların haklarını,
6. Çocuğun öncelikle ailesinin sorumluluğu altında olduğu, ailesi ve
yeterli maddi desteği bulunmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve
kamu yönetiminin görevidir. Çok çocuklu ailelere devlet yardım etmelidir.
7. Çocuğun eğitim hakkı,
8. Öncelikli yardım ve koruma hakkı,
9. İstismar ve ihmale karşı korunması hakkı,
10. Çocuğun ayrımcılık biçimlerini özendiren uygulamalardan korunması,
Çocuğun anlayış, barış, hoşgörü, kardeşlik ilkeleri ve ortamında
yetiştirilmesini öngörmektedir.
Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi - 20 Kasım 1989
Çocuk Hakları Sözleşmesinin oluşumu, 1924 Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi
ve 1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesine dayanır.
Bildirgeler, çocukların çıkarları yönündeki özel ve kamusal nitelikteki
girşimler açısından o günden bu yana bir kılavuz işlevi görmüşlerdir.
Fakat bildirgeler, devletler tarafından kabul edilen fakat uyulmadığı
takdirde bağlayıcılığı ve yaptırımı bulunmayan ilan edilmiş genel
ilkelerdir. Sözleşmeler ise, kendisine taraf olan devletleri bağlayan bir
yasa niteliğindedir. Bu nedenle Çocuk Haklarının da bağlayıcı bir sözleşme
ile güvence altına alınması gerekliliği doğmuştur.
Çocuk Haklarına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Uluslararası hukukta
Çocuk Haklarının tanınması ve korunmasına ilişkin en kapsamlı düzenlemeyi
içeren metindir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun oy birliği ile ka-
bul ettiği sözleşme metnini 26 Ocak 1990' da imzaya açmış ve 2 Eylül
1990'da ise sözleşmeyi onaylayan 21 devlet arasında yürürlüğe girmiştir.
Türkiye 20 - 30 Eylül 1990'da Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde
toplanan " Çocuklar İçin Dünya Zirvesi" nde sözleşmeyi imzalamıştır.
Bu sözleşme " Dünya Çocuklarının İnsan Hakları Yasası " sayılmaktadır.
Çocuk Hakları Sözleşmesi 18 yaşına kadar olan insanları "Çocuk" olarak
niteleyip, onların :
YAŞAMA
KORUNMA
GELİŞME ve
KATILIM haklarını güvence altına almaktadır.
Özel ilgi ve eğitim gerektiren çocuklar için, özel düzenlemeler ve
hükümler öngörmektedir.
Sözleşme, çocuk haklarına ilişkin bu güne dek hazırlanmış en eksiksiz
belgedir ve ayrıca bu haklara uluslararası yasa gücü kazandıran ilk
belgedir. Sözleşmenin diğer bir özelliği de insan hakları ile ilgili
Uluslararası antlaşmalar arasın-
da en kısa zamanda yürürlüğe giren bir belge oluşudur.
Bugüne kadar yapılmış düzenlemelerden farklı olarak, bu sözleşme
çocukların KATILIM HAKLARINI düzenlemiştir.
Çocuklar kendi haklarında karar verebilme ve kişiliklerin geliştirebilme,
toplumsal örgütlenmelerde kendilerini ifade edebilme haklarını da
tanımıştır.
Çocuk Hakları Sözleşmesi' nin Temel İlkeleri:
* 18 yaşına kadar herkes "Ç o c u k t u r ".
* Çocuk , yaşla ve olgunlaşma ile gelişen ihtiyaçlara sahip bi r " b i r e
y d i r".
*Çocuk hakkında alınan her kararda çocuğun "g ö r ü ş ü" alınmalıdır.
*Çocukla ilgili her işlemde " çocuğun yüksek yararı " gözönünde
bulundurulmalıdır.
*Çocuklar herhangi bir "a y r ı m c ı l ı ğ a" maruz kalmaksızın "e ş i t"
olarak "d o ğ u ş t a n" haklara sahiptirler.
*A n n e-b a b a " s o r u m l u l u ğ u" esastır. Devletler anne babanın
bu sorumluluğunu yerine getirmesine destek olmalı, anne babanın
sorumluluğunu yerine getirmedikleri durumlarda sorumluluğu devir
almalıdırlar.
Bu temel yaklaşımdan sonra, çocukların içinde bulunabilecekleri her bir
özel durum ( istismar edilmiş olma, çalışan çocuklar, mülteci çocuklar,
savaş mağduru çocuklar, madde bağımlılığı gibi ) ayrıca düzenlenmiştir.
Sözleşme, Uluslararası hukuk açısından çocuklara yönelik tutum ve
davranışlara ilişkin evrensel standartları düzen-
leyen ve b a ğ l a y ı c ı güce sahip h u k u k s a l bir metindir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi' nin Uygulanması - İzlenmesi
Sözleşmenin 42. maddesinde : "Sözleşmede yer alan hakların taraf
devletlerce uygun araçlarla yetişkinlere ve çocukla-
ra yaygın bir biçimde öğretilmesi yükümlülüğü" belirtilmiştir.
Sözleşmenin 43. ve devamındaki maddelerinde, sözleşmenin yürürlüğe
girmesini ve sözleşmeye uyulmasını düzenleyen kurallara yer verilmiştir.
Taraf devletler, sözleşmede yer alan hükümlerin hayata geçirilmesini ve
sözleşmenin uygun ve etkili araçlarla, gerek çocuklar ve gerekse
yetişkinler tarafından bilinmesini sağlamakla yükümlüdürler. Bu nedenle iç
hukuklarını sözleş-
meye uyarlamak, idari işlemlerde de, kurumların oluşmasında uyum için
gerekli değişiklikleri yapmakla yükümlü-
dürler.
Bu yükümlülüklerin yerine getirilişi, on uzmandan oluşan Birleşmiş
Milletler Çocuk Hakları Komitesince izlenir.
Sözleşmeye taraf devletler, sözleşmeyi onayladıktan iki yıl sonra ve
ardından her beş yılda bir Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi'ne
ülkelerindeki çocuk hakları ile ilgili durum hakkında rapor vermekle
yükümlüdürler.
Ayrıca taraf devletler, hazırladıkları bu raporları kamuoyuna yaygın bir
biçimde duyuracaklardır.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, çocuk haklarına ilişkin
belirli konularda özel araştırmalar yapılmasını isteyebilir.
Değerlendirmelerini taraf devletlerden her birine ve Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu'na iletir.
Devlet raporları dışında, Sivil toplum kuruluşları da Birleşmiş Milletler
Çocuk Hakları Komitesine rapor sunabilmektedirler.
K a y na k ç a
20 Kasım 1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme
20 Kasım 1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi
Akyüz Emine Çocuğun Haklarının ve Güvenliğinin Korunması - Ankara 2000
Madde 1
Bu sözleşmeye göre her insan on sekiz yaşına kadar çocuk sayılır.
Madde 2
Sözleşmeyi kabul eden devletler, bu sözleşmede yazılı olan hakları, ülkelerinde bulunan her çocuğa hiçbir nedenle ayrım gözetmeksizin sağlamakla yükümlüdür.
Madde 3
1.Çocuklarla ilgili bütün özel ve kamusal iş ve hizmetlerde temel düşünce çocuğun yararıdır.
2.Taraf devletler, çocuğun ana babasının ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin (vasi vb.) hak ve ödevlerini de ödevlerini de göz önünde tutarak, çocuğun esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler; bu amaçla, tüm uygun yasal ve yönetsel önlemleri alırlar.
3.Taraf devletler, çocukların bakımından ya da korunmasından sorumlu kurumların, yetkili makamlarca konulan ölçütlere (özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı gibi konularda)uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Madde 4
Taraf devletler, bu sözleşmede tanınan hakların uygulanması için gereken bütün yasal ve yönetsel önlemleri alırlar.
Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar için eldeki kaynaklar olabildiğince geniş tutulmalı, gerekirse uluslar arası iş birliği yapılmalıdır.
Madde 5
Taraf devletler, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda, ana babanın, diğer akrabaların veya çocuktan hukuken sorumlu diğer kişilerin sorumluluklarına, hak ve ödevlerine saygı gösterirler.
Madde 6
1.Her çocuğun yaşama hakkı vardır.
2.Taraf devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için güçleri oranında en çok çabayı göstermekle yükümlüdür.
Madde 7
Her çocuk doğumdan itibaren isim ve vatandaşlık hakkına ve mümkün olduğu ölçüde ana babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahiptir.
Madde 8
Taraf devletler, çocuğun kimliğini, vatandaşlık, isim ve aile bağlarını koruma hakkına saygı göstermek ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde bulunmamakla yükümlüdür.
Madde 9
1.Taraf devletler, çocuğun yararına ve yasalara uygun olmadıkça, ana babasından ayrılmamasını sağlamakla yükümlüdür.Çocuk ana babası tarafından istismar ya da ihmal edilirse, ailesinden ayrılmasına karar verilebilir.
2.Ayrılıkla ilgili işlemlerde, ilgili bütün tarafların (ana, baba, çocuk gibi) işleme katılma ve görüşlerini bildirme hakkı vardır.
3.Taraf devletler, ana babasından veya yalnızca birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi yararına aykırı olmadıkça, ana babasıyla düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterilmesini sağlar.
4.Ayrılık, taraf devletler tarafından yapılan bir işlem (tutuklama, sürgün, sınır dışı etme vb.) sonucu olmuşsa, söz konusu taraf devlet, istek üzerine ve çocuğun esenliğine zarar vermemek koşuluyla, ana babaya veya çocuğa, söz konusu kişinin bulunduğu yer hakkında gereken bilgiyi vermek zorundadır.
Madde 10
1.Çocuk ya da ana babası tarafından, ailenin birleşmesi amacıyla yapılan, bir taraf devlet ülkesine girme ya da onu terk etme konusundaki her başvuru, taraf devletlerce olumlu, insani bir tutumla ve çabuklukla ele alınacaktır.
2.Ana babası ayrı devletlerde oturan bir çocuk, olağan üstü durumlar dışında, hem ana hem de babası ile düzenli biçimde kişisel ilişkiler kırma ve doğrudan görüşme hakkına sahiptir.Bu nedenle taraf devletler, çocuğun ve ana babasının taraf devletlerin ülkeleri dahil her hangi bir ülkeyi terk etme ve kendi ülkelerine dönme hakkına saygı gösterirler.
Yanıt: çocuk hakları sözleşmesi tanıtım ve tarihçe
Madde 11
Taraf devletler, çocukların yasa dışı yollarla ülke dışına çıkarılıp o ülkeye geri döndürülmemesi önlemelidirler.
Madde 12
1.Görüş oluşturma yeteneğine sahip çocuk, kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkına sahiptir.Taraf devletler, bu görüşleri çocuğun yaşına ve olgunluk derecesine uygun olarak dikkate alırlar.
2.Çocuğu etkileyen her hangi bir adli veya yönetsel işlemde çocuğun ya doğrudan doğruya ya da bir temsilci aracılığıyla görüşü alınmalıdır.
Madde 13
1.Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir.Bu hak, ülke sınırları ile bağlı olmaksızın, her türlü haber ve düşüncenin araştırılması, elde edilmesi ve iletilmesi özgürlüğünü içerir.
2.Bu hakkın kullanılması yalnızca itibarına saygı,
a.Başkasının haklarına ve itibarına saygı.
b.Milli güvenliğin, kamu düzeninin, kamu sağlığı ve ahlakının korunması nedenleriyle ve kanun tarafından öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla sınırlandırılabilir.
Madde 14
1.Taraf devletler, çocuğun düşünce, din ve vicdan özgürlüklerine saygı göstermekle yükümlüdür.
2.Taraf devletler, çocuğun yeteneklerinin gelişmesi hakkını kullanmasında, ana babanın ve diğer sorumluların çocuğa yol gösterme hak ve ödevlerine saygı gösterirler.
3.Bir çocuğun dinini ve inançlarını açıklama özgürlüğü, kanunla düzenlenmesi koşuluyla ve ancak kamu güvenliği, kamu düzeni, sağlık, ahlaki gereklilikler ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerinin korunması nedeniyle sınırlandırılabilir.
Madde 15
1.Taraf devletler, çocuğun gruplaşma ve barış içinde toplanma özgürlüğünü kabul ederler.
2.Bu hakların kullanılması, demokratik toplum düzeninin gerektirdiği ve yasayla zorunlu kılınan durumlarda, ulusal güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni, kamu sağlığı, ahlak ya da başkalarının hak ve özgürlüklerin korunması sebepleriyle sınırlandırılabilir.
Madde 16
1.Hiçbir çocuğun özel yaşamına, ailesine, konutuna veya iletişimine, keyfi ya da haksız olarak müdahale edilemez.Hiçbir çocuğun onuruna ve itibarına haksız olarak saldıramaz.
2.Çocuğun, bu tür müdahale ve saldırılara yasal koruma hakkı vardır.
Madde 17
Taraf devletler, kitle iletişim araçlarını kullanarak çocuğun, toplumsal, ruhsal ve ahlaki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslar arası kaynaklardan bilgi belge edinmesini sağlamaya önem verirler.Bu amaçla taraf devletler:
a.Kitle iletişim araçlarını, toplumsal ve kültürel bakımdan çocuğa yararlı olan ve 29.maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeleri y6aymak için özendirirler.
b.Bu tür bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi yayımı amacıyla uluslar arası iş birliği özendirirler.
c.Çocuk kitaplarının üretilmesini ve yayılmasını özendirirler.
d.Kitle iletişim araçları, azınlıkların çocuklarını ülkede konuşulan dili öğrenmeleri için özendirirler.
e.13. ve18. maddelerde yer alan kurallar göz önünde tutularak çocuğun, esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendiriri ilkeler geliştirilmesini özendirirler.
Madde 18
1.Taraf devletler, çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında ana babanın birlikte sorumluluk taşıdığı ilkesini kabul ederler.Ana baba ya da hukuken sorumlu kişiler, her şeyden önce çocuğun yararını göz önünde tutarak hareket ederler.
2.Taraf devletler, çocuğun yetiştirilmesi konusundaki sorumluluklarını yerine getirirken ana babaya ve hukuken sorumlu kişilere uygun yardımı yaparlar.
3.Taraf devletler, çalışan ana babanın ve çocuklarının, çocuk bakım, hizmet ve kurumlarından yararlanabilmesi için her türlü önlemi alırlar.
Madde 19
Taraf devletler, çocuğun ana babasının, hukuken sorumlu ya da bakmakla yükümlü bir kişinin yanındayken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet, istismar, ihmal, ırza geçme gibi her türlü kötü davranışa karşı korunması için yasal(adliyenin işe el koyması), yönetsel (yetkili makama bildirilmesi),toplumsal ve eğitsel (sosyal programların düzenlenmesi) önlemleri alırlar.
Madde 20
1.Geçici veya sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan ya da bu ortamda bırakılması uygun olmayan her çocuk, devletten özel koruma yardım görme hakkına sahiptir.
2.Taraf devletler, bu çocuklara ulusal yasalarına göre uygun olan bakımı sağlayacaktır.
3.Uygun bakım yöntemleri düşünülürken çocuğun yetiştirilmesinde sürekliliğinin korunmasına ve çocuğun etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliğine gereken saygı gösterilecektir.
Madde 21
Evlat edinme sistemini kabul eden taraf devletler,çocuğun yararını esas alarak şu ilkeleri gerçekleştirirler:
a.Bir çocuğun evlat edinilmesine ancak yetkili makam kararı verir.Bu makam,sağlıklı bir karar vermek konusunda gereksinim duyduğu güvenilir bilgilerin tamamına ulaşmalıdır.
b.Taraf devletler,çocuğun kendi ülkesinde uygun bir biçimde bakılması mümkün olmadığında yada uygun aile bulunmadığında,ülkeler arası evlat edinmenin de çözüm olduğunu kabul ederler.
Madde 22
Taraf devletler,mülteci statüsü kazanmaya çalışan ya da mülteci sayılan bir çocuğun,insan haklarına veya insani konulara ilişkin uluslar arası sözleşmelerde tanınan hakları kullanması için gerekli bütün önlemleri alırlar.
Madde 23
1.Taraf devletler,zihinsel ya da bedensel özürlü çocukların,saygınlıklarını güvence altına alan,öz güvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin bir biçimde katılmalarını kolaylaştıran koşullar altında yaşamaları gerektiğini kabul ederler.
2.Taraf devletler,özel bakımdan yararlanabilmeleri için özürlü çocuklara uygun yardımın yapılmasını sağlarlar.
3.Özürlü çocuğa yapılacak yardımlar,ona bakanların parasal durumları göz önüne alınarak,olanaklar ölçüsünde ücretsiz sağlanır.
4.Taraf devletler,özürlü çocukların korunmasında tıbbi,psikolojik ve eğitsel hizmetler konusunda iş birliği yaparlar.
Madde 24
1.Çocuğun sağlık hizmeti veren kuruluşlardan yararlanma hakkı vardır.
2.Taraf devletler, bu yükümlülük yerine getirirken özellikle;
a.Bebek ve çocuk ölüm oranlarını düşürmek,
b.Bütün çocuklar için temel sağlık hizmetlerini sağlamak,
c.Çevre kirlenmesinin tehlikelerini ve zararlarını göz önüne alarak, hastalıklara ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele etmek,
d.Anneye doğum öncesi ve sonrası uygun bakımı sağlamak,
e.Bütün toplumu ana ve çocuk sağlığı, toplum ve çevre sağlığı ve kazaların önlenmesi konusunda bilgilendirmek,
f.Aile planlanması ve koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirmek konularında uygun önlemi alırlar.
3.Taraf devletler, çocukların sağlığı için zararlı geleneksel uygulamaları kaldırmaya yönelik önlemler alırlar.
4.Taraf devletler, sağlık hakkının yaşlanma geçirilmesini sağlamak amacıyla uluslar arası iş birliği yaparlar.
Madde 25
Taraf devletler, yetkili makamlarca koruma ve bakım altına alınan ve hakkında bir yerleştirme önlemi uygulanan çocuğun, gördüğü tedavinin ve içinde bulunduğu koşulların belli aralıklarla izlenmesi hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
Madde 26
Her çocuğun, sosyal sigorta dahil, sosyal güvenlikten yararlanma hakkı vardır.
Madde 27
1.Her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir yaşam düzeyine sahip olma hakkı vardır.
2.Bu yaşam koşullarını sağlama sorumluluğu, sahip oldukları olanaklar ve mali güçleri çerçevesinde, öncelikle çocuğun ana babasına ya da hukuken sorumlu diğer kişilere aittir.
Madde 28
1.Taraf devletler, çocuğun eğitim hakkını kabul ederler.Bu hakkın kademeli ve fırsat eşitliğine uygun olarak yaşama geçirilmesi için;
a.İlköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler.
b.Mesleki orta öğretimin de gelişmesini teşvik ederler.
c.Yüksek öğretimi, yetenekleri doğrultusunda herkese açık hale getirirler.
d.Eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliği bütün çocuklar için elde edilir hale getirirler.
e.Okullarda düzenli biçimde devamın sağlanması ve okulu terk etme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar.
2.Taraf devletler, okul disiplininin çocuğu insan olarak taşıdığı saygınlıkla bağdaşmasını sağlayacak önlemleri alırlar.
3.Taraf devletler, cehaletin ve okur yazar olmama durumunun ortadan kaldırılması, çağdaş öğretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması, bilimsel ve teknik bilgilere ulaşılması konularında uluslar arası iş birliği yaparlar.
Madde 29
Taraf devletler, çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasının kabul ederler:
a.Çocuğun kişiliğinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi;
b.Çocuğun insan haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda benimsene ilkelere saygısını geliştirilmesi,
c.Çocuğun, ana babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, yaşadığı ülkenin ulusal değerlerine kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi;
d.Çocuğun;anlayış, barış, hoşgörü,cinsler arası eşitlik ve tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda yaşamanın sorumluluklarını üstlenecek şekilde hazırlanması;
e.Çocuğun doğal çevreye saygısının geliştirilmesi.
Madde 30
Soya, dine ya da dile dayalı azınlıklar, kendi kültürlerinden yaralanma, kendi dinlerine inanma ve dinlerini uygulama, kendi dillerini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.
Madde 31
1.Çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama, yaşına uygun eğlence etkinliklerinde bulunma, kültürel ve sanatsal yaşama özgürce katılma hakkı vardır.
2.Taraf devletler, çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama katılma hakkına saygı gösterirler.Bu hakkın kullanılması olanaklarını geliştirirler.Taraf devletler, çocuklara, boş zamanlarını değerlendirme, dinlenme, sanata ve kültüre ilişkin etkinliklerde bulunma konusunda uygun ve eşit fırsat sağlarlar.
Madde 32
1.Çocuğun ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da bedensel, zihinsel, ruhsal, toplumsal gelişimine zarar verecek nitelikte çalıştırılmaya karşı korunma hakkı vardır.
2.Taraf devletler, bu hakkın uygulamaya kullanılmasını sağlamak için yasal, yönetsel, toplumsal ve eğitsel her önlemi alırlar.Özellikle:
a.İşe giriş yaşının alt sınırı belirlenir.
b.Çalışma süresine ve koşullarına ilişkin uygun düzenlemeler yaparlar.
c.Bu maddenin uygulanmasını sağlamak için uygun ceza ya da başka yaptırımlar öngörürler.
Madde 33
Taraf devletler, çocuğun uyuşturucu kullanımına karşı korunması ve bu tür maddelerin yasa dışı üretimi ve kaçakçılığı alanında çocuktan yararlanılmasını önlemek amacıyla yasal, sosyal ve eğitsel önlemleri almakta yükümlüdürler.
Madde 34
Taraf devletler, çocuğu cinsel sömürüye karşı korumayı üstlenirler.
Özellikle;
a.Çocuğun yasa dışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılmasını ya da zorlanmasını;
b.Çocuğun fuhuş ya da diğer yasa dışı cinsel faaliyetlerde bulundurularak sömürülmesini;
c.Çocuğun pornografik amaçlarla sömürülmesini önlemekle yükümlüdürler.
Madde 35
Taraf devletler, çocukların kaçırılmasını, satılmalarını ya da fuhuşa konu olmalarını önlemek için iş birliği yaparlar.
Madde 36
Taraf devletler, esenliğine her hangi bir biçimde zarar verebilecek başka her türlü sömürüye karşı çocuğu korurlar.
Madde 37
a.Hiçbir çocuk, işkence ya da diğer zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ve cezaya tabi tutulamaz.18 yaşından küçük olanlara işledikleri suçlar nedeniyle idam cezası ve salıverme koşulu bulunmayan ömür boyu hapis cezası verilmez.
b.Hiçbir çocuk yasa dışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.Bir çocuğun tutuklanıp alıkonulması veya hepsi, yasa gereği ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
c.Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak davranılacaktır.Özgürlüğünden yoksun olan her çocuk, kendi yararı aksini getirmedikçe, özellikle yetişkinlerden ayrı tutulacak ve olağan üstü durumlar dışında ailesi ile yazışma ve görüşme yoluyla ilişki kurma hakkına sahip olacaktır.
d.Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuk, kısa zamanda uygun olan diğer yasal yardımlardan yararlanma hakkına sahip olacağı gibi, özgürlüğünden yoksun bırakılmasının yasaya aykırılığını bir mahkeme ya da bağımsız ve tarafsız diğer bir yetkili makam önünde iddia etme ve böylesi bir işlemle ilgili olarak ivedilikle karar verilmesini isteme hakkına da sahip olacaktır.
Madde 38
1.Taraf devletler, silahlı çatışma durumunda kendilerine uygulanabilir olan uluslar arası hukuken, çocukları da kapsayan insani kurallarına uymak ve uyulmasını sağlamak yükümlülüğünü üstlenir.
2.Taraf devletler, 15 yaşından küçüklerin çatışmalara doğrudan katılmaması için gereken önlemleri alırlar.
3.Taraf devletler, 15 yaşına gelmemiş çocukları askere almaktan kaçınırlar.
4.Taraf devletler, silahlı çatışmadan etkilenen çocuklara koruma ve bakım sağlamak amacıyla her türlü önlemi alırlar.
Madde 39
Taraf devletler, her türlü ihmal, sömürü, işkence ya da insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye uğramış olan ya da silahlı çatışma mağduru çocuğun bedensel ve ruhsal bakımından sağlığına yeniden kavuşmasını ve yeniden toplumla bütünleşebilmesini sağlamak için uygun önlemleri alırlar.
Madde 40
1.Taraf devletler, ceza yasasını ihlal ettiği iddia edilen her çocuğun, taşıdığı saygınlık ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele görme hakkını kabul ederler.
2.Taraf devletler, özellikle şunları sağlamakla yükümlüdür.
a.İşlendiği zaman ulusal ya da uluslar arası hukukça yasaklanmış bir fiil nedeniyle, hiçbir çocuk hakkında ceza yayasını ihlal ettiği iddiası ileri sürülemez.
b.Ceza yasasını ihlal ettiği ileri sürülen her çocuk şu güvencelere sahiptir:
i.Suçlamalar yasal olarak kanıtlanıncaya kadar masum sayılmak;
ii.Suçlamalardan haberdar edilmek ve savunmasının hazırlanmasında her türlü yardımdan yararlanmak;
iii.Yetkili, bağımsız ve yansız bir mahkemede, adil bir duruşma ile gecikmeksizin yargılanmak; yararına aykırı olmadığı sürece ana babasını ya da yasal temsilcisini duruşmada bulundurmak;
iv.Tanıklık etmeye ya da suçunu etmeye zorlanmamak;
v.Hakkında verilen kararın, yüksek bir mahkemede yeniden incelenmesini istemek;
vi.Kullanılan dili anlamaması ya da konuşamaması durumunda, parasız çevirmen yardımından yararlanmak;
vii.Konuşturmanın her aşamasında, özel hayatın gizliliğine saygı göstermesini istemek.
3.Taraf devletler;
b.Bu çocuklar hakkında adli kovuşturma olmaksızın önlem almak konusunda çaba gösterirler.
4.Koruma önlemi, yönlendirme ve gözetim kararları, danışmanlık, şartlı salıverme, bakım için yerleştirme, eğitim ve meslek öğrenme programları ve diğer kurumsal bakım seçenekleri gibi çeşitli uygulamalarda, çocuklara durumları ve suçları ile orantılı ve kendi yararlarına olacak biçimde muamele edilmesi sağlanacaktır.
Madde 41
Bu sözleşmedeki hükümler, taraf devletlerin ulusal yasalarda yer alan çocuk haklarının gerçekleşmesine daha fazla yardımcı olan hükümleri etkilemez.
Çekince:Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17, 29
ve 30. maddeleri hükümlerini TC Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutmaktadır.