Aylaklar / Melih Cevdet Anday


Kitabın Adı:Aylaklar

Kitabın Yazarı:Melih Cevdet Anday

Kitabın Özeti:

Padişahın eczacıbaşısı Şükrü Paşa üç kez evlenmiş, fakat karıları ve çocukları ölmüş, geriye yalnızca kızı Leman kalmıştır. Paşa da ölünce, soyunun tek temsilcisi o olmuştur.

Leman Hanım iki kez evlenir. Pakize ve Mürşide adlı iki kızı olur. Kendisi şenlik, asalet ve gösteriş düşkünü bir kadındır. Evi o yönetir. Kocası Davut Bey yaşamayı seven, gamsız bir adamdır. Kızları Mürşide evde kalmış, çirkin ve dengesiz bir kadındır. Bir süre sonra, Davut Bey’in eski arkadaşlarından ihtilalci Dündar Bey de eve alınır. İlerde Pakize’nin kocası Galip ile oğlu Muammer de aileye katılacaktır. Bütün bu insanlar üç katlı bir köşkte otururlar. Hepsi de aylak ve hazır yiyicidir. Hiç birinin belirli bir işi yoktur.

Leman Hanım’ın teyzesinin torunu bir gün köşke gelir. Mürşide gece zorla onun koynuna girer. Torun sabahleyin erkenden kaçıp gider. Leman Hanım kızının gebe olduğunu anlar. Gizlice çocuğunu aldırtır.

Köşkteki eşyalar yavaş yavaş eskir. Masrafı karşılamak için atlar birer ikişer satılır, hizmetçilere ucun ucun yol verilir. Bina da gitgide eskimeye başlar. Leman Hanım kızı Pakize’yi varlıklı biriyle evlendirerek durumu düzeltmeyi kurar. Fakat Pakize bu arada dans hocasına tutulur. Leman Hanım hocaya para yedirerek kızından uzaklaştırır. Bir madencinin oğlu olan Galip’le evlendirir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=133433

Gelgelelim, bir süre sonra madenci ölür ve geriye pek bir şey bırakmaz. Böylece Leman Hanım hayal kırıklığına uğrar. Pakize evlendikten bir gün sonra Muammer’i doğurur ve lohusa yatağındayken ölür. Mürşide Galip’le evlenmeyi tasarlarsa da eniştesi oralı olmaz. Ama köşkten de ayrılmaz.

Leman Hanım torununun yetiştirilmesiyle yakından ilgilenir. Ona özel hocalar tutar. Muammer liseyi Saint-Joseph’te okur. Hukuk Fakültesi’ne girer. İçkiye alışır. Sık sık meyhaneye gider. Hayatın boşluğuna inanır. Dündar Bey ise, tersine, yaşamaya bağlıdır. Bu yüzden tartışırlar.

Galip’in teyze kızı Nesime güzel bir kadındır. Bir gün, kaptan olan kocasını bırakarak bir aktöre kaçar. Birkaç ay onunla yaşar. Adam içkici ve parasızdır. Ayrılırlar. Ortada kalan Nesime gelip köşke yerleşir. Muammer’in arkadaşı Şükrü de epeydir köşkün sürekli konukları arasına girmiştir.

Muammer bir gün üniversiteden arkadaşı Ayla’ya raslar. Güzel bir kızdır Ayla, ondan hoşlanır. Leman Hanım da evlenmelerini ister.

Gün geçtikçe bakkala, kasaba borç artar. Öyleyken, Leman Hanım’dan başka kimse buna aldırmaz. Hepsi hazır yiyiciliğe alışmıştır.

Muammerle Ayla görkemli bir törenle evlenirler. Köşkün masrafları ve borçları daha da yükselir. Leman Hanım tasalanır. Bu arada Davut Bey’e de erken bunama gelir. Gereksiz masraflara girer. Nesime Şükrü’yle ders çalışır. Amacı lise bitirme sınavlarına girmektir. Galip birkaç gün sonra kriz geçirerek ölür. Emniyet Sandığı’na ipotekli olan köşk bir tüccara satılır. İcra ve zabıta yoluyla boşaltılır. Leman Hanım’a inme iner. Aile, Galip’in ölmezden önce gizlice satın aldığı yedi odalı bir apartman katına taşınır.

Muammer’le Ayla’nın arası gitgide açılır. Birbirlerini sevmeden evlenmişlerdir. Sık sık tartışırlar. Muammer gizlice Nesime’yle sevişir. Ayla’dan ayrılmak ister, ama karısı razı olmaz. Ayla da Şükrü’yle kırıştırır. Eski köşkün yıkıldığını öğrenen Leman Hanım üzüntüden ölür. Para sıkıntısı arttıkça geçimsizlikler de artar. Muammer Şükrü’yle atışır. Bir avukat arkadaşının yanında iş bulur. Bir süre sonra Dündar Bey hastanede ölür. Ardından Davut Bey göçer. Nesime kendine bir iş bularak evden ayrılır. Muammer karısının kendisini Şükrü ile aldattığından şüphelenir. Teyzesi Mürşide de onu bu yolda kışkırtır. Bir gece Muammer karısıyla kavga eder. Şükrü ile onu evden kovar. Ferahlamıştır. Fakat bu kez de ayyaş ve kaçık teyzesi kendisine askıntı olur. Muammer tiksinti ile evden kaçar.
Kitap Hakkında Yorumlar ve Yargı

«Aylaklar, bir Abdülhamit paşasının miras köşkünde altmış yıllık toplum hayatının bütün dalgalarına uzak ve yabancı kalan bu durgun ve kokuşmuş ortamda aralarındaki tek ortak özellikle hazıryiyicilikle birbirine yaklaşan tutarsız kişilerin portreleridir. Daha Cumhuriyet’te tefrika edilirken geniş bir ilgi uyandıran, parlamento konuşmalarına konu olan roman; yer yer Melih Cevdet Anday’m dikkatli humovr’u ile keskinleşerek toplumumuzun üst kat yapısına derin bir eleştiri ile bakar. Aslında kitabın bütünü de bir olaylar zincirinin süreci olarak değil parça parça portrelerin, herbiri kendi mantığı içinde bütün yapısıyla, çok iyi anlatılmış belirgin tiplerin tasviri olarak değerli.Böylece Aylaklar, çeşitli yanlarıyla ilginç; yazarının sorunlarımıza bakış açısıyla özgün, eleştiri ve uyarı değeriyle doğru, tipleriyle çok canlı, anlatımıyla usta, güçlü bir başlangıç oldu.» (Samih Emre).