Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (2/3)

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin (2/43)

Sabır ve namazla yardım dileyin Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır (2/45)

Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir (2/153)

Namazları ve orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun (2/238)

İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (2/277)

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir" (3/39)


Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır (4/103)

Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar Oysa O, onları aldatandır Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az anarlar (4/142)


Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku' ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir (5/55)

Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır (5/58)

Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister Artık vazgeçtiniz değil mi? (5/91)

Bir de: "Namazı kılın ve O'ndan korkup-sakının (diye de emrolunduk) Huzuruna (götürülüp) toplanacağınız O'dur (6/72)

İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitaptır Ahirete iman edenler buna inanırlar Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır (6/92)

De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (6/162)

Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz (7/170)

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (8/3)

İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir (9/54)


Onlardan ölen birinin namazını hiçbir zaman kılma, mezarı başında durma Çünkü onlar, Allah'a ve elçisine (karşı) inkâra saptılar ve fasık kimseler olarak öldüler (9/84)

Musa ve kardeşine (şöyle) vahyettik: "Mısır'da kavminiz için evler hazırlayın, evlerinizi namaz kılınan (ve kıbleye dönük) yerler yapın ve namazı dosdoğru kılın Mü'minleri de müjdele" (10/87)

Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın" (11/87)

Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namazı kıl Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir Bu, öğüt alanlara bir öğüttür (11/114)


Rabbim, beni namazı(nda) sürekli kıl, soyumdan olanları da Rabbimiz, duamı kabul buyur" (14/40)

Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır (17/78)

Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır (17/79)

De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur" Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse (17/110)

Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti" (19/31)
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=117563

Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı (19/55)

Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır (19/59)

Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Ben'den başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl" (20/14)

Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık veriyoruz Sonuç da takvanındır (20/132)

Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik Onlar bize ibadet edenlerdi (21/73)