b) Kocanın görevleri:
1. Ailenin yönetimi: Çünkü o, bedenen daha kuvvetlidir ve aileyi idare etmek için
daha güçlüdür. Kadın, tıpkı gül gibidir; gül, yakıcı güneşe, rüzgâra ve kasırgaya
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=117118
dayanamadığı gibi kadın da, ağır ve yıpratıcı sorumluluklara dayanamaz.
İmam Ali (a.s.), oğlu İmam Müçteba'ya şöyle vasiyet etmiştir: "Kadına, şahsî
işlerinden fazlasını yükleme. Çünkü o, reyhandır; kahraman değildir."
Erkeğin sorumlulukları, sadece ailenin geçimini sağlamakla sınırlı değildir. Aile
fertlerine doğru yolu göstermek, eğitim ve terbiyelerine nezaret etmek, onlara
iyiliği emretmek, ahlâkî yönden sapmalarına engel olmak vs. erkeğin önemli
vazifelerindendir. Dikkat edilmesi gereken husus ise şudur: Erkeğin aile
müdüriyetinde başarılı olması, ancak aile fertlerinin gönüllerine taht kurmasıyla
mümkündür.
2. Ailenin geçimini sağlamak: Evin asıl işlerini idare etmek kadının sorumluluğunda
olduğu için, doğal olarak erkek de ailenin geçimini temin etmelidir. Ancak bunu
minnetsiz bir şekilde yapmalıdır. Çünkü bu, aile reisliğinden dolayı üzerine düşen
bir görevdir.
3. Aileyi rahat yaşatmaya çalışmak: Aile bireyleri, geçimlerinin temininin yanında
nispî bir refah içinde yaşayabilmeleri için erkeğin cömertliğine muhtaçtırlar. Bu
yönden bir kısma ve kısıtlamayla karşı karşıya kalırlarsa, birçok ruhsal ve bedensel
darbeye maruz kalırlar. Ancak aileyi rahat yaşatmak, savurganlık yapmak ve israf
etmek anlamına gelmemektedir. Bunun anlamı, cimrilik yapmamak ve erkeğin ekonomik
imkânlarına uygun biçimde aileyi refah içinde yaşatmaya çalışmaktır. İmam Rıza
(a.s.) buyuruyor ki: "Erkeğin, ailesinin geçimini kısmaması gerekir ki ölümünü arzu
etmesinler."
4. Diktatörlükten sakınmak: Erkek, her ne kadar ailenin reisi ise de, emir ve
nehiyde bulunmaktan sakınmalıdır; eşinin ve çocuklarının görüşlerini dikkate
almalıdır. Kendini beğenmişlik ve yersiz sıkmalar, ailede diktatörlük düzeninin
hâkim olmasına sebep olur; sağlıklı aile ilişkilerine ve çocukların doğru biçimde
eğitilmesine zarar verir.
c) Kadının görevleri
1. Kocasının sırlarını korumak: Kadın, asla kocasının sırlarını ifşa etmemelidir.
Aksi hâlde kocasının güvenini kaybeder. Bazı erkeklerin işleri hakkında hanımına
fikir danışmamasının bir nedeni de, hanımının sır saklayacağından emin olmaması ve
söylediği şeyin ertesi gün ağızdan ağza dolaşmasından korkmasıdır.
2. Kocasının işine yersiz yere karışmamak: İnsan, fıtrî olarak özgürlük ve
bağımsızlık ister. Bu eğilim, erkeklerde daha güçlüdür. Hanımlar, hayırhahlıklarının
her zaman kocalarının yararına olacağını zannetmesinler. Bu konu, evlilik hayatında
zaman zaman ciddî krizlere yol açabilir. Bu yüzden erkeğin bağımsızlığına zarar
vermemeye çalışın.
3. Evi idare etmek: Evi idare etmek ve ev işlerini evirip çevirmek, hukukî olarak
kadının sorumluluğunda olmasa da, ahlâkî olarak onun görevlerinden sayılmıştır. Evi
idare etmek, oldukça önemli bir iştir. Maalesef yalnızca ev işlerini yapan kadınlar
(ev kadınları), kendilerinin ve yaptıkları işin gerçek değerini bilmiyorlar. Gerçek
bir ev kadını, önemli bir birimin tüm işlerini tek başına yapan liyakatli bir
müdürdür. Hem plânlayıcı, hem uygulayıcıdır. Uluslararası çapta kariyer sahibi olan
birçok erkek, bu başarısını "bir ev kadını"nın tedbiri, ahlâkı ve liyakatine
borçludur.
4. Ailenin harimini ve değerlerini korumak: Kadının kocası hakkındaki en büyük
vazifesi, erkeğin evdeki namusu ve vekili olarak davranışları ve sözleriyle ailenin
harimini ve değerlerini korumaktır. Böyle bir kadın, hem kocasının malını korur,
israfa ve lükse kaçarak kocasının servetini zayi etmez; hem tehlikeler karşısında
aile haysiyetini ve kocasının şerefini korur; hem de tesettüre riayet ederek
namahremlere karşı örtünür.
Kocanın cinsel ihtiyacını karşılamak, onu övüp teşvik etmek, sevgiyi şarta
bağlamamak vs. de, riayet edilmesi hâlinde hayatı neşeli ve sefalı kılacak olan
diğer hususlardandır.