İNSANLARIN CEHENNEMDEKİ DURUMLARI
Resülullah şöyle buyurdular:
Âdem ile selâmlaştıktan sonra baktım: Bir toplum gördüm ki, dudakları deve dudağı gibiydi. Onlara bir takım memurlar görevlendirilmişti; dudaklarını kesiyorlar ve ağızlarına ateşten bir taş koyuyorlardı. Bu taşlar makatlarından çıkıyordu.
–Ey Cibril! Bunlar kim? dedim.
–Onlar, yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir, dedi. Sonra baktım: Bir toplum vardı ki, derilerinden sırım kesiliyor ve ağızlarına tıkılıyor. Yediğiniz gibi yiyiniz deniliyor ve bu onlara en iğrenç bir şey oluyordu.
–Ey Cibril! Bunlar kim? dedim.
–Bunlar o koğucular, fitnecilerdir ki, insanların etlerini yerler ve sövmek ile ırz ve namuslarına saldırırlar, dedi. Sonra baktım: Bir toplum var ki, önlerine bir sofra kurulmuş, üzerinde benim gördüğüm etlerin en güzellerinden kebaplar var, etraflarında da leşler var. Onlar, o güzel etleri bırakıp bu leşlerden yemeye başladılar.
–Bunlar kim? Ey Cebrail! dedim.
Cebrail:
–Bunlar zinakârlardır. Allah'ın helal kıldığını bırakırlar da haram kıldığını yerler, dedi. Sonra baktım: Bir toplum var ki, karınları evler gibidir. Bunlar Firavun ailesinin yolu üzerinde bulunuyor. Firavun ailesi sabah ve akşam ateşe atılırken bunlara uğruyor. Uğradı mı bunlar bir fırlıyorlar, fırlayınca her biri karnının ağır basması ile düşüyor ve bunun üzerine Firavun ailesi bunları ayaklarıyla çiğniyorlar.
–Ey Cibril! Bunlar kim? dedim.
Cebrail:
–Bunlar, karınlarında faiz yiyenlerdir.
Sonra bir takım kadınları memelerinden asılmış ve birtakım kadınları da baş aşağı ayaklarından asılmış gördüm.
–Ey Cibril! Bunlar kim? dedim.
Cebrail:
–Bunlar zina eden ve çocuklarını öldüren kadınlardır, dedi.

AHİRETTEN İNSAN MANZARALARI
Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz bir insan gurubu gördü ki; devamlı ekin ekip hasat yapıyor. Öyle ki hasadı yapar yapmaz hemen yenisi yerine geliyor, tekrar hasat yapıyorlar. Hiç ara vermeden bu durum devam edip duruyordu.
Peygamberimiz sordu:
–Bunlar kimlerdir?
Cebrail:
–Bunlar mücahitlerdir, dedi.
Daha sonra başlarını taşla ezen bir kavme rastladılar, insanların başı eziliyor, tekrar eski haline dönüyordu.
Peygamberimiz sordu:
–Bunlar kimlerdir?
Cebrail:
–Bunlar başları namaza gitmeyen kimselerdir, dedi.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=17728
Bir başka insan gurubuna rastladılar ki; avret yerlerinde bir yama var. Hayvanlar gibi otluyorlar.
Peygamberimiz sordu:
–Bunlar kimlerdir?
Cebrail:
–Bunlar zekâtlarını vermeyenlerdir.
Pis ve kokuşmuş et yiyen bir gurup insanla karşılaştılar. Bunlar temiz ve pişmiş et yemek istiyor, fakat buna imkân olmuyor, piş ve kokuşmuş etleri yiyorlardı.
Peygamberimiz sordu:
–Bunlar kimlerdir?
Cebrail:
–Bunlar zânilerdir.
Bir insan gördüler ki, odun taşımaya çalışıyor; bir demet odun yapıyor, fakat bunu taşımaya muvaffak olamıyor. Bu defa demetini arttırıyor, bu sefer de hiçbir şekilde muvaffak olamıyor.
Peygamberimiz sordu:
–Bu kimdir?
Cebrail:
–Bu, nezdinde emanet olup emaneti eda etmeyen, başka emanet talep eden kimsedir.
Bir insan gurubu ile karşılaştılar ki dil ve dudakları kesiliyor ve her kesilmeden sonra tekrar eski haline dönüyordu. Bu durum böyle devam edip gidiyordu.
Peygamberimiz sordu:
–Bunlar kimlerdir?
Cebrail:
–Bunlar insanları fitneye çağıran kimselerdir.
Daha sonra küçük bir delikten çıkan büyük bir öküze rastladılar. Bu öküz çıktığı deliğe tekrar geri gitmek istiyor ama buna muktedir olamıyordu.
Peygamberimiz sordu:
–Bu kimdir?
Cebrail:
–Bu, söz söyleyip pişman olan, fakat istediği halde sözünü geri alamayan kimsedir.



ÜMMET-İ MUHAMMED’E TANINAN AYRICALIKLAR

1–BEŞ VAKİT NAMAZ
Namaz Allah'ın lütuf ve rahmeti olarak elli vakitken, Peygamberin niyazı ile beş vakte indirilmiştir. Fakat elli vakit sevabı verileceği müjdelenmiştir. Gerçekten namaz, mümin, Müslüman kimsenin Miracıdır. Namaz sayesinde mümin, rûhen yükselerek kendisini yüce Yaratıcının katında bulur. Namaz, her türlü kulluk görevini içine alan, kulu şirkten ve kötülüklerden kurtaran ve onu Allah Teâlâ katında yüce derecelere ulaştıran ilahî bir mülâkattır.
Her mümin de Miraçtan yeterince nasibini alır. Çünkü bütün müminler namaz kılarken bu ruhani ve manevi Miracın sırrına ererler. Zira kulun Allah'a en yakın olduğu an, secdede bulunduğu andır. Bu yüzden "Namaz müminin Mîracıdır." Mevlid'in müellifi Süleyman Çelebi'nin şu mısraları ise Mîracı pek güzel hülasa eder:
"Sen ki Mîrac eyleyup ettin niyaz
Ümmetin Mîracını kıldın namaz."

2– CENNETE GİRECEK İLK PEYGAMBER VE İLK ÜMMET
Cennete ilk giren Peygamber, Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem olacaktır. Cennete ilk giren ümmet de, O'nun ümmeti olacaktır. Ümmeti Muhammed diğer ümmetlere şahit getirilecek, onların peygamberlerinin görevlerini hakkıyla yaptıklarına şahitlik edeceklerdir. İşte bu ümmeti Muhammed'e verilen üstünlüğün ifadesidir