Hasan-ı Basri hazretlerine bir zat gelip, (Benim bir kızım var, gece gündüz ağlamaktan gözleri kör oldu. Çaresi yok mu?) diye yalvarıp ağladı. Hasan-ı Basri hazretleri üzüldü, kalkıp eve geldiler. Kıza niye ağladığını sordu. Kız dedi ki:
(Efendim, ben Rabbime aşığım. Ona aşkımdan ağlıyorum. Dilimden ve halimden anlayan yok. Siz olmasaydınız bunu yine söylemezdim. Kör olan gözlerim için de üzülecek bir durum yok. Eğer bu gözler yarın ahirette Allahü teâlâyı görebilecekse Ona binlerce göz feda olsun, hiç kıymeti yok. Eğer ahirette bu gözler yüce Rabbimi görmeye layık değilse, ben onları niye göz diye taşıyayım? Ahirette de kör olacaklarsa, dünyada iken de kör olup gitsinler.)

Hasan-ı Basri hazretleri, (Aynen devam evladım, hiç üzülme, Peygamber efendimiz "Kişi sevdiğiyle beraber olacaktır" müjdesini verdi) deyip ayrılırken, (Biz buraya nasihatçi ve hekim olarak geldik, şifa telkin edecektik. Halbuki nasihatçi ve hekimi bulmuş olarak gidiyoruz) dedi..

---------------
Nefse ne yüklersen onu taşır.
Ölümü unutmak kalbi paslandırır.
Güneş ışık gönderir, ışıklarda güneşi gösterir.
İnanan insanın silahı, sabır ve duadır.
Kim bir zalime yardım ederse, Allah o zalimi onun başına bela yapar.
Yaratıcının sözleriyle isteyen, yaratıcının rahmeti tarafından karşılanacaktır.
İnsandan şükür kesilmedikçe, Allah'tan nimetin artışı kesilmez.
Namaz sıkıntılı zamanlarda sığınak, sevinçli zamanlarda şükür makamıdır.
Her günahtan küfre giden bir yol vardır.
Bir iyilik için yapayalnız yola çıkmışsanız, ardınızda meleklerin dualarını bulacaksınız.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=117121
Günahlar ibadete manidir.
Nimeti hırs değil, şükür arttırır.
Yapılan ibadetler kalplerdeki pasları temizler.
Müslüman beşikten mezara kadar öğrencidir.
Rıza-ı ilahi yolunda zerre, yıldız olur.
Evet, unutmayalım ki; gayret kuldan, muvaffakiyet Allah'tandır.
" hayat bir uykudur, ölünce uyanır insan; sen erken davran ölmeden önce uyan..."