2
Resûlü Ekrem anlatmaya devam ediyor:
‘ Daha sonra yedinci semaya geçtik. Orada İbrahim a.s. ile buluştum. Sırtını
Beytül Mamur’a dayamış, beni selamladı ‘ Hoş geldin ey salih nebi! ..
Hoş geldin ey salih evlat dedi. Burada bana denildi ki,’İşte senin ve
ümmetinin mekanı’. Sonra Beytül Mamur’a girdim. İçinde namaz kıldım. Bu
beyti her gün yetmiş bin melek tavaf eder, ve bir daha kıyamete kadar tavaf için
sıra gelmez.’
Peygamber efendimiz, burayı anlatırken, şu ayeti kelimeyi okudular: ‘Rabbinin
askerlerinin adedini ancak Rabbin bilir.’ El-Müddesir sur: ayet:31
Peygamberimiz, yedinci semada gördüklerini anlatmaya devam ediyor:
‘ Burayı gezerken bir ağaç gördüm ki bir yaprağı bu ümmeti bürür. Ağacın
kökünden bir menba akıyor ve ikiye ayrılıyordu. Cebrail’e bunu sorduğumda dedi
ki, ‘Şu rahmet nehri, şu da Allah’ın sana verdiği Kevser
Havzıdır.’ Rahmet nehrinde yıkandım. Geçmiş günahlarım affedildi. Sonra Kevser
yolunu tutarak cennete girdim. Orada göz görmedik, kulak işitmedik, beşerin hayal ve
hatırına gelmeyecek olan şeyler gördüm.
‘Bundan sonra Sidretül Münteha’ya kadar çıktık. Sidre’den
yükselince Cebrail durakladı ve’ Ya Muhammed, yemin ederim ki, ben buradan bir
karış ileriye geçersem yanarım. Benim buradan ileriye geçmeye takatim yoktur’
dedi.
Resulü Ekrem, lâhut âleminin bu en yüksek yerinde REFREF denilen bir vasıtayla,
Allah’ın dilediği yere geldi. Bir rivayette, Peygamberimiz şöyle
buyuruyorlar:
‘Sidre’den sonra öyle bir yere yükseldim ki, kaza ve kaderi yazan
kalemlerin çıkardıkları sesleri duydum. Arşın altına geldiğimde, Arşın üstüne
baktım, ne zaman var ne mekan, ne de cihet. Rabbimin şu lâhuti sesini işittim:
‘Yaklaş ey Muhammed. Ben de Kabe Kavseyn miktarı yaklaştım. Rabbimin ilhamı
ile şunları okudum: ‘Ettehiyyatü lillahi, vessalevâtü, vettayyibatü.’
(En güzel tahiyye Allah’a mahsustur. Bedeni ve mali ibadetler de O’na
layık ve mahsustur.) Bunun üzerine Allah C.C. şu mukabelede bulundu:
‘ Es-selâmü aleyke eyyühen-nebiyyü ve rahmetüllahi ve berekâtühû.’
3
(Ey nebi, selâm sana olsun. Allah’ın rahmeti ve bereketi de sana olsun.) Ben
tekrar, Es-selâmü aleynâ ve alâ ibadillahissalihine. Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve
Eşhedü enne Muhammed en abdühu ve resulü hu.’(Selâm, bizim ve Allah’ın
salih kullarının üzerlerine olsun. Ben şahadet ederim ki, Allah birdir. Ondan başka
ilâh yoktur. Yine şahadet ederim ki, Muhammed, Allah’ın kulu ve elçisidir.)
dedim.’
Bir diğer rivayette:
Artık Allah bana vahyettiğini vahyetti. Üzerime her gündüz ve gece içinde elli namaz
farz kıldı. Musa’nın a.s. yanına indim. Rabbin ümmetin üzerine neyi farz
kıldı? diye sordu. Elli namaz farz etti, dedim. Rabbine dön ve ondan azaltmasını
iste. Çünkü ümmetin buna güç yetiremez. Ben İsrail oğullarını imtihana tabi tutmuş
ve onları tecrübe etmişimdir, dedi. Ben de Rabbime döndüm ve: Ey Rabbim! Ümmetim
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=117181
üzerine hafiflet, diye niyaz ettim. Benden beşini indirdi. Musa’ya döndüm.
Benden beş namazı indirdi, dedim. Muhakkak ümmetin buna güç yetiremez. Binaenaleyh
Rabbine dön ve hafifletmesini iste, dedi. Böylece Rabbim Tebareke ve Teala ile Musa
a.s. arasında gidip gelmeye devam ettim. Nihayet (Rabbim bana) şöyle buyurdu:
’Ey Muhammed! Onlar her gündüz ve gece içinde beş namazdır. Her bir namaz için
on (sevap) vardır. İşte böylece elli namaz olur. Her kim bir iyilik yapmaya
niyetlenirde yapamazsa, onun lehine bir iyilik yazılır. Eğer yaparsa on iyilik
yazılır. Her kim bir kötülük yapmaya niyetlenir de yapmazsa onun aleyhine hiç bir
şey yazılmaz. Eğer yaparsa, bir tek kötülük yazılır.’ Sonra indim ve
Musa’nın (a.s.) yanına vardım. Kendisine haber verdim. Rabbine dön ve ondan
hafifletmesini iste, dedi. Allah Resulü s.a.v.: ’Rabbime çok döndüm, nihayet
artık ondan utandım, cevabında bulundum’ buyurdu. S. Müslim
Miraç vakıasını Hz.Muhammed’den 45 sahabe rivayet etmiştir.İbni Kesir’in
ifadeleri bu meyandadır. Sözü edilen sahabelerin bazıları şunlardır: Enes
b.Mâlik,Ebu Hureyre, Ebu Zer, Mâlik b.Sa’Saa, İbni Abbas, Cabir b.Abdullah,
İbnu Mesud …. Bu rivayetler, S. Bûhari, S.Müslim, Sünen Nesaî, gibi meşhur
kütübi site kitaplarında mevcuttur.
Miracın Sübut Delilleri:
İsra ve Miraç olayının meydana geldiği, hem Kuran’la Hem Resulullah’ın
sünneti yani hadisleriyle hemde İslâm ümmetinin icma’sı