zamanla ilgili deyimler
vakitle ilgili deyimler
Zaman kazanmak: Birini oyalayarak ihtiyacı olduğu zamanı mümkün olduğunca uzatmaya çalışmak.
Zaman kollamak: 1. Uygun bir fırsat beklemek. 2. Bir işin sırasını beklemek.”Zamanını kolla öyle gir işe, zamansız girip de rezil olma.”
Zaman öldürmek: Kimi şeylerle uğraşarak belli bir zamanın geçmesini sağlamak, boş şeylerle vakit geçirmek.”Burda beklemekle zaman öldürüyoruz beyler.”
Zaman vermek: Bir iş için belli bir süre ayırmak.”Bana biraz zaman verirseniz gidip onu çağırabilirim.”
Zaman zaman: Belli olmayan zamanlarda, ara sıra.”Zaman zaman o da aramıza katılırdı.”
Zamane çocuğu: Eski nesile göre hayli yadırganacak davranışlarda bulunup sözler sarf eden kimse.”Zamane çocuğu ne olacak.”
Vakit geçirmek: Oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak.”Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım.”
Vakit kazanmak: 1. Karşı tarafı oyalayarak zamanı uzatmak. 2. Bir şeye ayrılan ya da harcanan zamanı uzatmak.”Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu sayede biz de biraz vakit kazanmış oluruz.”
Vakitli vakitsiz: Rastgele bir zamanda, gelişigüzel, uygun bir zamanı gözetmeden.”Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine.”
Vaktini almak: Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak.”Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok.”
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=120011
Vaktini öldürmek: Zamanını yararsız, gereksiz, boş işlerle ya da hiç iş yapmadan, boş yere geçirmek.”Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?”
Vaktini şaşmamak: Tam zamanında.”Vaktini şaşmaz o, göreceksin şimdi gelecek.”
Vara yoğa karışmak: Her şeye, üstüne lâzım olsun olmasın her işe karışmak.”Üvey annemin vara yoğa karışmasından bıkmış usanmıştım iyice.”

alıntıdır