Bir padişahın birbirinden yakışıklı üç oğlu varmış, komşu padişahında dünyalar güzeli bir kızı.
Padişah bu kızı oğullarından birine istemeye gitmiş.
Kız çocuklara bakmış, üçü de birbirinden yakışıklı, karar verememiş ve demiş ki şimdi ben hangisini seçsem bir diğerine haksızlık olacak. Bu yüzden şöyle yapalım, bunlar şimdi gitsinler ve bana her biri bir hediye getirsin. Hangisin hediyesi güzelse onu kabul edeyim ve onunla evleneyim. Ancak hangi hediyenin güzel olduğuna yaşlılar meclisimiz karar versin. Prenslerin üçü de bu olayı kabul eder ve oradan ayrılırlar.
Ertesi günü atlarına binerler beraber yola çıkarlar, bir yol ayrımında burada ayrılalım ve şu gün buluşalım diye, üç bir yana dağılırlar.
O gün geldiğinde buluşurlar en büyük der ki ben bakınca her yeri görebileceğin bir ayna buldum, dünyada bir eşi daha yok. Ortanca da oda bir şey mi, bende uçan bir halı buldum, binince beş dakikada dünyanın öbür ucuna gidiyorsun, dünyada eşi benzeri yok. En küçük de söze katılır oda bir şey mi, bende her derde deva bir elma buldum, onu yiyen ömrüne ömür katıyor, dünyada eşi benzeri yok. Neyse derler ya aynaya bir bak bakalım prenses ne yapıyor, bir bakarlar prenses yorgan döşek hasta yatıyor. Aman hemen gidelim derler, halının sahibi der ki binin halıyla gidelim. Halıya binerler ve bir dakikada 20 günlük yolu alıp saraya inerler. Elmanın sahibi hemen elmayı verir ve prenses bunu yer iyileşir.
Yaşlılar meclisi toplanır, hangi hediyenin daha güzel olduğunu tartışırlar ve karar verirler ki, halının sahibi prensesin kurtulmasında başrol oynamıştır. O olmasa yetişmeleri mümkün olmadığından ne elma nede ayna bir işe yaramazdı. Karar verilir ve açıklanır. Lakin elmanın sahibi kalkar beş kelime söyler ve kızı alıp gider.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=35733

bu 5 kelime nedir???