--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
GİTTİN...
Gittin;
Birşeyler eksildi dilimden sana dair,
Bir çocuk ağladı, bir bulut ağladı,
Bütün şehir ağladı sensizliğe
Seni şiirlerime hapsettim
Ahdettim, ben ağlamadım...
Gül yüzüne bir sitemdir hicranım
Bağışla beni, gülemiyorum
Yolların uzak, düşlerim yasak
Mühürlüyor beni yalnızlıklara
Sana gelemiyorum...
Fikir karmaşası, ölümcül düşler
Ard arda çığlıkları gecenin
Düşmeye gör bir eline,
Üşümeye gör...
Düşünmeye gör yıldızları;
Tarumar olmuş bir hayat gibi,
Telaşlı bir çiçek gibi mısralarda
Umut gibi...
Sonsuz bir ufkamı açılır bu pencere,
Yoksa hayallerimizden arta kalanmıyız
Sevdaya dokunurda ten,
Dokunmaz mı hançere
Söyle ölüm; sen gerçeksinde;
Biz yalanmıyız...
Ve rüzgarlar;
Bütün yapraklarını savururken ömrümün;
Sen;
Gittin......
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Geride Kaldın Sen
Devrilip gidiyorum işte
Geride kaldın sen...
Aşınmış sevdalar gibi
Yıpranmış postallar gibi
Lime-lime, yararsız
Geride kaldın sen...
Kaprislerinle, nazlarınla
Bakışlarınla, sözlerinle
Tutulmayan vaatler gibi
Harcanmış saatler gibi
Tek başına, kararsız
Geride kaldın sen...
Buraya kadarmış güzelim
Boynumda bıraktığın diş izi
Bitmez sandığın aşk denizi
Buraya kadarmış.
Vedalaşmak isterdim oysa
Klasik bir film öyküsü gibi
Ellerini tutup usulca
Son bir kez öpmek isterdim
Kendimi mazur gösterip
Masum ve mağrur bir duruşla
Herşeyi kadere yıkmak isterdim.
Ne gerek var oysa
Yürümeyen birtakım şeylerin
Nedenlerini tartışmaktansa
Asla yürümeyeceğini anlayıp
Bunu hiç konuşmamak
Daha bir yiğitçe değil mi?
Süzülüp gidiyorum işte
Bela olmadan
Yoluna çıkmadan
Hesap filan sormadan
İncitmeden, acıtmadan...
Bir bileti yırtar gibi
Bir kabuğu atar gibi
Sıyrılıp gidiyorum işte
Geride kaldın sen...
Bir tren penceresinden
Akıp giden bozkırın
Ortasında bir kuru ağaç gibi
Geride kaldın sen
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Birtanem
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya
Dalga seven, kıyı sevilendir
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga,
Ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
İşte, ben de seni böyle severim birtanem.
Birtanem,
Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?
Bilirler görünmeyeceklerini...
Sevilmeyeceklerini...
Koklanmayacaklarını...
Okşanmayacaklarını...
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
İşte, ben de seni böyle beklerim Birtanem
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Camdan yapılmayım,
Kırıldım bir kere,
Zor bir araya getirdim parçalarımı,
Tahtaların aralarına giren küçük kırıkları,
Gözyaşımla ıslattığım parmak uçlarımla topladım,
Halının tüylerine dek fırlayan camları ararken,
Yüzümün düşlerle dokunmuş desenleriyle bakıştım
Anıların üzerine basmadan, kanatmadan kendini,
Yarım yansımalarınla yüzleşmeden iri cam parçalarında,
Kendini yeniden bir araya getirmek,
Yapıştırmak kırıkları yerine,
Sandığın kadar kolay değil!
Benim doğallığımın yerine,
O kırıklıktan sonra işte bu yapaylık oturdu,
Anla artık,
Yapıştırarak kendimi oluşturdum yeniden.
Bu yüzden kaldıramam ikinci bir kırılmayı.
Sen hiç bir şeyi ikinci kez yapıştırmayı denedin mi?
Tutmaz...
İki kıyı tüm girinti ve çıkıntılarıyla tamamlamaz birbirini.
Bir daha olursa,
Olursa bir daha kırıklık,
Daha keskin, daha tutulmaz, daha tehlikeli olurum.
Tene değen her parçam, keser kanatır.
Ki anlasana,
Sindiğim kıyılardan köşelerden,
Ansızın batarım insanlara.
Ki anlasana,
Kırılıp dağıldığımı unuttukları an,
Gittikçe büyüyen bir tehlike olurum
Sakın!
Sakın, durduğum şu zaman ve yer içinde,
Dengemi bozacak kadar ağır dokunma bana,
Sakın beni bir daha düşürme
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Ayrılık Günü
Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı
Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakaklarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar
Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
Durmadan çalınır kulaklarımda
Şarkıların en hüzünlüsü
Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda...
Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni
Dolaşır birbirine yorgun ayaklarım
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem, en koyusu acıların
Ne yana baksam, çıldırtan bir akşam
İstemem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.
__________________
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Müziği yine son ses açtım,
Odamdaki sigara dumanı gözlerimi acıtıyor...
Ne kadar sigara içtim.. hesaplamadım,
Yerde 4 boş paket var, küllük dolmuş...
Hepsini şimdi mi içtim bunların..
Gelme, off...
Yine geldin aklıma işte,
Sigara paketinin üstünde bir resim var bakmama izin ver..
konuşmayacaksın değil mi yine,
Halbuki hep karşımda oturuyorsun,
Senelerdir nereye gitsen benimlesin...
Ama daha bir kelime çıkmadı dudaklarından, iyiye işaret galiba bu,
Bir de konuşmaya başlasam herhalde, tıkarlar artık tımarhaneye...
Doktorlardan nefret ediyorum, senelerdir, bir şey yaptıkları yok...
Şizofren olacakmışım...
Şizofren ne demek?
Neyse...
Müzik son ses, yatıyorum...
Müziği duymamak için kafamı yastığın altına gömsem iyi olacak,
O zaman da seni göremem..
Boşver tamam, sadece yatacağım, yarın okul, sınav...
Bu sene de kalacağım herhalde, gözetim listesi falan..
Acaba 3 kere kalınca kesin atarlar mı okuldan?
İyi onlar okuluma son versinler,
ben hayatıma...
Uzatayım biraz daha, ölümü erteleyeyim...
Korkuyorum aslında,
Yoksa okul bahane galiba yaşamama.
Ne olacağım ölünce, çürüyüp toprak altında..
içime kurtlar dolacak...
Sanki şimdi farklı, karnımı kessem,
yine kurtlar çıkar mı acaba içimden?
Ölünce belki, bir çiçeğin damarlarında
Yeniden canlanırım, sonra beyaz bir kuşun midesinde...
Kanı olurum,
Kalbi olurum..
Kalbi dedim de yine sen geldin aklıma..
İşte güldürdün beni, aklıma gelmişmiş, sanki çıkıyorsun da aklımdan...
4 senedir her saniye
Sen dolaşıyorsun damarlarımda..
Kalbi olurum, kuş olurum..
Hayat olurum yeniden.
Ne yapardım acaba,
Ne yapacağım,
Çıkabildiğim kadar yükseğe çıkardım,
Denizin ortasında,
Bulduğum bir kayalığa serbest dalış yapardım sonra..
Kanım denize karışır,
Sonra bir balık olurdum, denizde...
Sahile...
Yok işte, hayat olamam bir türlü, sen de kuş, balık olur muydun benimle?
Hayır değil mi, yine hayır! bu yüzden prensesim, bu yüzden...
Sınavdan sonra yine mi doktora gideceğim?
Yeter artık,
Bir kadeh daha içsem uyuyabilir miyim?...
Doktor uyutabilir misin beni..
Atları uyuttukları gibi, sonsuza...
Madem yapmayacaksın uğraştırma beni,
Saçma saçma konuşmalar.
"hadi şimdi çocukluığuna gidelim"
Niye gidelim kardeşim, manyak mısın? ne arıyorsun beynimin kıvrımlarında?
Çocukluğum da o benim, gençliğim de o, hayatım da...
Ölümüm de o olacak galiba doktor, git başımdan.
Hala müzik çalıyor, kabus muydu bütün bunlar? bunlar kabussa gerçek ne?
Acaba bir gün bu kabus bitecek mi, uyandığımda anneciğim silecek mi terimi?
Yeter be...
Biliyorum olmayacak...
Sen de olmayacaksın prensesim...
ben de...
~~~~~~~
ALINTIDIR
~~~~~~~
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
::::::Yağmur:::::
Yağmur yağıyor.
Ve yere düşen her bir damlanın çıkardığı hoş ve tatlı ses,
beynimin en ücra köşelerine kadar işliyor,
kalbimin taşlaşmaya yüz tutan noktalarına serpiyorum.
Sonsuzluğa dalmanın hazırlığı içinde bir an gözlerimi kapıyorum.
Gözlerimi açtığımda pencerenin kenarında,
karşı binanın çatısında kanatlarını açmış,
yağan yağmurla duş yapan bir kuşla karşılaşıyorum.
Daha da artan sağanak yağmura aldırış etmiyor.
İçimde bir an bir inkılap doğuyor.
Delicesine sağanak yağmurun altında koşmak.
Kime mi, neye mi, niçin mi? Hiç düşünmeden yokluğa, meçhule...
Nasıl ulaşacağımı bilmediğim özgürlük sevdası için.
Dalgalarıyla sahilleri döven deniz kadar sebepsiz.
Fakat bir anlık.
Karşı binanın duvarlarına senelerin tozları dökülmüş.
Her zaman münzevileşen, her zaman ölüme daha da yaklaşan bu bina.
Yağmur bu tozları yıkamak, silmek istiyor.
O da biliyor bunun imkansız olduğunu ama bir çaba.
Belki de bir sevda. O da biliyor Ferhat'ın dağları deldiğinin koca bir yalan olduğunu!
Yağ yağmur yağ! Gönül ister ki hiç durma.
Fakat her aşkın bir bitişi, her fırtınanın bir dinişi,
her mumun bir sönüşü olduğu gibi sen de bizi bırakacaksın.
Dirilttiğin anılar yeniden cesetleşecek.
Özgürlükmüş, sevgiymiş, aşkmış. sensiz hiçbir anlamı yok bunların.
Hepsi sana muhtaç.
Ben bile...
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Yine kayboldu gözlerim gömüldüm bu akşam da sensizliğe we sessizliğe…
Sustum…
Hal umut etmek belki de beni sewip sewmediğini anlamaya çalışırken…
Waz mı geçmeliyim yoksa tutunup sana yine sen mi olmalısın hayalim…
Ya da çekip gitmeli miyim susup yarın ne olacağını bilmeden…
Bilsem de yine susmalı mıyım…
Hani dedin ya keşkelerim belki de kuşkularımdır…
Keşken ben miyim we benden kuşku mu duydun…
Belki de sewgimden bile kuşku duydun…
Bu aşkın saflığından bile…
Ama susuyorum….
Seni sewiyorum!!!
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Şuan karşımdasın we gelip yanına doya doya sarılmak war…
Doya doya öpmek war…
Ama kapılar kapalı…
Sensiz geçen her dakika yanımda olsan da hep eksildim…
Sen yoksun diye…
Sensizken güldüğüm zamanlar o kadar az ki!
Nefes almak bile…
Sensiz yürümek bile…
Kalbimi kıran beni sewdiğini söylerken hala benden uzaklaşışın git gide…
Sewiyosan gelmeliydin bana…
Belki de wazgeçmeliyim senden…
Bu sewdadan…
We sen hepten uzaklaşmalısın benden
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
seni kaybettiğimi anlasam da bu gece
yığılıp yere öylece kalmadım
sanki sana sarıldım
içimde hala beni sana bağlayan
bir şeyler olduğunu hissettim
belki de bana bıraktıklarınla yetiniyorum
……..hayallerinle………
güneşin hiç batmadığı
we uzanıp yere gökyüzünü seyredip
bana tutunduğun hayallerini
hiç semediğim şarkıları bile
seninle dinlediğim hayallerimi sewdim
we sana sarılıp
seni içime sokmak istediğim anlarda sewdim
sewiyorum…seweceğim….