-
Son Aşık
Son Aşık
Hasretinle geçiyorken bu gençlik çağım,
Ey sevdiğim, ben ümitsiz değilim gene
Ak düsünce saçların kumral rengine
Kollarında son aşıkın ben olacağım.
Ey başında şimdi sevda rüzgarları esen,
Böyle her gün yollarımdan geçsen de süzgün
Sen benimsin büsbütün terk olunduğun gün ...
O mukadder günü, bilmem, düşündün mü sen?
Ben bir beyaz saçlı aşık, sen bir ihtiyar ...
O gün bana yaklaşırken ey ilahi yar,
Esirgeme gözlerimden bir son buseni,
Kirpiğinden yavaş yavaş bir damla aksın,
Çünkü, ruhum, sen de o gün anlayacaksın
Ki hiç kimse benim kadar sevmemiş seni!
http://www.reformturk.com/images/imported/2006/09/8.jpg
-
--->: Son Aşık
Sana Adanmış Son Şiir
Mutlu'ya...
Bu uykusuz gecede sana en son seslenişim...
Gözyaşlarımda bir elveda...
Dönüşünün olmadığı yolda
Seni sensizce severek artık hiç ümitsizce
Ellerimden kayıp giden
Mutluluk pişmanlığında
Son bir veda...
Tüm ümitlerime,'belki'lerime ve hayallerime
Elveda...
Hasretin beni yakıyor olsa da
Yokluğundan kahrolsam da
Dönüp arkana baktığında
Göreceğin ilk ve son gerçek elveda...
Bu son seslenişim sana aşkım...
Bir daha yaşanmayacak
Yanlızca sana ve daima
Süren,sürecek ve bitmeyecek
Hasretim ve ebedi sevgim
Yok olan tüm ümitlerimle
Buruk son bir veda ile
Seni sonsuza dek kalbime mühürlüyorum...
Elveda...
-
--->: Son Aşık
Yalvarış
Ya Rab bu hasrete can dayanmıyor;
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Her adımda bir engel var, salmıyor,
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Mümkün mü bu yolda maksuda ermek?
Mümkün mü sılada dost yüzü görmek?
Âşıka ar gelir geriye dönmek;
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Çekilmez bir şelek vurdun arkama;
Şaşırdım yollarda kaldım, akşama.
Umudum her zaman bakidir amma,
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Sevip sevilmemek varsa kaderde,
Hangi doktor ilaç verir bu derde?
Hastayım, susuzum gurbet illerde;
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Ey hanlar hanını halkeden Hancı!
Bir yudum aşkınla doğdu bu sancı.
Ey fakir ekmeği, Mümin inancı!
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
-
--->: Son Aşık
http://www.reformturk.com/images/imported/2006/09/9.jpg
HazanaBaharYağdı
Kış yaza hasret düşmüş ağustosum üşümüş,
Gençliğin güzergahı kara kışa gömülmüş,
Goncalar boyun bükmüş yaprağa hasret iken;
Çiğ dolmuş güneşime günüm deliye dönmüş.
Panzehir tatmış bahtım zehire tiryak iken,
Bendime ayaz vurmuş, gönle viran götürmüş
Poyrazlar gezinirmiş ben her düşe sığarken,
Köz olan yanık gönlüm hayallere bürünmüş.
Bir on dörtlünün sesi ve bir gonca nefesi
Fısıldıyorken bana ömre hicran yürümüş.
Gök kuşağının rengi, kaygan yıldızın sesi
Serilip üzerime kan revana bürünmüş.
Buğulu nağmelerde saçılıyorken ahdım,
Ahulu bir kaç söze yürek aldanır olmuş.
Onbinlerce yıl sanki intizar yakmış bahtım,
Ölümün lanet sisi ömre bin bedel olmuş.
Alıngan bir kaç nefes bağrıma nişan almış,
İnleyen cümlem ise artık mazide kalmış.
Hazan firar eylerken prangaya vurulmuş,
Titreyen en son hece ümit kentine varmış.
Şimdi gizli ay doğmuş, şafak tana vurulmuş
Ebedi saadete nazlı fallar okunmuş.
Ölmüşün kefeninde sanki bir çocuk doğmuş,
Zifiri zindan ise gülen doğan ay olmuş...
-
aşkkkkkkkkkk
Biliyormusun;
Seni Sen Kadar Sevmekte Yetmiyor Bana.
Senin Kendini Sevmeni Bile Kiskanip
"ben,kendini Sevdiğinden Daha çoksevmeliyim Onu" Diye Düşünüyorum.
Bu Tehlikeli Birşey
Sevmek öylesine Tehlikeli Olmamali.
Söz Geçse Yüreğime,durduracam Kendimi;
Ama Bu Aralar Kalbim Benden Bağimsiz Hareket Ediyor.
Yüreğimi özgür Birakmak Işimede Geliyor Aslinda.
Böylece Seni Daha çok,daha çok,herşeyden çok Sevebileceğimi
Anliyabiliyorum.
Ben Sevgimi Büyüttükçe,seni Kaybetme Korkum Da Bir O Kadar Artiyor.
Aşk,korkularla Birlikte Yaşanmaz,
Fakat Bu Başka Birşey Yokluğunu Düşündüğüm Zaman Içime
Oturan Aciyi Tarif Etmem Mümkün Değil
şimdiiiiiiiiii
Elini Uzat,
Bak Gözlerime
Yeneceğim Korkularimi...............................