Bazen olur ya; yorulup kalırız bir yerlerde.
Yaşamdan bir nefes daha almak istediğimizde, dönüp bakmalıyız aynaya.
Sırtımızı dönmek fayda etmez dağlara.
Ne zamana kıymalı insan, ne de keşkelerine ağlamalı; bunalıp kaldığında bir köşede.

Yeniden yola koyulmalı, yine yeniden sevebilmeli yokuşları.
Ertelemeye gelmez hayat; ne varsa bir gün yaparım diye...
Bir yerden başlamalı vakit kaybetmeden.

Her geçen günün adım adım hesabından düşüldüğünü unutmamalı insan.
Bazen değiştirmeli bir şeyleri.
Çok değil küçük şeylerden başlamalı, bir gün bir durak önce inebilmeli bazen.
Evine girerken taşıdığı ne kadar dert varsa içinde, asabilmeli bazen kapı önündeki ağaca...

Kendiyle barışmalı insan.
Yüreğine takmalı bazen pembe gözlüklerini; baktığını değil gördüğünü hissedebilmeli bazen.
Yerinden çıkıp bazen koyabilmeli bir başkasının yerine kendini.
Ağlayana sus demeyi değil; onunla ağlamayı denemeli bazen.
Fark edebilmeli hayatın gerisinde değil, tam içinde olduğunu.

Sevmenin bir insanı üzmekten daha değerli olduğunu fark edebilmeli bazen.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=119923
Sadece söyleyecek bir şeyleri olmadığında değil, durup dinleyebilmeli insan.

Bazen içinden geldiği gibi davranmalı insan aldırmadan kimseye.
Hiç uzaklara gitmeden kendinde aramalı huzuru.
Dünya değişecekse eğer bir gün; bilmeli dönüm noktasının kendisi olduğunu.
Anlayabilmeli ölümün ayrılıktan daha kolay olduğunu; sevdiklerini kaybetmeden önce.

Sevilmenin bir insanı sevmekten başladığını öğrenebilmeli.
Kötülüğü değil; iyiliği emretmeli.
Hatırlamalı sevgilerin paylaştıkça arttığını; acıların olduğunu da unutmadan.

"Keşke" demeden anlayabilmeli insan; şükretmenin ne demek olduğunu...
Ve unutmamalı insan; elindekilerinin ne kadar değerli olduğunu...