>
>Batılı emperyalist güçlerin, Ermenileri piyon olarak kullanıp
>kışkırtarak Anadolu'da karişiklıklar çıkardığı günlerde, ingiliz
>büyük elçisinin Sultan Abdülhamid'e gelip küstahça; "daha nekadar
>ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cürretini göstermesi üzerine, Ulu
>Hakanın "filan gün filan saatte Karadenizin filan noktasına
>yaklaşıp, ermenileri türklere karşı silahlandırmak için şu kadar
>sandık malzemeyi karaya çıkaran ve komitacılara teslim eden ingiliz
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/turk-tarihi/944-abdulhamit-hanin-istihbarat-gucu.html#post1139
>gemisinde, Türk başına kaç silah varsa, tam o kadar ermeni
>öldüreceğiz" cevabını verdiğini... Sultan Abdülhamid'in bu muazzam
>istihbarat gücü karşısında İngiliz elçisinin dehşete kapılarak
>aptallaştığını....
>
> İade-i Ziyaret
>
>meşhur bir politakıcımıza Fransada "siz Türklerin viyana kapılarında
>ne işiniz vardo?" diye sorması üzerine, gayet veciz bir şekilde "
>Haçlı seferlerinin iade-i ziyaretiydi" diye cevap verdiğini
>
> İnsanlığın en muhteşem harikası
>
>Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi
>profesörlerinden Hutterrohta;
>"Osmanlı Devleti, geniş topraklarını ve üzerindeki çeşitli
>kavimleri, Topkapı Sarayından mükemmel bir şekilde idare ediyordu. O
>saray da batıdaki en mütavazi bir derebeyinin sarayı kadar bile
>büyük değildi. Bu nasıl oluyordu? " diye sorulduğunda , Profesör
>Hutterroht'un;
>"Sırrını çözebilmiş değilim. 16. asırda Filistinin sosyal yapısı
>üzerinde çalışırken öyle kayıtlar buldum ki, hayretler içinde
>kaldım. Osmanlı, 3 yıl sonra bir köyden geçecek askeri birliğin öğle
>yemeğinden sonra yiyeceği üzümün nereden geleceğini planlamıştı.
>herhalde Osmanlı, devlet olarak insanlığın en muhteşem harikasıdır."
>diye cevap verdiği...
>
>BİLİYOR MUSUNUZ?