EMİR SULTAN

XIV. yüzyılın sonlarına doğru Bursa ufuklarında yeni bir bilim ve irfan güneşinin parladığı görüldü. Bu güneş daha sonra Emir Sultan adını alan Buhara’lı bir Türk bilginiydi.
Asıl adı Şemseddin Mehmed olan Emir Sultan 1368 yılında Ortaasya'da Buhara'da doğmuştu. Devrin çeşitli bilgilerini öğrenmiş bu arada tasavvufla da uğraşmıştı. Emir Sultan Orta Asya'daki birçok bilgin ve fikir adamı gibi Anadolu'da Selçuklularla birlikte kökleşen Türk kültürüne Türk düşünce hayatına hizmet etmek ve katkıda bulunmak üzere Anadolu'ya göçmeyi tasarlamış bu amaçla yola çıkmıştı. Buhara’dan Mekke'ye ve Medine'ye geldi. Buradan da Bağdat yolu ile Anadolu’ya geçti.
Anadolu o yıllarda bölge bölge Anadolu beyliklerinin idaresindeydi. Artukoğulları Karamanoğullan Hamidoğulları Germiyanoğulları Osmanlılar gibi kurucularının adlarıyla anılan bu beylikler çoğu zaman sınır anlaşmazlıkları yüzünden birbirleriyle çatışmakta ve Anadolu'daki Türk birliğini bozmaktaydılar. Bu beylikler arasındaki dostluk ve kardeşliği birlik ve beraberliği sağlamakla manevi olarak görevli olduğunu söyleyen Emir Sultan bu konuda çabalar sarf etmiş yanında kendisine inanan ve yolunu izleyen müridleri olduğu halde Anadolu Beylerinden çoğunu ziyaret etmişti. Bir süre Karaman'da ve Kütahya'da oturdu. Daha sonra İnegöl'e geldi. Son durağın Bursa olacağını söylüyordu. Bursa'ya gelerek Gökdere yöresine yerleşti.
Bursa o yıllarda Osmanlı Devleti'nin başkentiydi. Osmanlı tahtında Yıldırım Beyazıd bulunuyor özellikle Rumeli'ye yeni seferler hazırlıyordu. Devrin ileri gelen bilginlerinden Ebu Hamid Hamideddin Molla Fenarî de Bursa'ya yerleşmişlerdi. Bir bilim fikir ve sanat ortamı vardı Bursa'da... Emir Sultan bu ortamdan faydalanmayı uygun buldu. Gökdere'de bilim ve tasavvuf yolunda irşadlarına başlamış çevresinde büyük bir kalabalık toplanmıştı.
Şöhreti kısa sürede saraya kadar ulaştı. Yıldırım Beyazıd bu olgun bilgini birkaç kez ziyaret etmiş sohbetlerinden hoşlanmış kızı Hundi Fatma Hatunu okutması için ricalarda bulunmuştu. Hundi Fatma Hatun gönül sahibi şair ruhlu tasavvufa meyli olan yetişkin bir sultandı. Bir süre sonra gönülcüğü hocasının gönlüne bağlanmış gözü başka şey görmez olmuştu. Bunu öğrenen Beyazıd kızını hemen Emir Sultan'a nikâhlayarak bu tanınmış bilgini damat edindi.
Bursa'da bir bilim kandili şimdi ışıklarıyla tüm Osmanlı ülkesini aydınlatan bir meşale olmuştu. Emir Sultan Yıldırım Beyazıd'a idaresinde adaletli olmayı ve Türk birliğini kurmayı öğütlüyor seferlerine kendi adamları ile birlikte bizzat katılıyordu. Yıldırım'm Timur ile yaptığı Ankara Savaşı'nda Emir Sultan da esirler arasındaydı. Timur Emir Sultan'la görüşmüş Onun bilgisi karşısında hayranlığımı gizleyemeyerek Bursa'ya dönmesine izin vermişti.
Emir Sultan İkinci Murad zamanında da Osmanlı Sarayında saygı görmüş 1422 yılı İstanbul kuşatmasına katılmış ordunun manevî desteği ve gücü olmuştu. Anadolu artık tümden bir Osmanlı ülkesi oluyor dağınık beylikler Osmanlı idaresinde toplanıyordu. Emir Sultan sözleri ve öğütleriyle Anadolu'nun aydınlık getiren özü-sözü doğru bir mürşidi olmuştu.
Emir Sultan 1429 yılında 63 yaşındayken Bursa'da öldü.
Hanımı Hundi Hatun çok sevdiği eşi Emir Sultan için bir türbe bir de cami yaptırmıştı. Bugün Bursa'yı süsleyen şaheserlerden biri de Emir Sultan Camiidir. 1795 yılında zelzeleden zarar gördüğü için Sultan Üçüncü Selim tarafından yeniden yaptırılmış çevresi medrese hamam misafirhane gibi hayır eserleriyle donatılmıştır. Emir Sultanın türbesinde Emir Sultanla birlikte hanımı Hundi Hatun'un ve üç çocuğunun mezarları vardır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/turk-buyukleri/56864-emir-sultan.html#post116093
Bursa'nın buğulu peyzajı içinde Emir Sultan Külliyesi bir kültür ve sanat anıtı olarak yükselir. Her gün yüzlerce insan Emir Sultanı ziyaret ederek gönüllerini yıkar ruhlarını serinletirler.