Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1

    Üyelik tarihi
    25 Aralık 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    351
    Tecrübe Puanı
    23

    bilmediklerimiz

    1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde, deniz suyunu tatlı suya çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine
    Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın 1800.lü yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz mirasından habersiz yaşayan elçimizi mahcup ettiğini...(1)


    Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan Savaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayan halkın hala büyük bir hasretle "Osmanlı, Osmanlı " diye sayıkladığını ..
    Budapeşte'den gelen bir yazarımıza bir Boşnak,ın "Madem ki İstanbul'a gidiyorsun Allah aşkına o şehrin toprağını benim için öp Allah benim canımı İstanbul'u görmeden almasın!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin , boyunlarına muska diye Osmanlı parası taktıklarını…(2)


    Padişahların, Osmanlı topraklarındaki muhtelif yerleri devletin ileri gelenlerine: "Sana orayı , bahşettim " demesinin.
    "Verilen yeri imar et!' manasına geldiğini ve bu varlıklı Osmanlı paşalarının, o toprakların mamure haline gelmesi uğrunda servetlerini tükettiklerini...(3)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/tarih/12704-bilmediklerimiz.html#post21275


    Osmanlı'nın edeple taçlaşmış iman anlayışının gereği olan Hazreti Peygamberi'nin(sav) şehrini bir valinin adının altına sokamayacağı saygı ve edebi ile, oraya göndereceği idareciyi `Vali " yerine "Medine Muhafızı " diye isimlendirme hassasiyetini gösterdiğini...(4)


    Kanuni Sultan Süleyman devrinde yıllarca İstanbul'da kalan ve yazmış olduğu eserini en büyük Hıristiyan hükümdarı II Filib'e takdim eden İspanyol yazar Cristobol de Villalon'un, dönemin Osmanlı topçuluğu hakkında:
    "Dünyada hiçbir devletin,Türk topçusu ile mukayese edilebilecek topçusu yoktur. İstanbul'da eski model olduğu için kullanılmayıp süs diye surlara konan topları inceledim Bunlar bile İspanya ordusundaki toplardan çok daha kaliteli idi.
    Tophane sırtlarında çaptan düşmüş diye yığılan 40 kadar topu hayretle seyrettim. Bunları alıp topçu kuvveti oluşturmak istemeyecek hiçbir Avrupa devleti bilmiyorum dediğini...(5)


    Kore Savaşı sırasında bir Amerikan bataryasının isabet alıp parçalanmasından sonra, dört dakika gibi kısa bir süre içinde Amerikalıların bataryayı tekrar kurup ateşe başladıklarını ve bu çok süratli ikmal karşısında Türk binbaşısının hayretler içinde kaldığını gören Amerikalı generalin:
    "Biz bu sistemi kurmadan önce bütün dünya ikmal teşkilatlarını etüd ettik. En mütekamil olanının Osmanlıların ki olduğunu görerek onu kabul ettik. Bu, sizden gelme bir usulün günümüze tatbikinden başka birşey değildir." dediğini...(6)


    Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainlerin ona, "emperyalist" yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmalarına mukabil, Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede belirtildiğine göre, Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe vergi toplayıp, buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21 milyon akçe yatırım yaptığını...(7)


    Bizans'ı kurtarmak üzere İstanbul'a çağrılan Haçlı ordularının Hristiyanlığın mukaddes kilisesi Ayasofyanın tepesinde ki altın haçı sökerek eritip sattıklarını...
    Yıllar sonra Osmanlı ordusunun İstanbul'un fethi sırasında bir yeniçerinin, fetih hatırası olarak saklamak maksadıyla Ayasofya nın küçük bir çini parçasını koparmak istemesini, Fatih Sultan Mehmed'in "tahribe teşebbüs"le suçlayıp cezalandırdığını...(8)


    Osmanlı'nın meşhur hattatlarından Hafız Osman'ın(1642 1698), Sultan İkinci Mustafa' nın hat hocası olup, Hafız Osmanın hat meşkederken, Sultan İkinci Mustafa'nın büyük bir hürmet içinde hocasının hokkasını tuttuğunu ve yapılan hattın güzelliği karşısında gönlü ihtizaza gelen Sultan İkinci Mustafa'nın: "Artık bir Hafız Osman daha yetişmez" demesine mukabil, büyük hattat Hafız Osman'ın : "Efendimiz gibi, hocasının hokkasını tutan padişahlar bulundukça daha çok Hafız Osmanlar yetişir" diye cevap verdiğini...(9)


    1967 Mısır-İsrail savaşında, Mısır askerlerinin, düşmanlarını beklerken İsrail ordusunun bir anda Süveyş'in öbür yakasını geçerek dünyayı şaşırtığını...
    Mose Dayan'ın bu muazzam başarıyı daha sonra bir basın toplantısında : "İsrail in bu başarılı stratejisi, Yavuz Sultan Selim in yıllar önce Mısır'ı fethederken uyguladığı harp planının bir kopyasıdır" diye açıklayıp gafletimizi yüzümüze vurduğunu...(10)

    biliyor muydunuz?

  2. #2

    Üyelik tarihi
    25 Aralık 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    351
    Tecrübe Puanı
    23

    Standart --->: bilmediklerimiz

    Büyük İslam mütefekkiri Mevlana Hazretleri'nin, kendisi fizikle hiç iştigal etmemesine rağmen, kalp gözü ile alemi seyreden bir mutavassıf olarak, yıllar önce bize atom parçacıklarının varlığını ve atomun parçalanabileceğini:
    "Bir zerreyi kesersen, içinde bir güneş ve güneş etrafında dönen gezegenler bulursun'' şeklinde sembolik ifadelerle haber verdiğini...


    Mevlana' nın Mesnevi'sinin şarihi Ankara Valisi Abidin Paşa'nın, Ankara yakınlarındaki Elmadağının şifalı ve leziz suyunu şehre getirmek için teşebbüse geçerek projesini yaptırıp parasını da hayırsever vatandaşlardan topladıktan sonra Sultan ll.Abdülhamid'den mektupla iradei şahane (müsaade) istediğini
    Sultan Abdülhamid Han'ın ise Abidin Paşa'ya verdiği cevapta:
    "Çok hayırlı bir işe teşebbüs etmişsiniz, tebrik ederim.
    Dinimizde bir canlıya, bir insana,hele bir Müslümana su vermek çok sevaptır. Fakat!...Bunun sevabını ben almak isterim. Paraları sahibine iade edin ve hemen işe başlayın. Masraflarını ben kendi özel mülkümden karşılayacağım', diye yazdığını...
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/tarih/12704-bilmediklerimiz.html#post21278
    1835 yılına kadar dünyanın en büyük şehri kabul edilen Osmanlı Devleti nin payitaht merkezi İstanbul'da Kanuni Sultan Süleyman'ın hükümdarlık yaptığı 46 yıl boyunca (1520-1566) yılda ortalama sadece 1 (bir) cinayet vakasının kaydedildiğini...!
    Osmanlı Devleti'nin 1913 yılında İngiltere'ye parasını peşin olarak yatırarak iki adet büyük zırhlı ısmarladığını...
    ''Sultan Osman" ve "Reşadiye" ismi verilen bu zırhlılar için büyük bir kısmı halktan toplanarak yaklaşık 6.775.000 altın lira ödendiğini...
    Fakat l. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla birlikte İngilizlerin bize bu zırhlıları teslim etmeyip paramızı da geri vermediğini...
    Bugün zırhlıların karşılığı olarak İngiltere'den alacağımız olan bu paranın, tazminatıyla birlikte 1992 yılı bütçe açığımıza tekabül ettiğini.Yardım, şefkat ve sevgi hissinin ebedileşmesi arzusundan doğan vakıf müesseselerimiz sayesinde cemiyetimizin yıllarca huzur içinde varlığını devam ettirdiğini...
    Bu ecdad vakıfları arasında:
    -Kışın aç kalan kuşların beslenmesi,
    - Bayram günlerinde şehir ve kasabalarda top atılarak çocukların sevindirilmesi,
    -Koyun cinsinin ıslah edilmesi,
    -Et fiyatlarının kış aylarında yükselmemesini sağlayacak tedbirlerin alınması,
    -Hasta ve garip göçmen leyleklerin bakım ve tedavi edilmesi,
    -Çalışan kadınlara sütanne bulunması,
    -Hac yolunda parasız kalanlara para dağıtılması,
    -Cami ve türbe duvarlarındaki ot ve yosunların temizlenmesi,
    -Ramazan-ı Şeriflerde camilerde hurma, zeytin gibi iftariyeliklerin dağıtılması,
    -Köy ihtiyarlarına elbise temin edilmesi,
    -Hamalların sırtlarındaki yükleri, üzerine koyup dinlendikten sonra kimsenin yardımına muhtaç olmaksızın sırtlanabilmeleri için mola taşları dikilmesi,
    -Yüksek dağ ve geçitlerde kar ve tipiden korunmak için sığınak yapılması,
    -Yaz aylarında sıcaktan bunalanlar için gölgelik yapılması ve icab eden yerlere su küplerinin konulması...gibi insanı hayretler içinde bırakan çok enteresan vakıfların olduğunu

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.Haziran.2007, 15:45

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.