ESKİ ÇAĞLARDA ANADOLU Konusu

Anadolu; sahip olduğu coğrafi konum açısından son derece önemli bir bölgedir. Bu durum en eski devirler- den başlayarak çeşitli toplumların Anadolu’ya göç etmesine ve yer­leşmesine yol açmıştır. Bu nedenle Anadolu toprakları birçok uygarlığın kesişme noktası olmuştur.
Anadolu’nun tarih boyunca önemli bir yer­leşim bölgesi olmasında şu faktörler etkili olmuştur:
• İklim özelliklerinin insan hayatı için uygun olması
• Topraklarının insan yerleşimi ve tarım üre­timi için elverişli olması
• Çok sayıda akarsuya sahip bulunması
• Asya ile Avrupa arasında göç yolları üzerinde yer alması
Anadolu’nun sahip olduğu bu özellikler pek çok toplumu bu bölgeye çekmiştir. Anadolu toprakları günümüzün binlerce yıl öncesinden başlayarak Hitit, Lidya, Frig, Urartu, İyon, Pers, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu, Os­manlı gibi önemli uygarlıklara beşiklik etmiştir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sosyal-bilgiler-dersi/66930-eski-caglarda-anadolu.html#post131194
Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu’da Yerleşim Yerleri:
Yontma Taş Devri’ne ait mağaralar: Karain, Beldibi, Belbaşı Öküzini.
Cilalı Taş Devri’ne ait ilk yerleşim yerleri: Çatalhöyük. Hacılar.
Maden Devri’ne ait yerleşim yerleri: Truva. Alişar. Alacahöyük.
TARİHİN BAŞLANGICI VE DEVİRLERİ
İnsanlık tarihi M.Ö. 3200 yılında yazının bulunması esas alınarak iki bölüme ayrılır.
1.Tarih Öncesi Devirler Yazının bulunma­sından önceki devirler)
2. Tarih Devirleri (Yazının icadıyla başla­yan devirler)
Tarihin çağlara ayrılması, tarihin incelenmesini ve öğrenilmesini kolaylaştırmıştır.
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER
Bu dönemle ilgili bilgiler daha çok kalıntı­lara dayanmaktadır. Tarih öncesi devirler insanla­rın kullandıkları araç ve gereçlerin malzemelerine göre bölümlere ayrılır.
TAŞ DEVRİ
Taş Devri kendi içerisinde üç bölüme ayrılır.
Kaba Tas Devri
İnsanlık tarihinin en uzun dönemidir. Bu dönemde iklim elverişli olduğu için insanlar ağaç gölgelerinde yaşadılar; barınaklara ihtiyaç duy­madılar.
Bu dönemde yapılan aletler kaba ve ilkeldir.
Yontma Taş Devri
İlkel bir hayat tarzı yaşandı. İnsanlar doğadaki hazır gıdalarla ve hay­vanları avlayarak beslendiler.

İnsanların avcılık ve toplayıcılıkla geçinme­leri tüketici bir toplum yapısının olduğu­nun göstergesidir.
Devrin sonlarına doğru ateşi buldular. Ateşi ısınma, aydınlanma, yiyeceklerini pişirme amacıyla kullandılar.
Ateşin bulunması ile insanlar doğa güçlerini kontrol altına almaya başladı.
Mağaralarda ve büyük ağaçların kovukla­rında barındılar.
Taşları ve kemikleri yontarak kullanacak­ları ilkel aletler yaptılar.
Mağara duvarlarına avladıkları hayvanla­rı simgeleyen resimler yaptılar.
Yontma Taş Devri’ne ait kalıntılar, Antalya yakınlarındaki Karain, Beldibi ve Belbaşı mağaralarında bulunmuştur.
Cilalı Tas Devri
Bu dönemde insanlar tarımsal faaliyetlere başladılar ve hayvanları evcilleştirdiler.
İlk köyleri ve kentleri kurarak yerleşik ya­şama geçtiler.
Üretim hayatı ile birlikte ticari faaliyetlere başladılar.
Topraktan çanak, çömlekler ve aletler yapmaya başladılar.
Bitki liflerinden giysiler yaparak dokuma­cılık faaliyetlerine başladılar.
Tekerleği icat ettiler.
İlkel aile tipleri ortaya çıktı.
Kültürel etkileşim arttı.
Cilalı Taş Devri’ne ait kalıntılar Diyarbakır’da (Çayönü) ve Konya’da (Çatalhöyük) bulunmuştur.
MADEN DEVRİ
Kullanılan madenlere göre sırasıyla kır, tunç ve demir olarak üçe ayrılır.
Bakır Devri
Doğada bol miktarda bulunan bakır ma­deni insanlar tarafından bulunarak işlendi. Bakır­dan çeşitli aletler ve süs eşyaları yapıldı.
Tunç Devri
Bakırın kalay ile karıştırılması sonucunda tunç elde edildi. Tunç bakıra göre daha sağlam ol­duğu için insanlar daha dayanıklı aletler yaptılar.
İlk şehir devletleri ve daha sonra büyük devletler bu dönemde ortaya çıktı (Mezopotam­ya’da Sümerler, Anadolu’da Hititler gibi).
Demir Devri
Devrin sonlarına doğru demir bulundu. Demirin bulunup işlenmesiyle birlikte tun­ca göre daha dayanıklı olan aletler yapıldı
Maden devrine ait kalıntılar, Yozgat (Alişar), Çorum (Alacahöyük), Çanakkale (Truva), Kayseri (Kültepe), Burdur (Hacılar Höyüğü) ve Van (Tilkitepe)’da bulunmuştur.
TARİH DEVİRLERİ
Yazının icadından günümüze kadar ge­çen zamana tarih devirleri denir.

Tarihin çağlara ayrılmasında insanlık tari­hinde meydana gelen ve bütün insanlığı et­kileyen büyük olaylar ölçü alınmıştır.
İlk Çağ (M.Ö. 3200 - M.S. 375)
M.Ö. 3200 yılında Sümerlerin yazıyı icat etmesi ile başlayıp M.S.375 yılındaki Kavimler Göçü‘ne kadar süren dönemdir.
Orta Çağ (375 -1453)
Kavimler Göçü ile başlayıp, İstanbul’un fethine kadar süren dönemdir.
Yeni Çağ (1453-1789)
İstanbul’un fethinden, Fransız İhtilali’ne kadar süren dönemdir.
Yakın Çağ (1789 -…..)
Fransız İhtilali‘nden günümüze kadar süren dönemdir.
Milat: Dünya’nın Güneş çevresinde bir defa dönmesi ile geçen süre Güneş yılıdır. Güneş yılı­na göre düzenlenen takvimde Milat Hz. İsa’nın doğumudur ve (0) başlangıçtır. Hz. İsa’nın doğu­mundan önceki tarihler milattan önce (M.Ö.), do­ğumundan sonraki tarihler ise milattan sonra (M.S.) şeklinde belirtilir.
Yüzyıl: Zamanın yüzer yıllık bölümlere ayrıl­masıdır.
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ?

HİTİTLER (MÖ 1200-MÖ 200)

  • Başkentleri Hattuşaş’tır (Çorum-Boğazköy).
  • M.Ö. 1700′lerde Kızılırmak yayı içerisinde kurulmuşlardır.
  • Devleti krallar yönetirdi, fakat Pankuş adı verilen meclis ise krala yardımcı olmaktaydı. Gerektiğinde bu meclis kralın işlerini denetlerdi.
  • Tavananna adlı kraliçelerde yönetimde etkiliydi.
  • Anal, adı verilen kral yıllıkları bulunmaktaydı.
  • Medeni hukuk gelişmişti.
  • Ekonomileri tarım ve hayvancılığa dayanmaktaydı.
  • Çok tanrılı dinlere inanmışlardı
  • Tarihte bilinen ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşmasını Mısır ile M.Ö 1280′de imzalamışlardır.
  • Frigyalılar tarafından yıkılmışlardır.
  • Hitit kralları hem başkomutan, başrahip ve baş yargıç idi. Askeri, dini ve hukuki otoriteye sahiptiler.
  • Halk yöneticiler, rahipler, hürler ve köleler gibi sosyal sınıflara ayrılmıştı.
  • Hititlerde din çok tanrılıdır. Hitit ülkesine “Bin tanrı ili” denirdi.
  • Çivi ve hiyeroglif (resim) yazıları olmak üzere iki çeşit yazı kullanmışlardır.

İYONLAR (MÖ 1200-MÖ 700)

  • Şehir devletleri halinde yaşamışlar­dır. En önemli şehir devletleri, Efes, Milet, Foça, Bodrum ve İzmir’dir.

Kurulan şehir devletlerinde sırası ile krallık, oligarşik ve demokratik yönetim şekilleri görülmüştür. Kurulan şehir devletleri arasında siyasi bir birlik yoktur.

  • Demokratik ve özgür ortam geliş­miştir.
  • Bilim ve felsefede gelişmişlerdir.
  • Önemli bilim adamları arasında; Herodot, Pisagor, Tales ve Hipokrat yer almaktadır.
  • Deniz ticaretinde gelişmişlerdir. Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler (ticaret şehirleri) kumuşlardır.
  • Çok tanrılı dine inanmışlardır.
  • Halk çeşitli sosyal sınıflara ayrılmış, kölelik yaygındı.
  • Artemis tapınağı önemli sanat eser­lerinden biridir. İyon edebiyatının en önemli eseri İlyada ve Odessa destanlarıdır.

Bilgi Bankası:
Efes’te İyonlar tarafından yapılan “Artemis Tapınağı”, dünyanın yedi harikasından biri sayılmaktadır. Oligarşi: Yönetimin belli bir zümreye ait olduğu yönetim şeklidir.
LİDYALILAR (MÖ 700 – MÖ 546)

  • Gediz ve Büyük Menderes ırmakları arasında kurulmuşlardır.
  • Başkentleri Sard’ tır (Manisa- Salihli).
  • Efes’ten başlayıp Mezepotamya’ya kadar giden Kral Yolu’nu kullanarak ticaretle uğraşmışlardır.
  • Alışverişte değiş-tokuş (takas) usulüne son vererek ilk parayı bulmuşlardır.
  • Tüccarlara devlet güvencesi getirerek, tarihteki ilk sigor­tacılığı yapmışlardır.
  • Fenike alfabesini kullanmışlardır.
  • İlk bankacılık faaliyeti de bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  • Ordularını paralı askerlerden oluşturmuşları Lidyalıların yıkılışının en önemli sebebidir. Persler tarafından yıkılmışlardır.

URARTULAR (MÖ 900 -MÖ 600)

  • Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Van Gölü çevresinde kurulmuştur.
  • Başkentleri Tuşpa’dır (Van).
  • Tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır.
  • Anadolu’da bilinen ilk sulama kanallarını yapmışlardır.
  • Maden işlemeciliği, mimari ve el sanatlarında ilerlemişlerdir.
  • Öldükten sonra dirilmeye (ahiret) inanmışlardır.
  • Mezarları ev ve oda şeklinde yaparak içlerine ölüleri ile birlikte eşyalarını da koymuşlardır.
  • İstilalara karşı şehirlerinin etrafını surlarla çevirmişlerdir. Medler tarafından ortadan kaldırılmışlardır.

Bilgi Bankası:
Urartuların Türklüğü konusundaki tarihi veriler incelen­diğinde Türk olabilecekleri tezi güçlenmiştir.
FRİGLER (MÖ 750 – MÖ 600)

  • Sakarya ve çevresinde kurulmuşlardır.
  • Başkentleri Gordion’dur (Kütahya).
  • Tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlar ve bu faaliyetleri korumak için sert kanunlar yapmışlardır (Örnek : Bir öküz kesenin veya saban kıranın cezası ölümdü.).
  • Tapetes adlı kilimler üretmişlerdir.
  • Midas meşhur krallarındandır.
  • Çok tanrılı dinlere inanmışlardır. Kibele en büyük toprak ve bereket tanrıçasıydı.
  • Marangozluk, maden işlemeciliği ve müzik önemli uğraşılarıdır.
  • Orduları genellikle yaya askerlerden oluşurdu.
  • Persler tarafından yıkılmışlardır.