Orman yangınlarına ilişkin istatistlikler Orman Kanunu’nun kabul edildiği 1937′de başlıyor. O tarihten günümüze 74.294 orman yangını çıktı ve 1.630.046 hektar alan yandı. Sadece 2003 yılında 1978 yangın yaşadık ve 6246 hektar -Büyükada yüzölçümünün 12 katı- ormanlık alanımızı yitirdik.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN SORUMLULUK VE YETKİLERİ
Bilindiği üzere 25 Haziran l945 tarih ve 4767 sayılı “orman koruma kuruluşunun kalkındırılması ve bu kuruluşun görev ve yetkilerinin Devlet Orman İşletmelerine devrine dair kanun ile Orman Muhafaza Genel Komutanlığı’na ait koruma görevleri Orman koruma Müdürlüğü’ne devredilmiştir.
Orman Genel Müdürlüğünün altında 27 Orman Bölge Müdürlüğü, 248 Orman İşletme Müdürlüğü ve 1328 Orman İşletme şefliği vardır.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN MERKEZ ORGANİZASYONU
Orman Genel Müdürlüğü’nün orman koruma ile ilgili görevleri, orman genel müdürlüğünün teşkilat ve görevleri hakkında 31.10.1985 tarih ve 3234 sayılı kanunda belirlenmiştir. Adı geçen kanunun 2/b maddesine göre orman Genel Müdürlüğü “ormanların geliştirilmesi, usulsüz ve kanunsuz müdahalelere, tabii afetlere, yangınlara, muhtelif zararlılara karşı korunması ve gerekli kontrollerin sağlanması ile görevlendirilmiştir.
Ayrıca 6831 sayılı orman kanununun Beşinci fasıl VI. Bölümünde yer alan Orman Yangınlarının Söndürülmesi başlığı altında 68-76. maddeler orman yangınlarını, çıkmadan önce alınması gereken önleyici tedbirlerle yangın çıktığında nasıl ve ne şekilde savaş edileceğini, kamu kurum ve kuruluşları ile ne şekilde işbirliği ve koordinasyona geçileceğini düzenlemektedir.Bu çerçevede olmak üzere 6831 sayılı orman kanununun 75. maddesi büyük önem arz etmektedir. Çünkü söz konusu 75. madde Orman Genel Müdürlüğü’nü “Yangınları önlemek maksadıyla en çok beş yılda tahakkuk ettirilecek bir plan ve program dahilinde yangın emniyet yolları ve yangın kule ve kulübeleri yapmak ve bunları idare merkezine telli ve telsiz telefonla bağlamakla mükellef kıldığı gibi, yangın tehlikesinin fazla olduğu mıntıkalarda yangın söndürme alet ve malzemesini havi motorlu vasıtalarla teçhiz ve takviye edilmiş yangın ekipleri bulundurmakla ,, görevlendirilmiştir.
3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri hakkında kanuna göre Merkez Teşkilatında kurulması öngörülen birimlerden biri de ana hizmet birimi olarak Orman koruma ve Yangınla müdahale Dairesi Başkanlığıdır.
Söz konusu kanunun 7. maddesine göre bu dairenin görevleri şunlardır;
1- Ormanları usulsüz müdahalelerden korumak,
2- Ormanlarda tahribata yol açan hastalık ve her çeşit orman zararlılarını önlemek ve bunlarla savaşmak,
3- Ormanlarda ve orman içindeki otlak, yaylak ve kışlaklardaki otlatmayı düzenlemek,
4- Orman yangınlarını önlemek ve yangınlarla savaş amacıyla plan ve programlar hazırlamak, araç gereç temin etmek, tesislerin kurulmasını sağlamak ve gerekli tedbirleri almak,
5- Orman yangınları ile savaş için kurum içi ve kurum dışı kuruluşlarla işbirliğini, halkın uyarılması ve aydınlatılmasını sağlamak,
6- Genel müdürlükçe verilecek benzeri görevleri yapmaktır.
Orman koruma ve yangınla mücadele dairesi başkanlığı halen üç şube müdürlüğünden oluşmaktadır. Bunlar;
1- Orman koruma,
2- Orman yangınlarını önleme ve
3- Orman zararlıları ile mücadele şube müdürlükleridir.
Orman yangınlarını söndürme şube müdürlüğü, yangınlarla ilgili tüm faaliyetlerin organizasyonunu yüklenmiştir.
TÜRKİYE’DE ORMAN YANGINLARININ ÇIKIŞ SEBEPLERİ:
1-Dikkatsizlik ve ihmal: Dikkatsizlik ve ihmal sonucu meydana gelen orman yangınlarını 11 madde de toplayabiliriz.
a) ormanda gerekli güvenlik tedbirini almadan ateş yakmak, b) Ateşleri söndürmeden bırakmak,
c) Sönmemiş sigara ve kibrit atmak,
d) Gece orman içinde yanar çıra ile dolaşmak,
e) Orman içinde ve bitişiğindeki tarlalarda gerekli tedbirleri almadan ot, çayır,vb. istenmeyen örtüyü yakmak, f) Orman içi ve bitişiğindeki tarlalarda anız yakmak,
g) Kovuk ağaçların içindeki yaban hayvanları ile bal arılarını gelişi güzel tütsülemek,
h) Çocukların ormanda ateşle oynamaları,
i) Çobanların dikkatsizce ormanda ateş yakmaları ve söndürmeden bırakmaları.
2-Kasıt: Türkiye’de özellikle kasıtlı olarak çıkarılan orman yangınları büyük bir yekun tutmaktadır. Bu gruba giren orman yangınları, orman içi ve civarında yaşayan köylülerin kültürel ve sosyo-ekonomik durumları ile yakından ilgilidir. Kasıtlı çıkarılan orman yangınları ile ilgili olarak şu hususlar söylenebilir.
a)Orman içindeki veya bitişiğindeki tarla ve otlakları genişletmek
b) ormanda yapılan kanunsuz işleri ört-bas etmek,
c) orman idaresine ve personeline kızarak intikam almak
d) ormanda çalışan bir kimseye kötülük yapmak, dolayısıyla kişiyi orman idaresine karşı güç durumda bırakmak,
e) orman içi veya bitişiğindeki otlaklarda yaşayan hayvanlara arız olan haşereyi yok etmek, <br />f) evcil hayvanlara ve mahsule zarar veren ormanda bulunan yabani hayvanları uzaklaştırmak,
g) iş ve kazanç sağlamak için çıkarılan yangınlar,
h) uzaktaki yangınlara gitmek için çıkarılan yangınlar,
i) siyasi istikrarsızlıkların ve anarşik olayların hüküm sürdüğü dönemlerde çıkarılan yangınlar,
j) af ve yasa tasarıları ile orman yasalarının sık sık gündeme geldiği veya değiştirildiği dönemlerde kasıtlı olarak çıkarılan orman yangınları.
3-Trenler ve Çeşitli Sanayi Kuruluşları:
a) Ormanda gerekli önlemler alınmadan kurulan kireç,katran,tuğla,kiremit,taş ve maden ocakları,
b) İzinsiz olarak orman kenarı ve bitişiği yerlerde kurulan kömür torlukları,
c) Odun hammaddesi işleyen hızar ve kereste fabrikaları,
d) Orman kenarı ve bitişiğinde kurulan sanayi kuruluşları.
Orman Yangınlarının Söndürülmesi işlemi üç safhadan oluşur.
1- Gözetleme:
Ormanda çıkan bir yangın görülmeden ve yeri saptanmadan hiçbir söndürme faaliyetine teşebbüs edilemez Bu nedenle, yangının saptanması, yangın söndürme işlerinin ilk basamağını oluşturur. Bu amaç için yangın sezonunda ormanların düzenli bir şekilde kontrol altında bulundurulması gerekir. Yangının çıkar çıkmaz görülmesinde çeşitli yöntem ve kaynaklardan yararlanılır.
Bunlar;
1- Sabit gözetleme noktaları (kule ve kulübeler)
2- Havadan gözetleme,
3- Gezici gözeticiler,
4- Yerel halkın ve diğer kaynakların yardımlarıdır.
Sabit gözetleme noktaları yangın kule ve kulübelerinden oluşur. Arazinin düz veya engebeli olduğu alanlarda çevreyi kolayca görebilen yüksek tepeler olmadığından yangın gözetleme kuleleri inşa edilir. Dağlık alanlarda ise görme alanı geniş olan noktalardan yararlanılır ve böyle yerlerde kulübe yapılır.6831 sayılı Orman Kanununun 75. maddesi orman idaresinin yangınları önlemek amacıyla en çok beş yılda gerçekleştirilecek bir plan ve program dahilinde, yangın kule ve kulübeleri yapmak ve bunları idare merkezlerine telli ve telsiz telefonla bağlama zorunluluğu getirmiştir. Orman idareleri yörelerinde çıkan yangınları saptamak için kule veya kulübeler inşa etmişler ve bunların araç ve gereç ihtiyaçlarının tamamlamışlardır.
Türkiye’de yangınları gözetlemeye yarayan ilk kuleler hemen 1945 yılı yangınlarından sonra 1947-l948 yıllarında realize edilmiştir. İlk kuleler telefonla orman işletme şefliği veya orman işletme müdürlüğü merkezlerine de bağlanmıştır.
Türkiye’de toplam 883 İstanbul il sınırları içerisinde 17 adet gözetleme kule ve kulübesi vardır.
Türk Hava Kuvvetleri, Türk Hava Yolları ve özel kurum ve kişilere ait uçak ve helikopterler tarafından görülen yangınlar Orman Bölge Müdürlüğüne bildirilmektedir.
Ayrıca vatandaşlar Alo Orman Yangını “177″ ücretsiz ihbar hattını kullanarak yangını bildirmektedirler.
2- Haberleşme
İstanbul il sınırları içinde 22 adet haberleşme merkezi vardır ve 17 gözetleme kulesi ile telsiz ve telefon ağı ile irtibatlıdır.
Gözetleme kulesi en yakın haberleşme merkezine telsiz veya telefonla yangın mevkiini bildirir.İlgili Haberleşme Merkezi yangın yerine en yakın ilk müdahale ekibini harekete geçirdikten sonra; sırasıyla işletme şefine, işletme müdürüne ve bölge müdürüne haber verir. Bölge Müdürü de Valiliğe bildirir.
3- Müdahele İstanbul il sınırları içerisinde 15 adet yangın müdahale ekibinde 2000 yılı Temmuz ayı itibariyle 155 yangın işçisi görev yapmaktadır. Türkiye çapında ise; yangınların söndürülmesi için oluşturulan 660 ilk müdahale ekibinde ve 89 hazır kuvvet ekibinde toplam 17.000 yangın söndürme işçisi çalışmaktadır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sosyal-bilgiler-dersi/50030-orman-yanginlari-ve-cikis-sebepleri.html#post101668
Ormandaki yanıcı maddelerin (ot,ibre,yaprak,çalı,ince ve kalın kuru kütük vb.) tutuşabilmesi için oksijene ve belirli sıcaklık derecelerine ihtiyaç vardır. Genel olarak ormandaki yanıcı maddeler 260-400 oC arasında tutuşur. Ayrıca ormanın temiz havasında % 21 oranında oksijen mevcuttur.
ORMAN YANGINI TÜRLERİ:
Orman yangınları genellikle yaktıkları kısımlar göz önünde tutularak çeşitli türlere ayrılırlar. Halen Türkiye ve dünya literatüründe adı geçen yangın türlerinin tanımları aşağıda özetlenmiştir.
1-Toprak Yangını: Ormanda mineral toprak üstünde mevcut kalın organik madde (kuru turba veya ham humus) tabakaların yanması ile meydana gelir. Bu yangın türü ülkemiz ormanlarında pek görülmez.
2-Örtü Yangını: Toprağı örten ölü örtüyü ve diri örtüyü (örneğin ot, çayır, ibre, yaprak, yosun, fide-fidan, humus, kuru dal, kütük, kesim artıkları vb.) yakan yangındır. Orman yangınlarının hemen hepsi örtü yangını ile başlar ve devam eder.
3-Tepe Yangını: Örtü yangınından az veya çok ayrılmış veya onunla birlikte devam eden, ağaç ve ağaççıkların tepelerini de yakarak ilerleyen yangındır Örtü yangınının tepeye ulaşması bazı şartların varlığına bağlıdır. Bu şartların en önemlileri; ağaçların gövdeleri üzerinde kuru dal, yosun, diken, reçine bulunması; alt tabakada bulunan ağaççıkların boylu olması; ağaç boylarının kısa, ağaç ve ağaççıkların dipten itibaren dallı olması; ormanın tabakalı bir kuruluşa sahip olması ve ağaç tepelerinin bir birine yakın olmasıdır. Tepe yangını saydığımız yangın türleri arasında en tehlikelisi olup, hızlı ilerleyen ve yayılan bir yangındır.(ibb.gov)