(Bir balıkçı sandalyede oturuyordur ve ağdaki balıkları ayıklıyordur. Ağı çekerken ağa takılan birşey farkeder ve irkilir.)

Kaptan-Bu ne böyle ya? (Sandığı alır ve incelemeye başlar) Bu bir sandığa benziyor. Bu sandık. Yoksa yoksa ? yoksa bu Karanfilli korsanın kayıp hazinesimi ? Söylentiye göre bu korsan çok iyi bir öğretmenmiş. Ve sevdiği bir kız varmış. Her akşam karanfil bahçesinin orda buluşurlarmış ve kız onun şapkasına bir karanfil iliştiriyormuş. Bir gün kızın ailesi bunu farketmiş ve kızın karanfilli hoca ile görüşmesini yasaklamış. Karanfilli hocaya da bir mesaj yollamışlar kızımızı evlenmden göremessin bir daha görmek istiyorsan başlık parasını ödemelisin demişler. Başlık parası olarak da Karanfilli hocanın öğretmenlikten kazanamayacağı çok yüksek bir miktar söylemişler. Bu haberi alan Karanfilli hoca kara kara düşünmüş ne yapması gerektiğini. Ve en sonunda bir karara varmış. Denize açılmış ve uzun bir süre kimse onu görmemiş. Bir gün bir korsan gemisi görmüş halk ilk başlarda korkmuşlar ama sonra bunun Karanfilli hoca olduğunu görmüşler. Ama artık o Karanfilli hoca değildi. Karanfilli korsandı. Karanfilli hoca denize açıldıktan sonra korsan olmuş ve çok para kazanmıştı. Başlık parasını ödemek için ve sevdiği kızı almak için geri dönmüştü. Karanfilli korsanı gören herkez kafasını çeviriyordu. Bunun nedenini kızın evine gidince öğrendi Karanfilli korsan. Çünkü sevdiği kadın o gidince zorla başka biriyle evlendirilmiş sonrada intahar etmiş. Bunu öğrenen Karanfilli hoca önce gidip o adamı öldürmüş sonra da gemisine gidip bir sandık hazırlamış. Karanfilli korsan bu acıya dayanamayıp denize önce kırmızı bir karanfil atmış. Sonrada kendisini atmış ve boğulup ölmüş..
Kaptan-Bu kesinlikle K.K.nın hazinesi evet. Zengin oldummmm
( kaptanın kendi kendine konuştuğunu gören bir arkadaşı yaklaşır)
Mehmet-Hayrola kaptan balıkları kasalara koycağına burda kendi kendine ne konuşuyorsun bişeymi oldu?
Kaptan-(telaş ve heycanla karışık bir şekilde) yoo hayır bişey olmadı. Ne olabilirki ? bişey olmadı. Sen gitsene işine bak hadi git.
Mehmet-(biraz bozulur ve yavaşça uzaklaşır) tamam be kaptan
Kaptan-(adamın uzaklaşmasını bekler. Adam gittikten sonra) şimdi eve gidip bu sandığı açmalıyım. Sonra ver elini mayami ver elini dubayi. Zengin oldum zengin

(sandığı kimse farketmesin diye balık poşetinin içine koyar ve yola koyulur. Tam yola koyulmuştu ki meyhane arkadaşları kaptanı görürler kolundan çekiştirirler)

Hamdi-Hadi kaptan gel iki tek atalım
Kaptan-yok valla acelem var gitmem lazım
Cevat-valla bırakmayız hadi gel
Kaptan-tamam ozman ama sadece bir tek ona göre
Hamdi-tamam be kaptan

(ışıklar kapanır bir masa vardır.)

Hamdi-garson getir herkeze birer tek. Benimki duble olsun
Kaptan- Hamdi benim sana ne borcum vardı ?
Hamdi- önemli değil be Kaptan acelesi yok
Kaptan- ya söyle sen
Hamdi- ya işte olta takımı ve benden aldığın ikiyüz lira.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/skecler/69685-karanfilli-skec.html#post134187
Kaptan- Bak şimdi şöyle yapalım. Ben sana olta takımını ve gemiyi vereyim hesap kapansın tamam mı ?
Hamdi- e sen napcan ozaman ?
Kaptan- boşver sen beni tamam mı ?
Hamdi- sen öyle diyorsan Kaptan öyle olsun.
Kaptan- Garson hesap nekadar ? benim eski hesaplarıda getir.
Garson-tamam usta hemen getiriyorum
(içeri gider gelir elinde hesapla)
Kaptan-hmm bukadar fazlamıydı ya? Neyse artık ödücez(der ve cebinden bi Kaptan00 lira çıkartır verir)
(içerler rakılarını ama kaptan tedirgindir bir an önce eve gitmek istiyordur)
Kaptan-neyse ben kaçıyorum hadi afiyet olsun size(der ve ayağa kalkar)
Hamdi-(Kaptan in kolundan tutar) bırakmayız valla hiçbiyere
Kaptan-(kolu çekerek iter) ya bırakın gidiyom ben hadi afiyet olsun.
(Kaptan çıkar sahneden)
Hamdi-bi borcunu ödedi bi hesabı ödedi diye götü kalktı kendini bişey sandı
Cevat-haklısın abi. Neyse boşver tokuşturr.
(ışıklar kapanır. Açıldığında yoldadır Kaptan ve bir restorantın önünden geçiyordur)
Cenk-hoop kaptan gel bakalım
Kaptan-(sessiz şekilde) ulan bi rahat bırakmadılar eve gidemedik ha.( bağırır) buyur usta
Cenk-varmı balık ?
Kaptan-yok usta
Cenk-o torba ne ?
Kaptan-hangi torba?
Cenk-sırtındaki
Kaptan-haa o torba. O torba şey o torbadaa balık artıkları var bizim kediler için
Cenk- baya kedi var galiba?
Kaptan- eet baya var. Neyse ben kaçayım beklemesinler fazla kediler.
Cenk- dediğin gibi olsun (sessiz şekilde) diğer restorana satcan dimi orası daha fazla para veriyo diye. Sen bidaha ucuz yemek istersin öyle olsun bakalım

(Kaptan bunuda atlattığını düşünür ve yürümeye devam eder. Tam bu sırada kasabanın delisi arkasından yaklaşır ve Kaptanın torbasını alır)

Deli- hebelek hübelek Kaptan beni yakalayamaz ki yakalayamazki
Kaptan-lan geri ver o torbayı
Deli-gelde al hebelek hübelek
(bir süre oynatır Kaptanı)
Deli-la la la
Kaptan-bak kızıyorum ama Deli
Deli- hebelek
Kaptan- bak kızıcam
Deli-hübelek
Kaptan- (bağırarak) ver lan torbayı başlatma hübeleğindende hebeleğindende

Deli-(üzülerek ve kırılarak mahsun bir eda ile ) Kaptan bana bağırdı. Hiç bağırmazdı(der ve torbayı yere bırakır ağlayarak uzaklaşır)

Kaptan-oh be sonunda gitti

(Kaptan sonunda eve varmıştır)

Kaptan- oh be evdeyim sonunda. Şu bavulları hazırlayım artık. (der ve bavullları hazırlamaya koyulur. Bu sırada o parayla ne yapcağını nereye gideceğini düşünüyordur ve mırıldanıyordur. Bavulları hazırladı ve sandığı açmaya geldi sıra)
Kaptan-sonunda zengin olucam biticek bu fakirlik kurtulacam bu kasabadan.( der ve sandığı eline alır tam kilidi kırmaya başlıcaktır ki kapı çalar)

Kaptan-alla alla kim bu şimdi tam zamanında ya
Ev sahibi-evde olduğunu biliyorum Kaptan kirayı almaya geldim
Kaptan-(kaptan biriktirdiği son parayıda alır halının altından sadece yol parasını bırakır gider kapıyı açar)
Kaptan- al bakalım Hamdi aylık kira borcum ve Mehmet aylıkda kiram
Ev sahibi-(şaşırarak)hayrola Kaptan piyangomu vurdu ?
Kaptan-hadi görüşürüz(der ve kapıyı yüzüne kapatır adamın

Kaptan-oh be nede olsa zenginim artık bu verdiğim paralar hazine ile mükayese edilemez. İyi yol parasını ayırdık burda bozdurmak istemezdim altınları (der ve güler)
(kaptan odaya gider sandığı eline alır ve kilidi kırmaya başlar. Kilit kırılmıştır ve büyük bir heycan ile kapağı yavaşça kaldırır. Bu sırada zengin oldum zengin oldum diye bağırır. Sandığı açtığı anda büyük bir sürpriz ile karşılaşır. Sandığın içinden kurumuş bir karanfil, köstekli bir saat ve birde resim çıkmıştır sadece)

Kaptan-(çiçeği çıkararak) çiçekmi ? bir karanfil kurumuş (saati çıkararak) saat mi ? altın bile değil (resmi çıkartarak) resim mi bu kadın kim be? . hazine nerde ? ganimet nerde ? altınlar nerde

( hazine nerde ganimet nerde altınlar nerde diye söylenirken ışıklar söner)

(ışıklar açıldığında sahnede Mehmet genç vardır. Yolun kenarında duran elinde bir sandık olan adama bakarlar)

Kız- bu adam kim ?
Erkek- bu mu ? kasabanın delisi. Eskiden çok iyi ve sevilen bir balıkçıymış. Sonra denizden Karanfilli korsanın sandığını bulmuş. Zengin olduğunu sanarak varını yoğunu satmış harcamış, herkezle arasını bozmuş. Sonra sandığı açtığında içinden sadece Karanfilli korsanın Saati, Karanfilli korsanın sevgilisinin verdiği kurumuş bir karanfil ve Karanfilli korsanın sevgilisinin resmi çıkmış. Sonrada Kaptan ganimet nerde hazine nerde diye diye delirmiş
Kız- yazık ya üzüldüm
Erkek- evet hüzünlü bir hikaye. Neyse sana buranın en güzel yerini göstereyimmi ?
Kız- gösterrr

(Mehmet genç sahneden çıkarlar ve yanlızca Kaptan vardır)

Kaptan-ganimet nerde? Hazine nerde ? altınlar nerde (diye söylenirken ışıklar söner..)


Kemal LİMAN
13.01.2009 22.03