Domates

Yemek, salata ve sandviçlerimizin yararlı ve lezzet verici öğesi Domates'i veren bitkisi, Patlıcangiller'dendir. Anayurdu Amerika kıtası ve özellikle Güney Amerika'daki (And dağlarında) Peru olan domates, bir-yıllık otsu bitkidir. Tüm dünyada ve ülkemizde çok yaygın biçimde yetiştirilmektedir.

50-200 cm. boylanabilen, pek çok çeşidi bulunan domates bitkisinin, genellikle desteklenmeden büyüyemeyen dik, etli, üzeri pürtüklü ve çok dallı, kalınca bir gövdesi vardır. Bu gövde, bitki gençken yumuşak ve üzeri tüylerle kaplı olur. Gelişmesi ilerleyen bitkide gövde köşeleşir, sertleşir ve odunsulaşır.

Bitkinin gövde, dal, yaprak ve çiçek saplarının üzerinde, bastırılıp ezildiğinde kendine özgü değişik bir koku salgılayan bezeleri vardır. Domates bitkisinin bileşik yaprakları, bitki çeşitlerine göre biçim, büyüklük, dilim ve dişlilik bakımından farklılıklar gösterir. Yaprakların üzeri değişik tonlarda yeşil, altı mavimsi kül rengindedir.

Bitkinin erselik özellikler taşıyan sarı renkli küçük çiçekleri kendi kendisini döllediği gibi, bitki, balansı ve diğer böcekler tarafından yabancı domates çiçekleriyle de döllenir. Bu çiçeklerde olgunlaşan domates meyvesi de çeşitlere göre biçim, renk, irilik, kabuk kalınlığı, etinin özellikleri, etinin düz ya da dilimli oluşu, çekirdek evlerinin yapısı ve çekirdek sayısı bakımından farklılık gösterir.

Genelde kırmızı diye bilinen domates bitkisinin sarı ve beyaz meyveli çeşitleri de vardır. Bu meyveler bahçelerde üretildiği gibi, günümüzde gelişen seracılık sayesinde bütün yıla yayılarak seralarda da yetiştirilir. Taze olarak bol bol yenilip salata ve yemeklere katılan domates, salçası yapılarak da yemeklerde kullanılır.

Meyve suyu gibi içilen suyu çıkarılır. Yeşil domatesin turşusu ve bazı yörelerimizde reçeli yapılır. Domates, her haliyle çok sevilen ve bol bol tüketilen sebzelerin başında gelmektedir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze ve olgun domatesin içerdiği ortalama besin değerleri şöyledir: 17-22 kalori; 1,1 gr. protein; 4,7 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; 0,5-1 gr. lif; 27 mgr. fosfor; 13 mgr. kalsiyum; 0,5 gr. demir; 3 mgr. sodyum; 244-250 mgr. potasyum: 900 IU A vitamini; 0.06 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 0,7 mgr. B3 vitamini; 0,1 mgr. B6 vitamini; 6.4 mcgr. folik asit: 17-23 mgr. C vitamini ve 1.2 mgr. E vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda görülen ve bazıları gerçekten önemli olan besin değerlerinin yanı sıra;

o Domates, zengin oranlardaki A, C ve E vitamin gibi antioksidan içeriğiyle, kansere yakalanma rizikosunu azaltır: Bu bağlamda, başta meme ve prostat kanserlerini sayabiliriz.

o Aynı nedenle domates, kalp hastalıklarına yakalanma, felç geçirme ve katarakt illetine tutulma tehlikesini de azaltmaktadır.

o İçerdiği flavon bileşikleri ve lisopen adlı maddeyle sağlığımızı koruyucu bazı etkiler yapar: Yapılan bazı araştırmalar, domatesin akut apandisiti önlediğini ortaya koymuştur.

Sağlığımıza pek yararlı bu etkilerinden yararlanılmak üzere domates, günlük diyetimize katılması ve bol bol tüketilmesi uzmanlarca öğütlenmektedir.

BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ

Domates bitkisi, tohumlarıyla (çekirdekleriyle) çoğaltılır. Üretim iki aşamada gerçekleştirilir: Birinci aşamada tohumlar sıcak yastıklara 25-30 derece sıcaklıkta ekilir. Çimlenme için en uygun sıcaklık derecesi 29'dur. ikinci aşamada, sıcak yastıklarda yetiştirilen fideler özenle yerlerinden sökülür ve bahçemizde hazırlanan yerlerine şaşırtılır. Bizim için doğru olan, ilkbaharda profesyonel üreticiler tarafından hazırlanan sağlıklı fideleri alıp bahçemizde, sıralar üzerinde 60 cm. aralıklarla dikmek ve gerekli bakımlarını yapmak olacaktır.

BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ

İklim isteği: Domates, ılık ve sıcak iklimlerin bitkisidir. Soğuklardan çok korkar. Yetiştirildiği dönemde sıcaklık -2, -3 derecelere düştüğünde bitki donar ve ölür. Fidelerinin ekim döneminde don tehlikesi ortadan kalkmış olmalı ve yörede 5-6 ay süreyle bitkiye uygun iklim hüküm sürmelidir. Dört aydan kısa süreli uygun iklim yaşanması halinde, bitkiden beklenen sonuç alınamaz.

Domates bitkisinin iyi gelişmesi için 18-19 derece sıcaklık idealdir. Sıcaklık 15 derecenin altına indiğinde, bitkide gelişme yavaşlar. Domates bitkisi aşırı nemli havaları sevmez, nemli havada yaprak çürümeleri başlar. Çok kuru havalarda da bitki çiçeklerini döker.

Toprak isteği: Domates bitkisi, toprak tipi bakımından pek seçici değildir. Hemen her tipteki toprakta yetiştirilebilirse de en iyi sonuç tınlı topraklarda alınır. Çünkü bitki derin, geçirgen ve su tutma yeteneği yerinde olan toprakları yeğler. Bitki, toprakta aşırı olmamak koşuluyla asiditeye karşı dayanıklıdır.

Toprak pH'ı 5 olan yerlerde iyi sonuç alınır. Ancak pH 5'in altına düşerse, toprakta kireçleme yapılmalıdır. Domates bitkisi, gene aşırı olmamak koşuluyla tuzlu topraklarda dahi yetiştirilebilir.

Toprak işleme: Fideler asıl yerlerine dikilip gelişmeye başlayınca, iki hafta sonra birinci çapalama işi yapılır. Bundan 2-3 hafta sonra da ikinci çapalama gerçekleştirilir. Daha sonra domates bitkisinin sıra aralarında, gelişen dallarını izin verdiği ölçüde 2-3 kez daha çapa işi yapılarak yabani otlarla mücadele, toprağı kabartma ve toprağın kaymak tabakasını kırma işleri gerçekleştirilir.

Sulama: Bitki gelişirken aşırı sulanırsa boya kaçar ve ürün vermesi gecikir. Bu nedenle çiçek açıp ilk meyveleri görülene kadar bitkinin sulanmasından kaçınılır. Bunun yerine çapalama yapılır. Ancak bu dönemde havalar çok kurak ve sıcak gidiyorsa o zaman aşırıya kaçmadan bitkiye bir-iki kez su verilir.

Bitkide ilk meyveler görülünce sulama işi önem kazanır. Bu kez belirli aralıklarla yeterince su verilerek bitkinin gelişmesine ve meyvelerinin irileşmesine katkıda bulunulur. Domates bitkisi olgunluk dönemine girince, her ürün toplanışından sonra kesenkes sulanmalıdır.

Gübreleme: Domates bitkisi, uzun geçen bir gelişme dönemini yaşaması ve bol ürün vermesi nedenleriyle organik madde yönünden zengin bitek bir toprakta yetiştirilmeyi ister. Yapılacak toprak analizi sonuçlarına göre, bitkinin toprağı hazırlanırken ve gelişme dönemlerinde verilecek iyi yanmış çiftlik gübresi ile azot, fosfat ve potas içeren fenni kompoze gübrelerden ne miktarlarda atılacağı saptanır. Ayrıca, ürün verme döneminin sonlarına doğru sulama suyuna katılarak verilen şerbet de domates bitkisine büyük yararlar sağlamaktadır.

Herekleme: Domates bitkisi, 30-35 cm. boya erişmesinden başlanarak, herek denilen ağaç dalları, kargı kamışı ya da demir direklerle askıya alınarak desteklenir. Bu yapılmazsa, özellikle ağırlaşan meyvelerini taşımayan bitkinin formu bozulur; bitki yere yığılır, gelişmesi ve ürün verimi durur.

Budama: Domateste bitki gövdesi ile ana yaprakların birleştiği koltuk denilen kısımlarda oluşan sürgünler alınırsa, yeni dalların meydana gelmesiyle bitkinin orta bölümünün sıkılaşması ve ürün veriminin düşmesi önlenir. Böylece bitki daha erken olgunlaşır ve verimi artar. Ancak koltuktaki sürgünleri kesip almanın, bitkide güneş yanıklığı oluşturması vb. sakıncaları da vardır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sifali-bitkiler/29122-domates.html#post57411

Yarar ve sakıncaları düşünülüp dengelenerek bu tür budamanın yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Ayrıca domates bitkisinin oluşturduğu 6 ila 12'nci salkımlardan sonra tepesinden uç alma denilen bir budama işlemi daha uygulanabilir. Böylece bitki, yeni dallarına harcayacağı gücünü meyvelerine ve var olan gelişimine yoğunlaştırmış olur.

Hasat (Derim): Domates bitkisinin hasadı, meyvelerinin tüketileceği yere göre tam olum döneminde ya da biraz erken zamanda yapılır. Yurdumuzda yörelere göre ilkbahar mevsiminde dikilen domates fidelerinden ürün hasadına, mayıs-temmuz arasındaki dönemde başlanmaktadır.

Domateslerin hasadında meyveler dikkatsizce bitkiden çekilerek koparılmamalıdır. Çünkü bu şekilde koparılan sapta meyvenin etli bölümünden bir parça kalır ve oluşan çukur domatesin değerini düşürür. Domates meyvesi, avcun içine alınıp hafifçe bükülerek saplı ya da sapsız olarak örselenmeden koparılmalıdır.

Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Domates bitkisine dadanacak zararlı ve hastalıklarla, uzmanlara danışılarak ve uygun tarım koruma ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.