Çilek «


İlkbahar ve yaz mevsimlerinde güzel kokusuyla ve üzerine dökülen toz şekerle tadı artırılmış hoş lezzetiyle yemek üzerine yenmek üzere sofralarımızı zenginleştirip beslenme keyfimizi artıran çilek adı meyvesini veren Çilek bitkisi, Gülgiller'dendir.

Birçok türü ile çeşitleri bulunan Fragaria cinsi çokyıllık otsu ve sürüngen bitki olan çilekler kök, kökgövde, yaprak, kol (stolon), çiçek ve meyve salkımlarından oluşmaktadır. Kökgövdesinden çıkan ana (ya da birincil) kökleri sertleştiğinde, koyu kahverengileşir ve sayıları 20-30 kadar olur. Yan (ya da ikincil) kökleri çok sayıda ve beyaz renklidir. Çileğin kökleri süzek topraklarda 60-70 cm. kadar derine inerken, ağır topraklarda yüzeysel olarak uzar.

Bitkinin kökgövdesi, aslında bodurlaşmış bir gövdedir. Yeşil renkli, kenarları dişli yaprakları, genelde üç yaprakçıktan oluşur. Çilek bitkisi yaprak koltuklarından, yaz boyunca tomurcuklar oluşturarak kollar (stolonlar) çıkarır. Bu kollar, yapraktan aldıkları suyu iletebilecek özellikler taşıyan gerçek gövde parçalarıdır. Köklenip kendi yaşamlarını sürdürebilirler.

Bitki ilkbaharda beyaz çiçeklerini açar. Bu çiçekler tozlaşmadan 30-35 gün kadar sonra olgunlaşıp bileşik, üzümsü ve minik çekirdekleri olan kırmızı, pembe ve bazen beyaz renkli meyvelere dönüşür. Çilek makbul bir taze meyve olarak yenildiği gibi; reçeli, marmeladı, meyve suyu, dondurması ve pastaları yapılıp sevilerek tüketilir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze çileğin içerdiği besin değerleri şunlardır: 37 kalori; 0,7 gr. protein; 8.4 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 0,5 gr. yağ; 1,3 gr. lif- 21 mgr. fosfor; 21 mgr. kalsiyum; 1 mgr. demir: l mgr. sodyum; 164 mgr. potasyum: 12 mgr. magnezyum; 60 IU A vitamini; 0,03 mgr. B1 vitamini; 0,07 mgr. B2 vitamini; 0,6 mgr. B3 vitamini: 0,055 mgr. B6 vitamini; 4,6 mcgr. folik asit: 77 mgr. C vitamini ve 0,2 mgr. E vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda sayılan önemli besin değerlerinin yanı sıra;

o Çilek, bedenimize sızmış olan bazı virüsler için öldürücü etkiler taşır: Bunlar arasında çocuk felci (polyomiyelit), bazı ağız ve deri yaralarını oluşturan virüsler sayılabilir. Ayrıca geleneksel olarak halk hekimliğinde çileğin akneye (sivilcelere) iyi geldiği kabul edilir.

o Çileğin kansere yakalanma ve kanserden ölme rizikosunu azalttığı, son zamanlarda yapılan araştırmalar sonucu kabul görmektedir.

o Çilek idrar söktürücüdür. Ayrıca romatizma ve gut hastalığı yangılarını azaltıcı etkileri vardır.

o Çilek bitkisinin kökgövdesi, içerdiği tanen nedeniyle peklik vericidir: Bunun için kökgövdesi suyla kaynatılarak elde edilen dekoksiyondan günde 1-2 bardak içilir.

BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ

Bütün çilek türleri, yaprak koltuklarından uzayan kollarla (stolonlar) çoğaltılır. Ancak çilek fideleri bazı mantar hastalıkları ile nematodlara (bazı zararlılar) karşı pek duyarlı oldukları için kimi önlemlerle korunmaları gerekir. Bizim için en iyisi, çilek fidesi üreten güvenilir kuruluşlardan, çeşidi belli, sertifikalı ve sağlıklı fideler alıp bunları bahçemize dikmektir. Çilek fidesi dikimleri, kış dikiminde ekim-kasım aylarında ve yaz dikiminde temmuz ayı içinde toprakta hazırlanıp gübrelenmiş yastıklara, 30-35 cm. aralıklarla yapılır.

BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ

İklim isteği: Ülkemizde soğuk iklimli Doğu Anadolu bölgesinden sıcak Akdeniz bölgesine kadar hemen hemen her yerde yetiştirilebilen neredeyse tek meyve türü çilektir. Çilek bitkisi, -10 dereceye kadar düşen sıcaklığa kadar hiçbir önlem alınmadan yetiştirebilir. Daha soğuk yerlerde saman ve kuru yaprak gibi malzemeyle soğuktan korunması gerekir. İlkbaharda yaşanan geç donlar bazı yerlerde sorun çıkarabilir. Ancak, soğuk havalar elma, şeftali ve erikte olduğu kadar çileğe zarar vermez. Çilek yetiştiriciliğinde iklim riski çok azdır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sifali-bitkiler/29121-cilek-%AB.html#post57410

Toprak isteği: Çilek bitkisi, toprak bakımından fazla seçici değildir. Ama en iyi, süzek (suyu iyi akıntılı), kumlu-tınlı ve hafif topraklarda yetişir. Fazla kireç içeren topraklar genelde çileğe uygun olmadığı halde, son zamanlarda kirece uyum sağlayan çilek türleri bile üretilmiştir. Çilek bitkisi sökülen bir toprağa nöbet uygulamadan (yani, başka bir bitki üretilip ürün alınmadan) ya da bu toprak iyice ilaçlanmadan ikinci kez bu bitki dikilmemelidir.

Sulama: Kış dikimi yapılan çilek bitkisine, ancak çok sıcak ve kurak geçen ilkbaharda sulama gerekebilir. Ama, ilkbaharda ya da yazın yapılacak hasattan sonra ertesi yıl da ürün alabilmek için, bitkinin sulanması ve diğer bakımlarının yapılması gerekir. Yaz dikiminde çilek bitkisi, sonbahar gelip de yağışlar başlayana değin düzenli olarak sulanır.

Gübreleme: Çilek bitkisinin yetiştirileceği toprak hazırlanıp yastıklar yapılırken, iyi yanmış çiftlik gübresi ile potas ve fosfatlı kompoze fenni gübreler karıştırılarak toprağa verilir. Bu gübreler üç yıl süreyle yeterli olur. Bu nedenle yıllık gübrelemede toprağa yalnızca azotlu gübre verilir.

Toprak işleme: Çilek bitkisinin çevresindeki yabani otlar, arada bir yapılacak çapalamayla ya da uygun ot öldürücü (herbisit) ilaçlar kullanılarak yok edilir.

Malçlama: Çilek üretiminin yapılacağı bahçenin plastik, saman, kuru ot vb. malzemeyle örtülmesine malçlama denir. Bu sayede çilek meyvesinin temiz kalması, çürümemesi, yabani ot kontrolünün yapılması, sulama aralıklarının uzatılması gibi yararlar sağlanır.

Hasat (Derim): Çilek en duyarlı meyve türlerinden biridir. Ürünün bozulmaması için hasatta ve taşımada çok dikkatli davranılması gerekir. Çilek hasadı, meyvenin tipik rengini almasından hemen sonra yapılır. Gecikilirse meyvenin rengi koyulaşır, ezilme ve bozulmaları hızlanır. Erken yapılan hasatta, çeşide özgü renk ve tat tam oluşmaz. Çilek hasadı yapmak için günün serin saatleri (sabah 8-10 arası) yeğlenmelidir.

Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Çilek bitkisinin hastalık ve zararlılarının def edilmesi yerine, bitkiyi hastalandırmamak daha kolay ve ekonomiktir. Gene de bitkide hastalık ve zararlılar görülürse, en yakın tarım hastalıkları mücadele örgütüne başvurulup tavsiyeleri alınarak ve bitkiye dadanan zararlılar ile hastalıklarla, tarım koruma ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.