Bu bitkiyle tanışmanın acısını herhalde pek çoğumuz tatmışızdır. Ama ona değdiğimizde bize şırınga ettiği maddeler (asetilkolin ve histamin), ısırganotunun önemli bir bitki oluşunda başlıca rolü oynarlar. Bitki, organizmadaki bütün metabolizmaları uyarır. Ama onun özelliklerinden pek çok hastalıkta da yararlanılabilir. Isırganotu öncelikle idrar arttırıcıdır. Romatizma, gut, sık idrara çıkma ihtiyacı duyma, idrar tutukluğu, mesane taşı ve prostat iltihabı gibi rahatsızlıkları olanların, bitkinin idrar arttırıcı etkisinden yararlanabilecekleri unutulmamalıdır. İshale karşı kullanılabilir.
Kanamaları ve rahatsız edici nezle akıntılarını durdurabilir. Kanı temizler ve öncelikle bu özelliği sayesinde, ilkbahar kürlerinde kullanılan bitki çaylarında mutlaka yeri vardır. Isırganotu çok eski zamanlardan beri ıspanak gibi de tüketilir. Sebze çorbalarına katkı olarak da kullanılabilir, çünkü içerdiği demir ve magnezyum gibi madensel maddeler organizma için çok önemlidir. Bitkinin içerdiği C vitamini oranı da dikkat çekicidir.
Toplama: Tüm ısırganotu türleri doğada ve bahçelerde yetişir. Sapın toprağa en yakın bölümünden kesilir. Her mevsimde, gerektiği kadar toplanmalıdır. Taze olarak daha etkilidir. Çiçeklenme, haziran ve ekim dönemindedir. Tarım mücadele ilaçları kullanılan bölgelerden toplanmamalıdır!
Genelde küçümsenen ısırganotu, Tanrı’nın eczanesinde yetişen en önemli şifalı bitkilerdendir. Onun kan temizleyici ve kan yaptırıcı gücünden de özellikle ilkbahar kürleri biçiminde yararlanılmalıdır. İlkbaharda genç ısırganotu sürgünleri toplanır ve dört haftalık bir ısırganotu kürüne başlanır. Sabahları aç karnına yudumlanarak içilen bir bardak çayın ardından gün boyunca da iki bardak çay içilir. Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür.
Civanperçemi
Beyaz, pembe veya sarı renkli küçücük çiçeklerden oluşan narin çiçek şemsiyeleriyle bitki, başka adlarla da anılır: Akbaşlı. binbiryaprak, kandilçiçeği vb. Bir tarağı andıran uzun ve dişli yaprakları zorunlu hallerde sıkça yara sargısı olarak kullanılmıştır. Tedavi amacıyla çiçekler kadar tüm bitki de kullanılır. Sindirim salgılarını uyarır ve böylece kramp çözücü etki oluşturur. Kadınlarda sinirlilik ve düzensiz adet görme gibi rahatsızlıklara karşı etkilidir. Ayrıca önemli bir kan temizleyicidir ve bu sayede akne ve egzama gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Kanamaları durdurabilir ve yarayı dezenfekte eder. Civanperçemi kullanımı ile birlikte enfeksiyonlar hızla yok olur.
Toplama: Tüm bitki, çiçekler henüz tam olarak açılmadan toplanır. Civanperçemi tüm kuru çayırlarda bulunabilir.
Bitkilerin Saklanması
Bitkiler elden geldiğince tazeyken kullanılmalıdır. Ölçülü bir biçimde toplanan bitkilerin bir bölümü ise kış aylarında kullanılmaya hazırlanır. Güneşli havada toplanan bitkiler eve getirildiğinde, kesinlikle yıkanmadan, ince kıyılır ve kurutulur. İnce kıyılan bitkiler bu amaçla temiz örtülerin veya kağıtların üstüne yayılarak, gölge ve havadar bir ortamda kurumaya bırakılır. Bitkiler tam anlamıyla kuruduğunda, karton kutulara, kesekağıtlarına veya koyu renkli cam kavanozlara doldurulur. Teneke kutular, plastik kaplar veya torbalar bu iş için uygun değildir. Toplanan bitki, çay yapımı için bir sonraki mevsime kadar yeterli olmalıdır. Geçen bir yılın sonunda elde kalan bitkiler banyo katkısı olarak da başarıyla kullanılabilir.
Önemli uyarı: Reçeteler, çaylar, tentürler ve bitki banyoları yararlı olmadığında, kişinin evinde ve çalışma yerinde geopatik enerji alanlarının varlığı araştırılmalıdır. İki ellerinin arasına aldıkları bir çatal değnekle su veya maden arayıp bulabilen kişiler bu amaç doğrultusunda görevlendirilebilirler. Bu uzman kişinin yardımıyla, örneğin yatağın veya çalışma masasının bu olası enerji alanlarının dışına çıkarılması sonunda hasta kişide iyileşme hızlı bir biçimde başlayabilir.
Bitkilerin Kullanımı
Çay harmanlarında, karıştırılan bitkiler çok değişik hastalıklara karşı etkili olsalar bile kendinizi kesinlikle sınırlandırmaya kalkışmayınız! Şifalı bitkiler birbirlerine karşıt değildirler, yani birlikte kullanıldıklarında iyileştirici etkilerini karşılıklı olarak yok etmezler. Önerilen günlük çay miktarları da kesinlikle herhangi bir sorun oluşturmaz, çünkü böbreklerimizin günde ortalama iki litre sıvıya ihtiyacı vardır. Ama sırf bu yüzden, aşırı dozajlarla hazırlanan litrelerce bitki çayı içmenin de doğru bir tarafı yoktur. Şifalı bitkiler ölçülü kullanılmalıdır.
Çaylarda veya banyolarda aşırı miktarda bitki kullanımı kişiye hiçbir kazanç sağlamaz. Bitkilerimizle aramızda oluşturabileceğimiz özel ilişkiler ise çok önemlidir. Hastalığın sizi ruhsal ve bedensel boyutta tam anlamıyla ele geçirmesini kabullenmek yerine, bedeninizle daha yakından ilgilenin, bedeninizde olup bitenleri duyumsamaya çalışın, iyileşmenin yollarını araştırın ve o yolları açmaya çalışın. Şifalı bitkilerin ölçülü kullanımı kadar, şifalı bitkilerle aranızda geliştireceğiniz olumlu ilişkiler de önemlidir.
Reçetelerde önerilen bitki miktarları, eczanelerden veya güvenilir bitki satıcılarından satın alacağınız kurutulmuş bitkiler için geçerlidir. Taze bitki toplamayı becerebilenler ise (taze bitkiler kurutulmuşlara göre çok daha etkilidir), bir bardak çay hazırlamak için, bir elin parmak uçları ile tutulabilecek kadar ince kıyılmış bitki kullanabilirler. Büyük bir elin kavrayabileceği fazladan birkaç yaprak parçasının pek önemi yoktur. Çok daha önemli ve öncelikli özellik, çay demlemek için önerilen ayrıntılara uyulmasıdır. Çay hazırlanırken bitkiler kesinlikle kaynatılmamalıdır, aksi halde iyileştirici etken maddeler yok edilmiş olur! Bitki katkılı bir tam veya yarım banyodan sonra terlemek ise, iyileşme yolunda olunduğunun başlıca belirtisidir.
Ayısarımsağı
Ayısarımsağının kan temizleyici ve mide-bağırsak sistemini temizleyici etkisinden, ilkbaharda yapılan bir beden temizleme küründe yararlanılabilir. Nisan-mayıs aylarında bitki çiçeklenmeden önce, yeşil yapraklar toplanır ve çiğ tüketilir. Yıkanıp ince doğrandıktan sonra, maydanoz gibi, yemeklerin üstüne serpiştirilir. Ayısarımsağı yaprakları salatalarda kullanılabilir veya ıspanakla karıştırılarak yemeği pişirilebilir.
Orman sarımsağı, yabani sarımsak gibi adlarla da anılan ayısarımsağı, genel anlamda, kültür sarımsağının özelliklerinin çoğuna sahiptir. 40 cm kadar yükselen bitki gölgeli ve nemli bölgelerde, çalılıklarda ve orman alanlarında yetişir. Ülkemizde Doğu Karadeniz Bölgesinde yaygınlıkla görülür. Sapının ucunda beyaz bir topu andıran çiçeği vardır ve kokusu güçlüdür. Yapraklarda kan temizleyici özellik taşır, tentür biçiminde ayısarımsağı unutkanlığa ve bronşite karşı başarıyla kullanılabilir. Yüksek kan basıncı, damar sertliği ve şişkinlik de başta gelen kullanım alanlarıdır.
Toplama: Dikkat, zehirli acıçiğdemle karıştırılmamalıdır! Nisan ve mayıs aylarında toplanan yapraklar yalnızca tazeyken kullanılmalıdır, kuruduğunda iyileştirici gücünü yitirir. Ayısarımsağı soğanı ise sonbaharda sökülür.
AYNISAFA
İki tür aynısafa bitkisi vardır: Biri bahçelerde yetiştirilen katmerli çiçekleri olanı, öteki ise doğada yetişen yalınkat çiçekli olanıdır. Bu farkın dışında, görünümleri ve etkileri aynıdır. Aynısafa Orta Çağda bile bağırsak ve karaciğer hastalıklarına karşı kullanılırdı. Parlak portakal renkli çiçekleriyle göze çarpan bu bitkinin kullanım alanları günümüzde çok daha geniş ve çeşitlidir. Uyarıcı ve kramp çözücü etkileri nedeniyle. astım, öksürük, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve korku durumlarında kullandırılır.
Eziklerde, donuk şişliklerinde, egzama ve ülserde, yara kapatıcı özellikleri göz önüne alınarak kullanılmalıdır. Deri ve mukoza iltihaplanmalarına karşı da başarıyla kullanılabilir. Adet dönemlerini düzenlemek isteyen kadınlar, bu bitki tarafından düş kırıklığına uğratılmazlar.
Toplama: Çiçekler ve yapraklar, sabahları çiçekler henüz açılmadan toplanır. Taze veya gölgede kurutulmuş bitki kullanılmalıdır. En kolayı, çiçeğin bahçede yetiştirilmesidir.