"Mü'min kardeşinin yüzüne gülümsemen, senin için bir sadakadır." buyuruyor Resûli Ekrem (a.s.m.)

Küçük kız hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazıp yolladı. Arkadaşı bu teşekküre öyle keyiflendi ki, öğlen yemeğinde lokantadaki garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın mendiline bıraktı. Adam öyle minnettar oldu ki... İki gündür boğazından aşağıya lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu keyifle tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreşen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman kalktı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile mahiyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu.

"Hediyeleşiniz. Çünkü hediye, sevgiyi katlar ve kalplerdeki kinleri giderir." buyuran Allah Resûlünün çağrısına uyarak, geçen ay başlattığımız sevdiklerimizin sevgi dilini keşfetmeye devam ediyoruz.

Bu ay ki sevgi dilimiz, hediye almak.

İnsan güzelliği sever. Sevmeyi unutmasının nedeni, güzelliklere dikkat etmemesidir. Bahar sabahlarında, ağaçların dallarına ve yapraklarına bakarken, sevgiden sevinçten gözleriniz yaşarabilir. Çimenlerin üzerinde yiyecek taşımaya çalışan karıncaları seyrederken, yüzünüzde tarifi imkansız bir tebessüm ve kalbinizde hoş bir duygu meydana gelir; neler hissettiğinizi anlatamazsınız. "Her cemal ve kemal sahibi kendi güzelliğini görmek ve göstermek ister" sırrınca, belki siz de bu güzelliği fark edemeyen insanları gördükçe onlara göstermek isteyeceksiniz. Belki de onlara size ait olmayan, fakat sizin tefekkür etmeniz için mahlûkâta hayat veren Hayyı Kayyum'un Cemal ve Cemil isminin bir tecellisi olan denizin yüzündeki kabarcıkları parlatan güneşi, sevdiklerinize armağan edeceksiniz.

Evet sevgili okurlar; sevdiklerimiz sevgi dillerinden bir tanesi olan hediye almak, eğer sevdiğimizin birincil sevgi dili ise, ona "Gökyüzündeki ışığıyla kainatı aydınlatan güneşi sana hediye ediyorum!" deseniz, onun için, onunla yapacağınız bir saatlik yürüyüşten çok daha lezzet verecektir. Önemli olan sevdiğiniz kişiye onun sevgi diliyle, sevginizi göstermenizdir. Hediyenin kendisi bu düşüncenin bir sembolüdür. Ona vermiş olduğunuz hediyenin, parayla alınıp alınmadığı önemli değildir. Hediyeler her boyda, renkte ve şekilde olabilir. Bazıları pahalı, bazıları bedavadır. Birincil sevgi dili hediye almak olan biri için, maddi gücünüzle çok orantısız olmadığı sürece, hediye maliyetinin hiç önemi yoktur. Eğer sevdiklerinizin birincil sevgi dili hediye almaksa, hediye vermekte ustalaşabilirsiniz. Aslını söylemek gerekirse, en kolay sevgi dilidir hediye almak. Eğer maddî imkânlarınız yoksa ya da kısıtlıysa yol kenarından koparacağınız bir kır çiçeği veya akşam yemeği için yapacağınız bir çok güzel bir tabak salata... Çocuğunuz yatmadan önce, yastığının altına "Seni seviyorum!" yazan küçük bir kart, onun sevgi diline cevap olabilir. Tabii ki, bu hediye dili için sadece bir kaç tane örnek. Bunları siz sevdiklerinize göre değiştirebilirsiniz.

İşte size bir kaç seçenek:
1. Sana cevizli kurabiye mi pişirmemi istersin (hizmet davranışları), yoksa deniz kenarında yürüyüşe çıkmayı mı? (nitelikli beraberlik)

2. Eğer bu olaya canın sıkkın olsaydı ve ben senin kendini iyi hissetmen için birşeyler yapmak isteseydim hangisi seni mutlu ederdi? Oturup sana seni ne kadar çok sevdiğimi ve takdir ettiğimi söyleyip, sonra da seninle senin olumlu özelliklerinden söz etmemi mi (onay sözleri), yoksa bunlara gerek duymayıp, sadece sana sarılmamı ve her zaman arkanda olduğunu söylememi mi tercih ederdin? (Dokunsal temas)

3. İşlerinde sürekli başarılı olduğunu gördüğümde çok mutlu oluyorum. Sana başarılı olduğunu söylemem mi hoşuna giderdi, yoksa sana küçük de olsa bu başarılarını hatırlatacak bir hediye almamı mı isterdin? (Hediye almak)

Bu soruları ortamınıza ve sevdiklerinize göre zenginleştirip, sevdiklerinizin birincil sevgi dilini keşfetmeye ne dersiniz? Eğer "Sevmek zoru başarmaktır" diyorsanız, o halde size kolay gelsin.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/6475-sevdiklerinize-sevginizi-armagan-edin.html#post9628
Eğer yakın bir ilişki kurmak istiyorsak, birbirimizin arzularını bilmemiz gerekir. Eğer birbirimizi sevmeyi istiyorsak, karşımızdakinin bizden beklentisini bilmemiz gerekir.

Sevgi bahçenizde, sevdiklerinizle mutlu olmanız duasıyla.
Hoşça kalın!