Hasta hakkını, doktor cezasını bilmiyor.

Araştırmalara göre hastaların yüzde 70’i haklarını, doktorların yüzde 94’ü hastaya zarar verdiğinde alacağı cezayı bilmiyor.

Uluslararası araştırmalara göre hastanelerde yatan her 100 hastadan 4’ü tıbbi hata sonucunda zarar görüyor. Yalnız Amerikada her yıl 100 bin kişi tıbbi hata nedeniyle yaşamını kaybediyor. Türkiye’de de durum çok farklı değil. Yasal düzenlemeler yeterli olmadığı için hak ihlallerine karşı gerekli yaptırım uygulanamıyor.



Cerrahi Enfeksiyon Derneği Başkanı ve Acıbadem Sağlık Grubu Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Metin Çakmakçı, Türkiye’de tıbbi hata nedeniyle zarar gören ve ölen insan sayısının bilinmediğini belirterek, “Birçok ülkede tıbbi hatalar nedeniyle ölüm ilk 10 ölüm nedeni içinde yer alıyor. Batıda en sık görülen hata tıbbi hata, yatan hastalara yanlış ilaç uygulaması... İlaçların yanlış hastaya verilmesi, yanlış zamanda verilmesi veya karıştırılması sanılandan çok daha sık rastlanılan bir durum” dedi.

SAĞLIK KURUMLARI DENETLENMELİ
Hasta hakkı ihlalleri hekime, hastaneye ulaşmadaki zorluklarla başlıyor. Hastalar kamu kurumlarında muayene olmak için günlerce bekliyor. Sağlık kuruluşlarının standartlarıyla ilgili sorunlar ise hasta güvenliğini riske sokuyor. Prof. Dr. Metin Çakmakçı, şu anda Türkiye’de hastanelerin standartlarını belirleyen tek uygulamanın ruhsatlandırma mekanizması olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’de ameliyat sonrası ölüm oranı nedir, enfeksiyon oranı nedir, bu vakalarla ilgili kontrol mekanizmaları var mı? Bu soruların cevabı bilinmiyor. Sağlık kurumlarının bir dış bağımsız örgüt tarafından, tercihen kamusal olmayan bir örgüt tarafından denetlenmesi ve niteliklerinin onaylanması gerekiyor. Türkiye’de bunun için ciddi çabalar var.”
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/6410-hasta-hakkini-doktor-cezasini-bilmiyor.html#post9556

SÖZLÜ DEĞİL, YAZILI AÇIKLAMA ŞART
Gelişen teknolojiye rağmen tıbbi hataların artması bütün dünyada yeni denetim arayışlarına neden oluyor. Bu anlamda da özellikle sivil havacılık sektörü örnek alınıyor. Prof Dr. Metin Çakmakçı, “Sivil havacılık sektörü uzun yıllar önce bir basamak yukarı çıkıp güvenilir hale gelmiş durumda, hemen hemen hiç hata yok. Kurallar çok net, denetleme mekanizmaları var. Kimin kimle, neyi nasıl konuşacağı, nasıl onaylanacağı çok iyi belirlenmiş. Sağlıkta ise bu tip denetleme mekanizmaları yok. Örneğin ben bir hemşireye sözlü olarak ‘hastaya şu ilaca verin’ diyebilirim, yadırganmaz ama yazmam daha doğru olur. Hastaya hangi ilacın, ne zaman, hangi yolla, ne kadar verildiğinin yazılı olması gerekiyor. Acil durumlarda sözlü olarak yapılsa bile, daha sonra hemen yazılı hale getirilmeli ve hekim imzalamalı” dedi.

Uzmanlara göre hataların artmasında hakların yeterince bilinmemesinin önemli bir rolü var. Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’nin yaptığı araştırmalara göre hastaların yüzde 70’i haklarının neler olduğunu bilmiyor. Doktorlar açısından da durum farklı değil. Doktorların yüzde 94’ü yanlış tedaviyle ilgili Türk Ceza Kanunu’nün maddelerini bilmiyor, yüzde 67’si Hasta Hakları Yönetmeliği’nden haberdar değil, yüzde 47’si tedavi sırasında hastadan yazılı onay almıyor ve yüzde 20’si ilaçların nasıl kullanılacağını hastasına anlatamıyor.

HATA HALİNDE BAŞVURULACAK MERCİ
Hak ihlali ya da tıbbi hata nedeniyle yargı yolunun yanı sıra il sağlık müdürlüklerine, tabip odalarına, Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği’ne ve Sağlık Bakanlığı’na başvurulabiliyor.