NESİ VAR?

Ebe bir nesneyi aklından tutar. Çocuklar “nesi var?” dedikçe ebe tuttuğu nesnenin renginden, şeklinden, boyutundan, kullanım şeklinden, kullanım alanından vs. ipucu verir. Çocuklardan hangisi nesneyi bilirse diğer oyunda ebe olur.
TIRTIL

Çocuklara ağacın dalında yaşayan bir tırtıl oldukları ve dalın ucundaki yaprağa gitmeleri söylenir. Çocuklardan 2-3 m. ileriye bir yaprak konulur. Çocuklar sürünerek gidip, yaprağa ulaşmaya çalışırlar. İlk olarak yaprağa dokunan oyunu kazanır.
KABAK OYUNU
“Kabak” oyunu için her çocuk her biri bir sayı alır. Öğretmen oyunu başlatır. “Olsun, olsun üç kabak olsun” der. Bu sayıyı seçen çocuk “üç kabak olmasın, altı kabak olsun der.” Altı sayısını seçen çocuk, bir arkadaşının sayısını söyleyerek oyunu devam ettirir.
TİLKİ BABA SAAT KAÇ?

Bir ebe seçilir ve ebe karşı duvarda, arkasını dönüp, gözlerini kapatarak bekler. Derin kolda tek sıra olan diğer çocuklar ebeye “Tilki baba, tilki baba saat kaç?” diye sorarlar. Ebe bilinen sayılardan birini söyler. Çocuklar söylenen sayı kadar ebeye doğru adım atarlar. Ebe bakmadan önce adımlamayı bitirip, hareketsiz beklerler. Ebe hareket edeni oyundan çıkarır. Hareket etmeden ebeye kadar ulaşıp, sırtına dokunup, başlangıca koşan oyunu kazanır.
KİM BU SAAT?

Çocuklar yerde dağınık otururlar. Bir kişi ebe olur ve gözleri bağlanır. Yerde oturanlardan biri saat olur ve özgün şekilde saat sesi çıkarır. Ebe sesi takip ederek saatin yerini ve kim olduğunu bulmaya çalışır.
SAAT OLDUK

12 çocuk yere bir saatin sayıları olacak biçimde dairesel şekilde otururlar. İki ahşap blok akrep ve yelkovan şeklinde çocukların ortasına konur. Başka iki çocuk da yelkovan ve akrebi hareket ettirmek üzere görevlendirilirler. Öğretmen bir saat ifadesi kullanır ve iki çocuk blokları uygun şekilde yerleştirirler. Yelkovan ve akrebi hareket ettirme görevleri diğer çocuklara da verilerek oyun sürdürülür.
CÜMLE TAMAMLAMA
“Cümle Tamamlama” oyununda öğretmen cümleyi başlatır. Çocuklar cümleyi istedikleri biçimde tamamlar (Bu gün......, Atatürk......; 23 Nisan......, Çocuklar......vb.).
ELLER YARDIMIYLA HAREKETLER

Çocuklardan birer eş seçmeleri istenir. Sonra yönergeler verilir ve çocukların uygulaması istenir.
Tek elinizle birbirinizi çekin-itin.
İki elinizle birbirinizi çekin-itin.
Parmaklarınızı birbirinize kenetleyip, çekip-itin.
Avuç içlerinizi birbirine bastırarak, itin.
Ellerinizi birbirinizin ellerine vurarak, ses çıkarın
Sırt sırta verip, yanlardan ellerinizi tutarak, birlikte oturup, kalkın.
Birbirinizi kucaklayın.
El sıkışın.

DOKUN-BİL OYUNU
“Dokun Bil” oyunu için öğretmen sınıf içindeki bazı nesneleri (bebek, makas, top, lego, kalem, mendil vb) görünmeyecek şekilde bir poşet ya da çuvala (SMG Kitap Çuvalı) koyar. Çocuklar tek tek çuvalın içini görmeden, ellerini çuval içine sokar ve dokunarak nesneleri tanımaya çalışırlar. Sert-yumuşak nesneleri eşleme-gruplama çalışması yapılır.

TERSİNE TEBBET

Çocuklar ikişerli eş olup, sınıfın değişik yerlerinde, ayakta dururlar. Çiftlerden biri ne yaparsa, karşısındaki çocuk onun tersi hareketlerle taklit eder.
Örn; Sağ kulağını tutmuşsa, diğeri sol kulağını tutar.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/okul-oncesi-etkinlikler/55919-egitsel-oyunlar.html#post114102
Sol ayağını kaldırmışsa, sağ ayağını kaldırır.
Sola dönmüşse, sağa döner
Mutlu ise, mutsuz durur
Gülüyorsa, ağlarmış gibi yapar vb.
Çiftler bu şekilde sınıf içinde gezinebilirler. Bir süre sonra roller değiştirilir. Yanılan oyunu izler.

GÜNEŞ VE AY

Yere büyükçe bir daire, dairenin içine de hilal şeklinde bir ay çizilir. Önce çocuklar dairenin çevresinde halka olurlar. Öğretmen “güneş” dediğinde, dairenin içine dağılırlar. ”Ay” dediğinde, sıkışarak hilâl şeklinin içine sığmaya çalışırlar. Yanılan, çizgilere basan oyundan çıkar. Yanılmadan ve çizgilere basmadan oyunu tamamlayanlar kazanmış sayılırlar.

GÜNEŞ OLUŞTURMA

Büyük boyutta fon kartonu ile hazırlanmış olan sarı daire şekli halı üzerine yerleştirilir. Çocuklar halı üzerine otururlar. Sayışma ile seçilen ebenin gözleri bağlanır. Önceden hazırlanan sarı üçgen parçaları, görmeden dairenin çevresine dizerek, ebenin güneş: oluşturmaya çalışması istenir. Arkadaşları onu yönlendirmek için güneşe yaklaşınca “Sıcak”, uzaklaşınca “soğuk” diye seslenirler. Güneş ışınlarını, düzgün dizenler alkışlanır.

KARDAN ADAM VE GÜNEŞ

“Kardan Adam ve Güneş” oyunu için, sayışma ile çocuklar arasından bir güneş seçilir. Diğer çocuklar kar, kardan adam, kartopu, buz vb. olurlar. Aldıkları rolün gerektirdiği şekilde, sınıf içinde dağılarak dururlar. Güneş çocukların arasında dolaşır. İstediği çocuklara dokunur. Dokunulan çocuk, yavaş yavaş erimeyi hareketler yoluyla canlandırır (Gevşer, yere yığılır, su olur, akar vb.)

FIRTINA-DOLU-KAR

“Fırtına-Dolu-Kar” oyunu, öğretmenin verdiği yönergeler ile oynanır. Çocuklar ayakta yan yana dururlar. “Fırtına” denilince eller havada yanlara sallanarak vuu... sesleri çıkarırlar; “dolu” denilince çocuklar ellerini göğüslerine vurarak ses çıkarırlar; “kar” denilince hiç ses çıkarmadan parmaklarını sallayarak, karların hareketini canlandırırlar. Yanılan oyundan çıkar ve arkadaşlarını izler.

SİHİRLİ SANDIK OYUNU

Öğretmen sınıfa bir sandık veya kapalı bir kutu koyar. Bunun sihirli bir sandık olduğunu ve içinde görünmeyen giysiler bulunduğunu söyler. Sandığı açar. İçinden bir giysi alıp, giyiyormuş gibi yapar. Çocuklar bu giysinin ne olduğunu sorular sorarak bulmaya çalışırlar (Nereye giyilir? ince mi-kalın mı? Neden yapılmış? İç giyim-dış giyim mi?).

TAVŞAN OYUN

Sayışma ile bir “tavşan” ve “tazı” seçilir. Diğer çocuklar elele tutuşup, ayakta halka olurlar. Tavşan halkanın ortasında durur ve çömelir. Tazı halkanın dışındadır. Şarkı sözlerine göre taklidi hareketlerle, tavşan kaçar, tazı onu yakalamaya çalışarak “Tavşan” oyunu oynanır

BİSİKLETLE YOLCULUK

Çocuklara birer sandalye alarak oturmaları söylenir. “Onlara bisiklet ile bir yolculuğa çıkıyorsunuz, nereye gitmek istersiniz? “ sorusu yöneltilir. Verdikleri cevaplar dinlenir. Daha sonra ayaklarını ve bacaklarını kullanarak pedal çevirme hareketleri yapmaları sağlanır. Bisikletlerin dağa doğru tırmandığı, aşağı doğru indiği, taşlı yolda gittiği vb. yönergeler verilerek oyun zenginleştirilir.

KOMŞUNDAN/ARKADAŞINDAN MEMNUN MUSUN?

Çocuklar sınıfın içinde dağınık olarak yerleşirler. Ebe istediği arkadaşına “Komşundan memnun musun?” diye sorar. “Evet” yanıtı alırsa başka bir arkadaşına gider, tekrar sorar Çocuk da “hayır” diye cevap verir. Ebe” ya kimden memnunsun?” diye sorar. Çocuk iki yanındaki arkadaşı dışında, başka iki arkadaşının adını söyler. Bu çocuklar yer değiştirirken, ebe onların yerini kapmaya çalışır. Açıkta kalan ebe olur, oyun devam eder.

HIRSIZ- POLİS

Sınıf, masalarla hapishane, hırsızların evi ve karakol diye düzenlenir. Kız ve erkek gruplarından biri polisler; biri hırsızlar olur. Polisler hırsızları yakalamaya çalışır. Ancak hırsızlar evlerine girdiğinde polis tehdidinden kurtulurlar. Hapishaneden kaçma serbest ya da engelli olabilir. Hırsızların tümü yakalandığında roller değişir.

KURT İLE ÇİFTÇİ
Orta alanda halka olunur. Bir çocuk halkanın içinde (kurt); biri dışındadır(çiftçi). Çiftçi “Tarlamda kim var?” der. Kurt, “ben varım” der. Çiftçi “geliyorum o zaman!” der ve kurdu yakalamaya çalışır. Halkadaki çocuklar kurda yardımcı olurken, çiftçiye engel olmaya çalışırlar.

HAREKET PLATFORMU

Koşma, zıplama, sürünme, yuvarlanma eylemlerine elverişli bir şekilde sınıf çeşitli barikatlarla düzenlenir. Çocuklar tek tek zamana karşı yarışarak platformu tamamlamaya çalışırlar.

OYUNCAK OYUNU

Bütün çocuklar bir halka üzerinde sıralanırlar. Birisi ortadadır. Bütün öğrencilere birden altıya kadar numaralar verilir. Sonra öğretmen numaralara isimler verir.
Örneğin ; 1. ler Bebekler,
2. ler Trenler,
3. ler Toplar,
4. ler Tahta askerler,
5. ler Uçaklar,
6. lar Taksiler.
Bundan sonra ortadaki oyuncu, "Trenler" diye bağırır. Tren olan ikiler, geriye doğru bir adım atarak halka etrafında koşarlar ve tekrar yerlerine gelirler. Yerine ilk gelen öğrenci elini yukarıya kaldırır ve ortadaki ile yer değiştirerek, ikinci oyunu o başlatır.

BENİMLE GEL :
yağ satarım gibi bir şey!
Bütün öğrenciler bir halka üzerinde yüzleri içe dönük olarak dururlar. Bir kişi dairenin dışındadır. Dışarıdaki oyuncu halkanın etrafında koşmaya başlayınca oyun başlar. Koşan oyuncu bir arkadaşının sırtına hafifçe dokunarak " Benimle gel." der. Dairenin etrafında bir kere koşu, arkadaşının yerini almaya çalışır. Vurulan oyuncu, arkadaşı kendi yerine gelinceye kadar dokunmaya çalışır. Bunda başarısız olursa ebe olur ve başka birisini koşturur. Eğer arkadaşına yerine gelmeden önce dokunursa kendi yine yerine geçer. Arkadaşı ikinci defa ebe olur.

MENDİL DÜŞÜRME :
yağ satarım gibi bir şey!
Bütün öğrenciler el ele tutuşur, yüzleri merkeze dönük olarak halka bir yaparlar. Elinde mendil olan bir oyuncu, halka etrafında koşmaya başlar. Mendili bir arkadaşının arkasına bırakır, koşusuna devam eder. Yakalanmadan arkadaşının yerini almaya çalışır. Arkasına mendil konulan öğrenci, mendilin farkına vardığı anda onu alır ve ebenin arkasından kovalar. Eğer kendi yerine kadar arkadaşına dokunamazsa ebe olur. Oyunu tekrarlarlar. Eğer arkadaşına dokunmaya muvaffak olursa kendi yerini alır, arkadaşı ikinci kez ebeliğe devam eder.

GÜNAYDIN ( BENİMLE GELME )
: )
Öğrenciler bir halka üzerinde, yüzleri merkeze dönük olarak durur. Bir ebe halkanın dışındadır. Halkanın etrafında koşarken hafifçe bir arkadaşına dokunarak, "Benimle gelme." der. İki oyuncu ters istikamette koşarlar. Karşılaştıkları zaman birbirlerini eğilerek selamlarlar ve "Günaydın" derler ve boş kalan yeri kapmak için koşularına devam ederler. Boş yeri kapamayan öğrenci ebe olur ve oyunu tekrarlar.

OYUNCAK KORUYUCUSU:

Öğrenciler yüzleri merkeze dönük olarak bir halka oluştururlar. Dairenin merkezine bir oyuncak veya bir eşya konur. Bir çocuk bunun muhafızıdır. Bu öğrenci, elindeki topu halkada bir arkadaşına atar. Halkadakiler topla oyuncağı devirmek isterler. Bunu kim devirirse o muhafız ile yerini değiştirir, böylece oyun devam eder.

alıntıdır.