Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Aşka Dair..


    Beni beklemediğini bilerek sana geliyorum. Kalbi istek ve akli heveslerim yanımda. İradem yalnız benim mahkumum olmayı kabul ediyor bugün. Seni hiç hesaba katmıyor adımlarım, gözlerim seni aramıyor. Ellerim boşlukta savrulmaktan memnun.
    Ben sana geliyorum.

    Şehrin hoş bir hava ile karşılıyor beni. Selam veriyorum dağına, taşına, beton yığınlarına,
    ayak bastığım toprak kokusuna
    Gönlümün memnuniyeti ve samimiyetimi katıyorum gülüşüme. Toprak kokusuna bir gül bırakıyorum, bin çiçek versin diye.
    Güvercinler senin yerine, duymadığın selamın figüranlığını yapıyorlar.
    GÜVERCİN GERDANLIĞI aşkın, umudun ve selamın ham malı oluyor, kirlenmemiş bulutlara emanet ...
    Kurumaya mahkum edilmiş toprakları, su olup, damla damla eritiyor.
    Ben sana geliyorum, yağmurlarla beraber...

    Kayıtsız kalamıyorum, denize vuran yüzümün yansımasına. Dalıp gidiyorum dalgaların arasına, yorgunluğum umurumda değil. Solgun yüzüme, ruhumun solmayan güllerini takıyorum.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/52454-aska-dair.html#post107971
    Maviye yansıyan kırmızıda, deniz yıldızları seni şikayet ettiler biliyor musun? Maviliğin ev sahipleri, misafir olmayı bile unuttuğunu söylediler. Seyre daldığın kız kulesi, bahtının karanlığını yaran esmer düşüncelerine sırdaş olmayı özlediğini söyledi.
    Ben kimseye söyleyemedim, unutulan kalbimi ve misafirini. Başka bir gelene açamadığım kapıları, bana açılan süslü kapılardan geçemediğimi söyleyemedim.

    Sahil boyunca banklarda oturan insanlar, bana ve yürüdüğüm yola bakıyorlar, yola ve yolcuya...
    Çok mu belli oluyordu belirsiz yolculuğum, belli olmaktan ziyade, her adımda umudu tüketişim çok mu belli oluyordu. Aldırmıyorum.
    Ben sana geliyorum
    Bana kalan gecenin sonunda hayranlığım ve pişmanlığım oluyor.
    Hayalin geçit vermez, varlığın apansız bir kum fırtınası gözlerimde...
    Sığınacak bir vadi yok, yeşili belirgin mavi rengi hiç olmamış bir vadi yok.
    SEN YOKSUN...
    Şimdi tam vaktidir, gidiyorum.
    Bu şehir yalnızlığımın ve korkularımın nöbetini tuttu bilesin. İkinci kez fethedildi bilesin.
    Ve ganimet olarak bi-haber yürek kaldı meydanda.
    Kılıçlar kınında, yanımda.
    Bu sefer en keskin olanını kullanacağım, merak etme. Şimdi vaktidir, ben gidiyorum.
    Ellerim yazılmamış kırık bir fermanı, bedenim kırık bir yürek taşıyor.

    Ben gidiyorum Şehri Sultan!
    Nazar boncukları bıraktım dalgaların arasına, ona götür.
    Hediyem olsun...
    Sağlık olsun...
    Masal olsun...

  2. #2
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: Aşka Dair..

    Gün yine yokluğunu giydi üzerine… Her zaman olduğu gibi bugünde sensizim. Sensizliğin o soğuk duvarı ile karşı karşıyayım.


    Sonbahar mevsiminde olalım veya yaz mevsiminde olalım benim için sen yoksan, ben halen soğuk günleri yaşıyorum, yanımda olsaydın eğer mevsim yaz olmuş ya da kış olmuş fark etmezdi benim için, içimi ısıtan sen olduktan sonra isterse bedenim soğuktan tir tir titresin umurumda değil.


    Ellerim ve yüreğim üşüyor…


    Şimdi yokluğunu soluyorum aldığım her nefeste. Isıtamıyorum yüreğimi, sen yokken yanımda, sen yanımdaymışsın gibi yapamıyorum. Her gün bir önceki günden farksız, her şey anlamını yitirmiş, ben kendi içimde kaybolmuşken bu kadar ya sen neredesin?
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/52454-aska-dair.html#post107972


    Ne yüzünü, ne ellerini, ne de yüreğini hissedebiliyorum bu soğuk sonbahar mevsiminde. Oysa seninle tanıştığımda etraf karlarla kaplıydı o gün yüreğimi ısıtmıştın.


    Seni seviyorum derken. Soğuk olan ellerim ellerinde kaybolmuştu. Oysa şimdi, şimdi yokluğun hâkim bende, seni yüreğimin en güzel yerinde yaşamak isterken, senli düşleri yaşamak niye? Her yeni günde sana uyanmak varlığını solumak istiyorum.


    Varlığınla bu acıları yüreğime ektin, şimdi yoksun. Neredesin? Çok mu uzaktasın? Yüreğim halen sendeyse bu kısa mesafelerde uzak olmak niye?


    Yüreğime ektiğin sevgin artık durmadan kan kaybediyor, ilacı olsa, merhemi olsa, doktor çare bulsa gideceğim yüreğimde ki kanayan yaramı iyileştirmeye, ama yok, yok işte. Yüreğim senin sevginle mutlu olmayı isterken bıraktığın acılarla birlikte kan kaybediyor. Canım çok acıyor.


    Verdiğin ya da bana veremediğin sevginle kapanmayan bir yara açtın sevgi dolu olan yüreğime. İnan bedenimi bir kör bıçakla kesseler bu kadar acı çekmezdim. Paramparça etseler bedenimi canım inan bu kadar çok yanmazdı.


    Yavaş yavaş ölüyorum sanki hiçbir şeyden tat alamıyorum, hiçbir şey zevk vermiyor bana. Sevgi denilen o güzel duyguya lanet ediyorum bazen. Sevmeye, sevgilinin yanında olmaya lanet ediyorum işte. O kadar soğudum ki; bir buz dağı oluştu yüreğimde.


    Yüreğimde hissettiğim duygular birer birer sönüyor, sevgi, mutluluk, huzur… Bana kalan duygular ise hüzün, gözyaşı, acı…


    Oysa ne umutlarla, sevgi dolu kalbimle çıkmıştım senin karşına. Seni çok sevmeye söz vermiştim kendime. Seninle olmak, seninle gülmek, omzunda ağlamak...


    Seninle paylaşmak istedim bu hayatı… Ben sen dedikçe yok saydın beni, sen benim küçük ama içinde kocaman sevgi barındıran kalbimi görmedin. Nasıl yanmasın yüreğim, nasıl dolmasın gözlerim.


    Ağlamak her şeyi düzeltmiyor. Sadece kendimi üzüyorum, kendi yüreğimi eritiyorum günden güne.


    Gece yine bana seni hatırlatan “sensizliği” giydi üzerine.


    Yine her gece olduğu gibi seni anlatıyorum yıldızlara, sensizliği soluyorum her nefes alışımda. Sana olan bu derin sevgimi, özlemimi anlatıyorum gecenin hüzün kokan sessizliğinde.


    Sen bana bu kadar uzakken çareyi gecenin karanlığında yıldızlarda arıyorum çaresizliğimi.


    Gecenin karanlığında resmini çiziyorum soğuk taştan duvarlara, gerçekleşir ümidiyle. Yanıma gelip ellerimi tutarsın diye, sensizlikte buz tutan yüreğimi gülüşünle ısıtırsın ümidiyle…


    Umutlarımı iyice yitirdim son günlerde… Döneceğine dair umutlarım bitmek üzere, sana olan özlemimi anlatıyorum beyaz kâğıtlara, oysa sana anlatmak isterdim içimde sana karşı atan sıcak yüreğimin özlemle solan çiçeklerini.


    Ya “Kal” de, ya da “Git.” Artık sonu olmayan bu çıkmaz sokaklardan kurtar beni. Varlığında yokluğunu yaşamak ne kadar can yakıcı biliyor musun?


    Bu mahkemede en ağır cezayı ben alacağım, cezam ise seni yüreğimde saklamak olacak. Seni seveceğim her an. Gülüşüne, ellerine hasret seni yaşayacağım ama sensiz…


    Her geçen saniye kanayan bu yaramı daha da büyütecek, kanayan yaralarıma inat ben seni seveceğim… Gitsen bile sevgili. Sen benden gitmedin, halen yüreğimde yaşamaktasın anlatılmaz bir sevgi ile…


    Ödediğim bedel sensizlik, yalnızlık, aşksızlık. ve dedim ya bugün dilimde bir şarkı var adı oldu yalnızlık...

Benzer Konular

  1. Aşka dair kareler
    By Sempatya in forum Aşk - Sevgi ve Evlilik
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 29.Mart.2008, 19:35
  2. Aşka Dair
    By sonsuzluk in forum Kendi Şiirleriniz
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.Temmuz.2007, 09:44
  3. aşka ve sevgiye dair
    By Mustafa Uyar in forum Aşk ve Sevgi Şiirleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.Nisan.2007, 22:28
  4. aşka bak be!!!!!!!
    By KöLeKRaL in forum Hikayeler & Yazılar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31.Ekim.2006, 01:28
  5. Aşka ve Sevgiye Dair
    By Beyza in forum Aşk ve Sevgi Şiirleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.Eylül.2006, 11:21

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.