VATAN SEVGİSİ

"Biz milliyet fikirlerini tatbikte çok gecikmis ve çok ilgisizlik göstermiş bir milletiz. Bunun zararlarını fazla faaliyetle telafiye çalışmalıyız... Çünkü tarih, hadiseler ve müsahedeler insanlar ve milletler arasında, hep milliyetin hakim olduğunu göstermiştir."

"Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, ilk önce biz kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti; hissi, fikri, ve fiili olarak bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır. Milli mücadeleyi yapan, doğrudan doğruya milletin kendisidir; Milletin evlatlarıdır. Milli mücadelede şahsi hırs değil, milli izzeti nefs, gerçek saik olmuştur."

"Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir."

"Yurt sevgisi ona hizmetle ölçülür."

"Türkiye'nin bugünkü mücadelesinin yalnız Türkiye'ye ait olmadığını bütün arkadaşlarımız ifade etmiş iseler de bunu bir defa daha teyit etme lüzumunu hissediyorum. Türkiye'nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarfediyor. Çünkü müdafaa ettigi bütün mazlum milletlerin bütün şarkın davasıdır ve bunu nuhayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir."
"Türk vatanı bir bütündür, parçalanamaz."

"Millet sevgisi kadar büyük mükafat yoktur."

"Yurt toprağı, sana herşey feda olsun. Kutlu olan sensin."

"Harp muharebe hele meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir, ulusların çarpışmasıdır. Ulusların bütün varlıkları ile bilim ve teknik alandaki seviyeleri ile başarıları ile ahlakları ile kültürleri ile faziletleri ile kısaca göz ile görülür bütün güçleri ve varlıkları ile, her türlü araçları ve olanakları ile çarpıştığı bir sınav alanıdır."

"Gerçek kanaatim şudur. Ulusumuzu harbe götürünce vicdanımda azap duymamalıyım."

"Bize milliyetperver derler. Fakat biz öyle milliyetperverleriz ki, bizimle teşrik-i mesai eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerin icabatını tanırız. Bizim milliyetperverligimiz herhalde hodbinane ve mağrurane bir milliyetperverlik değildir."



Türklerde Bayrak Sevgisi

İlk çağlardan beri tüm uluslar kendilerini temsil eden sembolleri kullana gelmişler, sonuçta devleti temsil eden bayrak ve silâhlı kuvvetlerin onur timsali olan sancaklar ortaya çıkmıştır. Bayrak ve sancaklar, ulusların moral ve övünç kaynağı olduğu gibi, özgürlüğün de simgesi olmuştur.
Orta Asya’dan dünyanın dört bir tarafına yayılan Türk boyları, bayraklarının gölgesinde toplanarak zaferden zafere koşmuşlar ve dünyanın çeşitli bölgelerinde pek çok beylik, atabeylik, hanlık, devlet ve imparatorluk kurmuşlardır.

Bayrak, eski Türk devletlerinin her şeyi idi. Bağımsızlık bayrakla belirirdi. Komutanların ve boy beylerinin Türk halkları içindeki itibarı ve saygıları da yine bayraklarının şekline ve sayısına göre tayin edilirdi. Uğur ve başarı, ancak onun dalgalanan saçaklarında görülürdü.

Rengini kanımızdan, ay-yıldızını göklerden almış olan bayrağımız uğruna nice Türk evlâdı canlarını savaş meydanlarında feda etmiştir. Atalarımız al bayrağımızı üç kıt’a üzerinde şerefle dalgalandırmışlardır. Genç kızlar göz nuru dökerek ay-yıldızını işlemiş; genç erkekler, kahramanlar onu akından akına taşımışlardır. Şairler bayrağımızı en içli mısralarla dillendirmişlerdir. Bayrağa büyük bir içtenlikle seslenen ve bu seslenişi ile nesiller boyunca bayrak şairi diye anılmaya hak kazanan Arif Nihat Asya onu gönülden kopan bir dille deyimlendirmiştir:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kompozisyon-ornekleri/50055-vatan-bayrak-sevgisi.html#post101699

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

ATATÜRK, “Bayrak bir milletin özgürlük alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet lâzımdır.” sözleri ile bayrağın kutsallığını dile getirmiştir. Bunun en anlamlı örneğini İzmir’deki davranışı ile göstermiştir. ATATÜRK, İzmir’in kurtuluşundan sonra geldiği İzmir’de önüne bir yol halısı gibi serilen Yunan bayrağını görünce sebebini sormuş; kendisini karşılayanlardan birinin “Yunan bayrağı paşam!...Yunan Kralı Konstantin buraya ilk girerken Türk bayrağını çiğneyerek geçmişti.” cevabını vermesi üzerine “Hata etmiş! Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak, milletlerin şe*****ir. Ne olursa olsun yere serilemez ve çiğnenemez.” diyerek Yunan bayrağını çiğneyerek geçmeyi reddetmiştir.

Türk bayrağı; Türk Devleti’nin, Türk milletinin onurunu temsil ettiğinden onu korumak her Türk’ün vazifesidir. Dolayısıyla Türk bayrağı sökük, yırtık, kirli bir hâlde bırakılmaz ve kullanılmaz; oturulacak veya basılacak bir yere serilmez. Bayraktan örtü, perde vs. yapılmaz.

Vatanın tüm topraklarında dalgalanan Türk bayrağını halkımızın gözbebeği gibi korumaları, subay ve erlerimizin Türk sancağını canından aziz bilerek son erine kadar şehit olmadıkça düşmana bırakmayacağına dair ant içmeleri, bayrak ve sancağın paha biçilmezliğinin kanıtıdır.