Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    haberal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25 Kasım 2006
    Yer
    Konya
    Mesajlar
    491
    Tecrübe Puanı
    32

    Standart Terörün Zararları

    Terörün Zararları

    Terörün ülkemize verdiği zarar bu tablodan daha vahimdir bu terör belasını yıllardır neden bitiremiyoruz, nerede hata yaptık, kimler bize mani oldu, kimler bu terörü besliyor, toplasan 500 kişilik çapulcu bunlar, sınırdan nasıl sızıyorlar, metrekareye 1 asker koysak işleri biter mi, para kaynakları nelerdir, hangi medya ve yazarlar hangi siyaset ve işadamları destek veriyor, hangi sivil kuruluşlardan ve yabancı ülkelerden destek alıyorlar, bu terör belası sizce nasıl sona erecek, izlememiz gereken yol nedir, hangi gizli servisleri izole etmeliyiz, kimlere sansür uygulamalıyız, iç ve dış destekçileri kimlerdir, amaçları nedir, el ele verip bir çözüm üretelim, bu sorunu kökten nasıl hallederiz, eğer size terörü bitirme görevi verilseydi ,ve istediğiniz tüm imkanlarla donatılsaydınız,bu sorunu hangi yolu kullanarak çözerdiniz, bir siyasetçi yada asker olarak değil, bu sorunun içinde yaşayan bir vatandaş olarak lütfen çözümlerinizi yazın ve başarılı olup olmayacağını hep birlikte paylaşalım, ve bakalım bu sorun nasıl bir şekilde çözülecekmiş, askere ve siyasilere bu yükü yüklemeden önce, enine boyuna bu konuyu masaya yatıralım ve bilmediğimiz gerçeklerle,yapamayacağımız söylemlerle ,enine boyuna tartışalım, fikir -fikri geliştirsin temennisi ile umarım bu topik, terör sorununa bir çözüm bulur.



    Terörün ilk defa durulduğu an, Bülent Ecevit'in terörist bası için:"eğer olaylar durulmazsa, idam edilir" dediği zaman idi. Yılların politikacı Ecevit terörü en iyi bilen kişiydi. Çünkü zamanında kendisi de terörü uzun yıllar yasadı.
    Bebek katili, ölümden korkup örgütüne dur emri vermişti. örgüte halen emir verdiği ve bunu dinlediği kesin.
    Terörist bası buğun avukatları aracığıyla emir verdiğini herkes biliyor. Bu emirleri yazılı veya sözlü, bantsan yakalayıp, terörist basını hemen ek ve hızlı bir yargılamaya sokmalı. çıkan neticede "iyi halin görünmemesi halinde (yani terör durmazsa) idam edilebilir" denilip, idamı yasaklayan hükmü sadece bu terörist için değiştirilmeli. isi kitabına uydurmalı. Bilsin ki idam ipi her zaman üstünde duruyor. Bu politikayı Bülent Ecevit bastayken izledi ve basarîli oldu.
    Yok, AB ne der, yok Amerika kabul etmez denilirse o zaman da terör durmaz.
    Diğer taraftan da demokrasiyi hızlandırıp devleti vatandaşla barışık hale getirilmeli. Bu, tüm Türkiye için geçerli.
    Senelerdir basımıza ne geldiyse, devletin vatandaşına ve bundan neticelenen vatandasın da vatandaşa saygı göstermemesinden geldi.


    Mustafa Kemal gibi; anti-emperyalist, tam bağımsızlık yanlısı ölümsüz bir liderimiz var; bakın bu gibi durumlar için ne diyor: hattı müdafaa yoktur... Sathı müdafaa vardır. dolaysıyla (PKK'yı değil) bütün etnik bölücülüğü bütün satıhlarda ortadan kaldırabilirsiniz.Türkiye buna muktedirdir...ancak siyasiler ve medya muktedir değiliz diyor...yerseniz...ABD tarihinin en ağır yenilgilerinden birisini alıyor...aşama bütün dünya kamuoyu bunu görecek.şu andaki senaryo bana göre TSK’yi Irak içlerine çekip taşeron görevler vermek ve Iranla papaz etmek....yerseniz....yine Mustafa Kemale dönelim:Yurtta Sulh...Cihanda Sulh....sulhu bozan kim olursa olsun ...(AB+D)+İsrail+ ona karşı tavır koymalıyız....ABD'nin derhal Iraktan çekilmesi lazım...bizatihi terörün tertipçisi ve kışkırtıcısıdır...bizdeki partiler gibi...benim hırsızım iyidir mantığında.....PKK eskiden Marksist Leninistçim diyordu...ne olcuda ağalarla+sermaye sınıfıyla+ABD+İsrail gibi emperyalistlerle birlikte doğrudan çalışmaya başladı....kuklayı değil...doğrudan kuklacıyı hedef almak lazım....mayısın sonlarında İstanbul da deniz aşırı bir ülkeden gizlenmiş bir savaş suçlusu büyük bir holdingin davetlisi olarak geliyor...yapacağı gizli toplantıları deşifre edersek...sorunu çözeriz...tıpkı CİA elemanı Erin Edelmanın postalandığı gibi onu deşifre edebilirsek...kimlerle neler konuşulduğunu deşifre edersek...etnik bölücülüğü bitirmek için doğru yola gireriz....

    Türk şahinler-neocon ittifakı mı?
    Birkaç gündür yazdıklarım bazılarına şaşırtıcı geldi. Ak Parti'nin ABD ile yakın ilişkileri olduğundan hareket edenler, son krizi ABD tarafından tezgâhlanan “Ak Parti'yi güçlendirme operasyonu” olarak algıladıkları için, muhtıranın “ilk kez Batı'ya rağmen bir dik duruş” olduğunu iddia ediyor. Meydanlara çıkan yüz binleri de ABD emperyalizmine karşı duruş olarak niteleniyor,,,
    Duygularımız, düşüncelerimiz samimi olabilir. Ben bugüne kadar ABD emperyalizmine, bölgemizdeki yıkıcı, bölücü, ayrıştırıcı, parçalayıcı, dönüştürücü projelerine en sert biçimde karşı çıkanlardanım. Öyle olmaya, birleştirici, kaynaştırıcı, özgürlükçü, yerli duruşu desteklemeye, Türkiye merkezli hareket etmeye devam edeceğim.
    Acaba gerçekten böyle mi? Türkiye'de “ABD'ye rağmen bir müdahale” yaşanabilir mi? Milli duruş olarak algıladığımız gelişmelerin arkasında bambaşka ilişkileri olabilir mi? Türk/ABD ilişkilerinin tarihine, askeri karakterine, darbe söylentilerinin Türkiye'den önce ABD'de çıkmasına ve buralara sirayet etmesine dikkat etmek gerekmiyor mu?
    Ak parti iktidarına yönelik kampanya çerçevesinde aktardığım gelişmeler, birilerinin bu kadroyu farklı gördüğünü ortaya koyuyor. “İslam'la mücadele”nin mimarları için savaş sürüyor. Bu çevreler ne kadar uçta görünse de, Ortadoğu'da nelere imza attıklarına bakarsak, ABD yönetiminde etkinliklerinin hangi boyutta olduğunu görürüz. Dolayısıyla onlara göre Ak Parti kadroları “İslamcı” kategorisinde
    ve her an tehdit içerecek durumda,,,
    Ben Ak Parti'nin İslami karakterini, ABD'nin desteğine sahip olup olmadığını, son muhtıra sürecinde Washington’un kimden yana tavır koyduğunu sorgulamıyorum. Sadece neoconlasın bu kesime karşı yürüttükleri kampanyayı aktararak, Türkiye'de tartışmanın eksik kalan tarafına atıfta bulundum. Kimlerin Amerikancı kimlerin karşıt olduğu gibi bir yargıya hiçbir zaman varmadım. Bence bu boyut önemli.
    Washington merkezli darbe tartışması, Cumhuriyetçilere yakın Hudson Enstitüsünde “görev” yapan Zeyno Baran'ın Newsweek dergisinde “Türkiye'de 2007'de darbe olacak” demesi ve yüzde elli ihtimalden söz etmesiyle başladı. Ama bu “ihtimal” 1 Mart Tezkeresi'nden beri devam ediyordu. Bu çerçevede son derece tahrik edici yayınlar yapıldı, Türkiye'de iç çatışmayı provoke edecek yöntemler üzerinde duruldu.
    İslam dünyasına yönelik, (Tabii ki Türkiye'ye de) yıpratıcı başka projelerin de içinde olan Baran'ın; Türkiye'deki AKP karşıtı gösteriler Gürcistan ve Ukrayna'dakilere çok benziyor. Washington'un Genelkurmay'ın bildirisinden sonra sessizliğini koruması çok doğru bir politika” sözleri sanırım bir şeyler anlatıyor. Sokağın bölünmesinin Türkiye'yi nasıl bir kaosa sürükleyeceğini içeren yazılar yazdık
    Hürriyet gazetesinde 8 Mayıs'ta yayınlanan Kasım Cin demir’in haberinde, bir üst rütbeli subayın ABD'deki açıklamasını hatırlatalım: “Ne Tayip Erdoğan'ın ne de bir başka İslamcının cumhurbaşkanı olmasına asla izin vermeyeceğiz. Asla ve asla buna izin vermeyeceğiz.” Washington'a yolu düşenlerin özellikle bu çevrelerle görüşmeleri ve söylentilerin bu görüşmelerden sonra Türkiye'ye yansımaları nedir,
    Türkiye'deki bazı çevrelerin iktidar mücadelesi ile ABD'deki neoconlasın öncelikleri birbiriyle örtüşüyor. Ülke bütünlüğü, vatanseverlik, milli duruş gibi sloganları öne çıkaranların, “darbe” çığırtkanlığı yapanlarla, “İslam tehdidi”yle savaş isteyenlerle aynı noktada nasıl buluştukları gözden kaçıyor. O çevreler, süreci bugün de 28 Şubat hesaplaşması şeklinde görüyor.
    bu hesaplaşmanın diğer boyutları seçimden sonra görülecektir,,
    28 Şubat'ta İsrail aşırı sağı, Yahudi lobisi ve neoconlarla işbirliği yapanlar Türkiye'nin şahinleri değil miydi? Yıllardır “lobicilik” adına neoconların ceplerini milyonlarca dolarla dolduranlar onlar değil miydi?
    Milli refleks üzerinden, geleneksel derin ilişkilerini kullanarak yeni bir operasyon sürecini yürütenler, yüz binleri sokaklara dökenler, onları vatan-millet diye bağırtanlar kimlerle işbirliği halinde?
    İslam ve milliyetçilik arasında bir tercih yapılıyor ve hem içeride hem de dışarıda bunun üzerine oyun kuruluyor. Unutulmamalı ki, küresel 28 Şubat devam ediyor. Yine unutulmamalı ki, İslami rengi olan her kadro yeri geldiğinde tehdit olarak tanımlanacaktır.
    İsrail aşırı sağının ve neoconların içinde yer aldığı İslamcılık da, milliyetçilik de, laiklik de, demokrasi projeleri de, rejim tartışmaları da bu ülkenin başına büyük belalar açacaktır. Türkiye'deki Müslüman çevrelerin de kendilerini bu açıdan sorgulamaları gerekiyor.
    Korkum o ki; seçim sonrası rejim tartışması, müdahale süreci kaldığı yerden devam ederse, Türkiye yeniden ABD-İsrail-Türkiye eksenine oturtulacak, Ortadoğu/İslam dünyasına tekrar sırtını dönecek, işgaller/istilalar/yeni harita taslaklarının bir unsuru haline getirilecek.
    İbrahim karagül, olayı tüm boyutlarıyla değerlendirmeye çalışmış, belki doğru belki yanlış, ama bir şeylerin rövanşı için çaba gösteren çevrelerin varlığı aşikar gibi, umarım, sağduyu kazanır.


    PKK'nın zararı vatandaşa


    Batman'daki izinsiz gösterilerde, Belediyenin sinyalizasyon sisteminin zarar gördü.
    Batman'daki izinsiz gösterilerde, Belediyenin sinyalizasyon sisteminin zarar gördüğü bildirildi. Batman Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, geçen hafta meydana gelen olaylarda, TÜPRAŞ, Kule, Basın, Cihan, Geçit, Komando ve Belediye kavşaklarındaki sinyalizasyon sistemleri kullanılamaz hale geldi.

    Tahrip edilen sinyalizasyon sistemi içerisinde 34 adet oto sinyal verici, 29 adet yaya sinyal verici, 4 adet geri sayım cihazı ve 1 adet kavşak kontrol cihazı işlev dışı kaldı. Açıklamada, ''Belediye, Komando, Geçit, Cihan ve Basın kavşaklarındaki cihazlar yenilendi. Geriye kalan kavşaklardaki
    çalışmalar için ise gerekli olan malzemelerin alımına gidildi. Bunun belediyeye maliyeti, 24 bin YTL'dir'' denildi.

    PKK'nın Kandil'de zararı büyük oldu
    PKK'nın Kandil bilânçosu ortaya çıkıyor. 35 teröristin öldüğü bildirildi. Bir de nakit 700 bin dolar yandı.
    Kandil'i vuran Türkiye, kanlı terör örgütüne kan kusturdu. Operasyonun büyük başarı sağladığına yönelik kanıtlar, bölgedeki Kürtlere ait gazetelere yansımaya başladı.

    Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi'nin yayın organı Rebabî Azadı gazetesi, Türkiye'nin Kandil'e düzenlediği hava operasyonunda 35 PKK'lı teröristin öldüğünü, 20'sinin de yaralandığını belirtti.

    Haberini PKK başkanlık konseyine dayandıran gazete, "Operasyona ABD casus uçaklarının eşlik ettiği 50 kadar Türk savaş uçağı katıldı" diye yazdı.

    Haberde ilginç bir detay da yer aldı. Buna göre PKK'nın Kandil'de tuttuğu nakit 700 bin doları da bombardımanda yandı."

    Sadece Hakurk kampında örgütün 8 ölü 12 ağır yaralısı olduğu kaydedildi.






    Terör zararları devletten

    Adalet Bakanlığı'nın kanun tasarısına göre, terör, terörle mücadele veya alınan tedbirden görülen zarar, yargıya gitmeye gerek kalmadan, idarece sulh hukuk yoluyla karşılanacak
    )
    - ANKARA - Adalet Bakanlığı, terörden, terörle mücadele sırasında veya terörle mücadele amacıyla alınan tedbirlerden zarar gören kişilerin zararlarını, yargı yoluna gitmelerine gerek kalmadan sulh yoluyla karşılamaya hazırlanıyor. Bakanlığın terör ve terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması hakkındaki kanun tasarısına göre uygulama şöyle:
    · Zararı tespit için vali veya yardımcısının başkanlığında 'Zarar Tespit Komisyonu' kurulacak.
    · Komisyon, her başvuruyla ilgili çalışmasını üç ayda bitirecek. Vali süreyi bir ay uzatabilecek.
    · İçişleri Bakanlığı yönetiminde 'Terör Zararlarını Karşılama Fonu' kurulacak.
    · Fona, her yıl İçişleri Bakanlığı bütçesinin ilgili tertibine konulacak ödenekle şu gelirler aktarılacak: KİT ile bankaların yıl sonu bilanço kârlarının, fonların gelirinin ve akaryakıt tüketim vergisinin yüzde 1'i, talih oyunları gelirinin yüzde 3'ü, tütün mamulleri ile her türlü alkollü içkinin Tekel satışı gelirlerinin yüzde 3'ü, silah taşıma ve bulundurma müsaade vesikalarından 15, kara avcılığı ruhsat tezkerelerinden 5, içkili yerlere verilecek işletme izin belgelerinden Büyükşehir belediyeleri sınırları içinde 30, il belediye sınırları içinde 20, ilçe ve belde belediye sınırları içinde 10 milyon lira ve her nevi yardım ve bağış.
    · Yaralanma, sakatlanma, malullük ve ölüm halinde 7 bin gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarın, yaralananlara altı katını geçmemek üzere yaralanma derecesine göre, sakatlananlara 4-24 katı arası sakatlık derecesine göre, hayatını başkasının yardımıyla sürdürecek derecede malullere 70, ölenlerin mirasçılarına 40 katı tutarında para ödenecek.
    · Bakanlar Kurulu, nakdi ödemeye esas tutulan gösterge rakamını yüzde 30'a kadar artırabilecek veya en alta indirebilecek.
    · Yürürlük tarihinden 10 yıl öncesine kadar zarar gören kişiler ve özel hukuk tüzelkişileri, bir yıl içinde valilik ve kaymakamlıklara başvuracak. Bu başvurular, iki yıl içinde sonuçlandırılacak. Devleti ve toplumu hedef alan eylemlerden doğan zararın mağdur kişinin üzerinde bırakılamayacağı belirtilen taslağın gerekçesinde, 'Zararın karşılanması, devlete güveni pekiştirecek, vatandaş-devlet kaynaşmasını artıracak, terörle mücadele ve toplumsal barışa katkıda bulunacak' denildi.

  2. #2
    Bölüm Sorumlusu RüZGaR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15 Eylül 2006
    Yer
    Konya
    Yaş
    27
    Mesajlar
    1,185
    Tecrübe Puanı
    41

    Standart --->: Terörün Zararları

    peki terörü besleyen kim ABD.Biz kimin koruması altına girmek istiyoruz ABD değilmi.O zaman noluyor tezatlık olmuyomu vatandaş olarak biz bilinçlenmezsen bu terör illeti durmaz canımızı nasıl şimdi acıtıyorsa dahada acıtacaktır

Benzer Konular

  1. Cep Telefonun Zararları
    By haberal in forum Fen ve Teknoloji Dersi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 13.Mayıs.2008, 16:19
  2. Terör ve Terörün Yayılma Sebepleri
    By Mustafa Uyar in forum Vatandaşlık ve İnsan Hakları Dersi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.Nisan.2008, 10:25
  3. İlaçların Zararları
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 15.Mayıs.2007, 13:17
  4. Cep Telefonun Zararları
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 10.Mayıs.2007, 17:37
  5. antibiyotikler ve zararları
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.Nisan.2007, 16:41

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.