Nem, ağrı eşiğini düşürüyor

--------------------------------------------------------------------------------

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Arman, Antalya'daki yüksek nem oranının romatizma hastalarında ağrı eşiğini düşürdüğünü belirtti.


Kentte yaşayan pek çok kişinin, "Antalya'nın havası beni çürütüyor" şeklinde yakındığına dikkat çeken Prof. Dr. Arman, nemin romatizma hastalıklarına yol açmadığını ancak var olan şikayetleri arttırdığı söyledi. Antalya'nın suptropikal bir iklime sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arman, nemli havalarda romatizma Arman, nemin romatizma hastalıklarına yol açmadığını ancak var olan şikayetleri arttırdığı söyledi. Antalya'nın suptropikal bir iklime sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arman, nemli havalarda romatizma hastalarının ağrılarının artmasından yakındığını söyleyerek, nemin insanlar üzerindeki en önemli etkisinin 'ağrı eşiğini' düşürmesi olduğunu bildirdi.

"Ağrı eşiği düştüğü için de hasta var olan hastalığının ağrılarını daha yoğun hissediyor" diyen Prof. Dr. Arman, "Nemin ağrı eşiğini neden düşürdüğünü tam olarak açıklayamıyoruz, ancak gözlemlerimiz yani başvuran hastaların şikayetleri ile bunu söyleyebiliyoruz. Ağrı eşiği düşen kişilerde, ağrı çok daha yoğun hissediliyor. Yumuşak doku romatizması, iltihaplı olmayan, kas gerginliğinin yol açtığı bir romatizma türüdür ve Yumuşak doku iltihabı, çok tehlikeli sayılabilecek bir hastalık olmamakla birlikte hastanın yaşam kalitesini düşürmektedir" şeklinde konuştu.

Antalya'da yaz döneminde hava sıcaklığının 40 dereceyi geçtiği ve nem oranının zaman zaman yüzde 90'lara vardığını hatırlatan Prof. Dr. Arman, "Bu kentte yaşayan insanların en büyük sorunu termal konfor sorundur" diye konuştu. İnsanlar Antalya'da aşırı sıcak ve nem yüklendiğinin altını çizen Prof. Dr. Arman, klimanın en ideal çözüm olduğuna dikkat çekti. Romatizma hastalarının çoğunda yanlış olan bir düşüncenin yaygınlığına da değinen Prof. Dr. Arman, "Romatizma hastaları, klimalı bir ortama girince hemen klimanın kapatılmasını ister. Aslında bu yanlıştır. Klimanın romatizmalı hastalar üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Tam tersi klima nem oranını ayarlar ve mikro iklim oluşur. Ancak buradaki en önemli nokta, klimanın 23-24 derece gibi makul bir derecede olmasıdır" dedi.

Klimanın nemi kuruttuğunu ancak terli olan bir vücudu da hızla soğuttuğuna değinen Prof. Dr. Arman, romatizmalı hastaların bu konuya dikkat etmesi gerektiğini hatırlattı.

Bu arada, ağrı beyindeki algılanma sürecine bağlı olarak değişiyor ve kolaylıkla ölçülemeyen öznel, kişisel bir duygu olarak kabul ediliyor. Bazı insanlar ağrıya daha dayanaklı, bazıları ise daha dayanıksız oluyor. Herkes için subjektif olan ağrı, genelde bir uyarı sistemi olarak çalışıyor. Ağrı sistemi, kısa süreli ya da akut ve uzun süreli kronik sistem olarak kendini gösteriyor. Akut ağrı, genellikle bir darbe ya da hastalıkla birlikte başlıyor. Kronik ağrı ise günümüzde toplumsal sorun olarak da kabul ediliyor.