bahar gelme üstüme

bahar, yalvarırım çek git işine!..

salma üstüme çiçeklerini,

...aklımı çelme!..

her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde; sonra güneşle oynaşıp
tütsülenmiş gibi buğulanıyor.

ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...

kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem...

kırda dayanılmaz bir kekik kokusu, toprakta türlü çeşit börtü böcek...

yapma bunu bana bahar,

böyle üstüme gelme...!



zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı...

çoktan cemreler düşmüş beynime, yüreğime...

kalbimin buzları erimiş.

göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir...

bir de sen çıldırtma beni...

krizdeyim ben... tembelliğin sırası değil, uyamam sana...

al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hakim ol.

meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-sevgi-ve-evlilik/18499-bahar-gelme-ustume.html#post35978

bulutların üşüşmesin başıma...

girme kanıma benim...

...yoldan çıkarma...!



sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,

afrodizyakların en etkilisi,

sevdanın suç ortağısın.

kıyma bana...!

biliyorum çünkü, yine kandırıp yeşillendireceksin aşka; gövdemi azdırıp sonra birden
çekip gideceksin.

tam kanım kaynamışken sana, toplayıp allarını morlarını, beni bir kuraklığın
ortasında terk edeceksin...

o iple çektiğim ışığın, dayanılmaz olacak o zaman...

ne o delişmen sabahlar kalacak, ne günaha çağıran çapkın eteklerin

uçuştuğu günbatımları...

tembel kuşların şakımaktan bitap, ebruli çiçeklerin kokmaktan...

buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgarlarında...

yeşerttiğin çiçekler, yürekler solacak; damar damar çatlayacak ruhumuz...

hayat, bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden... yüreğim viraneye...

her bahar sarhoşluğu gibi, geçecek bu sonuncusu da...

ebedi bahar, bir başka bahara kalacak.



iyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar...

iş açma başıma...

git işine!

yoldan çıkarma beni!..



can Dündar