Gizli ajan James Bond’un bir Saab 900 Turbo kullandığını biliyor muydunuz? Ya da, Grand Prix sürücüsü Sir Stirling Moss’un bir zamanlar ralli efsanesi Erik Carlsson adına çalıştığını? Saab’ın sadece uçak değil, bir dizi ultra-hafif karavan üretimini de gerçekleştirdiğini? İlgi alanınız ne olursa olsun, Saab’ın ilk 60 yılına ilişkin bu yazıyı – tam Saab’dan beklediğiniz şekilde – eğlendirici, bilgilendirici ve hatta biraz da şaşırtıcı bulacağınızı ümit ediyoruz.

İlk Saab otomobili, otomotiv dünyasına, 10 Haziran 1947 tarihinde Linköping’deki (İsveç) uçak şirketi merkezinin personel kantininde tanıtıldı. Bugün dünyanın 60 ülkesinde temsilciliği bulunan büyük bir uluslararası marka yaşama böyle mütevazi bir adımla başladı.

Altmışıncı yıldönümü kutlamaları nedeniyle, 60 küçük keyifli bilgi notundan oluşan bir potpuri oluşturduk. Niyetimiz, Saab markasına ve bugün üretmekte olduğu ürünlerine hala ilham vermeyi sürdüren bir tutkuyu ve yenilikçi, bağımsız düşünce geleneğini ifade etmek.

1. Ralli yaşamına 1929 yılında başlamış İsveç’li bir kadın, Greta Molander, Saab adına Monte Carlo Rallisinde ödül kazanan ilk sürücü olmuştur. Molander, Erik Carlsson’un iki Monte Carlo zaferinden ilkini kazandığı tarihten on yıl önce, 1952’de, Saab 92 ile Bayanlar Kupası’nı almıştır.

2. Saab bir zamanlar tekne üretimine girmeyi düşünüyordu. Savaşın sonuna yaklaşıldığı 1944 yılında uçak yapımcısı olan Saab, barış yıllarında başka ürünler de üretmeyi planlamaktaydı. Pruvadaki bazı tekne kayak ünitelerini de içeren birçok alüminyum tekne inşa edilmiş, ancak sonuçta otomobil üretiminin daha iyi bir yatırım alanı olduğu düşünülmüştür.

3. Saab’ın 1971 yılındaki buluşu olan ısıtmalı sürücü koltuğunun geliştirilmesine, bir Saab üst düzey yöneticisinin yaşadığı sırt ağrısı neden olmuştur. Ağrı, soğuk ve buzlu sabahlarda özellikle kötüleşiyordu ve iş arkadaşlarından biri bu rahatsızlığı en aza indirmek için sürücü koltuğunu ısıtmanın bir yolunu bulmuştu. Bu, öyle etkin ve popüler oldu ki, sonunda çözüm üretime yansıtıldı.

4. Saab 92’nin ilk prototiplerinden birinin 1:10 ölçeğindeki modeli 1946 yılında rüzgar tünelinde test edildi. Bu test, o zamanın seri üretim otomobil üreticileri için son derece alışılmadık bir şey olsa da bir uçak üreticisi için çok normaldi. Son prototipin 0.32’lik sürtünme katsayısı o zamanın seri üretim otomobili için son derece düşüktü. Bu oran bugün bile rekabet edebilecek düzeydedir.

5. İlk T-model Ford otomobilde olduğu gibi, ilk Saab 92 otomobilini de –tercihiniz şişe yeşili olduğu sürece – istediğiniz renkte alabiliyordunuz. Bu boya, savaştan kalan askeri malzemeler arasında bolca bulunuyordu. Saab 1952 yılına kadar renk seçimi olanağını sunmadı.

6. Saab, 1993 yılında yeni Saab 900 modelinde, uçak kokpitlerinde yaygın olarak bulunan bir cihazı ve bilgi ışıklandırma özelliğini otomobile adapte etti. Bu yenilikçi ‘Gece Paneli’, dikkatin dağılması olasılığına karşı, hız göstergesi ve gerekli uyarı ışıkları dışındaki ana gösterge panelini kapatma olanağı sağlıyordu.

7. Çoğu kişi tarafından seri üretim turbo fonksiyonunun babası olarak kabul edilen Saab motor ustası Dr. Per Gillbrand’ın kendini turboşarja adaması konusunda çok basit bir açıklaması var. “Tüm motorlarda bir yağ pompası, bir yakıt pompası ve bir su pompası var. Gerçekten bir turbo olması için gereken bir hava pompası neden olmasın? Aslına bakarsanız tüm motorlarda bir tane olmamasının garip olduğunu düşünüyorum!”

8. Saab, 2000 yılında Saab 9-5 Aero Wagon otomobilini sunduğu zaman, muhtemelen dünyanın en yüksek rakımlı otomobil lansmanını yaptı. Gazeteciler, ABD’deki New Mexico kayak merkezine yakın bir uçak pistinde, Rocky Dağları’nın 2650 m (8,700 ft) yüksekliğinde, yeni Saab ve başlıca rakiplerinin hızlanma yarışını izlemeye çağrılmıştı. Sonuçlar, Saab Trionic motor yönetiminin yüksek irtifadaki ince hava katmanına rağmen turbo motor performansını koruyarak rakiplerini nasıl geride bıraktığını göstermişti.

9. 1966 yılında, yeni Saab 99 otomobilinin gelişini gizli tutmak için, prototiplerin dayanıklılık testleri eski bir uçak hangarında yapılmıştır. Tahrik milinin dayanıklılığını test etmek amacıyla, prototipler üzerinde günlerce süren testler yapılmıştır.

10. Tüm zamanların en iyi satan Saab otomobili, hâlâ ‘klasik’ 900 kuşağıdır. 1978 ile 1993 arasında 48.888’i Convertible olan toplam 908.817 otomobil üretilmiştir. Genellikle en karizmatik Saab olarak görülen bazı 900’ler, üretim durduktan 13 yıl sonra bile, hala yollardadır. Bugün bir kısmı koleksiyoncuların elinde bulunmakta, ama çoğu günlük ulaşımda kullanılmaktadır. Saab güvenilirliği ve dayanıklılığı bu otomobillerin öngörülenden fazla kilometre yapmalarını sağlamıştır.

11. Lansmanından 20 yıl sonra, 2006’da Saab Convertible’ın toplam satışı çeyrek milyonu geçmiş ve Saab’ın Avrupa’nın birinci sınıf yumuşak tavan segmentindeki seçkin konumunu perçinlemiştir. Birçok pazarda, Saab convertible sınıfının en iyi satan modelidir.

12. Kameralar “motor” deyip çekim başladığı zaman, çoğunlukla sahneyi alan Saab Convertible’dır. Jack Nicholson (As Good As It Gets), Matt Damon (The Bourne Supremacy), Richard Gere (Final Analysis), Paul Giamatti (Sideways), Jerry Seinfeld (Seinfeld TV show’u) ve Reese Witherspoon (Sweet Home Alabama) perdede bir Saab Convertible kullanırken görünmüşlerdir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/araba-hastalari/14491-bunlari-biliyor-muydunuz.html#post26047

13. Saab, daha 1952 yılında çarpışmaya karşı iyi bir koruma düzeyi ve iyi bir ağırlık dağılımı için, Saab 92’nin yakıt tankını alta, arka tekerlekler arasına indirerek yeni bir endüstri standardı oluşturmuştur.

14. 1991 yılında, Saab başka bir endüstri tasarım standardı daha koymuş; yeni Saab 9000CS’deki ön koltuk minderlerinin kenarına ve bacağın alt kısmına pratik saklama cepleri yerleştirmiştir. Bu özellik, bugün başka üreticiler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.

15. Saab 9-5’in bardaklığının düzgün ve yumuşak hareketi İngiliz Times’ın bir gazetecisini öyle etkilemiştir ki, onun hareketini bir Saab Gripen savaş uçağının iniş takımlarının gövdeden açılarak yere konmasını seyretmeye benzetmiştir.

16. Saab mühendisleri turboşarjı tartışırken ‘tork konuşmaya’ bayılırlar ve motorun ‘devrini’ fazla yükseltmeksizin halihazırdaki çabasız ve gelgit dalgasını andıran çekiş gücünden söz ederler. Gerçekten de, tipik Saab turbo motorunun uzun ve düz tork ‘eğrisi’, genellikle Avustralya’daki Ayers Dağları’nın platoyu andıran profiline benzetilmiştir.

17. Saab 92 projesinin lideri olan uçak mühendisi Gunnar Ljungström, emekliliğine kadarki uzun dönemde yenilikçi ruhunu korumuştur. Ljungström 80’li yaşlarında, evdeki yaşlı insanlar için, kolaylıkla merdivene dönüştürülebilen tahta bir sandalye tasarlamıştır. Bu, bir süre Saab’ın kenti olan Trollhättan’daki bir firma tarafından üretilmiştir.

18. Saab otomobillerinde kontakt anahtarının, geleneksel olarak ön koltuklar arasına yerleştirilmesinin birçok nedeni vardır. Saab uçaklarının kokpit tasarımının mirası olan iyi ergonomi, el freni ile vites koluna yakın olan kullanımı kolay bir yeri işaret etmiştir. Bu pozisyon aynı zamanda bir çarpışma sonucu olabilecek diz yaralanması riskini azaltmaktadır. Orta konsolun, uçaklarda olduğu gibi, tüm göstergelerin bulunduğu yerde oluşu da rastlantı değildir.

19. Yeşil enerjinin gündeme gelmesinden çok önce, daha 1985 yılında, Saab’ın ilk konsept otomobili olan EV-1 sıcak hava koşullarında park edildiğinde iç mekanı serin tutmak üzere havalandırma fanına güç sağlayacak tavan güneş hücrelerine sahipti. Otomobil; entegre, kendini onaran tamponlar ile ‘Gece Paneli’ özelliklerini de içermekteydi. Bu iki özellik de daha sonraki seri üretim otomobillerinde görülmüştür.

20. Saab 9-5 SportCombi’lerdeki yenilikçi arka bagaj raylarının tasarımında yolcu uçağının kabin tabanlarında kullanılan koltuk montaj raylarından esinlenilmiştir. 1998 yılındaki bir basın lansmanında da gösterildiği gibi bu raylar; otomobil (sıvıları hariç) bütün ağırlığı ile raylarından bir vince asıldığında bile, aracın tümünü destekleyecek sağlamlıktadır.

21. Çarpıcı konsept otomobil 2006 Aero X, ön cam sütunlarına ve hatta kapılara olan gereksinimi tamamen ortadan kaldırmak için uçak tarzı bir kanopi geliştirerek 180°‘lik geniş bir görüş alanı sunmaktadır. Saab’ın avcı jetlrenden esinlenilen bu tasarım, Cenevre’deki sunumu sırasında Amerikan Autoweek dergisinin ‘Show’un En İyisi’ ve İngiliz Autocar’ın ‘Yılın Konsept Otomobili’ ödüllerini kazanmıştır.

22. ‘Saab’ marka adı, 1937 yılında kurulmuş olan Svenska Aeroplan Aktiebolaget (İsveç Havacılık Limited Şirketi) ifadesinin kısaltılmış biçimidir. İlk Saab otomobil amblemlerinin bir özelliği olan stilize uçak kanadı, Saab’ın benzersiz havacılık mirasına bağlılığının bir göstergesi olarak, hâlâ bugünkü otomobillerin ızgara tasarımında görülmektedir.