Hasret Hiç Bu Kadar...


Hava kararmış, yağmur yağıyordu.. Düşlerime yağmur yağıyordu.. Hiç olmadığın kadar içimdeydin.. Sensiz geçen zamanlara inat daha bir hissettim seni bugün.. Yalan değil başka sevdalar, başka aşklar peşinde koştum yokluğunda.. Sana benzeyen her şeyi sevdim ben.. Sevdiğim her şeyde senden izler vardı. Aradığımı buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen değildin. Olmadık zamanlarda aklıma düştün, zamansız yaralandım. Her sabah seni bulmak için yolara düşmek geldi içimden ama yapamadım..
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=264

Yalnızlığın acısıyla kahroldum her gece. “Gelir” dedim kendi kendime, “Söz verdi gelmesi gerek.” Bekledim. Kendimi param parça hissetim ama yine de sana kızamadım. Unuttum kötü sözlerini.. Unuttum kapında bekletildiğimi.. Unuttum telefonlarıma cevap vermediğini, kavgalarımızı unuttum..

Bir tek seni unutmadım sevgili, bir tek seni unutamadım. Hep dönmeni bekledim.. Zamanla alıştım acılara.. Alıştım sevdiklerimin yokluğuna. Ama yalnızlığa alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım. Hep dönmeni bekledim..

Şimdi artan yalnızlığım, büyüyen yokluğun var.. Tenimde kokun, gülüşün içimde saklı. Sen neredesin sevgili, varlığın nerede? Bir mevsim döndü , sen dönmedin..

”Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden. Özlemlerim hiç bu kadar olmamıştı gün ışığına. Hasret hiç bu kadar büyümemişti..”