BÜREYDE B. HUSAYB: (....-63/682) Eslemoğullarının Sehm kolundandır. Hicret sırasında Sevgili Peygamberimizin başına konulan muazzam ödülü alabilmek için 70 kişilik bir süvari birliğiyle peşlerine düşer. Mekke ve Medine arasındaki Amim bölgesinde Efendimizle karşılaşır. Fakat Efendimizi şahsen tanımadığı için farkedemez. Büreyde, Efendimizin tatlı dili ve güler yüzünü görüp hayran kalır. Arkadaşlarıyla oracıkta müslüman olurlar. Yatsı namazını birlikte kılarlar. Bu sırada Meryem suresinin ilk ayetlerini bizzat Efendimizden öğrenir. Sabah olunca başındaki beyaz sarığı çözerek mızrağına bağlar ve "izin verirseniz önünüzde ilk bayraktarınız olayım" diyerek Eslem arazisinden çıkana kadar refakat eder. Böylece İslamın ilk bayraktarı olur. Efendimiz, Büreyde'nin bu samimiyetine karşılık ona şu müjdeyi verir; "Sen, Zülkarneyn aleyhisselamın inşa ettirdiği bir şehre gideceksin ve kıyamet gününde doğu ülkesinin nuru ve rehberi olacaksın."
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islami-bilgiler/12174-asr-i-saadette-turkler-3.html#post19887
Uhud'tan itibaren Efendimizin bütün savaşlarına katılır. Hayber'in fethinde surlarda açılan gedikten içeri ilk dalan sahabedir. Efendimiz vefatlarına yakın hazırladıkları Üsame komutasındaki Suriye Ordusunun sancaktarıdır.
Sevgili Peygamberimizin katipliğini de yapan Büreyde, Süleymoğullarına yazılan mektubu kaleme almıştır. Kendisinden 164 hadisi şerif nakledilmiştir. Süleyman ve Abdullah isimli iki oğlu bilinmektedir.
Efendimiz bir konak yerinde bazı eşyaları Büreyde'nin sırtına yüklerler ve ez Zâmile / yük devesi diye latife ederler. Büreyde, bu hatırasını sık sık anlatır ve şerefle naklederek; "At sırtında düşmana saldırmaktan daha güzel bir hayat şekli yoktur" derdi.
Hazret-i Ömer döneminde ordu komutanı olarak görev yapar. Basra şehri kurulunca buraya yerleşir. Hazret-i Osman döneminde Horasan'ın fethine katılır. Yezid b. Muaviye döneminde 62/681 şehid düşer. Horasan bölgesinde en son vefat eden sahabidir. Merv şehrinde defnedilir. Türkmenistan sınırları içerisinde bulunan kabri, bugün de Türkler tarafından daima ziyaret edilmektedir. Ziyaretine gidenler Onu, doğunun Eyüp Sultanı olarak isimlendirirler.