Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İsa Aleyhisselam

    İNKAR ET KURTUL(!)
    Hıristiyan kaynaklarındaki tutarsızlıklar sebebiyle batıda, Hazret-i İsa'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığı tartışmaları yaşanmıştır. İncilleri okuyan yığınlar arasında yazılanları kıyaslayan ve tutarsızlıkların sebebini araştıran insanlar gerçeği görmüşler ancak bilgi kıtlığının verdiği çaresizlik sebebiyle Hazret-i İsa'nın varlığını inkar etmekten başka bir yol bulamamışlardır. 1808'de Napoleon Bonaparte ünlü Alman yazar Wielan'la karşılaştığında sohbetleri siyaset veya askeri konularda değil Hazret-i İsa'nın tarihi varlığı üzerine olmuştur. 19. yüzyılda Almanya'da David Strauss ve Fransa'da Ernest Renan inkarcıların önde gideni olmuşlardır.
    Batı dünyasındaki bu atmosfer hala devam etmektedir. Hazret-i İsa'nın gerçek kimliği ve müjdeleri hala bilinmezliğini korumaktadır. Hazret-i İsa'nın tam olarak nasıl yaşadığı ve diğer insanlarla olan günlük ilişkilerinin gerçekte nasıl olduğu hiç bilinmemektedir. Oysa bahsedilen şahıs alelade bir insan değildir. Peygamberlerin en büyüklerindendir. Doğumu, peygamberlik görevini ifa edişi ve göğe alınışı harikalarla doludur. Yaşadığı günlerde müthiş sosyal çalkantılara sebep olmuştur. Böyle bir insanın iz bırakmaması imkansızdır. Hakkında hiçbir bilgi ve belge bulunmuyorsa, birileri tarafından tarihten silinmek istendiğini göstermektedir. Kim tarafından hasıraltı edilmek istenmiş olabilir? Bunun cevabını Hazret-i İsa'nın misyonunda bulabiliriz.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/peygamberler-tarihi/12167-isa-aleyhisselam-post19816.html
    İŞTE GERÇEK TARİH
    Kur'an-ı Kerim ve onu insanlara tebliğ eden Efendimizin hadis-i şerifleri Hazret-i İsa'nın kimliğini her yönüyle berrak bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu iki kutlu kaynağı bizlere açıklayan İslam alimleri de hedefi 12'den vuran mahir avcılar gibi isabetli teşhisler yapmışlardır. Çünkü gerçek İslam alimi bir tespitin doğru olduğunu kesin bilirse kitaplarına alırdı. Onların kitaplarında kilise kitaplarındaki gibi tutarsızlıklar, yalan ve yanlış bilgiler bulunmaz. Tereddüt ettikleri yerlerde de açıkça belli ederler ve o bilgilere sahiplenmezler.
    İmam-ı Rabbani hazretleri bir mektubunda meşhur Eflatun'un Hazret-i İsa aleyhisselamın tebliğini duyduğundan bahseder. Hazret-i İsa'nın insanları arındırdığı kendisine söylendiğinde; "Biz temiz, olgun ve ilerici insanlarız. Bizim temizlenmeye ihtiyacımız yok!.." diye tavır koymuştur. Tarihçiler Eflatun'un MÖ. 429-347 yılları arasında yaşadığını söylerler. Bu Eflatun'un talebesi Aristo, meşhur İskender'in hocasıdır.
    İmam-ı Rabbani hazretleri açıkça Hazret-i İsa ile Eflatun'un aynı çağda yaşadığını yazmaktadır. Eğer Eflatun'un dönemi gerçekten iddia edildiği gibiyse Hazret-i İsa'nın da MÖ. 300'lerde yaşamış olması gerekir. Buna göre Hazret-i İsa; Roma İmparatoru Augustus ve valisi Hirodes zamanında değil. Eflatun ve Büyük İskender'in babası Filip zamanında yaşamıştır. Öyleyse gerçek Milad 0 değil, MÖ. 384 senesidir. MÖ. 73-4 yılları arasında yaşayan Augustus ve Hirodes değil, MÖ. 400-300 yılları arasında yaşamış bir başka Augustus ve Hirodes olmalıdır.

  2. #2

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İsa Aleyhisselam

    KUTLU MÜJDE
    Kısacık süren tebliğ hayatında Allahü teala'nın emirlerini tebliğ etmekle kalmamış, Saf suresinde belirtildiği üzere çok belirgin bir şekilde kendisinden sonra gelecek ve ismi AHMED olacak son peygamberi, Muhammed aleyhisselamı müjdelemişti. Hazret-i İsa'nın bu tebliği bir kısım yahudiyi çileden çıkarmış ve getirdiği şeriati bozmak için tarihte görülmemiş bir bozgunculuğa girmelerine sebep olmuştu. Aslında Hazret-i İsa yeni bir şeriat getirmemişti. Hazret-i Musa'nın artık kaybolmuş şeriatini dönemin şartlarına göre yeniden günyüzüne çıkarmıştı. Bozguncuları kahreden konu, son peygamberin kendi aralarından çıkmayacağının açık seçik bildirilmeseydi. Öyle ki Hazret-i İsa, insanlara Efendimizi müjdelerken hem ismini, hem fiziki özelliklerini, hem arkadaşlarını ve hem de doğup hicret edeceği şehirlerin isimlerini açıkça vermişti. Bu müjdeyi duyan fesat komitesi adeta Allahü tealaya savaş açmışlardı. Bu savaş, Hazret-i İsa'nın göğe alınmasıyla bitmemiş, inananların arasına sızan bozguncular, dini tahrif etmek için çalışmışlardı. Bu durum, Efendimizin dünyayı şereflendirmesiyle birlikte yeniden başlatılmıştır ki halen sürmektedir.

Benzer Konular

  1. Lut Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:27
  2. İdris Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:25
  3. Yusuf Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:19
  4. Musa Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 8
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:15
  5. NUH Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 8
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:09

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.